T a r a f s ı z D e ğ i l i z

[anadoluhaber] Ulusalcı Dalgaya Karşı Oynanan Oyunlar

ULUSALCI DALGAYA KARŞI OYNANAN OYUNLAR

 

 

 

      Dinler arası diyalog adı altında misyonerlik faaliyetlerini ülkemize transfer eden,  ülkemiz üzerinde hesabı olanlar ile işbirliği yapan ve ABD’de bir papaz çiftliğinde ikamet eden malum zat Diyalog2005 yılının EKİM ayında talimatı gönderiyor:

            "Ulusalcı dalgayı aşacağız"


            Aynı zat yine o tarihlerde önemli bir açıklama daha yapıyor:  "Türkiye’de büyük tertip ve suikastlar olacak, çok kan dökülecek"


            Özellikle son yıllarda ülkemizde yaşanan cinayetleri ve arkasındaki iradeyi bu iki cümle net bir şekilde ifade etmektedir.

 

            VAN ve Şemdinli tertibi, Danıştay suikastı, Atabeyler Operasyonu, Papaz Santoro cinayeti ve son olarak Hrant DİNK cinayeti bu kapsamda önemli ipuçları taşımaktadır.

           Şemdinli olaylarında o dönemde Genelkurmay Başkanı olma arifesinde olan BÜYÜKANIT hedef gösterilmişti. İftiraların kilit noktasında ABD’deki zata yakınlığıyla bilinen bir savcı ön plandaydı.

 

           Asker ve devlet hedef gösterilmiş, PKK’nın ekmeğine yağ sürülmüş ve millet arasına ayrımcılık tohumları saçılmıştı.

 

           Papaz Santoro cinayetinde, ABD’deki zatın diyalog dalgasından etkilenmiş bir genç, kiliseden vaat edilen parasını alamayınca cinayeti işlemiş, suç diyalogcuların olmasına rağmen, yine ulusalcılar milliyetçiler hedef gösterilmiş, devlet millet suçlanmıştır.

 

           Son Hrant DİNK cinayetinde de dikkat ederseniz, bir Ermeni vatandaşımız kurban edilmiş, ardından büyük bir yaygarayla ulusalcılar, milliyetçiler, ardından asker, emniyet güçleri, kısaca devlet hedef gösterilmiş, yine büyük bir organizeyle "Hepimiz Ermeniyiz" sloganları attırılarak ayrımcılık tohumları ekilmiştir.

 

           Halbuki cinayetin azmettiricisi olan gencin evinde bir İncil bulunmuş, daha önce işlediği bombalama eyleminden ABD’de ikamet eden zata yakınlığıyla bilinenler tarafından kurtarılmış, son DİNK cinayetinde de aynı kişiler tarafından kollanmak istenmiş, ama başarılamamıştır.

           Zanlı Ogün SAMAST TRABZON’da değil de SAMSUN’da yakalanınca ve ilk sorgulaması Jandarma tarafından yapılınca Hrant DİNK cinayetini planlayanların planları altüst oldu.

 

           Olay belki de ferdi olarak gösterilip, ulusalcılar ve milliyetçiler hedef gösterilecekti. Dikkat ederseniz zanlı daha yakalanır yakalanmaz bu yaygara koparıldı. Planın bu olduğu kesin.

 

           Fakat Jandarma sorgulayınca olayın ferdi olmadığı tespit edildi, gizlenemedi, azmettiricilere rahatlıkla ulaşıldı.

 

           Olay, evinde İncil bulunan "Büyük Abi" ye kadar geldi, ardından da onu muhbir yapanlara.

 

           ABD’den "Ulusalcı dalgayı aşacağız" talimatı veren zata yakınlığıyla bilinenlere.

 

           Paçaları tutuştu, plan kurucular apar topar Ogün SAMAST’ın yine planlı çekilen fotoğraflarını basına servis ettiler. Amaç olayın Amerika’daki zata uzanmasını engellemek, gündemi saptırmak, oyunlarını bozan Jandarma’yı karalamak, emniyet güçlerini karalamak, devleti yıpratmaktı.

 

           Ama bu millet kanmadı, oynanan oyunu gördü, yani oyun geri tepti.

 

           Ne milletimiz bu oyuna geldi, ne Ermeni vatandaşlarımız, ne de devletimiz.

 

           Evet, şimdi görüyoruz bu faaliyetlerin ne noktalara geldiğini. Cinayetler, suikastlar, iftiralar, karalamalar, ayrılık tohumları, milleti bölüp parçalama gayretleri, askeri, polisi, devleti hedef almalar.

 

           Diyalog faaliyetlerinin çıkış noktasının Vatikan olduğunu unutmayalım.

 

           Tarihi cinayetlerle dolu Vatikan’ın bir senaryosu olan diyalogculuğun böyle bir noktaya gelmesi doğal bir sonuç değil mi?

 

           Bütün bu yaşadıklarımız ülkemiz ve milletimiz üzerinde büyük oyunlar oynandığını göstermesi açısından önemlidir.

 

           Millet olarak bundan sonra çok dikkat etmeliyiz. Emaneti, ülkemizi gelgeç hanına çevirenlere değil, kendi şahsi çıkarlarını müstevlilerin siyasi emelleriyle birleştirenlere değil, milli bir duruşla ülkemizi necip Türk halkının hak ettiği yere oturtacak, daha iktidara gelmeden ülkemiz üzerinde oyunları bozma kabiliyetine sahip, Siyonist İsrail’i tanıyan, batılı Hıristiyanların oyunlarını bilen milli projesi olan liderlere teslim etmeliyiz. Ülkemizin geleceği açısından bu çok önemlidir.

 

           Hepimiz bu geminin içindeyiz. Eğer bu gemi batarsa, hepimiz boğuluruz, başka sığınacak gemi de bulamayız.

 

           IRAK’ta yaşananlar millet olarak bize, Saddam’ın başına gelenler de taşeron siyasilerimize ders olmalıdır.

 

Selam, saygı ve dualarımla.

 

Yakup MUSA

 

06.01.2011

 







 

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.