[anadoluhaber:35918] Gündemi ideolojiye kilitlemek

Gündemi ideolojiye kilitlemek
Yazılarından iktibas yaptığımda adını belirtmemi isteyen Sayın Yazar Osman Akyüz

Onunda, Hasan Demir adındaki benim tanımadığım başka bir yazardan iktibas ettiği bir yazının başlangıç bölümünü buraya alıyorum

 

A’raf suresinin 34’üncü ayetinde Allah (c.c.), “Her ümmetin bir eceli vardır. Ecelleri gelince ne bir an geri kalırlar ne de bir an ileri gidebilirler” buyuruyor.

Ecel, ölümdür, yani nimetin bitmesidir. Nimet, şükrü eda edilmediğinde biter. İslâm, en büyük nîmettir, vatan en büyük nimettir, bağımsızlık en büyük nimettir, şükrü eda edildiğinde Mekke’de bir tek Hz. Muhammed ve Hz. Hatice ile başlar, on yıl sonra milyonlarca kilometrekarede devlet olur, İran içlerinden Afrika’nın en Batı ucuna uzanır, oraya da sığmaz Cebeli Tarık üzerinden Avrupa’ya taşar.

Şükrü eda edildiğinde Türkler İslâm’la, İslâm Türk’le kucaklaşır, Devlet-i Âliye olur 600 küsur yıl hüküm sürer, toprakları 23 milyon 344 bin 700 km2’ye ulaşır. Avrupalı Müslüman olanlara “Türk oldu” der, Kosovalılar bir ihtiyacını giderene, “Allah seni Türk etsin” diye dua eder. Şükrü eda edilince Almanların bile teslim olduğu Birinci Cihan Harbi’ne her şeyi bitmiş, nesi var nesi yoksa Haçlı müstevlilerin eline geçmiş bu millete Cenabı Hakk Mustafa Kemal’i ve Türkiye Cumhuriyeti’ni nasip eder.

İçimiz acıyarak görüyoruz ki bize bir haller olmuş, nimete şükretmez hale gelmişiz. Önce bir nankörlüktür başlamış. Devletin kıymetini bilmez olmuşuz,

 

Sayın  Osman Bey Hacca gitti iseniz bilirsiniz. Gitmedi iseniz inşallah Allah nasip ederde görürsünüz.

Kabe’ye yakın bir yerde Peygamber efendimiz sav.in evi vardır. Altı dolgu bir kaç basamakla girişe çıkılan önüne çimento dökülmüş tek katlı mütevazı bir evdir. Hacılar orayı da ziyaret ettiğinde orada kimse ibadet etmesin. Secde, rüku hatta uzun süreli dikilip de kıyamda durur gibi yapmasınlar diye ellerinde çuval gibi insana değince çok acıtmayan ve yere mermere falan vurunca çat diye ürküten bir ses çıkaran şeyler ile nöbet beklerler ve orada ibadet gibi rükünleri andıran şeyler yapanları o şeyi onların yanında betona vurup yallah yallah (ya da Ya Allah) diyerek uzaklaştırırlar. Çünkü Peygamberin putlaştırılmasına izin vermez gidin ibadeti camide Kabe de yapın. Burada ancak Fatiha salavat okunur derler.

Türkiye de ise Atatürk hem de kendisini öldürenler tarafından putlaştırılmıştır. Nimete şükür demek, nimet'e şükür demek değildir. Nimet'i ihsan edene şükürdür. Nimet'e şükür etmeye başladığınızda o nimet artık şükredenin putu olup felaketine sebep olur. Putperestler nimeti görüp onu vereni unutup ikinci plana iterek nimeti put edinenlerdir. Bu yüzden Müslüman milletimiz Alparslan’ı Anadolu’yu alıp bize vermekteki katkısı (dahli) nedeni ile rahmetle anarlar ama asla ona tapmazlar. Atatürkçüler ise Allah’ı işe katmaz bunca şehidin gazinin payını bozuk paradan sayıp o kurtuluşta önemli vazifeler görmüş olsalar da kurtuluş içindeki yaptığı her şeyin Allahın bu millete bir nimeti olarak yaptığını unutup onu Allahın karşısına koyup onun adına Allahın ve peygamberinin emirlerini değiştirip ifsat etmek de kullanırlar.

Sadece herkes gibi bir insandır. Herkes gibi artıları ve eksileri vardır. Atatürk bir askerdir ve bir diplomat bir siyasetçidir. Herkes gibi oda üstüne düşeni yapmaya çalışmış asıl kurtuluşu yani Osmanlıyı çürüten bünyemizdeki kurtları temizleyip milleti asalaklardan ve ifsat edenlerden kurtarmaya kalkışınca da işi bitirilmiştir.

Kendisine teşekkür eder saygı duyarız. Ama milletimizi onun mezarına gömüp onun kulları yapmak hem zulümdür hem de insan fıtratına, dine ve ahlaka aykırıdır. Atatürkçülüğün bir ahlak önerisi yoktur. Ülkemizdeki tek ahlak önerisi İslami kaynaklardır. Atatürkçülük yerli ve yabancı düşmanlarımız tarafından bilhassa Yahudiler tarafından milletimizin tüm ahlaki değerlerini ifsat etmekte kullanılmakta olan bir araçtır. Dünyada hiç kimse babasının namı ile gerçek başarıya ulaşamayacağı gibi hiçbir millet de atalarından birisine tapmakla bir yere varamaz. Dolayısı ile bu Türk milleti içinde böyledir. Atatürk’ün değerli ve onunla övüneceğimiz pek çok şeyleri olması, Geçmişteki tüm atalarımızın bir yana itilip bizi bu günlere taşımız olan atalarımızın inkarına da sebep olmamalıdır.  Türk milleti aşırı şekilde Atatürkçülük ederek Türkiye’yi yoktan var olmuş bir ülke ve Milletimizi de gökten zembille Atatürk tarafından indirilmiş bir halk gibi takdim edenler bana ilkokulda okuduğumuz alfabeyi uyu uyu yat uyu. Karga karga gag dedi, çık şu dala bak dedi, Çıktım baktım o dala bu karga ne budala. Diye hazırlayan hınzır bir zihniyetin. Bizimle alay edişini fark etmeden, hem uyuma hipnozu telkinleri ile uyuşturulan beyinlerimizi hem de karganın lafı ile ağaca çıkıp bakan ve sonrada bir şey göremeyince bir karganın dolmuşuna binmiş budalalar olduğumuzu anlamak yerine kargayı budala diye suçlayan zavallılar olarak büyüdüğümüzü bile fark edemedik.

