İslam medeniyetinin Ortaçağ'da kullandığı mimariyi batı medeniyetleri 500 yıl sonra ancak kullanabildi.
İslam ülkelerindeki Ortaçağ'dan kalma mozaiklerin, Batılı matematikçilerin ancak 500 yıl sonra keşfedeceği gelişmiş geometrik özelliklere sahip olduğu ortaya çıktı. Tarihçiler cami, türbe gibi binaların duvarlarında iç içe geçmiş çokgen süslemeleri yaparken kumpas ve cetvel kullanıldığına inanıyordu. Ancak Harvard Üniversitesi'nden Peter Lu ile Princeton Üniversitesi'nden Paul J. Steinhardt'ın yürüttüğü araştırmada 'kumpas ve cetvel basit hatlar oluşturmaya yetse de, mozaik çinilerdeki mükemmel beşli ve 10'lu simetrinin, ancak çok karmaşık bir sistemle açıklanabileceği' belirtildi." 22 Şubat 2007'de AP, Reuters gibi yabancı ajanslardan servis edilen bu haber, İslam mimarisinin ne kadar ileri seviyede olduğunun yeni bir kanıtı. Görünen o ki Batılıların İslam mimarisine ilgisi gitgide artıyor. Geçtiğimiz günlerde yayımlanan ve pek çok dile çevrilen 'İslam Sanatı ve Mimarisi' de bu noktada dikkat çeken çalışmalardan. Peter Delius ve Markus Hattstein editörlüğünde hazırlanan kitapta, İslam mimarisinin insanı hayrette bırakan estetiği, konunun uzmanı yirmi iki Batılı akademisyenin kaleminden anlatılıyor. 'İslam Art and Architecture' adıyla ilk olarak 2001 yılında İngilizce olarak yayımlanan eser, İslam coğrafyasındaki bölgeler ile hanedanlıkların tarihsel seyrini izleyerek, sanat anlayışının bu coğrafyada geçirdiği değişiklikleri gözler önüne seriyor. Görsel açıdan göz dolduran kitapta, binden fazla fotoğraf, eskiz ve harita bulunuyor. İslamiyet, Suriye'den Filistin'e, Irak'tan İran'a, Mısır'dan Tunus'a, İspanya'dan Fas'a, Orta Asya'dan Anadolu'ya yayıldığı her coğrafyaya kendine has bir sanat ve mimari anlayış bıraktı. Kitapta ele alınan bu bölgeler, tarih, mimari ve sanat olarak üç bölüm halinde anlatılıyor. İslam sanatını mimari yapılar ile sınırlamayan 'İslam Sanatı ve Mimarisi', minyatür, hat ve bezeme gibi ince zevk ürünü sanatları da konu ediyor. Kitapta örnekleri verilen elyazmalarından halılara, metal işlerinden çini ve mücevherlere pek çok eserde İslam medeniyetinin mührü açıkça gözüküyor. Özbekistan'daki tuğla ve çini süslemeleri, İspanya ve Magrip'teki geometrik süslemeler, İran ve Hindistan'daki arabesk ifade biçimleri ve nihayet Osmanlıların oluşturduğu sentez, İslamiyet'in güzele ve güzelliğe açılan kapısını gözler önüne seriyor
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.