İncil sokuşturmalı meal...

Diyalogcu nurcu Suat Yıldırım, Fetullah Gülen’in teşvikiyle ürettiği “İncil–Tevrat ve Pavlos sokuşturmalı Kur’an meali”nin “BOP’un kutsal kitabı” olarak nitelendirilmesine oldukça içerlemiş (Suat Yıldırım, 3 Mart 2006, Zaman). Ancak, Yıldırım’ın 1998 yılında ürettiği “İncil sokuşturmalı Kur’an meali”nin, 2003 yılında Amerika’da BOP namına üretilen “Furkan’ül Hakk”tan aşağı kalır tarafı yok. Mehmet Emin Koç'un yazısı: * * * Diyalogcu nurcunun “İncilli meali”nden BOP’un “Furkan’ül Hakk”ına Diyalogcu nurcu Suat Yıldırım, Fetullah Gülen’in teşvikiyle ürettiği “İncil–Tevrat ve Pavlos sokuşturmalı Kur’an meali”nin “BOP’un kutsal kitabı” olarak nitelendirilmesine oldukça içerlemiş (Suat Yıldırım, 3 Mart 2006, Zaman). Ancak, Yıldırım’ın 1998 yılında ürettiği “İncil sokuşturmalı Kur’an meali”nin, 2003 yılında Amerika’da BOP namına üretilen “Furkan’ül Hakk”tan aşağı kalır tarafı yoktur. Hatta Yıldırım’ın “İncil sokuşturmalı meali”, Amerikan BOP’çularının “Furkan’ül Hakk’ına bir nevi ilham kaynağı olmuştur. Her iki “İncil sokuşturmalı kitap”, adeta birbirini tamamlayıcı mahiyettedir. Suat Yıldırım, kendi beyanına bakılırsa, güya kendince “mevcut Tevrat ve İncil metinleriyle paralellik arz eden” (Bkz, Suat Yıldırım, Kur’an–ı Hakim, Sunuş, s. 10, İst. 2004) Kur’an–ı Kerim ayetlerinin sonuna, muharref “İncil, Tevrat ve Pavlos’un mektupları”nın ilgili bölümlerini ve sıra numaralarını referans olarak yerleştirmiştir. Evangelistlerin ürettiği “Furkan’ül Hakk”ta ise, söz konusu Tevrat ve İncil’in ilgili bölüm ve sıra numaralarının konulması yerine; oralardan alınan ilgili pasajlar Kur’an ayetlerinin arasına monte edilerek derleme yapılmıştır. Aradaki fark, yoğurt yeme farkıdır, o kadar... ABD’nin Texsas eyaletinde Evangelistlere ait Omega 2001 ve Wine Press yayınevleri tarafından “Furkan’ül Hakk / The True Furqan “ adıyla piyasaya sürülen kitap, Arapça ve İngilizce olarak basılmıştır. Evangelic rahip Anis A. Shorrosh tarafından derlenen ve giriş ve sonuç kısımları haricinde 77 bölümden oluşan 368 sayfalık bir kitaptır. Shorrosh ise, Filistin kökenli bir Arap–Amerikan rahiptir. 1967’de Kudüs’ten göç ederek, ABD’de teoloji eğitimi almıştır. Kitapta geçen surelerden bazılarının adları şöyle: Fatiha suresi, Sevgi suresi, Mesih suresi, Barış suresi, Evlilik suresi, Cennet suresi, Münafıklar suresi, Cizye suresi, İman suresi, Hak suresi, Kadın suresi, İncil suresi, Maide suresi, Peygamberler suresi. Kitaptaki surelerin hepsi, güya “besmele”ye benzetilmiş şu tür bir “giriş cümlesi” ile başlıyor: “Bismi’l Eb’il–Kelimeti’r Ruh’il–İlahi’l Vahidi’l Ehad”. “İbrahimi Dinler” vurgusunun yapıldığı bu “şeytan derlemesi”nde, genelde Kur’an–ı Kerim olmak üzere, İncil’den ve Tevrat’tan alıntılar bulunuyor. Surelerin çoğunun adı Kur’an–ı Kerim surelerinden alınmış. Ayetlerin de büyük çoğunluğu Kur’an’dan alınmış; ancak tahrif edilerek, kelimelerin hepsinin yerine başka kelimeler konularak alıntılanmış. Kitap, 21. yüzyılın “Barış Kitabı” ve “Üç Dinin kitabı” olarak da isimlendiriliyor (Bkz. Turan Kışlakçı, BOP’un kutsal kitabı, Yeni Şafak, 30 Kasım 2004). Mısır’da yayımlanan haftalık El–Usbu’un uzman yazarı Dr. Mustafa Bekri, kitabın CIA’deki uzmanlar tarafından hazırlandığını belirtiyor. Yahudi ve Hıristiyan medeniyetinin Ortadoğu’daki mirasına vurguların çokça yapıldığı kitapta, Ortadoğu’nun Yahudi ve Hıristiyanların diyarı olduğu vurgulanıyor. Kitaptaki Yahudi–Hıristiyan vurgularının ABD Başkanı George Bush’un politikaları ile örtüştüğüne dikkat çeken el–Usbu’, kitabın “Büyük Ortadoğu Projesi”nin bir ürünü olduğunu kaydediyor (Bkz. Turan Kışlakçı, BOP’un kutsal kitabı, Yeni Şafak, 30 Kasım 2004). Rahip Shorrosh’un en önemli özelliği evanjelist bir Hıristiyan olması... BOP’un Haçlı önderi ve Irak’ın işgalci başı ABD Başkanı G. W. Bush da aynı Hıristiyanlık türüne mensup. Dinler tarihi uzmanı Prof. Dr. Şinasi Gündüz’ün tespitlerine göre, her evanjelist gibi Shorrosh’un da en önemli gayesi, tarih boyu Hıristiyanlığın yayılma konusunda bir türlü başarı gösteremediği İslam ülkelerinde yaşayan halklara ulaşabilmek ve onları Hıristiyanlaştırabilmektir. Prof. Dr. Gündüz, “el–Furkan’ül Hakk / The True Furqan”a baktığımızda, bu kitabın böyle bir amaca yönelik olarak hazırlandığını görüyoruz, demektedir. Nitekim, dinler arası diyalog ve BOP sürecinin can damarı olan “İbrahimî dinler mefhumu”na yapılan vurgu, “el–Furkan’ül Hakk / The True Furqan”ın söz konusu amacını ele vermektedir. Prof. Dr. Şinasi Gündüz’ün tespitleri şöyle: Kültüre uyarlama (yani contextualisation ya da inkültürasyon) yöntemi doğrultusunda, Hıristiyan mesajını Müslümanların kendi gelenekleri, din dilleri ve kültürel öğeleriyle onlara sunmayı amaçlamaktadır. Bu amaç doğrultusunda metin hazırlanırken tamamıyla Kur’an üslubu, dili, terminolojisi ve Kur’an’ın şematik yapısı temel alınmıştır. Yani metin surelere ve ayetlere paralel tarzda bölümlere ve cümlelere ayrılmıştır (hatta Arapça metinde bunlara sure ve ayet denilmektedir) ve her bölümün başına besmeleye benzer ama teslis içeriğine sahip bir başlangıç ifadesi eklenmiştir. Kullanılan dil ve vurgular yönünden de Kur’an kopya edilmeye çalışılmıştır (Bkz. Prof. Dr. Şinasi Gündüz, Evanjeliklerin Gerçek Furkan’ı: The True Furqan (al–Furqan’ul–Haqq), http://www.dinlertarihi.com/). Suat Yıldırım’ın “İncil–Tevrat ve Pavlos sokuşturmalı Kur’an meali”nin ayet sonlarındaki referanslar, okuyucuyu götürdüğü “Kur’an’ın bizzat kendisine aykırı batıl itikad” ve talim ettiği “küfür” bakımından tam bir fecaat arz etmektedir. Fecaat, Kur’an meali içindeki “İncil–Tevrat ve Pavlos’un mektuplarından referanslar” sebebiyle, bu muharref kitapların “yegâne ilahi kitab olan Kur’an”a sanki kaynaklık ediyormuş izlenimi vermesi veya papazların yazdığı “muharref kitaplar”ın da aynen Kur’an–ı Kerim gibi “ilahi vahiy” oldukları imajı vermesi değildir sadece... Asıl fecaat, “Tevhid”i ikame etmek üzere inzal edilen Kur’an ayetlerinin sonuna konan “Haçlı referansları”nın, Müslüman’ı