Re: [anadoluhaber:38179] AKP Kendi Derin Devletini mi Oluşturuyor?

Sayın Yakup Musa Kardeşimiz gönderdiği iletilerinde yanıtla bölümünün olmadığından şikayetçidir.1seneye yakında durum böyle devam ediyormuş.Bu hususta kendisine yardımcı olacak arkadaşların mail ile destek vermesini istiyoruz..Yakup Musa arkadaşımızın  iletilerini bizler görüyor ve bu mailde olduğu gibi de yanıtta veriyoruz...Bu durum google gruplar ile alakalı olabilir mi?

saygı ile

vesselam


ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ

02 Mart 2010 13:41 tarihinde Yakup MUSA <yakupmusa@gmail.com> yazdı:
 
AKP KENDİ DERİN DEVLETİNİ Mİ OLUŞTURUYOR?

 

 

 

           

 

AKP şu anda daha etkinleşebilmek, çatlak sözleri ve kendisi ile mücadele edenlerle etkin mücadele etmek için “UNO Office an Drugs and Crime” tarafından hazırlanan “Unıted Nations Convention Ageinst Corruption” Raporu gereği yolsuzluklarla ve görevi suistimallerle mücadele adı altında kendi derin devletini mi kurmaya çalışıyor söylemi aklımıza gelmektedir. Yaptığının doğru, yapılması gereken olduğunu da yandaş basın destek/aracılığıyla gündeme getirmekte, şimdiden zemin hazırladığı düşünülmektedir.

 

                Sözleşmenin Türkçe manası; “Yolsuzlukları ve Görev Suistimallerini Önlemeye Yönelik BM Sözleşmesi”

 

                Anılan sözleşmede 2003 yılında yayınlanmış, taraflara  uygulamaları, gerçekleştirmeleri ve gerekli düzenlemeleri yapmaları için 2005 yılına kadar süre tanınmış. TÜRKİYE ise 10 ARALIK 2003 tarihinde anılan antlaşmayı imzalamış. 09 ARALIK 2006 tarihinde ise yürürlüğe girmiş bulunmaktadır.

 

                Mezkur sözleşmede; yolsuzluğun ülkelerde tehlike olarak gözüktüğü, yine sözleşme hükümleri gereği; görevi suistimal etmekte yolsuzluk kapsamında değerlendirilmektedir.  

 

                Şimdi yandaş basında anılan sözleşmeden kendine vazife çıkararak, hükümete sözleşme hükümlerini uygulamasını, 50 nci madde gereği; asker ve yargı mensupları dahil herkesi teknik takibe aldırabileceğini! hükümete hatırlatma gereğini duyuyorlar.

 

                Yine sözleşme hükümlerine dayanarak, yargı da dahil her türlü hukuk dışı işlemleri yolsuzluk kapsamı içerisinde değerlendirildiği hatta insan hakları ve anayasa ihlallerini, yolsuzlukla savaş kapsamında değerlendirecek kadar sözleşme hükümlerini genişletmektedirler. Darbe anayasası olarak değerlendirilen mezkur anayasa hükümlerini bizatihi kendisi dahi suç olarak değerlendirmekte, değiştirilmesi dahi teklif edilemeyen; Tevhid-i Tedrisat, Kılık Kıyafet Kanunlarını da anılan sözleşme hükümlerine dayanarak suç olarak niteleyebilmektedirler.

 

                Yandaş basın sözleşme hükümlerini daha da genişleterek ve organize suçlarla savaşmayı bu sözleşme hükümlerinin içerisine sokabilmekte, hükümete daha rahat bir çalışma ortamına kavuşabilmeleri için bu sözleşme hükümlerinin gerekçe/dayanak gösterilip daha da rahat hükmedebileceklerini hatırlatmaktadırlar.

 

                Dayanak yaptıkları sözleşme hükümlerine göre de; “Hukuka uygun olmayan yasa suç aletidir” yargısını hatta akıldan da uzak olduğunu yazabilmektedirler.

 

                Malum yandaş yazılı basın; Meclis Başkanı, Başbakan ve Adalet Bakanı’na soru yönelterek neden bu sözleşmenin uygulanırlığının olmadığından söz etmektedirler.

 

AKP hükümette değilken önceki koalisyon hükümetlerinde bizzat karşı oldukları; izlenme, fişlenme, takip ve dinlemeleri yapabilecek özel istihbarat birimleri, özel sorgu ve takip yöntemlerini örgütleyebileceğini, bu maksatla özel tekniklerle donatılmış eğitimli kadrolardan istifade edip, teşkilatlanabileneceği hükümete önerilmektedir. Sözleşmenin hukuki bağlayıcılığına da sığınarak, hükümetin çözüm üretebileceğinden söz edilmektedir.

 

                Sözleşmenin 19 ncu maddesine istinaden yolsuzluğa bulaşmış yargı mensuplarının azledilmesini, uluslararası sözleşmelerde korunan haklarının esas olarak kullanmamakta direnenlere karşı insan hakları ihlali gerekçesiyle görevden azledilmesini sağlayan mekanizmalar oluşturması gerektiği malum basın tarafından hükümete önerilmektedir.

