BİR TEK KPSS’DE BAŞARILI OLAMADIM
IMF toplantıları yapıldı ve bitti. Bu toplantılar, yüzlerce genç tarafından protesto edildi. Kimdi bu protestocular? Protestocu gençlerden biriyle söyleşi yaptık.
Yedi yıldır KPSS kapısında beklediğini söyleyen genç, binlerce gencin işsizlik yüzünden bunalımda olduğunu belirtti.
Söyleşimizi, konuyla ilgili bir haberle yan yana veriyoruz.
Gazete haberi şöyle:
IMF protestosu provokasyona dönüştü
IMF toplantılarını protesto gerekçesiyle düzenlenen eylemler, iki gündür İstanbul'da büyük kargaşaya yol açtı. Önceki gün Taksim'de bir kişinin hayatını kaybettiği, bir polisin yaralandığı gösteriler dün de Mecidiyeköy'e sıçradı.
Protestocu genç, sorularımıza şu karşılıkları verdi.
ONURSUZ İŞLERE RAZI OLUYORUZ
Evet, bankalara taş attık. Ben kaldırımdan söktüğün taşı fırlattım. Molotof atanları görmedim. Benim arkadaşlarım slogan atanlar arasındaydı. Hepimiz korku içindeydik. Polis önüne gelene cop sallıyordu. Herkes haklı olduğumuzu biliyor. Bir ara öleceksem burada öleyim dedim. Her gün işsizlik acısıyla kıvranmaktansa öleyim kurtulayım dedim. İşsizlik yalnızca işsizlik değildir ki… İşsiz insan çevresine de mutsuzluk verir. İşsizlik, insanı delirten, aptallaştıran bir şeydir. Jeoloji mühendisliğinden mezun oldum. Mezun oluncaya kadar önüme konan bütün soruları yaptım. KPSS beni salak gibi yaptı. Bir tek KPSS’de başarılı olamadım. Kapı kapı dolaşıyorum iş bulamıyorum. Kendime olan saygımı kaybettim. İşsizlik, her şeyden önce onurumuzu zedeliyor. Kendinizi işe yaramazın teki olarak görüyorsunuz. Eliniz ayağınız tutarken para kazanamamak insanı öldürüyor. Bunlara bir de nasıl bir ülkede yaşadığımızın farkında olmayı ekleyin. Devleti kimlerin soyduğunu biliyoruz. Bize niye iş verilmediğini biliyoruz. Kimlerin Suudi kralları gibi keyif yaptığını biliyoruz. Bizler aç kalmamak için onursuz işlere razı olduk. Bizler yan gelip yatmadık. Yatarak zengin olanlar var. Garibanın hakkını yiyenler zengin oluyor. Zenginler korunuyor.
200 kişilik grubun çıkardığı olaylar bölgeyi savaş alanına çevirdi. Polisin biber gazı ve tazyikli suyla müdahale ettiği göstericiler, molotofkokteylleriyle banka şubelerini ateşe verdi. Şişli'deki Ergenekon Caddesi'nde başlayan eylemler, daha sonra E-5'e taşındı ve yol trafiğe kapatıldı. Uzun süre müdahale edilmeyen göstericiler, görüntülerini çeken bir polis helikopterine ise roketatar gibi kullanılan havai fişeklerle saldırdı.
DOLMUŞ PARASI BULAMIYORUM
Ben alana girdiğimde saldırı başlamıştı. Her taraf yanıyordu. Birden kendimi olayların içinde buldum. Ölümse ölüm… Öleyim gitsin dedim. Tabi ki ölmek istemem… Yaşadığımız hayat ölümden beter. Bir kez ölüp kurtulursunuz. İşsizlik her gün öldürüyor. Ben evlenemiyorum. 30 yaşamı geçtim. Benim ihtiyaçlarım yok mu? Parasız olduğunuzda kız arkadaşınız bile olmuyor. Bir kafeye gidemiyorsunuz. Bir çay söyleyemiyorsunuz. Her gün eve yürüyerek gidiyorum. Uzak mesafelere gidemez oldum. Ben tatil için para istemiyorum. Bizlere dolmuş paramızı kazanmamız için iş versinler. Araba alalım demiyorum. Dolmuşa binelim diyorum, belediye otobüslerine binebilelim diyorum. Küçük bir iş bulduğumda seviniyorum. Çorba parası da verseler razı olmaktan başka şansım yok. Bize TİKKO’cu mukgocu diyorlar. Alakası yok. Arkadaşlarımın çoğu solcuydu. Ben de solcuyum. TKP, TİKKO mikko denince olayın rengi değişir sanıyorlar. Olayın tek rengi vardı: İşsizliğe son dedik biz. Bizi bu hale düşüren IMF’ye defol dedik.
IMF-Dünya Bankası toplantılarını protesto eden göstericiler dün de Mecidiyeköy'ü savaş alanına çevirdi. ESP, Parzitan, TKP/ML-TiKKO ve TİKB gruplarına bağlı 200 kişi sabah saatlerinde Pangaltı'da toplandı. Gruptakiler IMF ve Dünya Bankası karşıtı slogan attı. Kongre merkezine doğru yürüyüşe geçen grubu polis durdurdu. Gruptakiler yürümekte ısrar edince polis müdahale etti. Ara sokaklara kaçan göstericiler ile güvenlik güçleri arasında çatışma yaşandı.
