Aslına bakarsanız bu üçünün isimleri öyle kolay kolay yan yana gelmez. Ama bugün bu üçlü ortak bir mutluluğu paylaşıyorlar. O ortak mutluluğun ne olduğunu hemen anlamışsınızdır. Demokratik açılımın bittiğini düşünmeleri.
Emine Ayna gibi şahinlerin ve uzantısı İmralı sakininin demokratik açılımdan hazzetmemelerini anlayabilirim. Çünkü Kürt meselesi varlık sebepleri. Eğer bu problem çözülürse söyleyecekleri hiç bir şey kalmayacak ve varlıkları sorgulanacak.
Peki, ne pahasına? Her iki taraftan da gençlerin ölmesi, anaların ağlaması pahasına.
İyi de Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli’nin derdi ne?
Birincisi mevcut statükoyu ve yasakçı zihniyeti devam ettirmek. Çünkü bu yapı içinde kendilerine yer bulabiliyorlar. İkincisi ise bencil siyasi hırsları. Eğer bu problemi AKP çözerse daha ömrübillah iktidara gelemeyiz düşüncesi.
İşte bu sebeplerle Baykal’da Bahçeli’de, Ayna’da ortalığı germekten geri kalmıyorlar.
Halkın gerilmesi üzerine de şer odakları tabii ki ellerinden gelenleri ardına koymuyorlar. Hazırlanan bu zemini çok iyi değerlendirmek istiyorlar.
Sokakları ateşe vererek halkların birbirine girmesi isteniyor.
PKK ve bazı şer odakları çocukları, gençleri sokağa döküyor, devlet binalarını taşlatıyor, araçlar ateşe veriliyor.
Buna mukabil de halkın tahrik olması bekleniyor ve karşılıklı çatışma isteniyor. 25 yıldır terörle başaramadıklarını demokratik açılım sürecinde başarmak istiyorlar.
Bu çatışmadan bir taşla iki kuş vurmak hedefleri. Birinci kuş halkı birbirine düşman etmek, ikinci kuş ise olağanüstü hal ve sıkıyönetimi getirmek.
PKK sıkıyönetimi neden istesin ki diyebilirsiniz? Evet, çok ister. Dönüp geçmişe bir bakın. PKK’nın palazlandığı ve en çok taraftar topladığı tarihler sıkıyönetim yıllarıdır.
Demokratik açılım sürecinde biteceğini anlayan PKK ve de cuntacılar şimdi olağanüstü hal ve sıkıyönetime bel bağladılar.
12 Eylül 1980 öncesi sokak çatışmaları ile başlayan sıkıyönetim ve darbe ile biten süreci hepimiz çok iyi biliyoruz. Darbecilerin ‘darbenin olgunlaşmasını’ nasıl beklediklerini de.
Bugün de böyle bir bekleyiş var. Ama bu beklemeyi ‘aktif bekleyiş’ olarak anlayın.
Artık o eski Türkiye değil artık. O dönemlerin uzantıları artık son dönemlerini yaşıyor.
Millet olarak biz bu oyuna gelmeyiz.
Erkam Tufan Aytav - Haber 7 --Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.