[anadoluhaber:37775] Mahir Çayan'dan Kemalizm savunması!- "Parolamız, "Ya İstiklal Ya ölüm!" Mahir Çayan

---------- Yönlendirilmiş ileti ----------
Kimden:
Tarih: 09 Şubat 2010 09:05
Konu: Mahir Çayan'dan Kemalizm savunması!- "Parolamız, "Ya İstiklal
Ya ölüm!" Mahir Çayan
Kime:


Mahir Çayan kendi yaptıgı savunmada bakın kemalizm hakkında neler diyor:

"İddia makamı, ihtilalci kavramı ile Marksist kavramını eş anlamda
kullanmaktadır.

"Bu anlayış, hayatın realitelerine, dünya devrimci pratiğine ve de
bilime aykırı bir anlayıştır. Sosyalist olmayan bir kişi pekâlâ
ihtilalci olabilir. Mesela: Büyük Fransız Devriminin önderleri, Marat,
Robespier... sosyalist değillerdi, ama gerçek birer ihtilalci idiler.

"Proletaryanın ideolojisi olan sosyalizmin henüz teorik ve pratik
temellerinin mevcut olmadığı 18'inci Yüzyıl için geçerli olan bu
durum, 20'nci Yüzyılda da geçerlidir.

"Bu gerçek, 20'nci Yüzyılda yani sosyalist ve milli demokratik
devrimler çağında emperyalist boyunduruk altında olan bizim gibi
ülkelerde özellikle geçerlidir.

"Şöyle ki:

"Bolivya'da Yankee Emperyalizmine karşı isyan bayrağı açarak dağa
çıkan Papaz Camillo Torres, sosyalist değildi, ama gerçek bir
devrimciydi.

"Cezayir Halk Savaşı'nda, Fransız Emperyalizmine karşı, kanla, ateşle
halkının kurtuluş destanını yazan Cezayir Milliyetçileri Marksist
değillerdi, ama kelimenin gerçek anlamıyla ihtilalciydiler.

"Dünyanın ilk zaferle biten Halk Savaşını sürdüren Kuvayı Milliye'nin
yönetici kadrosu sosyalist değildi, ama sapına kadar ihtilalciydi...

"Keza, bugün, Vietnam'da Amerikan Emperyalizmine karşı dövüşen Budist
rahipler Marksist değillerdir, ama devrimcidirler.

"Hayat, bunun tersinin de geçerli olduğunu söylemektedir. 20'nci
Yüzyıl devrimci pratiği, sosyalist olmayan devrimcileri kaydettiği
gibi, tüzük ve programlarında "Marksist-Leninist" yazan pek çok
örgütün (ve de mensuplarının) devrimci olmadıklarını da
belirtmektedir.

"Mesela, Latin Amerika'da Milli Kurtuluş harekatına yan çizen pek çok
"Marksist Parti" vardır. Ama bu parti ve mensuplarının hiçbiri
devrimci değildir. Papaz Camillo Torres bunların hepsinden daha
ileridir ve de devrimcidir.

"Keza, Cezayir Halk Savaşı'nda Milli Kurtuluş Savaşı'na yan çizerek,
Cezayir için en iyi çözüm yolunun sosyalist Fransa'nın bir eyaleti
olmasında gören Cezayirli Sosyalist aydın da, O'nun partisi de
devrimci değildir. Bilimsel Sosyalizmden habersiz Cezayirli bir milli
kurtuluşçu, bu aydından da, O'nun partisinden de ilericidir,
devrimcidir.

"Bu örneklere, sayısız örnekler katmak mümkündür.

"Kısacası, kim emperyalist boyunduruğa karşı, halkının kurtuluşu için,
bütün varlığını ortaya koyarak savaşıyorsa ihtilalci de, devrimci de,
ilerici de odur!

"İhtilalci ve ihtilal kavramlarından, sadece sosyalist ve proletarya
devrimini anlayan iddia makamı için, Atatürk, elbette ki devrimci
(ihtilalci) değildir; evrimcidir. Bize ve tarihe göre, meselenin bu
izah tarzı, en nazik deyimle, G. M. Kemal Atatürk'ün tarihî kişiliğini
ve O'nun eseri olan Anadolu İhtilali'ni hiç ama hiç anlamamanın somut
belgesidir. Ve G. M. Kemal Atatürk'ü bu şekilde değerlendirenler ne
kadar Atatürkçülük iddiasında olurlarsa olsunlar onların
Atatürkçülüğü, "gardrop" Atatürkçülüğünden öteye gitmez.

"Hayatın cilvesine bakın ki, onun açtığı yolda Milli Kurtuluş
Bayrağını 1971 Türkiye'sinde dalgalandıran bizler, O'nun adına,
O'nunla uzaktan yakından ilişkisi olmayanlar tarafından O'na ihanetle
suçlanıyoruz.

