[ANADOLU HABER] KÜRT SORUNUNU KEMALİZİM DOĞURDU..!

Türkiye halklarını araştırdığımızda 1990 yıllarda devlet resmi beyanatlarında şu rakamlar karşımıza çıkmaktadır..4 milyon Boşnak (Sırpların Müslüman Olan Kısmı), bir o kadar Arnavut, bir o kadar Arap bir o kadar Laz, bir o kadar Ermeni,Yahudi ve Çerkes, Abaza,Gagavuz,Pomak, Çingene ve de en aşağı 20 milyon Kürt…

Saf bir ırkın üstünlüğünü sürekli vurgulanmaya çalışanlara, halkların dağılım rakamlarının beyanatına dayanarak şimdi insan sormaz mı? Bütün bu Türk olmayanları Türkiye'den kovarsanız Sayın Yaşar Büyükanıt kaç milyon soydaşınız kalır?

Eski Başbakanlardan Dr.Refik Saydamın dediği gibi ''Türkiye'de işler A'dan Z'ye bozuk ve berbattır..İşte bu günlerde bu bozukluk ve berbatlık içinde artık bazı gerçeklerin anlatılma ve konuşulma ve A'dan Z'ye her şeyin düzeltilme vakti gelmiştir. Türklük ve Türkçülük hastalığı içerisinde yatan gerçekler ve bunların bağlı olduğu siyasi oyunlar ortaya dökülmeli,

Tarih biliminde söylenen ''Bir Ulus İçin En Büyük Felaket, Tarihinin Düşmanları Tarafından Yazılmasıdır'' sözünün aşikar edilerek, kendi gerçek tarihimizi, Ne Kemal Paşaları Kahramanlaştırarak, Ne Bir Kurumu Bekçiler Kılarak, Ne De Irkı Söylemlerle Destanlar Yaratarak tüm çıplaklığı ile HAK VE ADALET çerçevesinde, herkese hakkını vererek yazmalı Bir Ulusu Felaketinden kurtarmalıyız…

Şu günlerde bilinmeyenler üzerinden yapılan konuşmalar insanı her türlü eleştiriye rağmen konuşmak ve yazmak zorunluluğu içerisinde bırakıyor..Çünkü bizler ADALET MÜLKÜN TEMELİDİR sözüne rağmen Allah korusun bu çürük temeller üzerine kurulmuş mülkümüz yani vatanımız yıkılsa kimin yakasına yapışacağız? İş işten geçtikten sonra yapışsak bile kaç para eder?

Abbasi tarihinde şöyle bir öykü vardır; Halife Harun Reşit Basralılara kızmış ve emir vererek ''Basrada taş üstünde taş kalmasın demiş.'' Emir Derhal Yerine Getirilmiş..Basrada değil taş taş üstünde, kerpiç kerpiç üstünde bırakılmamış..3-5 gün sonra Halife Harun Reşidin Öfkesi geçmiş ve ''Yahu Basralılar fakirdir, sakın onların evlerini yıkmayasınız..'' deyince, nedimi ve şairi olan Ebu Nevas şu tarihi sözü etmiş:

AHA! BASRA YIKILDIKTAN SONRA…

İşte bizde bu günlerde Aha! Vatan Yıkıldıktan Sonra dememek ve tarihe geçmemek için, bilinmeyenleri çapımızca anlatmayı diledik..Herşeyden önce Müslüman Kimliğimiz gereğince bunu bir farz bilip, hakkaniyet ve adalet çerçevesinde aklı başında ve şuur sahibi kardeşlerimizin daha duyarlı ve bilinçli olmasını, hakikat çerçevesinde oyunlara gelmeyerek kendinede, vatanınada Müslüman Kimliği ile faydalı davranışlar göstericeğini temenni ettik.

1.Dünya savaşından sonra Suriye'nin idaresi dominyon olarak Muvakkat Vekaletle Cemiyet-i Akvam, yani bugünkü bir nevi BM 'ye verilmişti..Fransızlar Mardin,Urfa,Antep ve Maraşı Suriyeye katmak istiyorlardı..Bu tarihte Kürtler Daha Kemal Paşanın adını bile duymamışken Anavatanları için ilkel silahlarla o zamana göre Fransızların modern ordusuna karşı çıktılar yendiler ve kovdular..Bu Anavatan mudafasındaki 12 örgütün tamami Kürtlerden oluşuyordu..O sıralarda Yıldırım Orduları ile Suriye ve Irakta yenilgiye uğrayan Kemal Paşa Fransızların işgaline uğrayan bu bölgelerden transit geçiyordu..!

Bu gün bölücüler ve vatanhainleri olarak görülen Kürtler Kurtuluş Savaşında Kahramanlık gösterenlerdi aynı zamanda..Çünki onlar bir kişide İnanç ve karekter olmasa, insanların ahır içindeki erkek eşekten hiçbir farkı kalmayacağını biliyorlardı..O yüzden Arnavut kökenli Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoyun dediği gibi '' Çiğnerim çiğnerim, hakkı tutar kaldırırım.'' Sözünü şiar edinmiş, bugünlerin yazılıp çizilen tarihinde anlatıldığı gibi, bugünde olduğu gibi hiçbir dönem ne bölücü nede vatanhainleri olmuşlardır..Bütün bu zamanlar neden Kürtler bu şekilde lanse edilip özellikle iki kelime ile kirletilmeye çalışılan bir millet olmuştur..

