http://www.genconcu.com/ayhan-altintas/natonun-helmadda-kanli-operasyonu
NATO'nun Helmand'da Kanlı Operasyonu
Birinci Afganistan cihadında Amerika ve İngiltere Rusya'ya karşı Kominizmin gelişmesini ve yayılmasını engellemek için çeşitli gruplara destek vermekte idi.
Destekle birlikte bölgedeki grupların arasına fitne tohumları ekilmiş mezhepçilik, milliyetçilik ve bölgesel taassubculuk Rusya'ya karşı mücadele veren Müslümanların arasını açmıştı. Savaşın bitmesi ile Afganistan kan gölüne dönmüş; hırsızlık, tecavüz, gasp ve uyuşturucu kaçakcılığı artmış ülke savaş ağalarının eline geçmişti.
Kardeş kanı dökülürken tüm dünya Müslümanları kanı durdurmak yerine Afganistan'a sırtını döndü. Medrese kökenli talebe hareketi bu zulüm ve kargaşanın içinde mücadeleye başladığında, Rusların kovulmasına rağmen İslami bir devlet yönetiminin kurulamadığını.. Bununda; kargaşanın bitirilerek olacağını ve bunu kendilerinin öncülüğünde başlayacağı açıklaması ile bu mücadele bir çok mücahid lider tarafından desteklenmiştir. iktidarı ele geçiren bu harekete de ''Taliban'' adı ile adlandırılmıştır.
Taliban hareketine muhalif olanlar kuzey ittifakıyla hareket ederken Rus-Afgan savaşına katılmış bir kısım mücahid ise bölgelerine çekilmeyi tercih etmiştir. Amerika ve İngiltere destekli Pakistan hükümetleri ,Afganistan'da gelişip taban bulan Taliban Hareketine ilk başlarda seslerini çıkartmamışlardı. Şüphesiz ki bunun arkasında Taliban hareketini kullanabilecekleri ve Afganistan'da kendileri ile beraber çalışacak bir hükümet kurulması beklentisi içine girmeleriydi. Süreç içerisinde Taliban hareketi resmi hükümet olarak iktidara geldiğinde şeriat mahkemelerini kurarak bir çok sorunu hızlı bir şekilde çözmeye başlamıştı, artan hırsızlık gasp ve tecavüz olaylarını bitirme noktasına yaklaştırdı .Taliban farklı ülkelerden Afganistan'a gelip yerleşen burada eğitim kampları açan mücahidlerin kamplarını birleştirerek silahlı eğitimi ve medrese eğitimini düzene sokma çabasında kısmen de olsa başarıya ulaştı.
Taliban Uyuşturucu ekimini ve sevkiyatını yasakladı .Uyuşturucu trafiğinin sağlanması ve bundan yarar sağlayan ABD'nin umutları çıkarılan kanunlar ve uygulamalar sonucunda boşa çıktı. Ortadoğu'da Irak, Lübnan ve Suriye'ye karşı yapılacak müdahalelerde Afganistan'da kurulan Taliban orjinli devletin eğitimli askerlerinin olması ve burada silahlı güçlü bir yapının bulunması İsrail ve Amerika'nın çıkarlarının baltalanması anlamına geliyordu.
11 Eylül saldırıları bahane edilerek El kaideye karşı Afganistan'a bir müdahale yapılacaktı ama Amerika bu bataklığa tek başına dalmak istemiyordu. Dünyada sivil saldırıların artmasında El kaidenin parmağı var diyerek dünya halklarını ve Müslümanlarını Afganistan'a yapılacak müdahaleye ikna etti. Müdahale yapıldığında resmi hükümet Taliban idi fakat dünya milletleri bunu görmezden geldi. Afganistan'da sanki sadece El-kaide varmış ve El-Kaide terör eylemleri ve katliamlara girişiyormuş gibi göstererek Tüm dünya ve Müslümanlar adeta medya organları ile uyuşturulup uyutularak Afganistan'da Yapılan katliamları görmezden gelecek hale getirilmişlerdir. Tüm bunlar olup biterken NATO güçleri de sadece El-Kaide'ye karşı mücadele ediyormuş gösterildi.
