[anadoluhaber:37660] Paşalara sorulmayan sorular!

Balyoz Darbe planının hazırlayıcısı olmakla suçlanan emekli Org. Çetin Doğan, dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Hilmi Özkök’ün “Adil bir yargılama için sonuna kadar bekleyeceğim” sözlerine tepki göstermiş. Planın görüşüldüğü iddia edilen seminerde Özkök’ün temsilcisi olduğunu belirterek “Kendisine bir rapor verildi. En azından o raporu açıklayabilirdi” sözleriyle de sitem etmiş Doğan.

Aslında Hilmi Özkök’ün Şamil Tayyar’a söylediği aynen şu:
 
‘Adil bir yargılamayı şu veya bu yönde etkilemek sadece zarar üretir.’
 
Sitem etmesine etmiş de adama sormazlar mı? Bugün açıkça destek beklediğiniz ve yeterince destek bulamadığınız komutanınız aleyhinde 2007 senesinde o insafsızca sözleri ne diye ettiniz?
 
"Beraber görev yaptığım dönemden biliyorum. Ama onu hiçbir zaman bir tarikat ya da cemaatle aynı kefeye koymam. Yönetim anlayışıyla ülkenin laik yapısından hangisinin ağır bastığı yönünde bir problemi, duruşunda bir zaafı vardır, o kadar. Ama AKP'lilerle özel bir iletişim içinde olduğunu sanmıyorum."
 
Tarih 0cak 2007’dir.
 
Hem komutanınızla ilgili kamuoyu önünde uluorta bu sözleri etimişsiniz hem de şimdi destek bekliyorsunuz.
 
Bakın dönemin Genelkurmay Başkanı E.Orgeneral Hilmi Özkök’ün açıklamalarına, Çetin Doğan’ın adını bile anmıyor.
 
‘Emekli Orgeneral’ diyor.
 
Çetin Doğan ile arasına belirgin bir mesafe koyuyor. 1. Ordu Komutanı olan Çetin Doğan aslında Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman’a bağlı olduğuna gore neden Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök’e duygusal bir şekilde yükleniyor?
 
Aytaç Yalman Paşa’da dönemin Kara Kuvvetleri Komutanının kendisi olduğunu ve muhatabın da haliyle kendisi olduğunu söyledi. O dönemde Aytaç Yalman’ın kurmay başkanı ise İlker Başbuğ. Şimdi Genelkurmay Başkanı… Neresinden bakarsanız bakın zor bir durum İlker Paşa için…
 
Ama yine de ben Hilmi Paşa’nın açıklamalarını aslında Çetin Doğan’ın lehine olduğu kanaatindeyim. Gazetecilik mesleği gerçeği biz onu beğenmesek de aktarma sorumluluğu gerektiren bir meslektir.
 
Şamil Tayyar’ın Hilmi Özkök röpörtajı kadar Fikret Bila’nın da Hilmi Özkök röpörtajı alıntı yapmaya değerdir.
 
Bakınız ne diyor o röpörtajında Hilmi Paşa Bila’ya:
 
“Seminer, plan tatbikatı, harp oyunu rutin çalışmalardır ve her yıl yapılır. Mevcut planların değerlendirilmesine, eksiklerin belirlenmesine yöneliktir. Söz konusu seminerin konusunu Genelkurmay Başkanlığı, açıklamasında kamuoyuna duyurdu. Zaten bu çalışmalar önceden programlanır. Yani kurumsal rutin faaliyetlerdir. İddia edildiği gibi cami bombalama senaryoda yer almaz. Kendi uçağını düşürmek de senaryoda yer almaz. Hiçbir Türk subayı böyle bir senaryo yazmaz. Ben basında yer alan cami bombalama senaryosuna inanmıyorum. Kaldı ki, seminerin icra edildiği dönemin 1. Ordu Komutanı da (Çetin Doğan) böyle bir senaryo olmadığını açıkladı.”
 
