Akil İnsanlar Bayrampaşalılarla buluştu



Programda Anadolu Konfederasyonu adına konuşan Van Gölü Dernekleri Başkanı Yusuf Tuncil, "Bu ülkede doğunun batısında gerçekten bir Ergenekon soruşturması yapıldı. Ülkenin doğusuna hala kimse dokunmadı. Kardeşçe yaşamak istiyorsak, Kürtler'in de Ergenekonu'na dokunmak gerekir." dedi.

Bayrampaşa Belediyesi Konferans Salonu'nda yapılan toplantıya Hülya Koçyiğit, Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan, Yardımcı Doç. Dr. Levent Korkut ve yazar Mustafa Armağan'dan oluşan Akil İnsanlar Marmara Grubu, Bayrampaşalılarla bir araya geldi. Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri olan ve çözülmesi için büyük çaba sarf edilen terör sorununun çözümü için gerçekleştirilen istişareye çeşitli meslek dallarından 400'e yakın temsilci katıldı.

Toplantıya katılan Van Gölü Dernekleri Başkanı Yusuf Tuncil, bin yıldır kardeş olduklarını hatırlatıp, bu ülkede 30 yıldır kardeş kanı aktığını tatırlatıp, "40 bin insanımız ölmüş, 3 bin 500 köy boşaltılmış. 17 bin 500 faili mechulümüz var. Bu ülkede doğunun batısında gerçekten bir Ergenekon soruşturması yapıldı. Ülkenin doğusuna hala kimse dokunmadı. Kardeşçe yaşamak istiyorsak, Kürtlerin de Ergenekon'una dokunmak gerekir." ifadelerini kullandı.

Merkezinde insanın olduğu bir anayasa istediklerini anlatan Tuncil, "Bu ülkede hukukun, adaletin mutlaka hakim olmasını istiyoruz. Evrensel hukuk yazılı bir hukuk değildir. İnsanın kafasında ve gönlünde olan hukuktur. Biz eşit ve kardeş bir ülke olması için çabalıyoruz" şeklinde konuştu.

Çanakkale ve Malazgirt'te Kürt ile Türklerin yan yana olduğunu dile getiren Tuncil, hepimizin ortak kanının Türk Bayrağı'nda olduğunu söyleyerek, "Kürtleri ret ve inkar politikası bitmiştir. Geçen gün Devlet Bahçeli de 'PKK Kürtlerin sözcüsü değildir.' diyordu. Eğer Devlet Bahçeli de öyle diyorsa demek ki Kürtlerin kimlik sorunları kapanmıştır. Biz, bu kimlik problemini ortadan kaldıranlara da teşekkür ediyoruz." diye konuştu.

Akil İnsanlar Marmara Grup Başkanı Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan da bir konuşma yaptı. Kendilerine ilk başta "Akil İnsanlar" dendiğini ve bundan da çok hoşlanmadıklarını belirten Arıboğan, "Esas akilliğin koskoca bir halkın üzerine binmiştir. Biz, barışı anlatacağız. Çözümün Türkiye ekonomisine, sosyal yaşamına, dış politikasına, siyasetine götürecek katkıları anlatacağız, diye başladık. Daha ilk toplantıda halkın bir şeyi dinlemeye değil, daha çok bir şeyler söylemeye ihtiyacı olduğunu fark ettik." dedi.

Arıboğan şöyle devam etti: "Barış kolay sahip olunabilecek bir şey değildir. "Barış, bir nimetten daha fazla sahip olmak için gayret göstermemiz gereken bir şeydir. Sadece PKK, terör, Kürt meselesine endeksli bir şey değil. Barış, bir ülkede adaletin dışında hiç bir şekilde var olamayacağını gösteriyor. Toplumun tabanında hiç bir parti ayırt etmeksizin AK Parti, CHP, MHP ve BDP'de çok benzer kaygılar var. Herkes bu ülkenin daha ileri gitmesinde, silahların susmasını, barışın gelmesinde hemfikir. Bazı ayrıntılar ve endişeler var. Şunu hiç unutmayalım. Biz, kocaman bir imparatorluğun ülkesi olarak geride kalmış olan ama kendisini yeniden yaratmaya çalışan bir ülkenin vatandaşlarıyız. Kaybettiğimiz çok şey oldu. İmparatorluğu yitirdiğimizde bunun yasını tutamadık.

Bunun yasını tutamadığımız gibi çok ciddi bir inşanın altına girdik. Bugün sadece bu çatışmada kaybettiklerimizin yasını tutmayacağız. Belki yüzyıllardır. Kaybettiklerimizin yasını tutacağız. Ama bu yası tutarken de ortaya daha neşeli, doğru ve adil bir toplum yaratabilmek için hep beraber gayret göstereceğiz. İnşallah daha güçlü bir Türkiye'yi birlikte yaratma fırsatını bulabileceğiz."

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.