İNSANLARI YAŞARKEN ÖLDÜRÜYORLAR
Bir gurubun üzerine arka arkaya gaz bombası atıldı. Bombalardan biri bacaklarımın arasından geçti, kaldırıma çarpıp patladı. Bir ara ölecek gibi oldum. Yaşlı bir adamın yerden kalkmaya çalıştığını gördüm. Gözlerim o kadar acıyordu ki, gidip yardım edemedim. Etrafta ağlayan çocuklar vardı. Sisin arasında çocuğuyla kaçan anneler gördüm. İçimden, şimdi burada ölsek kim hakkımızı arayacak dedim. Bu ülkede devletin dediği olur. Önceden faili meçhuller vardı. Artık insanları yaşarken öldürüyorlar. İşsiz bırakarak, açlığa, yoksulluğa terk ederek öldürüyorlar. Küçük bir iş için kişiliğinizden taviz vererek ölüyorsunuz. Çaresizlik içinde kıvranıyor, kendinizin katili oluyorsunuz. Hükümet, kalan sağlar bizimdir diyor. Analar doğurduğu müddetçe onlar, sömürecek birini bulacaklardır.
Göstericiler çevredeki banka ve işyerlerinin camlarını kırdı, araçlara hasar verdi. Birçok işyerinin camlarını kıran göstericiler yol üzerindeki bankaları ateşe vererek camlarına spreylerle yazılar yazdı.
HEPİMİZ KORKUYORDUK
Gözü kara gençler falan değiliz bizler. İnsanız. Herkes gibi koruyoruz. Ne kadar korku içinde olduğumuzu başkalarının yüzüne bakınca anlıyordum. Bize ne yapıyorlardı? Biz bu ülkenin geçleri değil miyiz? Biz bu ülkeye sahip çıkmıyor muyuz? Polis niye bu kadar insafsız cop sallıyor? Onlar vurdukça alevler daha çok parlıyordu. Benim burnumu kırdılar, kafamı yardılar… Yerlerde sürüyüp tekmelediler. O polislerin oğlu, kızı yok mu? Onların çocukları işsiz değil mi? Yalnızca biz mi sömürülüyoruz? Yalnızca biz mi işsiziz, bizim ailelerimiz mi geçim sıkıntısı içinde? Türkiye’nin sömürgeleştirildiğini görmüyorlar mı?
Kısa sürede dağılıp başka yerde tekrar toplanan ve olay çıkaran göstericiler, taşlarla vitrinleri kırarak resmi araçlara saldırdılar. Olay yerini havadan gözetleyen polis helikopterine bile saldırıldı.
TERÖRİST DEĞİLİZ
Savaş alanında gibiydik. Bir anda göz gözü görmez olmuştu. Her tarafı duman kapladı. Türk halkı, inşallah nasıl dövüldüğümüzü görür dedim içimden. İşimize, aşımıza el koyanları protesto ederken nasıl dayak yediğimizi dünya âlem görsün istiyordum. Bu hükümetin ne olduğu, kimin için çalıştığı anlaşılsın. Bizler terörist değiliz. Halk, bizim kim olduğumuzu bilmeli. Biz ülkemizi seviyoruz. İtirazımız başımızdaki yöneticileredir. Benim bir ablam var. O da üniversite bitirdi. Şimdi hasta. Sürekli tedavi görüyor. Ablamı bu ülke hasta etti. Bizleri koyun sürüleri gibi üniversitelere doldurdular. Sürekli üniversite açtılar. Tabi açılsın. Ama üniversiteyi bitirene iş vereceksiniz. İnsanları KPSS ile oyalamayacaksınız.
Yukarıdan görüntü alan ve Çevik Kuvvet ekiplerine istihbarat veren polis helikopteri az daha bir havai fişekle düşürülüyordu. Polisle adeta çatışarak E-5 Karayolu'na çıkan göstericiler sıkıştırdıkları bir polis aracını taş yağmuruna tuttu.
ABLAMI KPSS HASTA ETTİ
Ablam gıda mühendisiydi. ODTÜ’yü bitirdi. Derslerini İngilizce okudu. İngilizcesini geliştirmek için çok emek sarf etti. İş için kaç kez KPSS’ye girdi. Yok. İş diye bir şey yok memlekette. Ama KPSS var. Herkese gelin, para yatırın sınava girin diyorlar. Ablam, bir sabah yatağından hiç kalkmadı. Dondu kaldı. Hastalanmasaydı evlenecekti. Nişanlısı da her yıl KPSS sınavına giriyordu. Hepimiz bir işe girmelerini bekliyorduk. Annem adaklar adadı. Babam dualar etti. Hepimiz dua ediyorduk. Kendi işsizliğimi bırakıp ablamınkini düşünmeye başladım. Ablam her geçen gün kötülüyordu. Okulu bittikten sonra bir çorap dahi almadı kendine. Hiçbir şeye hakkı olmadığını düşünmeye başladı. Babam, okumamız için elinden geleni yaptı. İki kardeş mühendis olduk. Hiçbir işe yaramayan mühendisler… Bize yaşatılan acıların muhatabı yok mu? Hesabı devletten sormayacaksak kimden soracağız? Vatandaş oyuncak mıdır? Bizlerle oyuncak gibi oynamasınlar. Mühendise ihtiyacın yoksa mühendis yetiştirme! Kapat o bölümleri! Bunları yapacak olan devlettir. Hükümetler, ülkeyi akılla mantıkla yönetmeli. Aklını kullanamayanlar hükümet olmamalıdır.