Atatürk'ün Samsuna çıkış hikayesini bilirsiniz..Türklerce İdamına Karar verilen Atatürk o dönemlerde Kürtlerin yaşadığı bölgeye ve Kürtlere sığındı..Erzurum, Amasya ve Sivas kongrelerinde Kürtler, Lazlar ve Çerkesler canı gönülden ve memleketi düşmandan kurtarmak aşkı ile etrafında toplandılar..Ama bu değildi ki Halifeye bağlı değillerdi..Aynı zamanda Halifeyede bağlılıkları sürüyor ancak o günkü zor koşullarda artık işin halk olarak bu şekilde olması gerektiğine İmanları gereği bu tarz bir müdafadan başka çare kalmadığını düşünüyorlardı..Örneğin Sivas kongresinde yanında yeni general ve yüksek rütbeli subaylar vardı..bunlardan 6 tanesi çerkesdi.Rauf bey ve Ali Fuat Cebesoy bunlardan iki tanesidir. Kahtalı Kürt, Hacı Bedir Ağa Atatürk'ü Erzurum'dan Sivas'a kadar 500 süvari ile Türklerden koruyarak getirdi. buradan da anlaşılacağı üzere Kürtler Kurtuluş Savaşının İlk hazırlık aşamasından sonuna kadar mücadelenin içinde olmuş ve hatta Kurtuluş Savaşının Önderleri olmuşlardır..Şimdilerde anlatıldığı gibi ayrı bir devlet kurmak için isyanlar çıkartanlar değil..Onun gerçeğini ise yine tarihten alıntı yaparak anlatıp Kürtlerin neden aslında neye İsyan ettiğini gözler önüne sereceğiz..

Misak sözcük olarak peymane, antlaşma, sözleşme, kontrat, pak anlamına gelmektedir..Misak-ı Milli çok taraflı bir akitti. Örneğin Türk,Kürt,Laz ve diğer Müslüman Topluluklar, Misak'taki ruh tüm bu etnik unsurları, bu vatandaşlar birlik ve beraberlik içinde, ama herkes serbestçe dinini milli hüviyetini ve kültürünü eşit şartlarda koruyacaktı. Kurulacak yeni devletin adı Irk esasına göre değil, yeni hudutlar içinde kalan tüm İslam Milletlerini Sembolize eden bir ad olacaktı.

Bütün bu İmandan sebep vatanperverliklerine rağmen ve kahramanca tüm cephelerde savaşmalarına rağmen omuz omuza, Kemal Paşanın Ayağı yere değer deymez MİSAK-I MİLLİYİ bozdu peşinden giden Kemalislerle beraber. Kemal Paşa kurulan cumhuriyete TÜRKİYE CUMHURİYETİ , MİSAK-I MİLLİ HUDUTLARI içinde kalan coğrafi bölgeye de Türkiye dedi. Artık Osmanlıdaki ne Kürdistan kaldı, ne Anadolu ne de Rumeli ne de Lazistan..1923 yılından sonra kendine yardım etmiş ne kadar Kürt, Laz ve Çerkes varsa hepsini birer bahane ile bertaraf etti. Kimisi İdam, Kimisi Sürgün, Kimiside Memleketten Kovuldu.. Bitlis Milletvekili Yusuf Ziya bey ve arkadaşlarını buna itiraz ettiler diye astı. İSLAM DİNİNİ bir kenara iterek, HALİFEYİ kovdu..Türk,Kürt,Arap,Laz ne kadar din adamı varsa birer uyduruk bahaneyle ya sürgün etti ya da idam etti..O kadar ki Büyük İslam Şairi Mehmet Akif Ersoy'u bile dini inançlarından dolayı Mısıra Sürgün etti..Bu büyük Şair Mısır Çöllerinde Derdinden Vereme yakalandı..Ancak Vatanına Gelip Ölebildi..Kemal Paşa ve Onun Takipçileri Kemalistler budur. O yüzden O günlerden bu yana Kürtler 84 yıldır İslami açıdan Allah'ın Yarattığı Diğer Kavimlere Allah'ın verdiği hakları elinden alan bu Kemalist Rejimi Kabul etmemişlerdir..Ve o günden bu yana Kul olarak Allah'ın kendilerine bahşettiği hakları için Kemalist Rejime karşı Savaşım vermişlerdir..Bu anlatıldığı gibi ayrı bir devlet kurma isyanları da değildir..Saf bir Irkın Üstünlüğüne dayalı Gayri İslami, Zalim ve Zorba Sisteme Karşı İslam Çerçevesinde verilen bir savaştır..Bu güne kadar ise sürekli Kürdün bu savaşı vermesi ezelden ebede ta Mısak-ı Milli Antlaşmasının bozulmasından buyana ortaya çıkan zülme sessiz kalacak zayıf İmana sahip olmayışlarından ve sayıca Dinen her şeyin Farkında Olan Alim çokluğuna sahip olmalarındandı..Olayın farklı şekilde lanse edilmesi sadece Kemalist Düzenin yıkılma Korkusuydu..Geçeğin Açığa çıkma korkusuydu..Kemalist Düzen böylelikle Kürt Sorununu Başlatmış ve her seferinde karalama, iftira atma, katliamlar yapma süretiyle Diktatör Rejimini Kürt Kimliği Üzerinden bu güne değin yaşatmayı sürdürebilmişti.