Aynı şekilde Atatürkçülük öyle bir boyuta taşındı ki Adeta milletimiz tüm tarihi boyunca hiç Atatürk gibi akıllı birini çıkaramamış ve bundan sonrada onu aşacak bir kişi çıkarması imkansız olduğundan tüm halkımızın sadece onun  yada ona izafe edilen sınırlar içinde düşünmeye mecbur ve mahkum çünkü başka şansı olmayan bir millet haline düşürülmüştür. Madem bu milleti tek bir akıllı adam kurtarmıştır. O halde onun olduğu iddia edilen aslında Türklerin imhası için çok uzun zamanlara da üzerinde çalışılarak tasarlanmış.

Doğru gerekçelerin yanına asıl öldürücü zehirler katılmış  (Zehir’i bala katıp yedirmek gibi)  onun ilke ve inkılâpları olarak takdim edilen. Siyonistlerin masonları yetiştirmekte kullandıkları pek çok ilkelerini sahiplenip bu İslam denilen gericilikten! Halkı kurtaracakları bahanesi ile ifsat etmeyi ön görmüşlerdir. Siyonist ve masonların dediklerini yapıp masonluk ilkelerini bize kendimiz yapmış gibi yutturan İngiliz diplomasisi ve yerli Yahudi ve masonlarımızın izinden tüm bunları Atatürk istedi diyerek ne yaptığımızı bilmeden gitmekteyiz.

İnsanlar kendileri düşünmelidir. kendi fikirleri ile düşünmelidir. Ve kendi fikirlerini açıklayabilmelidir. Hiç kimsenin düşünceleri fikirleri kayırılmış fikir olarak dayatılıp ülkenin düşünemez hale getirilmesinde kullanılmamalıdır.

İsteyen inanır isteyen inanmaz. Ama milletimizin büyük bir çoğunluğu Allaha inanmaktadır ve kendilerini Müslüman olarak kabul etmektedir. Bazıları Dini kaynakları inkar ile kendi kafalarına göre kendi dinleri yeniden inşa etmekte de özgür olmalıdır. Ama bunu devlet gücü kullanarak milletin dinini ifsat etmek de kullanmaya kalkışanlar mutlaka engellenmelidir. Devletin kimsenin ki, o kimse bir tek kişi dahi olsa ona dinini tarif etmek gibi bir görevi de yetkisi de yoktur ve olamazda.  Laiklik gibi bazı terimleri ne anlama geleceği ilgili bilim dalları uzmanlarınca kullanıldığı ülkelerdeki anlamlarına uygun hali ile tercüme edilip, milletimizi başka milletlere dönüştürme projesi şeklinde kullanılmasına ve uzun vadede milletimizi temelli yok etmek amacı ile kullanılmamalıdır.

Atatürk’ün Nutuk’unu, Allah’ın gönderdiği kutsal kitaplar ve ülkemizde halkımızın inandığı Kuran’ın yerine ikame etmek ve yeni bir insana tapmak Pagan dini inşasında kullanmak projelerini sürdürmek isteyenler bunu devlet gücü dışında kendi çabaları ile sürdürmeli ve devleti kendi amaçlarına hizmet de kullanmaktan vazgeçmelidirler.

Milletimizin çoğunluğunun inancında Allah vardır ve hepimize Peygamber olarak Hz. Muhammed sav.’i göndermiştir. Bu inancı terk etmekte de herkes hürdür.  Gönderdiği Kuran da elimizde dururken siyasi ve kim olursa olsun sonu da bir insan tarafından kendi bakış açısı ve kendi değerlendirmeleri ile yazılmış bir kitap sadece ihtiva ettiği konularda o konuların uzmanları ve tarihçiler tarafından zaten değerlendirilmekte ve değerlendirilecektir. Eğer dediğiniz gibi Atatürk’ü Allah’ın milletimize şükür etmemiz gereken bir lütfü olarak kabul edersek. Bu durumda Atatürk’ün hatıratı olan Nutuk'u gerekli tarihi incelemeleri yapmaktan ve tarihi bir belge olmaktan çıkartıp, bir dogma haline din haline dönüştürmekten kaçınmak lazımdır. Nutuk’u da,  Allahın kitabının yerine ikame etmek nimete şükür değil, o nimeti verene küfürdür. (küfran'ı nimettir)

A.D.Şimşek

 


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
        Bu grubun  hiç bir siyasi oluşum, parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır. Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş, Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM  STANDIDIR.."
      Grupta yayınlanan  yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.Ayrıca harici linklerden de Anadolu Haber Günlüğü Mesul değildir...

Grup Yöneticileri Mail Adresleri Aşağıdadır
kurtulusyolu99@gmail.com
bahadirserhad@gmail.com
forevermirza@gmail.com

Bu gruba posta göndermek için, mail atın: anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.