Gözü dönmüş eylemciler arasında kalan araçtaki polisler zor anlar yaşadı. Camları taşlarla kırılan araçtan polisler havaya ateş açarak kurtuldu. Göstericiler, motosikletli polislere de saldırdı.
TUTUKLULAR GİBİ YAŞIYORUZ
İki kardeş, iki işsiz mühendis, annemle babamın emekli maaşına bakıyoruz. Doktorlar ablamın aşırı stresten bu hale geldiğini söyledi. Bir kitap okumuştum, Nazi çalışma kampındaki bazı tutukluların bir sabah yatağından çıkmadığından söz ediliyordu. Tutuklu, öylece donup kalıyormuş. Gestaponun kırbaçlarına rağmen yerinden kalkmıyormuş. Öldürseler de kalkmıyormuş. Bir psikiyatrist, bu durumu, kurtuluş umudunun kaybı olarak tanımlıyor. Kurtulabileceği umudunu kaybeden Yahudiler öldürülesiye dövülseler de yataklarından çıkmıyorlarmış. Ablam da öyle oldu. İş araya araya umudunu tamamen kaybetti. Bir sabah yatağından çıkmadı. Aynanın karşısına geçip saçını düzeltmedi. Bizler Nazi kaplarında ceza gören tutuklular gibi yaşıyoruz.
Mecidiyeköy'ü savaş alanına çeviren göstericiler polisin gaz bombalarıyla yaptığı müdahale sonrası ara sokaklara kaçtı. Göstericiler polis arabalarının yanı sıra, metrobüslere saldırdı. Metrobüste bulunan vatandaşlar panik yaşadı.
ÖZGÜR DEĞİLİZ
Bizler özgür değiliz. İşsiz insan tutuklu insandır. İşiniz yoksa kendinizi özgür hissedemezsiniz. Okuduk mühendis olduk. Kimimiz öğretmen, kimimiz avukat… Verdikleri diploma sadece kâğıt parçasıymış. Kimsenin diplomanıza baktığı yok. Adamın varsa önün açık oluyor. Adamın yoksa istediğin kadar diploma al sen. Bizleri kandırmaya devam ediyorlar. Gençlerin, ailelerin umutlarıyla oynanıyor. Bunun için bizden para da alıyorlar. Dershane diyorlar alıyorlar, KPSS sınavı diyorlar alıyorlar, alıyorlar da alıyorlar…
Polis helikopterleri göstericileri takip ederek polisleri yönlendirdi. İstanbul Valisi Muammer Güler, gazetecilerin IMF toplantılarındaki gözaltılarla ilgili sorularını cevapladı. Vali Güler, "Basın açıklamalarından sonra polise saldırıldı.
RUH SAĞLIĞIMIZ BOZULDU
Hepimizin ruh sağlığı altüst oldu. Tanıdıklarım arasında ilaç kullananları sayısı arttı. Önümüze, geleceğimizi kurtaramayacağımız endişesini koydular. Yıllardır bu endişeden kurtulmaya çalışıyoruz. Bir taraftan okul, bir taraftan dershane… Nefes almaya vaktiniz kalmadı. Üniversiteye girmek istiyorsanız Anadolu lisesini kazanın dediler. Olanca gücümüzle çalıştık. Girdiğimiz her sınavda başarılı olduk. Ama yetmedi. Fen lisesi öğrencisi oluyorsunuz yine dershanenin yolunu tutuyorsunuz. Öyle bir sistem kurmuşlar ki, herkesi sömürüyorlar. Aileler, dershane masrafı yapmaktan yoruldu. Bizi kullanarak birileri ailelerimizin kanını emdi.
Polisin müdahalesi tamamen suçun önlenmesine yönelikti. 7 polis aracı, 6 konsolosluk binası ve 11 bankanın camı kırıldı. 5 işyeri tahrip edildi. Bunu eleştiri konusu yapıyorsak, bu özgürlüklerin artık üzerinde iyi düşünülmesi lazım.
BİLİM YUVASI YOK
Güya okuduk. Bilim yuvası denen o yuvalara gidin bakın. Ne bilimi? Bilim milim yapılmıyor bu ülkede. Çoğu tabela üniversitesi… Gençleri oyalama kampı... Biyoloji bölümünün hocası Darwin’i kabul etmiyor. Öğretmen yok. Var olanların çoğu hoca… İmam anlamında hoca diyorum… Çoğu kendi cebinin derdinde… Topluma yön veren üniversiteler tarih oldu. Üniversiteler aydın insan yetiştirmiyor, demokrasiyi geliştirmiyor. Bizlere yetersiz sınıflarda, yetersiz öğretmenler ders anlatıyorlar. Onlar da biliyor mezun olduktan sonra işsiz kalacağımızı. Kimsenin umurunda değil bu. Üniversiteler, öğrencilerden aldığı paraya bakıyor.