Hilmi Paşa’nın Çetin Doğan’ı kızdıran açıklaması ise şu olmalı:
 
“Seminerin konusunu Genelkurmay Başkanlığı açıklamıştı. Dış tehdide dayalı bir senaryo çalışılması söz konusu. Bu yapılırken dönemin 1. Ordu Komutanı, ayrıca geri bölge emniyeti konusunu da çalıştıklarını açıkladı. Bu olabilir. Gündeme getirilen iddialara gelince, savcıların kolayca ortaya çıkarabilecekleri bir konudur. İddiaların bir tutarlılığı olduğu tespit edilirse savcılar ortaya çıkarır. Olay şu anda yargıya intikal etmiş durumdadır.”
 
Bu şu demek, bize söylenen aslında Dış Tehdide dayalı bir çalışmaydı. Ama dış tehditle savaşılırken cephe gerisini de sağlama almak istemiş 1.Ordu Komutanı. Yani şu: ‘Yunanistan’la savaş halindesiniz. Bu arada irticai kesimler  ve bölücü unsurlar da sizi arkadan vurmasın diye onları bir güzel tepeleyip, stadyumlara dolduracaksınız.’ Geri bölge emniyetinden kasıt işte bu.
 
Buradan anlıyoruz ki Hilmi Paşa, ‘cami bombalama’ senaryosuna net bir şekilde inanmadığını söylese de, burada kapıyı az da olsa aralıyor ve topu savcılara atıyor.
 
Hilmi Paşa İlker Paşa’nın yumruğunu masaya vurarak yaptığı konuşmayı da şöyle yorumluyor:
 
‘İlker Paşa’nın sözlerini aynen paylaşıyorum. Çok güzel bir yanıt verdi. TSK’nın bir tek sesi vardır, o da Genelkurmay Başkanı’dır. Çok güzel bir konuşma yaptı.’(Fikret Bila, Milliyet, 2 Şubat 2010)
 
Hilmi Özkök kuşkusuz son yıllarda Genelkurmay Başkanlığı’na gelen en akıllı, en sistematik düşünen, en nüktedan, Türkçeyi en iyi kullanan ve sakin güç deyimini gerçekten hak eden komutan.
 
Ancak görev yaptığı dönemde özellikle muhafazakar çevrelerde ‘darbeyi önleyen Genelkurmay Başkanı’ olarak mistifike edilmesi, efsaneleştirilmesi bazı gerçeklerin ister istemez görülmesine engel oluyor.
 
Örnek mi?
 
Daha geçenlerde bazı gazeteler Genelkurmay’ın 2005 Yılında Hükümetin Emasya Protokolünün yürürlükten kaldırılması ile ilgili teklifini iade ettiğini yazdı. Aynen aktarıyorum:
 
‘Yıllardır devlet sırrı gibi saklanan protokol daha önce Genelkurmay ile İçişleri Bakanlığı arasında da ihtilaf konusu olmuş. İçişleri Bakanlığı'nın, 2005 yılında protokolün değiştirilmesi yönünde Genelkurmay Başkanlığı'na teklifte bulunduğu ancak Genelkurmay'ın terör olaylarını bahane göstererek bu talebi geri çevirdiği ortaya çıktı.’ (Bugün, 1 Şubat 2010)
 
2 gün önceki bir haber bu.
 
Peki o tarihte Genelkurmay Başkanı kim?
 
Orgeneral Hilmi Özkök…
 
Hasan Cemal’in geçenlerde Bugün Gazetesi’nden aldığı anlaşılan Hilmi Özkök’ün 1.Ordu Komutanlığı döneminde Çetin Doğan’a bağlı birlikleri diğer Ordu komutanlıklarının ermine vererek altını boşalttığı iddiası neden hala sorgulanmıyor? Hilmi Özkök ve Çetin Doğan ile konuşan gazeteciler bu soruyu özellikle mi sormuyorlar yoksa yanıt mı alamıyorlar?
 
Daha once de yazdım, Başbakan doğrudan Balyoz Planı tartışmalarına girerek ‘biliyorduk’ imasında bulundu.
 
Ben Başbakan’ın daha o dönemde yayınlanan bu ses kayıtlarından ve belgelerden haberi olduğunu sanıyorum. Başbakan bu konuyu o dönemde Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile konuştu mu? Hilmi Paşa o ses kayıtlarından o dönemde haberdar oldu mu?
 
Ne tür önlemler alındı?
 
Daha sorulacak çok soru var…Sormaya devam edeceğiz.


Aydoğan VATANDAŞ / Haber 7
aydogan29@yahoo.com

--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
 
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
 
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.