"Gerçekten garip olan bu durum, asla bizi şaşırtmıyor. Bu, tarihin her
döneminde hâkim sınıfların uyguladığı bir taktiktir. Ülkesinde dünyayı
değiştiren, halkına ve ulusuna mal olmuş her ihtilalciyi, ölümünden
sonra hâkim sınıflar (O'nun devrimci kişiliğini ve eylemini kendi
sınıfsal çıkarları paralelinde tahrif ederek) O'nun izinde yürüyen
devrimcilere karşı, kalkan olarak ileri sürerler. Bu, objektif bir
olgudur ve bugüne kadar, sınıflar mücadelesinde, ilerici gerici
mücadelesinde hep böyle süregelmiştir.

"Büyük Fransız Devriminde, karşıdevrimciler tarafından katledilmiş
olan devrimci Marat, bir süre sonra, O'nun izinde yürüyen devrimcilere
karşı, karşıdevrimin bayrağı olarak çıkartılmaya çalışılmıştır.
Marat'ın izinde yürüyen Jakoben'lere (Robespier ve arkadaşlarına)
karşı, tutucu Jirondenler, Marat'ı kalkan olarak kullanmışlardır.
O'nun izinde yürüyenleri, O'nun adına, O'nu katledenler
suçlamışlardır.

"Ülkemizde de bugün aynı oyun oynanmaktadır.

"Gazi Mustafa Kemal'in "Ya İstiklal, Ya Ölüm" şiarını kendisine şiar
edip, O'nun hedeflendirdiği Tam Bağımsız Türkiye için mücadele
edenlerin karşısına, karşıdevrim, Atatürkçülük iddiasıyla çıkmaktadır.

"Bu, tarihin paradoksudur." (THKP-C Savunma, s. 127-129)

"(...) Kemalizm, emperyalist boyunduruk altında olan yarısömürge
ülkelerin devrimci milliyetçilerinin bir kurtuluş bayrağıdır.
Kemalizm'e ruh veren, onu yaşatan, Milli Kurtuluşçuluğun (yani,
antiemperyalist ve antifeodal) tavır alışıdır." (agy., s. 130)

"Kemalizm, ülkemizde asker sivil aydın zümrenin geleceğini yansıtan,
antiemperyalist ve antifeodal bir tavır alıştır. Bu yüzden Kemalizmin
sağı solu olmaz.

"Kemalizm soldur, Milli Kurtuluşçuluktur, emperyalizme karşı bu
zümrenin isyan bayrağıdır.

"Milli Kurtuluşçu bir tutum yansıtması açısından bizler sapına kadar
Atatürkçüyüz. Onun Milli Kurtuluşçuluk bayrağını, hayatımız da dahil,
her şeyimizi ortaya koyarak biz dalgalandırıyoruz." (agy., s. 131)

Mahir'in Türkiye Aydınlarını Sınıflandırışı

Mahir'den son bir aktarma daha yaparak bu konuyu noktalayalım:

"BÜTÜN TÜRKİYELİ AYDINLAR İKİ ALTERNATİFTEN BİRİSİNİ SEÇMEK ZORUNDADIR

"Burada kısaca belirttiğimiz dünya ve Türkiye'nin şartlarına ilişkin
gerçekler, 1971'in Türkiye'sinde bugüne kadar çeşitli şekillerde
etraflıca söylendi, yazıldı, çizildi; kamuoyuna mal edildi.
Sağcısından solcusuna kadar kimsenin inkâr edemediği gerçekler haline
geldi.

"İşte böyle bir durumda, halkımızın % 60'ının okuma-yazma imkânlarına
sahip olmadığı ülkemizde, bu gerçekleri bilmemesine imkân olmayan
aydınlar iki alternatifle karşı karşıyadır.

"I. Alternatif:

"Ya, Türkiye'nin bugünkü içler acısı durumu, mevcut düzeni, ülkenin
"değişmez kaderi" olarak, olduğu gibi kabullenip, "böyle gelmiş böyle
gider" "bana ne, ben kendi çıkarıma bakar hayatımı yaşarım" diyerek bu
düzenin bir unsuru olacaklardır.

"Bu alternatifi seçenler ülkemizde iki küme teşkil etmektedir. Birinci
küme, açık bir ihanet içinde olan aydınlar grubudur. Bu grup tıpkı
1919'da kukla İstanbul Hükümetini destekleyen aydınlar gibi açık ve
bilinçli bir şekilde vatana ihanet içinde olup, ülkenin
zenginliklerinin emperyalist tekellere peşkeş çekilmesini bizzat
organize edenlerin grubudur. Bunlar açıkça, 1970'lerin dünyasında bir
ulusun bağımsız olarak yaşayabileceğini inkâr eden vatan-millet
mefhumlarından yoksun, kozmopolit aydınlar.

"Bunlar için tek bir yüce yasa vardır. O da, kendi çıkarları ve kendi
esenlikleridir. Bunlar hayâsızca, bir ulus için kutsal ne varsa, onu
emperyalist pazarlarda açık artırmaya çıkarmış vatan hainleridir. Ve
bunu da ağızlarından hiç eksik etmedikleri vatan-millet adına
yaparlar!

"Türkiye için bu gaflet ve ihanet içinde olanlar açısından iki
alternatif vardır:

"a- Türkiye ya Rusya'nın peyki olacaktır,

"b- Ya da Amerika'nın peyki olacaktır.

