[anadoluhaber] Hasan Sabbah'ın Haşhaşin fedaileri

Yazılarıma kızan bir internet yazarı bana hitaben

satılmışlardan ve satılmışları destekliyenlerden nefret etmek hem insanlığın gereğidir hem de dinin emridir. Unutmayın

Demiş ve ilave etmiş.
 
Saraylarda süremem, dağlarda sürdüğümü.
Bin CiHAN"a değişmem, şu öksüz TÜRK"LÜĞÜMÜ.
 
Diye kısa bir cevap yazmış. Acaba benim için böyle ihanet vs gibi bir şey asla olmadığına göre bu kişi bu sözleri geleneksel hakaretçilerin davranışlarında görülen durum ile aynı şekilde sırf laf olsun ya da gıcıklık olsun diye mi yazmıştır. Ya da böyle davrananların hepsi bu yüzden mi böyle ciddiyetten uzak ipe sapa gelmez iddialar ileri sürmektedir. (İkinci paragraf ise zaten Alamut kalesi fedailerinin sözlerinden bir bölüm gibide okunabilir)
Yoksa işin içinde başka bir iş mi vardır. Bunu düşünürken Hasan Sabbah’ın Alamut Kalesini düşünmemek ve tarihin en müthiş terör örgütünü kuran bu kişinin fedailerinin nasıl olup da laf değil öl demesi ile kendini kaleden atıp öldürüverdiği anlamanın günümüze de ışık tutabilecek bazı sırların düşünülmesinde ufuk açacak önemine de değinmenin faydalı olacağını düşünüyorum.
Hasan Sabbah'ın haşhaşinleri kendilerini dünyanın en özgür insanları sanıyor ve sayıyor ve bu sayede Alamut kalesinde kendilerini Hasan Sabbah’ın dünya cennetinde yaşadıklarını öldüklerinde de gerçek büyük cennete gideceklerini sanıyorlardı.

Çünkü kalenin sularına sürekli düşük yoğunluklu afyon katıldığını hiç bir zaman bilmiyorlardı ve asla da bu sırrı öğrenemeden yaşadılar ve öldüler.

Bu kendilerine cennette oldukları hissini veren bilmeden tiryakisi oldukları uyuşturucu yüzünden kaleden uzak kaldıkları anda o sudan içemiyor ve uyuşturucu alamadıkları için azap çekiyor krize giriyorlar ve bir an önce kaleye dönmek için işlerini kısa sürede bitirmek yada ölerek büyük cennete dönmek istiyorlardı. Bunun neden olduğunu neden dışarıda duramadıklarını ise bilemiyor ve bilemedikleri için de sorgulayamıyorlardı. Bu yüzden onlara verilen cinayet dahil her türlü emirleri anında ve kısa sürede halledip yakalanırlarsa Alamut kalesinden uzak kalamayacakları için intihar ediyorlardı.

Günümüzün hasan Sabbah’ları çok yeni ve bambaşka yöntemler, ilaçlar, elektro manyetik yayınlar ile kişilerin bilinçaltına hipnotik subluminal yayınlar yaparak farklı kodlar yüklediler. Bazı ilaçlar ile uzaktan kumanda aletleri ile veya yerinden yönetim ile yönetilebilecek hallere dönüştürdüler. Bu yüzden nasıl Hasan Sabbah’ın Haşhaşinleri kale dışındakilerin, nasıl yaşaya bildiklerine şaşırıyor ve asıl şaşılacak durumda olanların kendileri oldukları fark edemiyorlarsa günümüzde ki modern yöntemler ile aynı beklide daha kötü kontrol edilebilir duruma düşürülmüş bir tür Haşhaşin yada mankurt durumuna düşürülenlerde sizin beni gördüğünüz gibi köle zannederken kendilerinin kendi kontrollerinden çıkıp başkalarının gönderdiği sinyallerin ya da aldıkları uzun süre etkili kalan ilaçların mahkumu olan köleler olduklarını fark edemiyorlar.

Bu durumu onlara anlatabilmek de mümkün olmuyor. Eğer iş işten geçtikten sonra  deşifre olmuş haşhaşinler gibi oldukları bilinse dışarıda da bir liralık afyon sakızı ile mutlu yaşabilecekken Alamut kalesi dışındakilerin cehennemde yaşadıklarını zannediyor ve onlara acıyor kendi kendilerini kaleye mahkum ediyorlardı. Kalede en büyük ceza ölüm cezası değildi. Ölüm cezasının hiçbir korkulacak yanı da yoktu. Kendini öldür emri artık gerçek cennete gitmek anlamına geliyor ve severek uygulanıyordu. En büyük ceza kaleden kovulmaktı. Kovulan sebebini bilmediği sara krizi gibi krizlere uğruyor ama sebebini bilmedikleri için gidip aktardan bir akçelik afyon sakızı almayı akıl edemiyor perişan olarak çoğu intihar edip ölüyordu. Günümüz zihin kölelerinin de nasıl bir yöntemle köle edildiklerini bilse idik işi çözmek kolay olurdu. Ama halkın imkânları bunu çözmeye yetmiyor. Derin güçler ise bu sırrı bilen birkaç kişiyi çok sıkı kontrol altında tutarak sızmasını farklı yöntemler ile önlüyorlar. ASELSAN da intihar eden çok önemli buluşlara imza atmış genç mühendisleri neyin nasıl bir iki gün içinde intihara yönlendirdiği ise erbabınca bilinse de resmi devlet ve halk olarak bilinmiyor bilinemiyor. Süper güçlerde bu teknolojileri sadece içerideki çok nadir ajanlarına veriyor. Onlarda halkımıza karşı kullanıp bir kısmını diğerlerine düşman askeri gibi göstere biliyor. Ve siz beni bir vatan haini düşman olarak görüyor buna kesin inanabiliyorsunuz. İşimiz zor.

Sağlıcakla kalınız.

A.D.Şimşek

 

--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
 
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
 
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.