[anadoluhaber] AKP'nin Gerginliğinin Gerçeği

AKP’NİN GERGİNLİĞİNİN GERÇEĞİ!

 

 

 

            Sayın Başbakan İsrail’in ve ABD’nin karşısında hemen kızmakla sonucu olmayan/olamayan bağırıp çağırmalarla durumu kurtarmaya çalışmaktadır. Malum seçim yakın, puan toplamak gerek. Ama bilmiyor mu ki, artık sağduyu sahibi vatandaşlarımızın gözleri açılmıştır. Bu bağırma çağırmaların sadece laftan ödeye geçmeyeceğini bilmektedirler. İsrail’e karşı izlediği gerginlik politikası ABD’nin kontrolünde ilerlemektedir.

 

            Mevcut kartel gazeteleri, TÜRKİYE’nin Ortadoğu ve Filistin’de ne işi var diye manşete geçiyor, eleştiriyorlar. Bu yazarlar acaba hiç tarih okumadılar mı? Osmanlı İmparatorluğu fiilen yok olsa da hala TÜRKİYE bu misyonu/görevi yürütmekte Müslüman Türk dünyasına; ağabeylik, hamilik yapmaktadır. Tarih bize bu görevi vermektedir. Bu görev/misyon kıyamete kadar devam edecektir. Yani kartel gazetelerinin yazmış olduğu gibi konu bu kadar basit değildir.

 

            Peki TÜRKİYE’nin Filistinli kardeşlerine yardım  için bulunurken, ABD’nin IRAK’ta, AFGANİSTAN’da, Siyonist katil devletin Filistin topraklarında ne işi vardır? Üstelik yardım, insaniyet namına orda bulunmuyorlar. Uluslar arası sularda bulunmak suç, müdahaleyi gerektiriyor da, peki kendi toprağı olmayan yerlerde silahlı ordu bulundurmanın manası nedir?

 

            Dünyada; Asya, okyanus adalarında, İSPANYA, PORTEKİZ, İNGİLTERE, ABD, HOLLANDA, BELÇİKA vb. batılı Hıristiyan devletlerin ne işi var? Acaba orda insaniyet için mi bulunuyorlar? Tabi ki hayır. Oradaki halkı, devletleri sömürmek, öz kaynaklarını gasp etmek için bulunuyorlar. Kartel basını insani yardım için orda bulunan yardım ekibimizi teşvik edip, destekleyeceklerine, adeta batılı Hıristiyanların ve Siyonistlerin ağızlarından yazıyorlar, yayın yapıyorlar.

 

            Başbakanın yapmış olduğu çıkışlarla oldukça puan/oy toplamış gibi gözüküyor. Yandaş, işbirlikçi görsel ve yazılı basın bunu büyük bir istekle, heyecanlı vermiş ve yayınlamıştır.

           

            Şu anda AKP kendi hazırladığı sadece kendini ileride Yüce Divan’a verileceğini düşünerek bunu önleyecek, özgürlüklerin yapılan değişikliklerle tamamen arttırılamayacağı kısıtlı bir anayasa değişikliği ile harekete geçmiş durumdadır.

 

            Bilindiği üzere CHP yapılan bu anayasa değişiklik paketinin Anayasaya uymadığı gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’ne iptali için başvurdu.

 

            Anayasa değişikliği henüz taslak halindeyken Hakimler, Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) artık atama, yetkilendirme yapamaz gibi hükümetin yaklaşımı kurulu kilitlemekten öte pakete yapılan itirazları da haklı kılmaktadır.

 

            Anayasa paketi bugünkü haliyle yasalaşırsa hem hukuki hem siyasi yönden sürekli bir sıkıntı, tartışma konusu olacaktır. Şu bir gerçek ki AKP bu anayasa değişikliği ile HSYK’yı ve hukuku kendime bağlama, siyasallaştırma amacı gütmektedir. Bu çok tehlikeli sakıncalar doğuracaktır. Yargı tamamen siyasallaşacak hakim ve savcılar mevcut iktidarda olan hükümete göre hüküm ve kararlar alacaklar demektir.

 

            Ülkemiz üzerinde çok büyük tehlikeli oyunlar oynanmaktadır. Bunun için Türk Milleti olarak çok dikkatli, uyanık davranmamız gerekmektedir. Yapılan bu anayasa değişikliği Türk halkının isteklerine cevap verebilmekten çok uzaktır. AKP elinde fırsat varken tam özgürlükçü bir anayasa yapma fırsatını kaçırmıştır. Yapılan değişiklikler 12 EYLÜL Anayasasını daha da yerleştirmektedir. Mevcut anayasa taslağı halkın ekonomik sıkıntısını giderecek ve özgürlüklerin artırılmasına ilişkin maddelerden yoksundur. Yargıyı siyasallaştırmak, Yüce Divandan AKP’yi kurtarmaktan başka bir şeye yaramayacağı gözükmektedir. Lütfen ona göre oyumuzu verelim. Bu vatanın hepimizin olduğunu da aklımızdan çıkarmayalım.

 

Selam, saygı ve dualarımla.

 

Yakup MUSA

 

02.09.2010