Afganistan'ın başına kukla bir hükümet getirildi. Kukla yönetimin yanına da bir dönem Rusya'ya karşı mücadele eden Müslümanlardan yerleştirildi. Bu beraberlikle hükümet halkın gözünde meşrulaştırılmaya çalışıldı. İşgalden önce son resmi hükümet Taliban hareketi olduğu için işgalci NATO güçlerine karşı halk ve yabancı Mücahidler Taliban bayrağı etrafında birleşti. El-Kaidede silahlı harici güçlerden teşkil olduğu için , Taliban saflarında beraber hareket etmeye başladı. El kaidenin Taliban'a bağlı bir yapı olduğu görmezden gelindi. Taliban hareketi içinde ağırlıklı olarak Hanefi mezhebine bağlı iken El-Kaide tekfirci ve harici gösterilerek Sunni halkın El-Kaide'ye yani bağlı olduğu Taliban'a bir anlamda Afganistan'a destek vermesi engellendi. İşgale karşı duranlar Afganistan'da Müslüman kanı akıtıldığını söyleyenler: El-Kaideci olarak anıldı. Bu insanlar silahlı , bombalı saldırı yapacakları iddiasıyla göz altına alınarak ceza evlerine gönderildi. Bu ve benzeri gözaltılar zaten Afganistan'da akan kanı görmek istemeyenlerinde ekmeğine yağ sürdü. Ama şu her zaman göz ardı edildi ve halklar kandırıldı.
Türkiye NATO'ya üye olması hasebi ile Afganistan'a belirli sayıda asker gönderdi. Uluslararası diplomasi karşılığı Türkiye biz savaşacak asker yollamıyoruz, sadece eğitim, lojistik ve geri hizmet maksadı ile asker yolluyoruz diye beyanda bulunmuştur. Oysa İşgale uğramış bir ülkenin topraklarında ileri yada geri , silahlı yada silahsız nasıl bir güç yollarsanız yollayın bu işgal güçlerinin tarafında olmanız anlamına gelmektedir. Buda orada akan Müslüman kanında vebalin bulaşacak olması ve bu işte apaçık parmağınızın var olduğu manasına gelmektedir.
Afganistan'da mücadele eden Taliban'dır. El-Kaide ise Taliban'a bağlıdır. NATO ise her daim olduğu gibi burada işgalcidir . Bu günlerde Helmand bölgesinde geniş caplı bir operasyon yapılıyor. NATO güçlerinin ve Afgan askerlerinin ortaklaşa başlattığı operasyonda; sivil halk kara kışın ortasında şehirlerini terk etmeye başladı. Kışın sert geçtiği Afganistan'ın Helmand bölgesinde yeni bir insanlık dramı başlamıştır. İnsanlar sersefil ne yapacaklarını şaşırırcasına sığınacak yerler aramaktadırlar. Bu başlayan Harekat ile sivil kayıplarda oldukça fazladır.
Operasyonun kışın başlatılmasındaki sebep acaba halkı bezdirmek miydi? Yoksa Taliban' a halkın verdiği desteği mi kesmek idi ? Soğuk havada başlayan bu operasyonda işgale karşı direnen Taliban savaşçıları elbette kayıplar verecektir ve hedefledikleri cennete inşallah gireceklerdir Fakat buna rağmen katledilen sivil halkın vebalini kim ödeyecek.
Bu operasyon bize Felluce'yi hatırlatıyor. Hani işgal güçleri yerli işbirlikçilerle toplu olarak Iraklı Müslümanları katletmiş kimyasal silah kullanmış ve halkı çölde zor şartlarda yasamaya mahkum etmişti.
Buradan sesleniyoruz NATO Afganistan'da işgalcidir ve Müslümanların kanını dökmektedir. Bu gün Helmand'da başlayan katliamda NATO ve Türkiye'nin de eğitimcisi olduğu Afgan askerleri ortak olarak hareket etmektedir. Türkiye'nin böyle bir kirli savaşta NATO İle birlikte yetiştirdiği Afgan askerlerinin Müslüman kanı dökmesini istemiyoruz ve bir an önce Türk askerlerinin geri çekilmesi konusunda tüm kamuoyunun hükümete gerekli uyarıları yapmasını bekliyoruz.
Türkiye'de işgale karşı koyanlar El -Kaideci yaftalamasıyla göz altına alınmakta toplumda terörist gibi gösterilmektedir. Afganistan'da Taliban'a destek olacak , işgale karşı koyacak kamuoyunun direnci kırılmaya çalışılmaktadır. İşgale karşı duranları ceza evlerine doldurarak El kaideci denmesi hasebi ile baro avukatlar dahil bu davaları almaya korkmakta ve bir anlamda gayri resmi işgalcinin susturma politikasına maruz kalmaktadırlar. Türkiyeli Müslümanları da bu konuda uyarmak istiyoruz, bu şekilde keyfi tutuklamalar olduğu sürece Afganistan'da ve Dünyanın pek çok yerinde Müslüman kanı akmaya devam edecektir.
Hotmail: Microsoft'un güçlü İSTENMEYEN POSTA koruması ile güvenilir e-posta. Hemen kaydolun.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.