Airbus uçaklarını yıllardır 'giydiren' Türk işadamı Şenol Yeğin ne oldu da Airbus tarafından gözden çıkarıldı. İşte günümüzün haçlı savaşı ve
haçlı zihniyeti...
haçlı zihniyeti...
Yavuz Donat / Sabah
Haçlı Savaşları - 2007 Bayram kutlamaları sürerken (29 Ekim) İstanbul-Atatürk Havalimanı'na "dünyanın en büyük kuşu" konuyor: Airbus A380."Çevre dostu" olduğu için herkes ona "yeşil dev" diyor. "Dünyanın en büyük bu yolcu uçağını" Ordu ilimizin Ünye ilçesinde doğan bir Türk'ün "giydirdiğini" acaba kaç kişi biliyor? Adı Şenol Yeğin. İstanbul'da yaşıyor. "İzolasyonunu yaptığı uçak" havalimanına inince, Şenol bey neden oraya gitmiyor? Neden gazetecilere "bakın, şuralarda benim imzam var" demiyor? Ve neden "Airbus yetkilileri" Şenol Yeğin'i aramıyor, sormuyor, davet etmiyor?Nedenini söyleyelim.Airbus firması ile Şenol Yeğin'in "uluslararası mahkemelerde görülen davası" devam ediyor. "Ne davası" mı? "Airbus'ı giydirme işinin" Şenol Yeğin'den alınma davası.Yıllardır Airbus'ın izolasyonunu yapan Türk ne oldu da "devre dışına" itildi derseniz? "Türk" olduğu için. Ve "Müslüman" olduğu için.Dün Şenol Yeğin'e sorduk: - Neler oluyor? Yanıtı iki kelimelikti: - Haçlı Savaşları.1- İzolasyon ihalesiAirbus uçaklarının parçaları "3 ülkede" yapılır: İspanya, İtalya ve Fransa' da. "Ana fabrika" ise 2 ülkededir: Almanya (Hamburg) ve Fransa'da (Toulouse). Airbus'ın "13 çeşidi" vardır.Ve şimdi de gelelim "giydirme" işine.Yani izolasyona. Bu "Airbus yan sanayinin dışında" bir konudur.İzolasyon ikiye ayrılır: 1. Isı yalıtımı. 2. Ses yalıtımı.Seneler önceydi... Airbus firması "izolasyon için uluslararası bir ihale" açtı.İhaleye 13 ülkeden 16 firma katıldı. "Elemeye" gidildi.10 firma elendi "6'sı kaldı." Bir "eleme" daha yapıldı. Bu defa da 3'ü elendi, 3'ü "sınıfı geçti."Airbus firması "aylarca araştırma yaptı." Bu üç firmanın "ıcığı cıcığı incelendi." Ve sonunda karar verildi: - Artık bütün Airbus uçaklarını Şenol Yeğin giydirecek.2- Şenol Yeğin kim mi?Şenol Yeğin İstanbul'da tekstil işi yapardı. Uzmanlık alanı "su geçirmez, ısı geçirmez" kıyafetlerdi.Asker elbisesi, itfaiye elbisesi gibi. Türkiye'de bir "özelleştirme ihalesine" girdi. Kazandı.Amacı "yabancı ortakla birlikte su ve ısı geçirmez kıyafet üretip, yurtdışına satmaktı." Ama "sendika" itirazda bulundu. Ve mahkeme de "özelleştirmeyi iptal etti."Bu sırada Almanya'da "Doğu Almanya döneminden kalma bir paraşüt fabrikası" özelleştiriliyordu. Alman-Çek-Polonya sınırında. Seifhennersdorf kentinde. Şenol Yeğin Almanya'ya gitti. "Bu fabrikayı satın almak istiyorum" dedi.Almanlar "Şenol Yeğin'le ilgili bir araştırma yaptılar." Ve dediler ki: - Olur... Bu fabrikayı size 1 (bir) marka satıyoruz. Yeter ki yatırım yapın. Fabrikayı canlandırın. Şenol Yeğin hemen "yatırıma girişti." Alman bankaları "kredi verdiler." Alman devleti "bu bölgenin gelişmesini istiyoruz" dedi, Şenol beye "ilave teşvikler sağladı." Ve paraşüt fabrikası "dünyaya açıldı."Şenol Yeğin'in fabrikası "öyle parladı, öyle kaliteli iş yaptı ki..." Airbus adlı "dev firmanın" dikkatini çekti. "Airbus'ı giydirme başarısı" işte böyle başladı.3- Ayrılan yollarÜnyeli bir Türk'ün, Almanya'nın doğu ucunda "iş yaptığını" öğrenince...Uçağa atlamış ve gitmiştik. Şenol Yeğin'in fabrikasında "izolasyonla ilgili üretim" yapılıyordu. "Üretilenler" güvenlik içinde "Airbus ana fabrikalarına" gidiyordu.Ve orada "montaja" geçiliyordu. Bütün bu işlerin "tek sorumlusu" vardı: Şenol Yeğin."Anlaşma gereği" bütün Airbus uçakları Şenol Yeğin giydirecekti. İçlerinde "her çeşit Airbus" vardı. "Türkiye'de uçanlar" dahil. Şenol bey "tam 2 bin Airbus'ı" giydirdi.Sıra geldi Airbus A380 meselesine. "Firma" dedi ki: - Yeni bir model için yeni bir ihale gerekiyor. İhale yapıldı. Ve yine Şenol Yeğin'de kaldı.