Aziz Piyer yeryüzünde İsa'nın vekili ve ilk papadır. Papalar Katoliklerde Allah'ın vekili sayılır. Allah'ın vekili her şeyi doğru söyleyeceğine inanıldığı için de PAPA hata yapmaz formülü ile bu inanç tespit edilmiştir. Dünya da bir eşi daha bulunmayan Atatürk'ü koruma kanunu çıkartılıyor..Bu kanuna göre: hiç kimse Atatürk hata yapmıştır diye tenkit edemez ancak övülür. Her sözü bir vecizedir. Tüm hareketleri doğrudur, çünkü hata yapmaz. Ne den böylesi bir kanuna ihtiyaç duyuluyor..Çünkü Gerçekler olduğu Gibi Değil..Eğer Tüm bu Gerçekler ortaya çıkarsa ki bunlar bizim bildiklerimiz daha bilmediğimiz o kadar çok şey varki, eminim ki onları da duyduğumuzda dehşete kapılacağız, tüm bunlar etrafında aslında Atatürk adı altında gerçeklerin ve Sistemin karanlık yüzü korunmaya çalışılmış, bu sisteme karşı verilen haklı mücadeleler haksızmış gibi gösterilip sindirilmek istenmiştir..Atatürk o yüzden tüm Kemalistler için PAPA gibidir..

Birinci Cumhuriyet Atatürk'ün eseridir. Bu cumhuriyetin prensibi neydi. Yasakçılık tek düşünce, tek parti, tek şef ve her şeyin tek karşı fikir veya şahıs çıkarsa derhal yok edilmesi, sahte slogan, modern adlar..Örneğin Cumhuriyet, Demokrasi Diye bir şey yoktur..Devlet İradesi Osmanlıdan alınmış, birkaç subayın eline verilmişti. Laiklik diye bir şeyde yoktu. Osmanlı halifesi yerine Resmi Görüş Belirleyen bir nevi tabur imamı ayarında Diyanet İşleri Reisliği kurulmuştu. Halkçı deniliyor halk HAYVAN yerine dahi konulmuyordu. Tam bir polis, jandarma ve askeri idare kurulmuştu ve halen öyle devam ediyor..İşte Atatürkçüklük budur ve Kürtler bu İdeolojik Sisteme İslama aykırılığı Sebebiyle O günden bu yana karşı gelmişler, yıllarca Rejim için en büyük tehlike olmuşlardır..

Uluslar arası boyutta ise korkutucu bir başka gerçek vardır..Kemalist Düzen bu gerçeğin, masa başında imzaladığı antlaşmalarla müttefiki olmuş Vatana, Millete karşı en büyük ihaneti işlemiştir. 1.Dünya Savaşından Sonra Ortadoğuya devlet şekli veren Avrupalılar ve ABD dir. Ancak o vakit İngiltere süper devletti..Kürtlerin yaşadığı bölgelerdeki petrol kokusunu almıştı..Kerkük, Musul, Batman ve İranda birçok petrol bölgesi tespit etmişlerdi..Bazen Doğa ve Sosyolojik konulardaki bazı nimetler İnsanın başına bela olabiliyor..Tıbkı güzel bir kadın nasıl ki tek bir erkeğe bırakılmayıp, namuslu bir aile anası olmasına mani olunuyorsa, Kürtlerin yaşadığı bölgede çıkan ve ortadoğunun en zengin petrolu de Kürtlere işte böyle bir felaket getirdi..İşte Kürt Sorunu tüm bu eksenler kapsamında yanlışların ve şoven Kemalist Rejimin eseridir..Böylelikle Rejimin kendi için tehlike olan Kürtler ORTADOĞU ANONİM ŞİRKETİNİN HİSSE SENETLERİ OLARAK ZAMAN İÇİNDE DEĞER ZAMAN İÇİNDE İSE DEĞER KAYBEDEREK daha da tehlikeli olmaya başlamışlar, Kürtler Kemalist Rejime Muhalefetleri yüzünden pervasızca satılmışlardır..

1.Bölümün sonu
MÜJDE BAYRAM


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır... Taraf olunması gerekiyor isede "MÜSLÜMAN ANADOLU İNSANININ " tarafında yer alan HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Sayfalarımızda yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.

"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.