24 Ocak'a az bir zaman kaldı...
Uğur Mumcu'nun suikast zanlısı olarak yargılanan ve 15 yıl ağır hapse
mahkûm olan Mehmet Ali Tekin isimli yurttaşımızın şu anda nerede ve ne
halde olduğunu biliyor musunuz?
İstanbul Sağmalcılar Cezaevi'nde diyeceksiniz, değil mi?
Yarısını bildiniz; ancak... diğer yarısını bilemediniz...
Evet, beyzademiz İstanbul'da; bu kadarı doğru.
Ancak, Sağmalcılar Cezaevi'nde değil; İstanbul'un görkemli bir
semtinde, "Başak-Şehir Konutları" içinde, kendisine ait dayalı döşeli
malikânesinde...
Muhtemelen bacaklarını uzatmış, muhtemelen televizyonunu açmış ve yine
muhtemelen Kurtlar Vadisi'ni gülümseyerek izlemekte...
İyi seyirler Mim Ali Tekin beyefendi, iyi gülümsemeler...
"Şahsi" evinin resmi değeri 130 milyar Türk lirası (imiş)... Gazete
haberi böyle diyor.
Vergisini veriyordur, doğal gazını ödüyordur, evinin önünü
süpürttürüyordur, herhalde...
Gözümüz yok; daha daha olsun; ülkemiz girişim özgürlüğünün hunharca at
oynattığı bir cennet diyarı... Olsun da... Bizim gözümüz bir başka yere,
bir başka noktaya takılmadan edemiyor.
Mim Ali, yukarıda da söyledik: tam 15 yıl ağır hapse mahkûm olmuş.
Mahkûm olduğu suçu ne imiş?
Silah zoruyla anayasal düzeni devirip, yerine din kurallarına dayalı
devlet kurmak için çete oluşturmak!.. Ve oluşturulan bu örgütte
yönetici olmak!..
Suç sabit görülmüş... Ceza verilmiş.
Peki, sonra ne olmuş?
Silah zoruyla anayasal düzeni devirip, yerine din kurallarına dayalı
devlet kurmak için çete oluşturmak ve oluşturulan bu örgütte yönetici
olmak suçlarını işleyen Mim Ali'nin cezası, "iyi hal"den 12 yıla
düşürülmüş...
Gitti mi "iyi halli" Mim Kemal biraderimizin 3 yıllık cezası?..
Uğurlar olsun!
Geriye ne kaldı?
12 yıl... İyi; bu daha da, iyi!..
Ancak daha sonra Topluma Kazandırma Yasası'ndan istifade için, bir
dilekçe ile "yetkili makamlara" başvuran Mim Kemal'in cezası,
"toplumun onu bir an önce kazanabilmesi" için, 6 yıl 3 ay'a
düşürülmüş...
Ve Mim Kemal Bey biraderimiz, toplam 5 yıl "yan gelip yatarak,"...
Temmuz 2005'de toplumumuza "kazandırılmış!.."
Peki, toplumumuza kazandırılan bu güzide şahsiyet, ne mi yapıyor,
tahliye olur olmaz?
Ne yaptığını bin yıl düşünseniz bulamazsınız...
Evet... Bir dilekçe daha yazıyor Hazret...
Dilekçe neye denir?..
Dileğinizi ileten kâğıt parçasına...
Eskiden halini arz etmekten gelen Arzu/hal sözcüğü kullanılırdı.
Evet... Halini arz edip, dileğini iletiyor toplumumuza kazandırılan bu
eli silahlı şeriatçı yurttaşımız...
Dilekçenin verildiği makam, Küçükçekmece Kaymakamlığı.
Dilekçenin içeriğinde yer alan "dert-i muazzama,"nın özü, geçim
sıkıntısı ve nakit yetersizliği...
Dilekçenin şıppadanak verilen yanıtı ise, nakit ve "keş" para... Çil çil
TL...
Peki parayı ne yapıyor Mim Kemal Bey/biraderimiz?..
Ama, siz bu yazıyı gereken dikkatle okumuyorsunuz... Yazının baş
tarafını hatırlamıyor musunuz?..
Ne diye bu kadar çabuk unutuyoruz?.. Ve nasıl da hemen sayfayı
çeviriveriyorsunuz?....
Böylelikle nasıl da, "hafızayı beşer, nisyan ile malul" oluveriyor...
Ve giderek, harap, tarumar ve yok oluveiryor?..
Bu nasıl iş, sayın seyirciler?..
Ve siz neden hala... Sadece seyircisiniz?..
[anadoluhaber:37257] MİM KEMAL BEY BİRADERİMİZİN DİLEK/ÇESİ.../www.soruyusormak.com
MİM KEMAL BEY BİRADERİMİZİN DİLEK/ÇESİ...
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.