Şiddet kullanmayla fikir hürriyeti, düşünce açıklama hürriyetini mutlaka ayırmak lazım." dedi. Bu arada, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın akademik yıl açılış töreninde konuşma yapacağı Yıldız Teknik Üniversitesi Beşiktaş Kampüsü'nde yoğun güvenlik önlemleri alındı.
ÜNİVERSETELERDE SOYULUYORUZ
Daha kötüsü üniversitelerin de soygun yeri haline gelmiş olmasıdır. Bir sürü masraf yaparak üniversite kazanıyorsun... Sorunların artarak büyüyor. Öğrenim haraç istiyorlar… Adına harç diyorlar haracın. Üniversiteler, öğrenciye masraf yapıyormuş. Öğrenci, bu masrafa katılmalıymış. Vergilerimizden söz eden yok. Bu halk vergi ödüyor. Çocuklarımız okutulsun diye ödeniyor bu vergiler. İstediğin kadar hak arayacağım de… Kim dinler seni. Başımızdakiler, bizi sömüren devletleri dinliyor. Onların dediklerini yapıyorlar. Senin kaldırılsın dediğin harca, sana inat bir zam daha yapıyorlar. Gücün yetiyorsa zammı protesto et. Bu kadar baskı yeter. Üzerimize daha fazla gelmesinler.
Konuşmaların yapılacağı salonun 4 kapısından 3'ü kapatılırken, konuklar tek kapıdan kontrol edilerek içeriye alındı. Polis, şüphelendiği 3 gençten kimliklerini göstermelerini istedi. Ancak gençler kimliklerini göstermemekte direndi.
ÖZERK DEĞİL ÖZEL ŞİRKET OLDULAR
Üniversite özerkliği diye bir şey kalmadı, hepsi şirket oldu. Özerklik için yırtınan profesörler emekliye ayrıldı. Onların yerine iktidarla sürtüşmek istemeyen hocalar geldi. Bu hocaların tek derdi para. İkinci öğretim diyorlar, öğrencilerin bir kısmını devlet üniversitelerinde paralı okutuyorlar. Öğrenci belgesini bile para almadan vermiyorlar. Dinleri imanları para oldu.
Çantalarını aratmak istemeyen gençler salon çevresinden uzaklaştırıldı. Bu arada önceki gün Taksim'de meydana gelen gösterilerde gözaltına alınan 41'i kadın 96 şüphelinin emniyetteki işlemleri tamamlandı.
NAZİ KAMPINDAYIZ
Gençlik için yaşıyor diyemeyiz artık. İşsiz bırakılan gencin hayatına hayat denmez. Ne yapacak işsiz genç? Sonra da çeteler türedi deniyor. Tabi türer. Bizler mutsuzuz. Mutsuzluğumuz katlanarak artıyor. O yüzden diyorum, bizler bu ülkede Nazi kapında gibiyiz. Nazi kampında bile insanların umudu vardı. Onlara, Nazi askerleri eziyet ediyordu. Bizler kendi hükümetimizin eziyeti altındayız. Yahudilerin kurtuluş umudu vardı. Niye eziyet gördüklerini biliyorlardı. Biz niye bu durumdayız? Bize neden eziyet ediliyor bilmiyoruz. Ablamı bitkisel hayata sokan devlet, mahkemeye çıkarılacak mı? Kim çözecek bu sorunları? Çözüm makamı olan siyaset, işsizlikle uğraşmıyor. Bizler işsizler kampına hapsedildik. Hapishane duvarımız her yer. İçinde yaşadığımız şehir, ülke… Her yer bize hapishane oldu.
Sağlık kontrolünden geçirilen şüphelilerden 70'i serbest bırakılırken, 26'sı Beyoğlu Adliyesi'ne sevk edildi. IMF-Dünya Bankası toplantılarını protesto etmek için düzenlenen ve kenti savaş alanına çeviren gösteriler, en büyük darbeyi esnafa vurdu.
SENDİKALI OLMAK SUÇ
Her alanda sömürü derinleşiyor. Eğitim alanındaki sömürü velileri perişan etti. İş bulamayan öğretmenler dershane batağına çekildi. Dershanelerde öğretmenler köle muamelesi görüyor. İş bulamayanlar köle muamelesine razı. Asgari ücrete çalıştırılan üniversite mezunlarına kimse sahip çıkmıyor. İş güvencesiz çalışmanın ne demek olduğunu biliyor muzunuz siz? Mesai saati diye bir şey kalmadı. Sabah sekizde gelirsiniz akşam altıda çıkarsınız. Aynı işi seneye de yapacağınızın garantisi yoktur. İşveren canı ne zaman isterse sizi o zaman kapının önüne koyar. Hiçbir yerde hakkınızı arayamazsınız. Çalışırsınız maaşınızı ödemezler. Kaçak öğretmen, kaçak işçi çalıştırırlar. İşverenle aranızda ufak bir anlaşmazlık mı oldu? Derhal işten çıkarılırsınız. Dışarıda boşta gezen bir sürü insan var. Hemen yerinize başkasını alırlar. Buna hayat diyebilir misiniz? Binlerce insan, bu çalışma koşullarına kabul etmek zorunda bırakıldı. Nerede iş hukuku? Kimsenin iş hukuku dinlediği yok. Türkiye ucuz emek cenneti haline getirildi. Her kesimden insan köleleştirildi. Sendikalı olamıyorsunuz. Sendikalı olduğunuzda işte atılıyorsunuz.
