[anadoluhaber] Fwd: [YazMuhTR] Türkiye'de Üniversite Sorunsalı ve Çözüm Önerim

İki gün önceki yazımda bir noktaya değinmeyi unutmuşum. Bir meslektaşım sormuş, hatırlatmış. Cevabım hemen aşağıdadır.

Cevabım:

Bence vermesinin gerekmemesi lazım. Vakıf üniversiteleri kurulurken devlet sadece araziyi bedava verdi. Bir de ÖSYM bursu karşılığı öğrenci başına ödeme yapıyor. Onlar da binaları vs. kendileri yaptılar. 

Oysa ki bu bahsettiğimiz sistemde binalar hazır. Ayrıca özel üniversitelerin ilk kurulduğu zamankine göre çok daha donanımlı AR-GE kadroları da hazır. Hem artık öğretim görevlilerinin hep istediği "özerklik", proje seçimi özgürlüğü de olacak ve tabii araştırma görevlisi kadrosu sıkıntısı da olmayacak.

Artık bu kadar imkandan sonra hala "devlet memurluğu" isteyenler olursa onlara başka devlet kurumlarında görev verilebilir. Ama ben şahsen bunun %10'u geçeceğini sanmıyorum ki onlar da herhalde belli bir yaşın üzerinde "emekliliğe gün sayan" hocalardır, başka kuruma geçmek istemeyenleri emekli edilebilirler. 

Saygılarımla,

Görkem Ateş

İzin almadığım için ismini ve adresini sildiğim arkadaşımın sorusu:



Date: Mon, 4 Oct 2010 17:23:04 +0200
Subject: Re: [YazMuhTR] Türkiye'de Üniversite Sorunsalı ve Çözüm Önerim

Devlet hocalara hala maas verecek mi?

04 Ekim 2010 08:42 tarihinde Gorkem Ates yazdı:
 
Türkiye'de Üniversite Sorunsalı ve Çözüm Önerim

Devletimiz 2023 cumhuriyetimizin 100. yılı için 500 milyar dolar ihracat hedefi koymuş durumda. Bunun 160 milyar doları (%30'undan fazlası!) bilişim ürünleri ihracatından sağlanacakmış (http://www.bthaber.com.tr/?p=3717&sayi=SAYI:768). Bu çok iddialı bir hedef. Özellikle yazılım satışlarının önemli bir artış sağlaması gerekiyor ki bu hedef başarılabilsin.

Bu noktada üniversiteler ve hatta liselerde reform yapılmalı ki 5-10 sene sonra mezun olacak mühendisler gereksinimleri karşılayabilsin. Geçtiğimiz yıllarda ülkemizde pek çok üniversite açıldı. Üniversite açılacak yer tespit edilirken "buralar fakir, şehir esnafı kalkınsın" diyerek her ile en az bir tane "inşa edildi". Binaları tahmin ederim artık kaliteli yapıyorlardır zira inşaat mühendisliğinde, müteahhitlik hizmetleri ihracatında dünya 2.siymişiz (birinci Çin'miş). Ne var ki bir üniversite sadece binadan hatta öğrenciden ibaret değildir.

Dünyada üniversiteler araştırma-geliştirme yapmak için kurulur. Örneğin ABD'de 3.500'ten fazla üniversite var. Bunların bir kısmının bizdeki en iyi üniversitelerden daha kötü öğrenci yetiştirdiği söyleniyor. Ancak bu daha çok aldıkları öğrencileri düşük yüzdelik dilimlerden almalarından dolayı olsa gerek. ABD'de en iyi üniversiteler olarak kabul edilen Harvard, MIT, Yale aynı zamanda en eskilerinden. İlk kurulduklarında sadece onlar varken en iyi öğrenciler mecburen oralara gitmiş. Sonra onlar iyi yetişmişler ve okullarına sahip çıkmışlar, yararına çalışmışlar. Böyle bir gelenek oluşmuş. Ancak burada bir noktaya dikkat çekmek gerek: Bahsi geçen üniversitelerin hepsi özel yani "vakıf üniversiteleri". Ayaklarında kadro sıkıntısı, katı bütçe disiplini gibi prangalar yok.

