Davanın arkasında Amerika Ve İsrail Var

Fethullah Gülen'in 6 Nisan 2009 tarihinde Türkiye'de kirli emelleri olan şer güçleri anlattığı bir konuşmasında,  "Tahşiye" kelimesini kullanarak belli bir grubu zikretmesinin ardından o gruba yönelik hukuksuz bir yargılama ve tutuklama hadisesi yaşandı. Ardından Samanyolu Tv’de yayınlanan bir dizide "Karanlık Kurul"un icat ettiği Tahşiye Örgütü ismi kamuoyuyla paylaşıldı. Tahşiye Yayınları'nın bir anda Tahşiye Örgütü olarak televizyonda lanse edilmesi ve bir gazetecinin köşe yazısı, emniyetin düğmeye basmasına neden oldu. Yapılan tutuklamalar çerçevesinde Mustafa Kaplan hukuksuz bir şekilde 16 ay hapis cezasına çarptırıldı. Tahşiye Davası’nda 16 ay suçsuz yere hapis yatan Mustafa Kaplan paralel yapıya yönelik gerçekleştirilen operasyonun kaynağı olan ‘Tahşiye Davası’nı Milat’a değerlendirdi.

 

Bunlar ‘Zındıka Komitesi’

Samanyolu Tv’de yayınlanan Tek Türkiye adlı dizide yayınevinin adı zikredilerek hedef gösterilen Mustafa Kaplan, bunu yapanların hedefinin Kur’an ve Risale-i Nur üzerinden farklı amaçlar olduğunu belirterek  “Biz Kur’an’la ve Risale-i Nur’la meşgulüz. Demek ki Kur’an’dan Risale-i Nur’dan hoşlanmayan bir üst akıl var. Yoksa dindar olarak bilinen Gülen cemaati bunu yapamaz. Müslümanlar arasında bir çatışma ve anlaşmazlık üretmeye çalışan bir üst akıl var. Bunlar Bediüzzaman’ın tabiriyle ‘Zındıka Komitesi’dir. Bütün dünyaya dinsizliği yayan ve bütün inanç sistemlerini bozan bir anlayışa sahipler.  Bunların bizim ülkede de taşeronları olabilir” dedi.

Sorgusuz sualsiz mahkûm edildik

Bir insanın suçlu olduğunu ispat etmenin devletin vazifesi olduğunu ama kişinin masum olduğunu ispat etme işini de devlet şahsa bıraktığını ifade eden Kaplan, “Bu durum hukuk sistemine yakışmayan bir haldir. Biz ‘Tahşiye Davası’nda sorgusuz sualsiz mahkûm edildik. Özel kanunlar ve özel mahkemeler bahane edilerek bizim fikriyatımızdan rahatsız olduğunu bildiğimiz o üst akıl bizi özel bir muameleye tabi tuttu. “Niçin bizi içeri aldınız” diye gerekçe soruyorum, cevap yok. Mahkemedeki heyete soruyorum yine cevap yok” şeklinde konuştu.

Düğmeye Pensilvanya bastı

Pensilvanya’nın düğmeye bastığını ve Tahşiye ile ilgili ilk konuşmayı onun yaptığının altını çizen Kaplan, “ Benim muhatabım Pensilvanya değil. Onun da üzerinde bir üst akıl var.  Müslüman bir ülkenin vatandaşı olarak beynelmilel bu oyunun parçası olmamalı ve düğmeye basma işinde kullanılmamalıydı.

 

Taşeron olmayın

Hapse atılmasının arkasında Amerika ve İsrail’in olduğunu sözlerine ekleyen Kaplan, “Dış güçler bu ülkedeki menfaatlerini devam ettirmek için taşeron kullanıyorlar. Ben bu ülkenin insanlarına diyorum ki taşeron olmayın aradan çekilin. Bizim rakibimizin kimse karşımıza çıksın” dedi.

 

KAYNAK :  Milat Gazetesi /

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.