Annenizin önünüze koyduğu her yemeği yemeyin

Annenizin önünüze koyduğu her yemeği yemeyin sevgili vatandaşlarım. Gelin büyük sözü dinleyin, seçici olun ve Molla Kasım'a kulak verin. Verin ki kafanızdaki soru işaretleri tarafımdan dağıtılsın.

Şimdi Annelerimiz kızıyor olabilirler bana. "Ne demek bu şimdi, çocuklarımıza yemek beğendiremeyeceğiz" gibisinden laflar söylüyor olabilirler. Anneciğim, hele bir dinle, kızmakta aceleci olma…. Bütün annelerin ellerinden öpüyorum ayrıca. Saygıda kusur etmeyelim.

Sevgili ve zavallı vatandaşlarım. Sizler gibi ben de televizyonların haber ajanslarını takip ediyor ve memleketimin hal-i pür melali karşısında derin kederlere dalıyorum. Lakin bir farkla; benim kederim sizlere verilen haberlere bendeniz Molla Kasım'ı dinlemeden, görüşümü almadan inanıyor olmanızdandır. Bütün kanalların haber bültenlerinde aynı anda bulunup her haberden sonra bana uzatılan mikrofona teker teker yorum yapamam ki…

Bakınız şimdi tezimizi ispat için şu "vay be helal olsun adamlara" dediğiniz haberi ele alalım vatandaşlarım:

"Dünyayı kirleten ABD, Avustralya, Japonya, Çin, Güney Kore ve Hindistan temiz enerji projelerine fon ayırmayı konuşacak. Altı ülke, iklim değişikliği ve küresel ısınmayla mücadele için madencilik ve enerji sektörünün gelişmesi, temiz enerji kaynaklarının yaratılması konularını ele alacak."

Atmosferi kirleten dünyanın altı rezil ülkesi, daha temiz bir dünya için bir araya geliyormuş. Biz de inandık şimdi. Bunlar ekranlardan sana bu mesajı verirken beni kandıramazlar sevgili vatandaşlarım. Bu hergeleler daha çok nasıl para kazanırız, dünyanın anasını nasıl ağlatırız, kanlarını nasıl içeriz diye bir araya geliyorlar. Hiç komplo teorisi nedir duymadın mı vatandaşım? Haberlerin hemen tamamı bu ıslak zeminde cereyan ediyor.

Adama sormazlar mı "ulen beyefendi kardeşim, daha temiz bir dünya için çalışmaya başlamanın ilk şartı kirletmemektir, hem içine ediyorsunuz dünyanın hem de şirin görünmek için bu tür haberleri el altından yayıyorsunuz. Yermiyiz be"

Altı ülkeden bahsederken sevgili vatandaşlarım "Hayvanlar Dünyası"na da bir bakalım sizlerle:

Hayvanlar yaratılış itibariyle bir bütündür. Bir koyun hiç bir zaman kanatları olup da uçmayı aklından geçirmez veya bir kuş yerli yerine oturup ömrünü sürünerek geçirmek istemez… Hayvanlar kendi dünyalarında kendilerine yeterlidirler, memnundurlar. Bizler ise onların yaşam alanlarını daraltırız, zehirleriz, deneyler yaparız ve hiç rahatsızlık da duymayız yaptıklarımızdan. Hayvanlarla bir arada yaşıyorsak, onları yaşam alanlarımıza sokmuş isek onlarda temizliği, saflığı, zarifliği, sadeliği anlamamız, o şartlar altında değerlendirmemiz gerekir. Hayvanların hayat alanlarına müdahaleden sakınmamız lazım. Eğer onları bir şekilde zehirlemişsek o zehirler bir gün bize dönecektir. Bu bir önüşümdür, çarktır, döngüdür. "Etme Bulma Dünyasıdır."

Kuş gribinden ilhamla tavuklara neler yedirildiği, tarımsal alanlarda kullanılan zirai ilaçların ne kadar zehirli olduğu, kuş cennetlerine gerekli ihtimamın gösterilmemesinden dolayı göçmen kuşların hastalandığı ve bunu yapanların "onların doğası"na müdahale eden insanoğlu olduğu fikrini aklımızdan çıkarmamamız gerekir efendim. Teşbihte hata olmaz bu biraz da şuna benziyor: Tv. Bir şekilde, karakteri sağlam olmayan birisini teşvik ederek onun hırsızlık yapmasına veya birisine tecavüz etmesine sebep oluyor. Hemen ardından da "vay namussuz, vay hain" diye kişiyi ipe götürüyor. Bizim adamımız suçlu evet lakin bir o kadar da suça zemin hazırlayan suçlu değil mi efendim?

Ben bu kadarını söyleyeyim, herkes aklı ölçüsünde ne anlarsa anlasın vaziyetten sevgili vatandaşlarım…

Hamiş: Brecht'ten bildiğimiz Hitler dönemine ait tekerleme şöyle:

Sağlık-Nazileri sigara tiryakileri için geldiğinde
Ben sigara kullanmıyordum
O yüzden ilgilenmedim

Sağlık-Nazileri obur şişmanlar için geldiğinde
Zapzayıf bir adamdım
O yüzden ilgilenmedim

Sağlık-Nazileri içkiciler için geldiğinde
İçen biri değildim
O yüzden ilgilenmedim

Gün geldi, Sağlık-Nazileri beni ve ne kadar özgürlük âşığı kişi varsa topladı götürdü.
İlgilenecek kimse kalmamıştı.


Yazarı: Molla Kasım


--
http://demirinyeri.blogspot.com/


sizin yaptiklarinizi elestirenler cok bi haltmis gibi, sutten cikmis ak kasik gibi, kendileri ayni haltı yememis gibi, insanustu hatasiz varliklarmis gibi habire konusurlar, fikir yoktur, uretmek yoktur, laf kalabaligi ve saldirgan bir tutumdur dertleri, yaralamak, uzmektir, kalp kirmak istemezsiniz, hadi git işine demek istemezsiniz ya da istersiniz de demezsiniz, bunu soyler gecersiniz, belki bigun kendileri de o boylarini 130 santim daha uzun gosteren dev aynalarindan yansiyan goruntulerinin igrencliginin ve yalanliginin farkina varir da baslarini iki ellerinin arasina alir "ben neyim" diye dusunurler umudunu tasirsiniz icinizde ya da banane dersiniz kisaca.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır... Taraf olunması gerekiyor isede "MÜSLÜMAN ANADOLU İNSANININ " tarafında yer alan HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Sayfalarımızda yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.

"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.