[anadoluhaber:37122] Sevgili ve Sayın Başbakanın Eşi Emine Erdoğan Telefon Dinlemesine Takılırsa yazan: Mersinden Burak CANLI

SEVGİLİ VE SAYIN BAŞBAKANIN EŞİ EMİNE ERDOĞAN TELEFON DİNLEMESİNE TAKILIRSA yazan: MERSİNDEN BURAK CANLI

 

Benim bu yazımı da okurken diyeceksiniz ki ya bu adam iyi ki bir Belediye Başkan adayı olmuş. Olmasaymış ne edermiş şimdi. Haklısınız. Eğer şartlar doğarsa sizde olun ve başınıza gelecekleri bir görün. Zira 20 Mart seçimlerinde has bel kader de olsa ben Belediye Başkan adayıydım. Kendi çapımda tüm hız ve kendi kendime verdiğim gazla çalışmalara devam etmekteydim. Elde avuçta hiçbir maddiyat bulunmamakla birlikte bulunması gereken diğer başka şeyler de olmadan yola devam ediyordum.

 

İşte tam o sıralarda kendi aday olduğum seçim bölgesinden de kendime dahi oy atamayacaktım. Çünkü ikametgâhım farklı bir yerde bulunmaktaydı. Adaylık teklifi ile oy pusulaları zamanı birbiriyle uyuşmadığından ayrıca o melun tarihte kendine oy veremeyen bir belediye başkan adayı olarak tarihe geçmekteydim. Evet, eğer mümkünse bunun için bir ödül falan Aman ha hiç durmayın ve harekete geçin de verin bir ödül. Ne de olsa her kez gibi bende ödül, hediye çok severim.

 

Sen oy kendine veremiyorsan ailen ve eşin dostun vermiştir dediğinizi duyar gibiyim. Ama nafile çünkü ailem verebilme şansı olsa bana oy verirmiydi bilmiyorum. Ama aynı benim gibi onlarda benim aday olabilmeyi başarabildiğim bölgede oturmamaktaydılar. Buna karşın en azından bana vermeseler de benim mensup olduğum partiye oy vermeleri gerekirdi. Ama bir gün en değerlisinden eşim çıktı ve ben A partisine oy vermeyi düşünüyorum dedi. Hım, hım dedim. Ve bu konuyla ilgili bir yorumda bulunmadım. Evet, onun için saçımı süpürge ettiğim eşim bana bunu da demişti.

 

Ben adaylar içerisinde favori bir aday olmuş olsaydım. Ve seçimi kazanma şansım yüzde ellilerde olaydı ve eşim bir arkadaşına bu fikrini telefonda sözlüyeydi ve bu konuşma da dinlemeye takılaydı benim halim ne olurdu. Yani kendi eşi dahi adamın aday olduğu partiye oy vermiyor demezler miydi? Büyük dalgalanma. Maazallah beni topa tutarlardı. Ne var ki eşim benim gibi ben haricinde kimsecikler tarafından kale alınmıyordu. Ama nerdeyse seçimler de eşimin oy atacağı partiye bende tercihimi kullanacaktım. Ama eşim oy kullanamadı ve ben aday olduğum partiye oy verdim.

 

Bu yazıda benim de asıl olarak anlatmaya çalıştığım husus gerçek demokratlığın bu olduğudur. Kişi kime isterse ona oy verir. Onu etik olmayan yönlerden etki altına almak ve onun üzerinde baskı uygulamak yanlış ve hatalı olacaktır. Baskılar zulüm a yol açarken zulüm ise diğer başka yanlışlara yol açacaktır. İsteyen isteği gibi oy verme hakkına sahiptir. İsteyen istediği gibi düşünme hakkına sahiptir. Yasa ve hukuk kuralları yeter ki çiğnenmesin. Sevgili ve Sayın Başbakanımızın Eşi de eşi gibi düşünmek zorunda değildir. Mecburiyeti eş olmasına bağlamak yaklaşımların en kötüsü olacaktır. Sevgili ve Sayın Emine ERDOĞAN bir gün bir arkadaşıyla yaptığı telefon sohbetinde eşi için hatalı, yanlış olacak kelimeler telaffuz edecek olursa Sayın ve Sevgili Başbakanımız Recep Tayyip ERDOĞAN eşine nasıl bir tepki verecektir.

 

Bakın gerçekten de Sayın Erdoğan bu kelimeyi Mersinli Çiftçiye dedi mi bilmiyorum. Ama basından okuduğuma göre ki “ananı da al git” demiş. Eğer o cümleyi bir yabancıya kameralar önünde gerçekten de zikrettiyse bu halde Sayın Emine ERDOĞA’na neler demez. Tabi insanlık hali diyebilirsiniz. İnsanı çileden çıkartıyorlar diyebilirsiniz. O çiftçinin başka bir siyasi ideolojinin adamı olduğuna da iddia edebilirsiniz. Bu hal de tüm savunma delillerini ortaya koyarak Sayın ERDOĞAN’ı savunabilirsiniz. Ama sorun Sayın ERDOĞAN’ı savunmakta değildir. Sayın ERDOĞAN’ları Sayın CANLI’ları Sayın olan daha nicelerini savunmak kolay olan ve doğru olandır. Oysa Sayın Başbakanımızı bu durumlardan ötürü savunmak yanlış ve hatalı olacaktır. Sevgili ve Sayın Başbakanım Recep Tayyip ERDOĞAN sizin kötü bir adammış gibi diğer bazı çevrelerce lanse edilmeniz beni derinden hüzüne boğmaktadır. Bunu içtenlik ve tüm samimiyetimle dile getiriyorum. Şu dakikadan itibaren sizden siyasete son verene kadar hep gülmenizi ve tüm iyimserliğinizi halka göstermenizi istirham ediyorum. Çünkü biliyorum ki siz de en az diğer siyasiler kadar iyi bir ruh yapısına sahipsiniz. Çünkü biliyorum ki siz de en az diğer siyasiler kadar içinizde insan ve Ülke sevginizi içiniz de barındırıyorsunuz. Ama tüm bunlardan öte olan bir şey vardır ki o da tarihtir. Tarih sayfalarında ki yerinizi “öfkeli ve hiddetli kişilikte birisiydi, demokratım diyordu, ama uygulama da demokrasiden eser yoktu, hukuk diyordu, iktidardı muhalefet gibi yan çiziyordu.” Almamanız gerektiğidir.

 

                                                                                                   MERSİNDEN BURAK CANLI

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.