Bizde ise üniversiteleri devlet kurmuş. Zamanında en iyi okullar olarak İTÜ, ODTÜ, Boğaziçi vs. bir ivme yakalamışlar. Belki Türkiye'de bilim ve teknoloji pek üretilememiş ancak yurtdışına giden mezunlardan bir kısmı önemli başarılara imza atmışlar. Örneğin ben geçen gün New York'ta merkezi bulunan bir yazılım şirketinin Türk CEO'su ile tanışma fırsatı buldum. Yaşı 30 civarı ama 400'ü mühendis 700 kişilik şirketi yönetiyor! Zaten her ülkede belli bir yüzdelik dilim öğrenci "cevher"dir. Siz işleyemezseniz başkaları alır işler. Madenlerde de öyle olmuyor mu? Örneğin 19.yy'da Osmanlı madenleri işletemediği için Almanlara "gelin işletin" demedi mi?

Neyse lafı fazla uzatmaya gerek yok. Biliyorsunuz kimileri "özerk üniversite" istiyor. Ancak bundan tam olarak ne anlaşılması gerektiği meçhul. Sanıyorum sloganın ötesinde kendi aralarında da bir fikir birliği yok. Örneğin şu anda öğrenci başına devlet üniversitelere bir ödeme yapıyor. Ayrıca öğrencilerden harç toplanıyor. Harç alınmasın diyorlar. Hatta her Allah'ın senesi öğrenci affı çıksın diyenler bile oluyor! Ama bunları söyleyenler devletin hangi bakanlığından yapılacak bütçe kısıntısı ile bunların finanse edileceğini söylemiyorlar.

Burada bir tavuk-yumurta problemi var. Ekonomi ihracat yapamıyor, yurtdışından gelen faizli sıcak para ile dönüyor çünkü katma değeri yüksek teknoloji ürünleri üretilemiyor. Üretilemiyor çünkü üniversiteler dünya bilimini teknolojisini öğrenmiş -"takip eden" demiyorum, çünkü takip genelde hep geriden olur!- mühendisler yetiştiremiyorlar. Üniversitelere sorsanız bunun sebebi kaynak yetersizliği. Bu döngü bu şekilde onyıllardır devam ediyor.

Benim önerim: Üniversiteler asla kar amacı gütmemeli ama sonuç odaklı başarıyı hedeflemeli. Bugün Bilkent Üniversitesi sadece 26 yıllık geçmişi olmasına rağmen nano-teknoloji alanında Türkiye'de bir numara ise bundan çıkarılacak bir ders olmalı. Devlet üniversite "inşa etmeyi" bırakmalı. Belirli bir öncelik sırası ile kamu üniversiteleri hocaların ve de öğrencilerin de kurucu üye olacakları vakıflara 1TL'ye devredilmeli. Bugün belki Ankara'da örneğin ODTÜ'de bunu yapmaya kalksanız sorun çıkar ancak Anadolu'da örneğin Kayseri, Denizli gibi sanayisi olan ancak üniversitesinin varlık gösteremediği illerde bu daha kolayca yapılabilir. Zira zaten kaybedecek bir şeyleri yok. Bir süre sonra bu üniversiteler diğerlerini geçince eskiden değişime ve gelişime direnenler de ikna edilebilirler. Devlet gene öğrencilere burs verir tabii ama verimli ve yenilikçi bir sistem de olur böylece.

Şimdi ben bunu söylediğimde çevremde bana hemen Eski Başbakan Tansu Hanım'ın Kardemir'i özelleştirmesinden bahsedenler oluyor. O da 1TL'ye vermişti şirketi ama maalesef Kardemir'de kavga gürültü bir türlü eksik olmuyor. Dileyen şirketin İMKB'ye gönderdiği bültenleri okuyabilir. Ancak orada bir fark var. Kar amacı güden işletmelerde her ses elbette dinlenebilir ama birinin baş olması son sözü bütün riski alarak söylemesi lazım. Bu kişiye "genel müdür"ün ötesinde "CEO" denmesinin sebebi bu. Eğer Kardemir'in %60'ını işletme tecrübesi olan bir büyük kuruluşa satsalardı ve kalan yozde 40'ı işçilere verselerdi eminim şimdi durum çok daha farklı olurdu...

Saygılarımla,

Görkem Ateş
http://www.anladuy.net/duzyazi <-- Tüm yazılarım için
http://www.gorkemates.com <-- Kişisel sitemin ana sayfası


--

--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
 
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
 
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.