Toplantının ardından alışveriş turuna çıkmayı planlayan binlerce yabancı katılımcı, güvenlikten endişe edince sokağa çıkamadı. Dün akşam saatlerinde 3 bin kişilik IMF protokolü ve eşleri için planlanan Kapalıçarşı alışveriş gezisi gösteriler sebebiyle iptal edildi.
HALK KUŞATILDI
Ateş çemberi daralmaya devam ediyor. Gençler çıldırma noktasına geldi. İşsizlik yüzünden intihar edenlere kişilik bozukluğu tanısı konuyor. Kim ilgileniyor bu insanların sorunlarıyla? Bizler niye oy veriyoruz, niye hükümet seçiyoruz? Kimse memleketle ilgilenmeyecekse milletvekiline ne gerek var? Bizleri soysunlar diye mi onları milletvekili yapıyoruz? Televizyon dizilerine bir bakın… Sömürülen işçinin, memurun, güvenlik görevlisinin, öğretmenin haline anlatan bir tek dizi var mı? Bırakın diziyi bir tek film bile çekilmedi. Halk her taraftan kuşatıldı. Medya sesimizi boğarak kuşattı bizi. Bankalar cüzdanlarımıza el attı, hükümeti denetim altına aldı. İşverenler ne derse o oluyor. Buna ne zaman dur denilecek? Bıçak kemiğe dayansın diye bekliyorlarsa yanılıyorlar. Bıçak kemiğe dayandı. Bizler artık çözüm istiyoruz. Hem de şimdi istiyoruz. Bekleyecek halimiz kalmadı.
Mısır Çarşısı'na toplu olarak gidecek heyetler de gezi programlarını iptal ettirdi. Kapalıçarşı Esnaf Derneği Başkanı Hasan Fırat toplantıyı organize edenlerden gelen talep doğrultusunda hazırlık yaptıklarını, ancak dün öğle saatlerinde gezinin olmayacağı haberinin verildiğini söyledi.
BİZİ ALLAH’LA KANDIRIYORLAR
Allah adını dillerinden düşürmeyerek halktan oy topladılar. Bizi Allah'la kandırmaya, soymaya çalışmasınlar. AKP adı üstünde: Allah’la Kandıranların Partisi… Allahımızı kimseye bırakmayız. Hepimiz Müslüman’ız. Şarap da işsem, ben Müslüman’ım diyorsam kimse benim Müslümanlığıma karışamaz. Camilerimizi namaz kılacağız bahanesiyle oy toplama yeri haline getirdiler.
Araçta 46 adet molotofkokteyli ele geçirildi. Bagajda ayrıca 4 adet gaz maskesi ve çok sayıda eldiven bulundu. Gaz maskesi bulunmasının terör yandaşlarının gösterilere nasıl hazırlıklı gittiklerinin ve polisin biber gazı kullanması durumunda nasıl önlem aldıklarının da göstergesi olduğu belirtildi.
YURT DIŞINA GİTMEK İSTİYORUZ
Gençliğine sahip çıkmayan bir millet yok olmaya mahkûmdur. Neden ve nasıl bu günlere geldik? Ülkemiz bölünme tehlikesiyle karşı karşıya. Gençliğin, devletten beklentisi kalmazsa herkes her istediğini yapar. Bu gün bizler bu duruma düştük. Çoğumuz yurt dışına gitmek istiyoruz. Vatanımızı bırakacak noktaya getirilmiş olmamız kimseyi kaygılandırmıyor mu? Gitmek istiyoruz çünkü açız. Ekmeğimizi hangi ülkede bulacaksak o ülkede çalışalım istiyoruz. Türkiye sahipsiz kalıyor. Yurt dışına gidemiyoruz çünkü kimse bizi kabul etmiyor. Bu kadar işsizi olan bir ülkenin AB’ye girmesi mümkün mü? Bizi AB’ye gireceğiz diye oyalıyorlar. Bizler umut içinde bekletilmek istemiyoruz. Yaşımız ilerledi, çocuk değiliz biz. Yedi yıldır KPSS kapısında bekliyorum. Umut onların olsun. Biz artık dayanamıyoruz. Bize iş versinler. İş veremiyorlarsa ülkeyi yönetmeye talip olmasınlar.
Durgun bir sezon geçiren Kapalıçarşı esnafının IMF toplantısına büyük umut bağladığını belirten Fırat, "Maalesef hevesimiz kursağımızda kaldı. Toplantı süresince 3'er 5'er kişi gelen heyetler de koruma ordusu yüzünden alışveriş yapamadı." Dedi.
