İŞGALCİ İNGİLTERE ASKERLERİNİN SON VAHŞETİ !

Tony Blair'in rüyalarına girecek yüz
Basra'da bir otel resepsiyonunda
çalışan Iraklı Baha Musa, İngiliz askerleri tarafından işkence ile öldürüldü. Olay örtbas edilemedi. Indepent gazetesi o yüzü bugün Blair'e gösterdi.
İngiltere'nin saygın gazetelerinden Independent on Sunday birinci sayfasında, Irak'ta İngilizlerin gözaltındayken yediği dayak sonucu ölen Baha Musa'nın fotoğrafına bugün birinci sahifeden yer verdi. "Blair'in rüyalarına girecek yüz" başlığı altında Baha Musa'nın morluklar içinde, şişmiş haldeki yüzü görüntüleniyor.

Gazete, "yasadışı bir savaşın kanlı mezar taşı" olarak nitelediği olaya ilişkin yeni ayrıntıların ortaya çıktığını bildirdi. Yazıda otel resepsiyonisti olan Baha Musa'nın İngiliz askerlerin elinde maruz kaldığı işkence ayrıntılarıyla anlatılıyor.

Gazete babası Davud Musa'nın şu sözlerini aktarıyor: "Baha'nın cesedini görünce gözyaşlarımı tutamadım; ne zaman aklıma gelse o görüntü yine gözümden yaşlar boşalıyor".

Independent on Sunday görgü tanığı bir Iraklının da şu sözlerini aktarmış: "İngiliz ordusu buraya ilk geldiğinde memnun olmuştuk ama şimdi acımasız muameleleri yüzünden içimizde sadece nefret var onlara karşı"...

Basra'da bir otel resepsiyonunda çalışan Iraklı Baha Musa, Eylül 2003'te işkencede öldürüldü. Olay örtbas edilemedi. Lancashire Taburu'ndaki yedi asker, Musa'nın öldürülmesinden dolayı yargılandı, askerlerden sadece biri suçlu bulundu... Ne de olsa hepsinin birden suçlu bulunması İngiltere'yi "zora sokar"dı.

Baha Musa Davasında Bağımsız Soruşturmanın Yolu Açıldı

İngiltere'nin en yüksek mahkemesi Law Lords, 4 yıl önce Basra'daki İngiliz askerleri tarafından gözaltındayken ölen Iraklı Baha Musa davasında, Irak'ta görev yapan İngiliz askerlerine Avrupa İnsan Hakları Yasası'nın uygulanması yönünde karar verdi.

Uzmanlar, kararla birlikte Baha Musa'nın ölümüyle ilgili olarak bağımsız bir soruşturma açılabileceğini belirtiyor. İngiliz hükümeti, yabancı bir ülkede savaş sırasında görev aldıkları gerekçesiyle askerlere Avrupa İnsan Hakları Konvansiyonu'nun uygulanmaması gerektiğini savunuyordu.

1



Öte yandan Musa'nın ailesinin avukatı, karardan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Bu müvekkillerimin çabaları için büyük bir ilerleme" diye konuştu.

Baha Musa, Eylül 2003'te Irak'ın güneyindeki Basra kentinde çalıştığı otele baskın düzenleyen İngiliz askerleri tarafından gözaltına alınmış, 36 saat sonra ise vücudunda yara izleriyle hayatını kaybetmişti. Nisan ayında bir İngiliz askeri, Musa ve beraberinde tutukladıkları diğer 5 Iraklı'ya insanlık dışı muamelede bulunduğunu kabul etmiş ve 1 sene hapse mahkum olmuştu.

"Tony Blair'in yükselişi ve düşüşü"

İngiliz Observer gazetesi ise İngiltere Başbakanı Tony Blair'in, ABD'nin Irak savaşını takip eden dönem için iyi bir plan yapmadığını bildiği ve bundan kaygı duyduğunu sık sık dile getirdiğini yazdı.

İngiliz Channel 4 televizyon kanalında hazırlanan ve ilk bölümü gelecek cumartesi günü yayımlanacak olan "Tony Blair'in yükselişi ve düşüşü" başlıklı belgeselde, Blair'in o dönemdeki yakın çalışma arkadaşları, Başbakanın Irak konusundaki düşüncelerini anlatıyor.

Observer gazetesinin belgeselle ilgili yaptığı alıntılarda, yakın çalışma arkadaşları Başbakanın Mart 2003'te Irak'a birlik göndermeye, ABD'nin Saddam Hüseyin devrildikten sonraki savaş sonrası dönem için uygun bir plan yapmamış olduğunu bile bile karar verdiğini söylüyor.

Blair'in başarısızlık konusundaki endişelerini Beyaz Saray'a ilettiği, Başkan George Bush'un da Blair'e bir "çıkış kapısı" gösterdiği ve "Belki İngiltere'yi başka bir biçimde dahil etmenin bir yolu vardır" ifadesini kullandığı, ancak Blair'in "Hayır sizinle birlikteyim" dediği belirtiliyor.

Blair'e en yakın isimlerden Peter Mandelson da Blair'in ABD'nin hazırlıklarının yetersiz olduğunu bildiğini, ama "hareket kabiliyetine sahip olmadığı bir durumda kaldığını" belirtiyor.

Gazete, Mandelson'ın, o dönemde Blair'in "Biliyorsunuz, her şeyi ben yapamam. Her şeyden önce söz konusu olan ABD'nin sorumluluğudur, bizimki değil" dediğini de aktarıyor.

O dönemde Blair'in diplomatik danışmanlığını yapan Sir David Manning ise Blair'in savaş sonrası dönem meselesini savaş başlamadan aylar önce gündeme getirdiğini, hatta kendisini Mart 2002'de ABD'ye göreve gönderdiğini söylüyor.

Manning, Blair'in operasyon sonrasında ortaya çıkacak zorlukları düşündüğünü ve "Müdahale etmemiz halinde ertesi günkü tepkiler ne olacak?" sorularını kendine sorduğunu aktarıyor ve "O dönemde ABD'nin bunları düşünmediğini söyleyemeyiz, ama bu soruların yeterince masaya yatırılmadığı, yeterince düşünülmediği kanısındayım" diyor.

Manning, o dönemde ABD'nin operasyonun zorluklarını hafif aldığını belirttiği gizli bir rapor kaleme almıştı.


Kaynak: Dünya Bülteni ve BBC

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.