Sizin Aileleriniz dinleniyor,Bizimkiler öldürülüyor !

İki haftadır malûm mevzudan dolayı koşuşturmaktan yazı yazamadım. Merak eden dostlara selâm olsun!Okullar tatil olunca çoluk çocuk, sıla-i rahimde bulunmak üzere memleketteyiz. Hapse girmeden önce anne babamı bir göreyim dedim. Memlekete indiğimde benden saklanan acı gerçeği de öğrenmiş oldum.

2 Ocak tarihinde 24 TV’de canlı yayına katılmış, 2000 yılında bizleri katletmek amacıyla Bandırma Cezaevi’ne düzenlenen “Noel Baba” operasyonu sonrası aldığım hapis cezasını konuşmuştum. Ben canlı yayında konuşurken annem de programı seyretmiş. Anna yüreği, daha fazla dayanamamış ve programı seyrederken kalp krizi geçirmiş! Hastaneye kaldırılmış, kalbine stent takılmış. Bana da, üzülmeyeyim diye haber verilmemiş!



Şimdi bunu niye yazdım? Aslında yazmayı düşünmüyordum ama dün akşam, ne tevafuk ki 24 TV’de Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’ın, “Ailemin içine kadar dinlemişler” feryadını duydum. Sayın Atalay’ın sözlerine tepkim acı bir tebessüm oldu!

Hatırlarsınız Eylül ayında Başbakan “Demokratikleşme Paketi” açıklamıştı. Paket açıklanmadan önce beklentiler yüksek tutulmuş, 28 Şubat mağduriyetlerinin tamamının ortadan kaldırılacağı havası oluşturulmuştu. Ama Başbakan paketi açıkladığında cemiyette büyük bir hayal kırıklığı oluşmuş, hemen hemen herkes “Bu muydu” diye tepkisini göstermişti.

Paketin açıklanmasından ardından yazdığım yazılarda, Ankara’dan aldığım bilgileri aktarırken son dakikada pakete müdahale edildiğini ve 28 Şubat mağduriyetlerinin giderilmesinin engellediğini yazmıştım. İsim vermeden de bir yetkilinin Mütefekkir Salih Mirzabeyoğlu ve bizler için, “Onlar da kim? Üç beş çapulcu! Tavır koysalar ne olur!” diyerek pakette yer alacak 28 Şubat yargı kararlarının iptali veya yeniden yargılama maddesini kaldırttığı bilgisini sizlerle paylaşmıştım.

Şimdi isim vermenin sırası. Ankara’daki kaynaklarımın bana verdiği isim, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay!

Demiş mi dememiş bilemem ama, dün akşam 24 TV’de “Ailemin içine kadar dinlemişler” feryadını duyduğumda kulaklarımda, “Onlar da kim? Üç beş çapulcu! Tavır koysalar ne olur!” ‘tespiti’ çınladı!

Evet Sayın Atalay, bizler hâlâ 28 Şubat’ı yaşarken ailelerimiz de ölüm döşeğinde. Sizler ise ‘basit’ telefon görüşmelerinizin dinlenmesinden bile rahatsız olarak veryansın ediyorsunuz. Bizleri dinlemeyip kulak arkası ederseniz, Mevlâ da sizleri birilerine dinletip canlı yayınlarda feryat ettirir.

Bir not: Bu yazı vesilesiyle Sayın Atalay, “Onlar da kim? Üç beş çapulcu! Tavır koysalar ne olur!” sözünü söyleyip söylemediğini açıklarsa biz de suizandan kurtulmuş oluruz!


Yakup Köse/ Milat 

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.