IMF’Yİ TAŞLAMAKTA HAKLIYDIK
Bankalar semboldü. Bizim taş attığımız yer, IMF’nin kendisidir. IMF yakamızdan düşsün artık. Yakamızı IMF’ye kaptıranlar halka hesap versin. Hükümetimiz kukla hükümet haline geldi. Hükümet, yabancı sermayeyi kolluyor. Dünya bankasına faiz ödeyip duruyoruz. Bu yetmiyor bir de yabancı sermayeye imtiyazlar tanınıyor. Yerli üretici can çekişirken, yabancı sermaye bayram ediyor. Çiftçi, öğrenci hepimiz perişan durumdayız. Türkiye dünyanın en büyük katilleriyle işbirliği yapmamalı. Dünya nüfusunun yarıdan çoğu açsa Amerika yüzünden aç. IMF, yeryüzündeki en büyük insan öğütme makinesidir. Bu katiller, dünyanın kanını emerek güçleniyorlar.
Mısır Çarşısı Esnafları Yardımlaşma ve Koruma Derneği Başkanı Ali Ozan ise IMF heyetinden Mısır Çarşısı'nı ziyaret edenlerin toplam 150 kişiyi geçmediğini aktardı. Çarşıyı grup halinde gezmek isteyen IMF heyetinin organizatörlerinden 3 defa telefon aldığını dile getiren Ali Ozan, heyetten kimsenin gelmediğini sözlerine ekledi.
TV’YE GÜVENİMİZ KALMADI
Yalnız bankaları değil, o gün kameraları da taşlamak geldi içimden. Medya, IMF yandaşlarının medyası haline geldi. TV kanallarına güvenimiz kalmadı. Yaptıkları programlarla halkı uyutuyorlar. Televizyonlar, yaşanan olayı teröristlerin eylemi olarak gösterdi. Bizler işsiz gençleriz. IMF politikaları yüzünden geleceğimizi kaybettik. Esas saldırı Türk gençliğine yapılmaktadır. Gerçek teröristler dağdadır. Türkiye’nin sorunlarını çözebilmek için terörist başının ağzına bakılmaktadır. Bize terörist diyenler, terörist başına “Sayın” diyor. Atatürk gençliği ekmeğe muhtaç hale getirilmiştir. İçim öfkeyle dolu. O kadar sahipsiz hissediyorum ki kendimi… Bu ülke bizi sahipsiz bıraktı.
Aybaşından bu yana İstanbul'da çeşitli protesto gösterilerine sahne olan Kongre Vadisi'ne yönelik saldırı planı ortaya çıktı. IMF toplantılarının son gününde sabah saatlerinde Gazi Mahallesi'nden yola çıkan bir otomobil, Kongre Vadisi'ne hareket ettiği sırada Terörle Mücadele Şubesi görevlileri tarafından durduruldu.
İŞ BULAMIYORUM
Hükümet sahip çıkmazsa binlerce genç geleceğini nasıl kuracak? Oku, işsiz kalmazsın dediler. Okudum. Olanca gücümle derslerime çalıştım. Dershaneye gittim. Ailem, varını yoğunu bizlerin eğitimi için harcadı. Benim gibi binlerce memur çocuğu işsiz kaldı. Kaç yaşına geldik ailelerimize yük olmaya devam ediyoruz. Ne yapalım biz? Okul yetmedi, İngilizce kursuna gittim. İngilizce kursu yetmedi, bilgisayar öğrendim. Fakülte üçüncü sınıfta KPSS kursuna yazıldım. Yer demir gök bakır! Ne yaparsan yap iş bulamıyorsun.
DHKP-C terör örgütü üyesi 3 kişinin gözaltına alındığı olayda araç içinde 46 adet molotofkokteyli ele geçirildi. Kongre Vadisi ve bankaları hedef seçen terör yandaşlarının 'infial eylemleri' planladıkları ortaya çıktı.
MANTIK DİYE BİR ŞEY YOK
Yönetenlerin mantığı, kendi çıkarları doğrultusunda çalışıyor. Onların mantığında güçlü olanın haklı olduğu yazılır. Güç kimdeyse hükümet de onların arkasında. Benim bildiğim Müslüman güçlünün değil, haklının yanında olur. Müslüman ülkelere ölüm yağdıranlarla kol kola geziyorlar. Onlarla fotoğraf çektirmek için birbirleriyle yarışıyorlar. Milletimizin onuru ayaklar altına alındı. Ne işimiz var bizim NATO’da? Başları sıkışınca askerini al gel diyorlar. Biz de AB’ye gidelim dediğinizde, hayır, giremezsin deniyor. Onurlu bir ülke buna nasıl razı olur? Biz oluyoruz. İstedikleri her şeyi yerine getiriyoruz. Emperyalist haksızlığı karşı direnme diye bir şey kalmadı.
Yaklaşık 5 aydır polisin teknik takip altında tuttuğu DHKP-C üyesinin arkadaşlarıyla birlikte molotofkokteylli saldırı planı yaptığı belirlendi. Örgüt üyelerinin yaptığı görüşmelerden saldırının şekli ve zamanlaması konusunda istihbarat bilgisi toplayan ekipler harekete geçti.
DİPLOMALARIMIZIN ANLAMI YOK
Üniversiteyi bitirdikten sonra size diploma veriyorlar. Ne demek diploma? Diploma, yeterlilik demek değil midir? Bizler diplomalarını hak etmiş üniversite mezunlarıyız. Diplomalar, yeterlilik anlamına gelmiyorsa, kapatsınlar üniversiteleri. Ya da üniversiteler sınav yapmasın. Sınavı KPSS yetkilileri yapsın.
