Gülen Hareketi ve Öğrenci Evleri

Üzerinde yaşadığımız coğrafya, tarih serüveninde kendisini birçok kez küfür milletinin yapmış olduğu planların merkezinde bulmuştur.Dönem dönem bu planlar her zaman olmuştur.Bundan sonrasında ise olmayacağını söylemek yanlış olur.
Yüce Yaradan , Bakara Suresi 105. ayette '' Kitap ehlinde olan kafirler de müşrikler de size Rab'binizden bir hayır inmesini istemezler.'' diye buyurmuştur.Bu ayet ile sanırım ''Küfür Milleti'ni'' tanımlamak, bizler için daha kolay olacaktır.
Bizler bu coğrafyanın değerini tam olarak bilemesek de , küfür milleti en iyi bilenlerdendir.Bu yüzden bu coğrafya üzerinde farklı planlar yaparak, farklı zamanlarda hayat buldurmuşlardır. Günümüzdeki planları için ise yerli kaynakları kullanmaya yönelmişlerdir.Bu kaynaklara baktığımız zaman çoğu yapılarının günümüzde deşifre olduğu '' Gülen Hareketi'' üst sıralarda yer almaktadır.Senelerdir bu hareketin görülen kısmını anlatırken,en sert eleştirilere maruz kalanlar bu günleri tahmin edebilmişler midir acaba?
Bugün insanlar ''Gülen Hareketi'' hakkında az yada çok fikir sahibi olmuşlardır.İnsanlar bu hareketi, düşüncelerinde ''cemaat'' olmaktan çıkarmışlardır.Bu yüzden uzun uzadıya Gülen Hareketi'ni anlatmayacağım.
Bu yazımda öğrenci evlerinin Gülen Hareketi için öneminden bahsetmek istiyorum.Tek bir ilçeden örnek vereceğim.İstanbul'un Kadıköy ilçesinde bildiğim kadarıyla 250'ye yakın gülen hareketine bağlı öğrenci evi bulunmaktadır.Bu evler genellikle üniversiteye hazırlanmakta olan liseli öğrenciler için hazırlanmış olup,evin sorumluluğunun da üniversite öğrencisine verildiği bir düzene sahiptir.Ev abisine evin imamı,birkaç evden sorumlu olana bölge imamı derken bu hiyerarşik liste uzayıp gider.Genelde bu evlerde lise son sınıf öğrencilerinden 4 kişi ve üniversite öğrencilerinden iki kişi bulunur.
Bir evde ortalama 5 öğrencinin olduğunu düşünürsek , sadece Kadıköy ilçesinde binlerle bu hareketi nitelendirmiş oluruz.İstanbul geneli bu hareketin öğrenci kanadını hesaplayacak olursak ,ciddi bir rakamla karşılaşmış oluruz.Bu hesaplamayı Anadolu'ya da açarsak , sadece öğrenciler üzerinden bu hareketin insan yönünden ne denli güçlü olduğunu anlayabiliriz.
Karşımızdaki tabloda bu hareketin ,öğrenciler üzerinden sahip olduğu insan gücünü sanırım anlayabildik.Birde gücü nasıl kullandıklarına bakalım.Hareket bu gücü ikiye ayırıyor.Büyük ağabeylerin çocukları ve vatandaşın çocukları... Ağabeylerin çocukları genellikle kaliteli üniversitelere hazırlanırken vatandaşların çocuklarının iki tercih hakkı vardır:Emniyet veya Askeriye...
Bu iki şıktan birini seçmesi takdirinde hareket, sürecin başından itibaren öğrenciyi yetiştirip hazırlayarak sürecin sonunda büyük ölçüde başarıya ulaştırıyor.Sonrası mı? Asker veya polis olan öğrenci vatana hizmet ediyoruz derken vatana ihanet edebiliyor.Bilerek veya bilmeyerek...Bir önemi kalmıyor.
Tabanın bir kısmını oluşturan öğrencilerin bir bölümü, ''Gülen Hareketi'ne'' hizmet etmenin devlete hizmet,coğrafyaya hizmet olduğunu düşünüyorlardı.Ta ki 17 Aralık'a kadar.17 Aralık'ta öğrenciler içinde bulundukları hareketi tanımış oldular.Bu süreçten sonra hareketten büyük bir kopuş meydana gelmeye başladı.Gülen Hareketi'nden ayrılan öğrencilerin ortak yaşadığı bir duygu meydana gelmiş oldu;Hayal Kırıklığı...
Kısacası bu harekete bağlı öğrenci evlerinin masum olmadığını belirtmek isterim.Süreç ise şuan herkesin bildiği gibi devam ediyor.Tam anlamı ile Gülen Hareketi aktifliğini kaybetmiş değil.İktidarımız bu durumdan ders çıkarmalıdır.

Masum Anadolu halkının, şer odaklarınca kullanılmasına fırsat verilmemelidir.Kullanmaya çalışanları adil bir şekilde yargılamalıdır.Önümüzde ki günler daha hareketli geçeceğe benziyor.

 

Bekleyip göreceğiz.

Selam ve dua ile...

Ahmet TONBUL

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.