Komplocu savcı, Mirzabeyoğlu hakkında idam cezası' istemiş

Başbakan'ın ve ailesinin hedef alındığı kirli operasyonu koordine ettiği ileri sürülen İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ali Cengiz Hacıosmanoğlu''nun hukuk sicili kabarık çıktı. Hacıosmanoğlu'nun, mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu'nun yargılandığı duruşmanın savcısı olduğu ve mütalaasında hiçbir somut delil göstermeden idam istediği belirtildi.Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve oğlu Bilal Erdoğan’ın hedef alındığı seçim ayarlı kirli operasyonun koordinatör savcısı Ali Cengiz Hacıosmanoğlu’nun, 28 Şubat döneminin idamcı savcısı olduğu ortaya çıktı. Ali Cengiz Hacıosmanoğlu’nun, mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu’nun yargılandığı kapatılan İstanbul 6 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde duruşma savcısı olduğu, mütalaasında hiçbir somut delil göstermeden Mirzabeyoğlu hakkında idam istediği belirtildi.

 Altay Siyasi Araştırmalar Başkanı Hasan Kapar, mütalaasında Mirzabeyoğlu’na idam isteyen Hacıosmanoğlu ile ilgili çarpıcı tespitlerde bulundu. Kapar, “28 Şubat’ta bir derin yapılanmanın direktifleri doğrultusunda hareket eden yargı, 17 Aralık ve sonrasında başka bir derin yapılanmanın emirlerini uyguluyor. Belgesiz, delilsiz kıyım yapıp Mirzabeyoğlu’nu darağacına göndermek isteyen bu kafanın, Başbakan Erdoğan için neler planladığını düşünmek dahi istemiyorum” dedi.

KİRLİ OPERASYONUN SAVCISI, 28 ŞUBAT’IN İDAMCISI ÇIKTI

28 Şubat döneminde görülen İBDA-C davasında duruşma savcısı hiçbir delil göstermeksizin peşin hükümle Salih Mirzabeyoğlu’nun idamını talep etmiş, Metin Çetinbaş başkanlığındaki İstanbul 6 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi heyeti ise bu talebi oy birliği ile kabul etmişti. Hukuk tarihine kara bir leke olarak geçen davanın idamcı savcısı ile ilgili yaptığımız araştırma, skandal bir gerçeği gözler önüne serdi. İBDA-C davasında delilsiz idam talep eden duruşma savcısının  17 Aralık kirli operasyonunu koordine eden İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ali Cengiz Hacıosmanoğlu olduğu belirtildi.

PEŞİN HÜKÜMLE İDAM İSTEDİ

17 Aralık komplosunun Hacıosmanoğlu’nun 28 Şubat dönemindeki icraatları ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyleyen Altay Siyasi Araştırmalar Merkezi Başkanı Hasan Kapar, soruşturmada Hacıosmanoğlu ismini duyunca şok olduğunu söyledi. Kapar “Zira kendisi 28 Şubat dönemi yargılamalarının odağındaki bir isim. Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu ve arkadaşlarının yargılandığı davada hiçbir delil gösteremeden, İstiklal Mahkemeleri’nin infazcıları gibi peşin bir hükümle idam istedi” dedi.

BAŞBAKAN ERDOĞAN İÇİN NELER PLANLAMAZ Kİ?

“28 Şubat’ta bir derin yapılanmanın direktifleri doğrultusunda hareket eden yargı, 17 Aralık ve sonrasında başka bir derin yapılanmanın emrine girmiş durumda. Dün Mirzabeyoğlu’nu delilsiz idama çarptıran o mahkemenin savcısı, bugün Başbakan Erdoğan’a uzanmak isteyen bir operasyonun parçası. Belgesiz, delilsiz kıyım yapıp Mirzabeyoğlu’nu darağacına göndermek isteyen bu kafanın, Başbakan Erdoğan için neler planladığını düşünmek dahi istemiyorum” şeklinde konuşan Kapar, bu durumun 17 Aralık operasyonlarının amacını da izah ettiğini söyledi.

ÖRGÜT LİDERİ OLDUĞU BELLİ  DEĞİL AMA İDAM EDİLSİN

Metin Çetinbaş’ın başkanlığını yaptığı kapatılan 6 Nolu DGM’de duruşma savcısı olarak görev yapan Ali Cengiz Hacıosmanoğlu’nun skandal mütalaasında, Salih Mirzabeyoğlu ile ilgili somut bir gerekçe gösterilmeden idam talep ediliyor. Mütalaada “Her ne kadar sanık Salih İzzet Erdiş aşamalardaki ifadesinde kendisinin İBDA/C isimli örgütün lideri olmadığını, herhangi bir eylem talimatını vermediğini ifade etmiş ise de; gerçekleştirilen eylemlerin aynı amaç ve strateji doğrultusunda ve bir organizasyon dahilinde gerçekleştirilerek ortaya konulması TCK.nun 146/1. Maddesinde öngörülen suçundan bir tehlike suçu olması göz önünde bulundurulduğundan sanık Salih İzzet Erdiş’in eylemlerinin TCK.nun 146/1 maddesini ihlal şeklinde vasıflandırılması gerektiği, sanıkların açıkça ifade ettikleri ve kurmayı düşündükleri devlet sistemi Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 2. Maddesinde belirtilen laiklik ilkesine aykırı bir devlet şekli olduğu ve amaçlarının devletin laik düzenine aykırı bir sistem geliştirmek olduğu açıktır” ifadelerine yer veriliyor. İstanbul 6 Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi Heyeti de savcının mütalaasına aynen uyup, “Sanık Salih İzzet Erdiş’in TCK 146/1. Maddesi gereğince cezalandırılmasına” karar veriyor.

 MURAT ALAN / İSTANBUL 

Yeni Akit