Terör yandaşlarının Gaziosmanpaşa Gazi Mahallesi'nden 34 KMY 15 plakalı Şahin marka kırmızı bir araçla yola çıktıkları belirlendi. Derhal geçiş güzergâhlarında önlem alan terör polisleri, Gazi Mahallesi çıkışında operasyon yaparak aracı durdurdu.
BİZLER SÜRÜ DEĞİLİZ
Başımızda oturanlar bizi sürü sanıyor. Kendileri çoban olabilir ama bizler sürü değiliz. Başbakan, haberlerde, güya bize arka çıktı. IMF yetkililerine dönerek, salonun dışında yaşananların anlamlı olduğunu ifade etti. Biz hükümeti IMF’nin dışında tutmuyoruz ki. IMF ve hükümet el ele diyoruz. IMF, yerli işbirlikçileriyle halkımızı soymaya devam etmektedir diyoruz.
Araçta bulunan 3 kişi gözaltına alındı. İlk incelemenin ardından araç emniyet müdürlüğü garajına çekildi. Aracı bomba imha ekipleri incelemeye aldı.
MADEN OCAĞINDA İŞÇİ OLMAYA RAZIYIM
Bizim tek istediğimiz onurlu bir hayattır; iştir, ekmektir. Kadınlarımız namusuyla yaşamak istiyor. Çocuğu aç kalan anne, çocuğunun yaşam hakkı için kendini satıyor. Hepimiz sermayenin ucuz iş gücü haline getirildik. Binlerce arkadaşımız maden ocaklarında işçi olmak için sınava girdi. Üniversite mezunlarına taş taşıttılar. Ellerine kürek verdiler. Bana göre bu da KPSS sınavıydı. Birileri karşımıza geçip oturdu. Elimize kürek verdiler. Küreği iyi tutamayanları elediler. Zayıf olanların yüzüne bakmadılar. Bizler kürek tutmak için okumadık. Bizler üniversite bitirdik. Öğretmen olacaktık, mühendis olacaktık… Yine de razıyım, bana maden ocağında bir iş versinler. Aileme yük olmak istemiyorum artık. Ablam gibi umudumu tamamen kaybetmekten korkuyorum. Bu gün burada sorularınıza cevap veriyorsam hala umudum olduğu içindir. Umudumuzu kaybetmediğimiz için eyleme katıldık. Yaptığımız eylemi karalayıp durmasınlar. Gençliğin umudu, bir ülkenin geleceğidir. Medya bu kadar satılmamış olsaydı bizlerle gurur duyardı. Atatürk gençliği, yenidünya düzeninin emperyalistlerine karşı direniyor derlerdi. Dedikleri tek şey,bizlerin terörist olduğudur… Asıl terörist kendileridir. Bizleri devlet düşmanı göstererek emperyalizmin terörüne arka çıkmaktadırlar.
Polisin verdiği bilgilere göre saldırı hazırlığının Kongre Vadisi'ndeki binalara, banka şubelerine ve araçlara yönelik olduğu belirtildi.
ÜNİVERSİTE MEZUNLARINA KÜTÜK TAŞITTILAR
Aslında ne kadar gülünç… Bu saçmalık çok üzüyor beni. Hem gülünç buluyorum hem ağlamak istiyorum. Yaşadıklarımız inanılır gibi değil. Sizin kadar eğitimli olmayan biri, karşınıza geçiyor ve şöyle diyor: Gel bakalım, şu kütüğü sırtlan da göreyim! Olmadı diyor, sarsıldın. Sen güçlü değilsin. Düşünebiliyor musunuz? Senin diploman var. Sen okumuş, ziraat mühendisi olmuşsun. Bir orman nasıl korunur, nasıl büyütülür biliyorsun. Bir ormana can katacak kadar bilgi sahibisin. Ama sana kütük taşıtıyorlar. Ekmek parası için madende çalışmaya razı oluyorsun. İnsan kaynağının bu kadar kötü yönetildiği bir ülkede nasıl olur da ekonomi iyiye gider? Ekonomimiz iyi diyorlar. Türkiye hızla büyüyor diyorlar.
Terör örgütü üyelerinin protesto gösterilerinden bağımsız hareket ederek araçlarındaki molotofları beklenmeyen bir anda çıkarıp hedef seçtikleri yerlere atmayı planladıkları belirtildi.
RAMAZAN ÇADIRI DEĞİL, İŞ İSTİYORUZ
Benim amcam pancar üreticisiydi. Kazandığı, gübre parasına yetmeyince üretmekten vazgeçti. O tarlalara gidin bakın şimdi, fareler cirit atıyor. Köylü elini topraktan çekti. Çaresiz kalanlar şehirlere gökçü. Banka borcu yüzünden intihar edenler oldu. Kimse bizleri dinlemiyor. Bizler kimseden sadaka istemiyoruz. Bize ramazan çadırı kurmasınlar. Bize odun, kömür dağıtmasınlar. Bizler çalışmak istiyoruz. Bize iş versinler. Biz kendi buzdolabımızı, kendi kömürümüzü alırız. Biri haksızlık yapınca hakkınızı gider mahkemede ararsınız. Haksızlığı yapan devlet olunca ne yapacaksınız? Gücümüz devlete yetmiyor. Demokratik kayıplarımız karşısında sesimizi çıkarmıyoruz. Hepimiz korkutulduk. Bu da başımızdakileri cesaretlendiriyor.