"Ve bu hain mantığa göre. Amerikan peykliği ehveni şer olduğu için, bu
konuda seçilen yol milletin selametidir!

"Bunlar için üçüncü bir alternatif yoktur. Tam Bağımsız Türkiye bir
"komünist" yalanıdır. Türkiye mutlaka büyük bir devletin koltuğu
altında yaşayacaktır, buna mecburdur. Bu yüzden, "Türkiye tam bağımsız
bir ülke haline gelebilir ve mutlaka gelmelidir" diyen Millî
Kurtuluşçular, bunlar için derhal yok edilmesi gereken zararlı
unsurlardır.

"Bunlar; sırtlarını Amerikan Emperyalizmine dayamış, hâkim sınıfların
mensupları, sözcüleri, teknisyenleri ve bürokratlarıdır. Aralarında
bizzat hâkim sınıfların çocukları olduğu gibi, emekçi kökenli olup da
kökenine ihanet eden, halkına sırt çeviren hainler de mevcuttur.

"Bu grubu teşkil eden aydınlar(!), asker-sivil aydın zümrenin dışında,
emperyalizmin ve hâkim sınıfların aydın(!)larıdır.

"Bu birinci grup içindeki diğer kanat ise, ülkenin içinde bulunduğu
durumdan gerçekten üzüntü duyan, kalbinde vatan sevgisi henüz
sönmemiş, ancak kendi esenliğini vatan esenliğinin üstünde tutan
aydınlar grubudur. Bu grubun siyasal niteliği asker-sivil aydın
zümrenin sağ kanadıyla milli burjuvazinin bir kesiminden oluşmaktadır.
Bunlar ülkenin kurtuluşunu mevcut sömürge ekonomik ve sosyal düzenin
birtakım ıslahatlarla tedavi edileceğini ileri süren, devrimci değil,
evrimci bir dönüşüme bel bağlamış olan aydınlar grubudur.

"Bunlara göre 20'nci Yüzyılın ikinci yarısında, milyonlarca lira borç
altında olan bizim gibi ekonomisi tarıma dayalı geri bir ülke dış
yardımsız yaşayamaz. Evet, Amerika'nın iktisadi hegemonyası vardır.
Ama bu şartlar altında dev Amerika'yı ülkemizden atamayız. Ayrıca onun
yardımına da muhtacız. Bu yüzden Amerika'ya karşı birden sert çıkmak
yanlıştır. Yavaş yavaş, bağımsız politikaya tedricen yönelmek en
tutarlı yoldur. Özetle bu grubun görüşü budur.

"2. Alternatif:

"Ya da;

"Gelelim ikinci alternatife: Bu alternatif, 20'nci Yüzyılın ikinci
yarısı da dahil olmak üzere, her tarihî dönemde, ulusun tam bağımsız
olarak yaşayabileceğine inananların, emperyalist boyunduruk altında
yaşamaktansa ölmeyi yeğ tutanların alternatifidir. Bu ikinci yol,
hayatı da dâhil olmak üzere her şeyini ortaya koyarak Gazi Mustafa
Kemal Atatürk'ün "Ya İstiklal Ya Ölüm" parolasını kendisine şiar edip,
"Tam Bağımsız Türkiye" için bitmemiş olan Anadolu ihtilali için
savaşanların yoludur.

"Bugün, Gazi Mustafa Kemal'in yükselttiği "istiklali Tam Türkiye"
bayrağı bu yolu olarak seçmiş olan sosyalist ve gerçek Kemalist Millî
Kurtuluşçuların ellerinde dalgalanmaktadır.

"Evet, bütün Türkiyeli aydınlar, bu iki alternatiften birisini seçmek
zorundadırlar.

"Birinci alternatifte, rahat bir yaşantı, bu düzenin nimetleri vardır.

"İkincisinde ise, çeşitli zorluklar, kan, işkence ve ölüm vardır.

"Biz, yurtsever kişiler olarak, ikinci yolu seçtik.

"Seçtiğimiz yol, Gazi Mustafa Kemal'in açtığı yoldur.

"O'nun başlattığı Anadolu ihtilalinin yoludur.

"Parolamız, "Ya İstiklal Ya ölüm!"

"Hedefimiz, "İstiklal-i Tam Türkiye"dir." (agy., s. 115-117)


--
"Doğru ve iyi olanı bilmek ile doğru ve iyi olanı yapmak arasındaki
en önemli bağlantı; doğru ve iyi olanı yapacak bir karaktere sahip
olmaktır. Eğer karakter gelişmemişse tahsil ise yaramıyor.
Unutmayalım; banka hortumlayanlar, devleti soyanlar, rüşvet alanlar,
vatanı çıkar uğruna satanlar, maç satanlar, şike yapanlar, teşvik
verenler; birilerini hakir görüp aşağılamakla yükseleceklerini
zannedenler hep tahsilli bireylerdir..."

MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

NE SAĞ, NE SOL,
KEMALİZM EN GERÇEKÇİ YOL,
NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE

--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.