 

                Yine anılan sözleşme hükümlerine dayanarak; darbe planları, yasama, yürütme, yargı, ordu, istihbarat, sivil yapıları da etkisi altına alan medya, sermaye, siyaset, bürokrasi ve oda, vakıf, dernek, sendikaları da kapsayan bir tehditten söz edilmektedir. Hemen arkasından AYM, Yargıtay ve Danıştay Başkanlarının düşüncelerini merak edip, mezkur sözleşme hükümleri gereği başlarına ne geleceğini hissettikleri konusunda aba altından deyim yerindeyse sopa göstermeyi de ihmal etmemektedirler. İşin esas üzücü yanı yandaş basın yayın politikalarıyla takibe, fişlenmeye, yaftalanmaya, izlenmeye iktidar hükümeti öncesinde haklı olarak karşıyken şimdi AKP hükümetinde eski inandıkları fikir ve düşüncelerinden çark edilmektedir. Bu nasıl gazetecilik/basın anlayışı anlamakta güçlük çekiyoruz. Gazeteci/yazar bugün ak dediğine yarın kara dememeli, doğru bildiği inanç ve fikirlerinden şartlar ne olursa olsun dönmemeli, hak bildiği yolda devam etmelidir.

 

                Ülkemiz gazeteciliği, görsel ve yazılı basın ve yazarlık AKP hükümeti döneminde çok değişti. Yukarıda yazdığımız, imzalanan sözleşme hükümlerine uyularak görevdeki ve gelecekteki hükümetler uygulama alanına sokarlarsa ülkeyi büyük baskı ve istibdat bekliyor demektir ki asil Türk halkı bunu hak etmemektedir.

 

Selam, saygı ve dualarımla.

 

Yakup MUSA

 

28.02.2010

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
 
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
 
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin



--

 ---------------------------------------------------------
"HAKİKATİN HATIRI ,DOSTUN HATIRINDAN ÜSTÜNDÜR"
(HZ ALİ ra.)

--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
 
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
 
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin

1 yorum:

  1. Aynı düşünceyi paylaşan bazı insanlar grup kurup aralarında internette mail'leşiyorlar. İyi fikir. Eminim hayatları uzuyordur. Zihinlerine açıklık, kelimelerine kanat diliyorum. Ama ben düşüncelerini duymak istemiyorum.
    Ama onlar bana sormadan beni de listelerine ekliyorlar. Her gün aldığım 300-400'e mail'in beş onu hariç hepsi bu çöplerden meydana geliyor.
    Bu listelerden çıkmak da mümkün değil. Ya çıkma seçeneği tanımıyorlar (oysa tanımaları lazım). Ya çıkma seçeneği var ama kullanmamanızı önleyecek bir mekanizma kuruyorlar ve şöyle bir tepki, alıyorsunuz We are unable to deliver the message from
    to .
    Türkçesi: Boşuna uğraşma, çıkamazsın.
    Ya, en iyi halde, birkaç saatliğine çıkıyorsunuz, sonra gene ekleniyorsunuz.
    Bu zibilin çoğu Yahoo ve Google kaynaklı. HABERVER@YAHOOGROUPS.COM, aydinlik-gelecek-hareketi@googlegroups.com, e-yediiklim@yahoo.groups, domino_etkisi@googlegroups.com, Kuvayi-Milliye-Hareketi@yahoogroups.com
    Kendi seslerine âşık ve düşünceleriyle mest olmuş bu kenemsi arkadaşlara bir mesajım var: Bu güne kadar bir tek mail'inizi okumadım ve bundan sonra da okumayacağım. Kendim dahil hiç kimsenin düşüncesi beni ilgilendirmiyor, düşünceleri beni ilgilendirenler dışında. Telefona gelen mesajlar
    İkinci terbiyesizlik Turkcell'e ve onun aracılığıyla telefonuma mesaj gönderen şirketlere ait.
    Muhtemelen diğer telefon şirketleri de aynı terbiyesizliği yapıyorlar ama onlara abone olmadığım için (çok şükür) birinci el deneyimim yok. Her gün, ama özellikle cuma günleri, defalarca telefonumdan mesaj sinyalleri geliyor. Açtığımda bana mal ve hizmet satmak isteyen şirketlerin ve bankaların mesajlarını görüyorum.
    Bankalarda (mesela Garanti ve Halk) hesabım yok ama bu onların bana kaçırmamam gereken fırsatlar sunmasına mani değil. Mağazalardan da bana mesaj yollamalarını istemedim.
    Daha önemlisi, onlar (Ağaoğlu, Damat-Tween, Garanti Bank, Halk Bankası, Beymen, Kanyon, Bonus, Banana Republic, Marks &Spencer, Gap, Ekavart, Balizza, Benetton, vs.) 'Seni mesajla taciz edebilir miyiz?' diye sormadılar.
    Turkcell'e telefon edip beni bu beladan kurtarmalarını istedim. Mesajı yollayan şirkete müracaat etmemi istediler. Kendileri yapamazmış. Kendileri, yapamaz tabii. Aldıkları paraya bakıyorlar. Hayatımın işgaline aracı olmaları umurlarında değil.
    Yollayan firmalar mesajlara 'Beni rahatsız etmeyin' cevap yazmaya çalıştım ama, tabii, gitmedi.
    Onun için onlara diyorum ki: 'Sizi seviyorum. Ama anlaşalım: Siz bana mesaj yollamayın, ben de size mesaj yollamayım.
    Bu mesaj ve mail kirliliğinden bir ben mi şikâyetçiyim? Telekom Kurulu diye bir şey var mı?

    YanıtlaSil

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.