Kamuoyunda infial uyandırmayı hedefleyen zanlılarla ilgili soruşturmanın bağlantılı olabilecek kişiler üzerinde sürdürüldüğü belirtildi.
BELEDİYELER SADAKA DAĞITIYOR
Bütün belediyeler sadaka dağıtmaya başladı. Devlet, senin benim paramla kömür dağıtıyor. Niye bir fabrika kurmuyorlar. Üretmeyen bir millet nasıl kalkınacak? Kimi kandırabilirsiniz? Her geçen gün daha çok çöken bir Türkiye ile karşı karşıyayız. Kimlerin çökmediğini görüyoruz. Bizler kendi vatanımızda ikici yurttaş durumuna düşürüldük. Tatil bölgelerine gidin bakın. Türk’seniz kimse yüzünüze bakmıyor. Türk fakir olur. Türk’ün parası olmaz. Fakir olan insan tehlikelidir. Aman onları buralardan uzak tutun. Kendi sahillerimizde rahatça dolaşamaz hale geldik.
Araçta bulunan dördüncü gaz maskesinin, olaya karışan başka bir kişi daha bulunduğu ihtimalini düşündürdüğünü belirten polis yetkilileri soruşturmasını sürdürüyor.
TÜRK OLMAK
Bir Türk genci olarak söylemek istediğim çok şey var. Osmanlıda da Türk olmak küçümsenirdi. Türklük, bu gün de küçümseniyor. Ben insanların milliyetine bakmam. Türk diyorsam Anadolu topraklarında yaşayan herkesi kastediyorum. Milliyetimiz ne olursa olsun IMF politikaları hepimizi ezdi. IMF politikalarıyla ülke yönetenler bizleri bölünme aşamasına getirdi. Bu ülkede ne kadar etnik gurup olduğunu Atatürk bilmiyor muydu? Atatürk birlik diyordu. Köylü efendimizdir diyordu. Ete ekmeğe ihtiyacımız vardı. Çalışmamız gerekiyordu. Ben Kürt’üm, ben lazım demenin kimseye yararı olmayacaktı. El ele, omuz omuza yeni bir ülke kuruldu. Aramıza tekrar ayrılık tohumları ekmeye başladılar. Bunun da adına demokratik açılım diyorlar.
Gözaltına alınan zanlıların Sarıyer ve Gaziosmanpaşa'da işyeri kurşunlama gibi bazı suçlardan sabıkalarının bulunduğu öğrenildi. (08.10.2009 zaman.com)
DARBEYİ BİZLER DE KONUŞTUK
İnsanımız Müslüman benim diyene gidip oy veriyor. Müslüman benim diyenler Allah adına soygun yapıyorlar. Ne oldu deniz feneri davasına? Basın susuyor. Varsa yoksa Ergenekon davası… Neymiş bazı yazarlar, paşalar el ele vermişler darbe yapmak istemişler… miş, miş… Darbeyi bizler de konuştuk. Demokrasiyi tıkarsanız her şey konuşulur. Darbe de bir çözüm gibi düşünülmüş olabilir. Ortada darbe var mı? Yok. Niye darbe söylentileri ortaya çıktı? Anayasa Mahkemesi AKP’yi laiklik karşıtı eylemleri odağı olmaktan suçlu bulmadı mı? Halk ne yapsın? Aydınlarımız ne yapsın? Sonuca bakacaksınız. Sonuçta kimse darbe yapmış değil. Darbeyi AKP yaptı. Türkiye’yi emperyalistlere teslim ederek yaptı. YÖK’le yaptı, imam hatiplerle yaptı… Aydınlarımızı Silivri Hapishanesi’ne kapatarak yaptı.
SONUÇ
Darbeyle, demokratik açılım yalanlarıyla bizleri oyalayıp durmasınlar. Bizler ülkemizde insanca yaşamak istiyoruz. Bankalar bizleri soymasın istiyoruz. Devlet zenginin yanında yer almasın istiyoruz. Devletin öncelikli görevi, yoksulları güçlendirmektir. Zengin, zenginleşmeye devam ediyor. Sen, yoksulu güçlendirirsen ülke rahat eter. Biri tok, biri açsa ülkede huzur olmaz. Açlarla dolu bir ülkede kimse güven içinde yaşayamaz. Biz üniversite mezunları bu haksızlıklara daha ne kadar dayanabiliriz? Bizleri daha ne kadar sınamaya devam edecekler? Allahımıza dokunmasınlar, ellerini camilerimizden, alın terimizden, insanca yaşama hakkımızdan çeksinler! Bizi dinle, Allah'la kandırmaktan vazgeçsinler! Vicdanları varsa bu ülkeye daha fazla kötülük yapmasınlar.
Hazırlayan: İsmail Cengiz Cengizhan
ismailcengizcengizhan@gmail.com
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...
Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com
Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.