sürüklediği “teslis akaidi”dir. Bu bağlamda Yıldırım’ın “İncil–Tevrat ve Pavlos sokuşturmalı meali”, Zaman’dan Ahmet Şahin’in “Ehl–i Kitap ile amentüde ittifakımız var” (Bkz. Ahmet Şahin, Zaman gazetesi, 17 Nisan 2000) şeklindeki “çarpık akaid” itirafının adeta “meale aksetmiş hali” gibidir. Dilerseniz, Yıldırım’ın bu mealinden somut birkaç örnek verelim... Al–i İmran Suresi 32 ayet: “–De ki, ‘Allah’a ve Rasulüllah’a itaat ediniz’. Şayet yüz çevirirlerse, bilsinler ki, Allah asla kâfirleri sevmez.” Bu ayetin sonuna Yıldırım, “Kitab–ı Mukaddes, Luka İncili, 10, 16” referansını yerleştirmiş. İlgili Luka İncili referansına baktığımız zaman, aman Allahım bir de ne görelim; “Sizleri dinleyen beni dinler sizleri geri çeviren beni geri çevirir... Yetmiş kişi sevinç içinde geri geldiler ‘ya Rab’ dediler, adınla cinler bağımlı oluyor. Rab İsa onları şöyle cevapladı: Şükürler sana ey Baba, dedi.” Yine Al–i İmran Suresi 45. ayet mealine göz atalım: “Dünyada da, ahirette de itibarlı, Allah’a en yakın kullar olacaktır.” Yıldırım, bu ayetin sonuna da, “Kitab–ı Mukaddes, Luka İncili, 1, 26–38; Matta İncili, 1, 16; Yuhanna İncili, 1, 41” referansını sokuşturmuş. Aman ya Rabbi, bu ilahi ayetin sonuna sokuşturulmuş referanslar, Müslüman’ı küfre götürüyor, teslise sürüklüyor. Yıldırım’ın sokuşturduğu referansların Müslüman’ı götürdüğü İncil ifadeleri şu: “O, ulu olacak ve en yüce Tanrı’nın Oğlu denecek... Baba Tanrı, ona atası Davut’un tahtını verecek... Doğacak olan kişiye Tanrı’nın oğlu denecek...” Böylesi yüzlerce, evet yüzlerce “vahim sokuşturma” yapılmış Kur’an–ı Kerim mealine... Hatta Hıristiyanlıktaki “teslis” inancının babası Papaz Pavlos’un mektupları bile kur’an ayetlerinin sonuna “referans” olarak yerleştirilmiş (Bkz, S. Yıldırım, Kur’an–ı Hakim, s 6, 15, 45). Bu, hangi akla, kime hizmettir, dersiniz? Suat Yıldırım, “İncil–Tevrat ve Pavlos sokuşturmalı Kur’an meali”nin son sayfasına “Kitapta adı geçen başlıca yerleri gösteren harita” diye, Türkiye’yi “Bizans İmparatorluğu” olarak gösteren haritayı da konduruyor... Yüce milletimiz, işte sadece bu haritaya bakarak bile, dinler arası diyalogun bütün şifrelerini çözer ve “diyalogda asıl asıl hedefin ne olduğu”nu görebilir. Öte yandan Yüce Allah’ın “Kendilerine okunan şu Kur’an–ı Mübin’i sana indirmemiz onlara yetmedi mi?” (Ankebut Sûresi, 51) şeklindeki sitemli suali, “İncil–Tevrat ve Pavlos sokuşturmalı Kur’an meali” üretenlere “ebedi mucize”nin şamarı olarak gürlüyor... Evet, yetmedi mi ki, Matta’lı, Markos’lu, Luka’lı, Pavlos’lu meal türettiniz sayın Yıldırım? Varın, şimdi siz takdir edin; Yıldırım’ın, Amerika’da mukim Fetullah Gülen’in teşvikiyle dinler arası diyalog ve BOP sürecinde ürettiği “İncil–Tevrat ve Pavlos sokuşturmalı Kur’an meali” ile Amerika’da mukim Evanjelist rahip Anis A. Shorrosh’un derlediği “Furkan’ül Hakk”ının “neyin kitabı” olduğunu... Konuya devam edeceğiz...

MEHMET EMİN KOÇ (eminkoc@yenimesaj.com.tr)

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.