[anadoluhaber] Evet onlar bizi geri bıraktılar

Evet onlar bizi geri bıraktılar

Yazar M. Şevket Eygi’nin Onlar Türkiye’yi geri Bıraktı başlıklı Türkiye’deki hakim sınıfların genellikle Kriptolar oldukları ve devleti ele geçirdikleri için geri kaldığımızı izaha çalışan yazısına Sayın İsmet Aydemir aşağıya alıntıladığım kısa cevabı yazmış. Doğrusu bu cevap tatmin edici bir cevap olmaktan çok uzak diye düşünüyorum. Ancak elbette ki beklide hepimiz böyle ve bu tarzda düşünmeye eğitilerek köleleştirilmiş düşünceler ile malulüzdür de farkında değilizdir diye düşünmekten de kendimi alamıyorum.

Eygi Bey tarafından,
Karanlığa ateş edilmiş.
Hedefler belli değil.
Köy gözükmüyor.
Araştırmaya belgeye, bilgiye dayalı bir deneme değil.
Saygılarımla, İsmet Aydemir

Bazı şeyleri çözmek belge ve bilgi ile olmaz. İyi bir detektif izleri, işaretleri, emareleri, davranış ve mimikleri olayların akışını gözlemler. Küçücük ayrıntıları birleştirir. Doğru soruları sorar. Cevaplarını buldukça cevaplardan belgeleri ve o belgelerden bilgileri oluşturur. Sonunda görülenin gösterilen bir mizansen olduğunu arkasındaki saklananları keşfeder. Sonuç olarak vardığı sonuçları Jüri ve yargıç olarak insanlar ile paylaşır ve sonunda sahte bir tarih oluşturulduğunu devleti yıkanların suçlananlara olmadığını, suçlayanların asıl suçlular olduğunu ve düşmanla ittifak halinde mevcut ülkenin on katını rüşvet olarak dünyaya satıp dağıtıp kendilerine bu ülkeyi satın aldıklarını ve halkın bu ülkede sadece maraba olduğunu anlar ve anlatır. Basit belgelerden mevcut belgelerin sahteliğini yakalar. 

Eygi doğru söylemektedir. Gerçeği gözümüzün içine sokmaktadır. Belge isteyenlerin kriminal düşünce sisteminden yoksun yönlendirilmesi kolay eğitimli kişiler olması dahi eğitimin yönlendirilecek istikamette verilmiş olmasındandır. Osmanlı yıkılınca tüm Osmanlı arşivlerinin kilosu beş kuruştan Bulgaristana satılmış olması dahi kim kimdir hangi kökenden gelmektedir bizlerin bilmesini imkansızlaştırarak batılı güçlerin içimizden kimleri muhatap alıp parlatacaklarını parlatmakta ve devletin Kriptoların ve onların devşirmelerinin eline geçmiş olduğunun kanıtıdır.

Kriminal inceleme hala devam etmektedir. Nasıl oluyor da bazıları hala belge istemektedir.

Yanlış ve yönlendirici bir eğitimden geçirilerek başka türlü düşünemedikleri için mi?

Partizan tarafgirlik yüzünden basiretleri bağlandığı için mi?

Kendisi kripto kişilerden olduğu için mi?

Kriptolarca devşirilmiş ve beyni o şekilde programlanmış olduğundan başka ihtimallerinde olabileceğini hiç düşünemediği için mi gibi pek çok sorular akla gelecektir.

Bu yüzden artık belgeler güvenilir değildir.

Bunun anlamı tüm öğretilerin güvenilemez olduğudur. Devletin milletimizin %97 sini dışlayan yabancılar tarafından kurulmuş bir gizli devlet olarak uluslar arası anlaşmalar ile bağlı ve önemli noktalarına bu anlaşmalara uymayacak olanların alınmadığı bir devlet yapısı olduğu bazı basit parçaların birleştirilerek anlaşılması mümkündür. (Sabih Kanadoğlu’nun %97 ile gelseler bir şey yapamazlar demesi ve Türkan Saylan adlı kripto kadının bu ülkede bize rağmen hiç bir şey yapılamaz demesi dahi yeterli delillerden sayılmalıdır) Sürekli millet ile savaşan ve milleti kendisi olmaktan başka bir şeye dönüştürmeye çalışan o milletin devleti değil olsa olsa kesin bir işgal devletidir. İş bundan sonra kesin delilleri bu konuyu da aydınlığa kavuşturmak yönünde araştırmaya başlamak ve gizli devletin yapısını çözerek kriptoları teşhis ile içimizden hangi kesimlerden devşirmeleri kullandıklarını araştırıp çareler üretmektir.

Bu ülkede ters giden bir şeyler olmadığını söylemek ise imkânsızdır. Ordularımız kendi içinden ordu ve devletin sırlarını para karşılığı yabancılara satanları araştırmaya bile gerek görmemiş ve araştırmamış da daha yeni bazı normal savcılar ve polisler araştırmaya başlamışsa eski belgelerin güvenilmezliği de ortaya konmuş demektir.

Bu konular siyasi tartışmalara polemik konusu yapılıyor da devlet katlarındaki yada onların hizmetindeki bazıları bu işi önemsemez görünüyorlarsa, onlarda şüpheliler listesine alınıp incelenmelidir. Türkiye Türk milletinin kobaylar olarak deneylerde kullanıldığı kocaman bir laboratuardır. Kobayların bu laboratuar da yaşıyor olması laboratuara hissedar oldukları anlamına gelmez. Bilakis laboratuarda ki ilginç görünmeyen kategori kafeslerinde yakalanmış ve tutuklu oldukları halde bunun farkında olmadıkları anlamına gelir.

İşte bu yazdıklarım da Şevket Eygin’in yazdıkları gibi fikir yazıları ve tartışmalarıdır.

Deliller ile bakmaya sınırlamak bazı bilim dallarında doğru olsa da siyesi olaylarda geçerli bir yöntem değildir. Siyaset bir savaştır. Deliller genellikle yönlendirici eksik, fazla ya da sahte bilgilerden oluşan delillerdir.

A.D.Şimşek

--
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
 
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
 
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.