22 Kasım 2009

[anadoluhaber:36223] Özün Özü (Muhyiddin İbn Arabi)

Özün Özü (Muhyiddin İbn Arabi)


Tekvin Hakkında


Kâmil kişi odur ki: nefeslerine dikkat ederek, âdeta gönül hazinesine bir bekçi ola. Orada durup, yabancı kimseyi içeri koymaya. Gönül hazinesi Hakk'ın kütüphanesidir: Oraya Haktan gayrı fikirlerin girmesine yol vermeye.

-"ALLAH'a giden yollar yaratılmışların nefes sayısı kadardır."

Hükmü uyarınca: Her nefeste Hakka çıkan bir yol bulunur. Buna göre irfan sahibine gereken, her aldığı nefesi bizzat Hak'tan alıp, yine ona can vermektir. – Bu nefesi, nefis olarak da tefsir etmek caizdir, -buna göre insandan nefes -veya nefis- çıksa aslına döner. Onda renk yoktur. Kulun ameli fikir ne ise nefes -veya nefis- o renge boyanır; o libasla açılır.

Herhalde gönlü, Hakk'ın rızasına uymayan şeylerden temiz tutmak gerekir; kötü hatıradan pâk eylemek icap eder. Zira; kulun kalbi, Hakk'ın hazinesi ve kütüphanesidir. Ve insan onun hazinedarıdır. Haktan gayrı her fikir ve düşünce hırsız ve çetedir. Onlara gönül yolunu kapamak gerekir. Nitekim, Hadis-i Şerifte kalb şöyle anlatılır:

-"Mü'minin kalbi, ALLAH'ın tecelli yeridir; mü'minin kalbi ALLAH'ın arşıdır, mü'minin kalbi ALLAH'ın hazinelerindendir, mü'minin kalbi ALLAH'ın aynasıdır."

Buna göre; bir kimse Hakkın hazinesini çetelere kaptırır ve hırsızlara çaldırırsa hali müşkül olur. Zira, hain sayılır. Hainleri ise ALLAH-ü Teâlâ sevmediğini şu Âyet-i Kerime bildirir:

-"Kafi olarak ALLAH, hainleri sevmez."

Yanınca gönülde, Hakkın ışığı;
Kesilir ondan, hırsızın ayağı.

***

Hak yakınlığına ermiş kimselerde zihne gelen hâtıralar, o hali bulmamış olanlarda açıkta cereyan eden söz ve işler gibidir. Hak yakınlığına ermiş kimseler yersiz düşüncelerden de sorumludurlar. Bir Hadis-i Şerifte beyan buyurulduğu gibi en ince konuyu dahi hatıra getiren kimse, aynı incelikle sorguya çekilir ve: İyilik yapan zatların yaptığı bir çok iyi iş, Hak yakınlığına erenlere nazaran bir hata sayılır.

Gerçekte: ALLAH-ü Tealâ, kulunun gönlüne zatından gayrının girmesine razı olmaz. Zira, orası İlâhî tecellinin yeridir. Bunu izah eden bir Hadis-i Şerif şöyledir:

-"Gönül ilâhî bir kâbedir. Her kim oraya Hak'tan gayrı fikirlere yol verirse, kalbini putla doldurmuş olur."

Her ne kadar düşüncelerin halikı ALLAH-ü Teâlâ ise de, kul gafleti sebebiyle sorguya maruz kalır.


Bu bahsin tafsili şu Ayet-i Kerime'nin mânasında da saklıdır:

-"O her an bir şan alır."

Bu kaideye göre; Hak daima ve her zaman yeni yeni tecelliler gösterir. Her tecelliden kullar üzerine Hakkın emri nazil olur, kullarına iner. Onların kalbini ziyarete gelir. Hakk'ın emri yani o tecellisi gizli misafirdir. Hak'tan gelir mü'minin kalbine konuk olur. O geldiği anda kulun kalbi Hakla dolu ise, o misafir gönülde Hakla karşılaşır. Kalpte mevcut hakikatle birleşir. Bu bahsi daha açık anlatan bir Hadis-i Şerif beyan edelim.

