Kurtar bizi laik Obama, yaşasın Kemalist Jeffrey
Tabii bu Obama’ya bu seslenişler Cumhuriyet gazetesinin iç sayfalarında hemen yankısını buluyor. Cumhuriyet gazetesinde bir Obama kampanyasıdır gidiyor. Obama laikliğe çok önem veriyormuş… Obama yönetimi Davos’tan sonra AKP’ye soğukmuş… v.s…
Bir taraftan Obama’ya neo-conların hatasını bırak, AKP’yi destekleme diyorlar, diğer yandan her Allahın günü neo-con Michael Rubin’den demeç alıyorlar. Yıllardır aynı adam, aynı olta: ABD artık AKP’den vazgeçmiş.
Daha geçtiğimiz ay AKP yıpransın diye Filistin konusunu sürekli gündeme getiren, hatta Saadet Partisi’ni destekleyen, yayınladığı komik anketlerde Saadet’i %15 gösteren Cumhuriyet gitmiş, bir hafta içinde yerine İsrailci Cumhuriyet gelmiş.
Bakın İlhan Selçuk ne diyor:
“Peki, Türkiye’de teröre karşı gibi görünen AKP hükümeti, İsrail-Filistin coğrafyasında neden terörün yanında yer alıyor?.. RTE Türkiye’de teröriste karşı.. İsrail’de teröristten yana... Gel de kafayı yeme... PKK’ye karşı olup da dünya âlemin, terörist olduğunda birleştiği Hamas’ın yanında olmak, kim bilir, belki de çok yüksek bir politikadır...”
Birincisi İlhan Selçuk bir ulusalcı mı? Eğer ulusalcı ise Tayyip’in Türkiye’de teröre karşı olduğunu nasıl söyleyebilir? Tayyip terörü Türkiye’de hortlatan adam değil mi? Bu söylem kimin söylemi. Bu söylem İsrail ve ABD söylemi… Bu ülkeler yıllardır PKK’yı terör örgütü kapsamından çıkarmakla Türkiye’yi tehdit etmiyorlar mı? Zaten Tayyip de PKK’yı masaya çağırmıyor mu?
İlhan Selçuk İsrail Büyükelçisi gibi konuşuyor. İç sayfalarda zaten Leyla Tavşanoğlu İsrail Büyükelçisiyle tam sayfa röportaj yapıyor. Büyükelçi AKP’yi çok sert eleştirdi diye gaza gelip röportajı manşete çıkarıyor Cumhuriyet. Ama röportajda öyle bir şey yok.
Diğer yandan İlhan Selçuk hızını alamıyor başlıyor Nasır’a hakaret etmeye:
“Kimi gazete köşelerinde ve TV’lerde sergilenen laflara bakılırsa, bizim RTE Arap dünyasının yeni Nâsır’ı olacakmış... Söyleyenlere demeli ki: - Ağzından yel alsın... Abdülnâsır’ın İsrail karşısında hem Arap âlemini, hem Mısır’ı -hem de savaşta- nasıl yenilgiye uğratıp rezil kepaze ettiğini bilmeyen var mı?..”
Maksat Tayyip’i eleştirmek değil, İsrail’e yamanmak. En komiği ise Özgen Acar’ın ABD’nin yeni büyükelçisi Jeffrey’e yazdığı açık mektup. Özgen Acar Grossman’ın çok Amerikancı (adam ABD büyükelçisi, insaf Rusçu mu olsun!!!) olduğunu ama yeni büyükelçi Jeffrey’in Kemalizmi ve ulusal değerlerimizi benimsediğini iddia ediyor:
“Grossman, büyükelçi olarak Ankara’ya adımını attıktan birkaç gün sonra, ilk işi Kızılay’da yeni açılan McDonald’s’ta hamburger yiyeceğini önceden basına haber vererek ilginç ama ‘Amerikancı’ bir tanıtım yöntemi izlemişti. Siz ise Grossmann’ın yükseldiği noktadan Ankara’ya büyükelçi olarak döndüğünüzde basınla ilk ilişkinizi, havaalanından sonra Anıtkabir’de Atatürk’ün huzurunda kurdunuz. Anı defterine ‘bir Kemalist gibi’ düşüncelerinizi yazdınız. O sözlerinize 2. mektubumda yer vermiştim. Ardında kar fırtınasının yoğun olduğu 17 Ocak’ta yanınızda Atatürk’ün askerlikten devlet adamlığına geçişine ilişkin kitap yazmış olan Fulbright Üniversitesi Profesörü George Gavrych’i de alarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunun önünü açan Sakarya Savaşı’nın başladığı sırtlarda ilginç ziyaretler yaptınız. Sakarya Savaş Anıtı’nı, Duatepe Şehitlik Anıtı’nı o kar kışta ziyaret ettikten sonra Alagöz Karargâh Müzesi’ndeki anı defterine ‘Mustafa Kemal Atatürk’ün zaferi yalnızca müttefikimiz modern Türkiye’nin doğuşunu sağlamamış, aynı zamanda özgürlük ve bağımsızlığa hasret olanlara ilham kaynağı olmuştur’ diye yazarak Anıtkabir sözlerinizi pekiştirdiniz.”
Yeni büyükelçinin ne kadar Kemalizme yakın olduğunu anlatan Acar, ardından yeni büyükelçiye PKK’dan tutun dinciliğe, uyuşturucu ticaretinden BOP’a kadar her konuda isteklerini iletiyor. Ve böylelikle Türkiye ve tüm dünya Cumhuriyet gazetesi sayesinde tarihte bir ilk ile tanışıyor: Kemalist bir ABD devlet adamı!... Adamın belki haberi yoktur ama olsun. Cumhuriyet gazetesi Kemalizmin noteri değil mi? İlan ettiler oldubitti!
--
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
Türkiye, eğer Türkiye'nin omurgasını çökerten, elini kolunu bağlayan, tarihî yürüyüşünü sona erdiren ve sadece laik küresel sistemin çıkarlarını korumaktan başka hiçbir iş yapmayan bu hastalıklı, marazî, şirret, ilkel çetelenme yapılanmasını çökertemezse, tasfiye edemezse, Türkiye tasfiye edilmiş olacak. Leş kargaları kapıda bekliyor...
-------------------------------------
http://dava-vatan.blogspot.com/
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.