-"Beni ne yerim ne de semâm aldı. Halbuki, mü'min kalbe sığdım."

Bu kudsi bir Hadistir; mânasını tefsirde, bir âşık şöyle buyurmuştur:

Hakk'a bakan incidir gönül;
İsme, müsemmaya mahzardır gönül.
Bir şahin, bir anka kuşudur gönül;
Zat-ı Hakk'ın varlığıdır gönül.

***

O ilâhî emrin kalbdeki ile birleşmesinden kudsi bir güzellik meydana gelir… Miktarsız ve şekilsiz geldiği gibi Zat-ı Hakka gider… Sözlerindeki hikmet yine Hakka döner ve vâsıl olur. (Ondan geldi ve yine ona döner.) Bu geliş-gidiş ruh cihetiyle değil; her şeyden münezzeh bir inişle olur; gidiş dahi aynı şekilde ve münezzeh bir geri dönüşle olur. Bu geliş ve dönüşe ne feleğin aklı erer, ne de meleğin. Ancak, görürlerse her şeyden münezzeh bir nur görürler; ötesini bilmezler.

Hakkın gizli misafiri olan tecelli geldiği anda kul kalbini zikir ve fikirle meşgul eder; Hakkı düşünürse o misafirini ağırlamış olur.

Şayet o tecelli geldikte, Hak fikrini orada bulamaz da, oradaki bir meleğe mülâki olursa, onların içtimaından meleklere has bir sûret hasıl olur. Ruhların geçtiği yoldan geçer, sidreye kadar uçar ve orada karar kılar.

Şayet, o Hak misafir geldiğinde kalpte şeytani şeylerle karşılaşırsa bu sefer ateş buhranına benzeyen bir hal alır. Âdeta siyah kuş şeklinde şeytanların geçtiği yoldan gider. Ve ancak ay altına kadar varır. Onun için oradan öte yol yoktur. Kıyamete kadar orada bekler.

Şayet, o gizli misafir geldiği anda bir güzelliği bulursa, o anda iyi bir şekil alır, suret alır. İyi bir uçuşla uçar ve cennete varır. Girdiği suretin mizacına has nimet bulur ve orada sahibi gelinceye kadar kalır.

Tafsile lüzum olmayan daha birçok şeyler vardır. Nüzul eden her tecelli kalpte ne ile aşılanırsa iyi veya kötü bir şekil alır ve gereken yere gider. Bu sebepten insan, o tecelliyi iyi karşılaması ve iyi uğurlaması için daima iyi düşünceleri beslemesi gerekir.

***

İnsan, haddizatında ilâhi bir iş evidir. Hakkın zatı daima tecelli eder ve gerçek emirler kula iner. Onun inişi, şekilsiz ve renksiz olduğu gibi, kendisi de öyledir. Ancak, Hak Tealâ tecelliyi çeşit çeşit, renk renk suretlerde yaratır. Bunları yapmaktan maksut, Hakkın tekvin sıfatı tecellisini beyandır.

Olgun insan herhalde gafil olmamalı. O ilâhî tecelli, kendine nasıl şekilsiz ve tartısız geldi ise, yine geldiği gibi renksiz ve şekilsiz göndermeye gayret etmelidir. Asıl mesele onun hukukuna riayet edip geldiği gibi gönderebilmektir.

İnsanın gerek içinde, gerek dışında olan bütün işler, düşünceler, hareketler, inanışlar, tasavvurlar; hattâ bütün nefeslerin, bir zerresi dahi boşa gitmez. İyi veya kötü olan her hareketin, kendine göre bir kabiliyeti ve istidadı vardır; onlar o hallerine göre türlü şekiller alır; öbür âlemde ise, burada aldıkları suretle meydana çıkarlar. O hareketlerin ve işlerin sahibi onlara verdiği suret gereğince; ya nimet bulur hoşluğa dalar; yahut incinir azap çeker. Burada da saklı olan, orada aşikâr olur.

-"Bir kimse zerre kadar hayır yapsa, onu görecek ve bir kimse; zerre kadar şer yapsa onu görecek…"


--
------------------

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.