Şartnameye göre Şenol Yeğin "ilk 2 Airbus A380'i bedava giydirecekti." Şenol bey sözünde durdu. "İlk uçağı... 29 Ekim günü Türkiye'ye gelen uçağı" bedava giydirdi. Ama sonra... Yıllardır "can ciğer, kuzu sarması olan, aralarında en ufak anlaşmazlık bulunmayan" Airbus firması ile Şenol Yeğin arasında ihtilaf çıktı.Şenol bey "yaptığı işin parasını geç almaya, eksik almaya" başladı.Ve günlerden bir gün... Airbus "resti" çekti: - Şenol bey yollarımız ayrılıyor... Artık Airbus'ları siz giydirmeyeceksiniz... Elveda.4- Kırılma noktası- Sayın Şenol Yeğin... Ne oldu, neden oldu? - Uzun hikâye, nereden başlasam bilmem ki. Airbus olsun, Alman devleti olsun yıllarca "Şenol Yeğin'i büyütmek için" uğraşmışlar. "Her türlü teşviki" sağlamışlar.Ama "bir kırılma noktası" olmuş.New York'taki "ikiz kuleler" devrilince, Şenol Yeğin'e "mesafe konulmaya başlanmış." Ama "hissettirmeden..."Şenol Yeğin'in "iki fabrikası" vardı.Birincisi "özelleştirme idaresinden 1 mark karşılığında (yani bedava) aldığı eski fabrika." İkincisi de "Alman devletinin teşviki ve Airbus'ın desteği" ile yaptığı 2'nci fabrika."İhtilaf" önce parasal konulardan çıkmış.Airbus'ın "uzmanlar kadrosu" yanlış maliyet hesabı çıkarmışlar. Şenol Yeğin "hızla zarar etmeye" başlamış.Airbus'a itiraz etmiş. Airbus önce "durumu inceleyelim" demiş.Sonra "haklısınız Şenol bey." Ama buna rağmen "ödemeler aksatılmış..." Ve Şenol Yeğin "devre dışına çıkmaya zorlanmış."- Şenol bey 2 fabrika ne oldu? - Eski fabrika bende kaldı... Yenisini Airbus aldı. - Sonuç? - Mahkeme devam ediyor... Airbus'ı giydirme işine devam etmem gerekiyor... Mahkemeyi kazanacağım... Ama bilseniz neler dönüyor, neler yaşanıyor. - Neden bütün bunlar? - Olanlar, günümüzün Haçlı Savaşları.
Haçlı Savaşları - 2007 Bayram kutlamaları sürerken (29 Ekim) İstanbul-Atatürk Havalimanı'na "dünyanın en büyük kuşu" konuyor: Airbus A380."Çevre dostu" olduğu için herkes ona "yeşil dev" diyor. "Dünyanın en büyük bu yolcu uçağını" Ordu ilimizin Ünye ilçesinde doğan bir Türk'ün "giydirdiğini" acaba kaç kişi biliyor? Adı Şenol Yeğin. İstanbul'da yaşıyor. "İzolasyonunu yaptığı uçak" havalimanına inince, Şenol bey neden oraya gitmiyor? Neden gazetecilere "bakın, şuralarda benim imzam var" demiyor? Ve neden "Airbus yetkilileri" Şenol Yeğin'i aramıyor, sormuyor, davet etmiyor?Nedenini söyleyelim.Airbus firması ile Şenol Yeğin'in "uluslararası mahkemelerde görülen davası" devam ediyor. "Ne davası" mı? "Airbus'ı giydirme işinin" Şenol Yeğin'den alınma davası.Yıllardır Airbus'ın izolasyonunu yapan Türk ne oldu da "devre dışına" itildi derseniz? "Türk" olduğu için. Ve "Müslüman" olduğu için.Dün Şenol Yeğin'e sorduk: - Neler oluyor? Yanıtı iki kelimelikti: - Haçlı Savaşları.1- İzolasyon ihalesiAirbus uçaklarının parçaları "3 ülkede" yapılır: İspanya, İtalya ve Fransa' da. "Ana fabrika" ise 2 ülkededir: Almanya (Hamburg) ve Fransa'da (Toulouse). Airbus'ın "13 çeşidi" vardır.Ve şimdi de gelelim "giydirme" işine.Yani izolasyona. Bu "Airbus yan sanayinin dışında" bir konudur.İzolasyon ikiye ayrılır: 1. Isı yalıtımı. 2. Ses yalıtımı.Seneler önceydi... Airbus firması "izolasyon için uluslararası bir ihale" açtı.İhaleye 13 ülkeden 16 firma katıldı. "Elemeye" gidildi.10 firma elendi "6'sı kaldı." Bir "eleme" daha yapıldı. Bu defa da 3'ü elendi, 3'ü "sınıfı geçti."Airbus firması "aylarca araştırma yaptı." Bu üç firmanın "ıcığı cıcığı incelendi." Ve sonunda karar verildi: - Artık bütün Airbus uçaklarını Şenol Yeğin giydirecek.2- Şenol Yeğin kim mi?Şenol Yeğin İstanbul'da tekstil işi yapardı. Uzmanlık alanı "su geçirmez, ısı geçirmez" kıyafetlerdi.Asker elbisesi, itfaiye elbisesi gibi. Türkiye'de bir "özelleştirme ihalesine" girdi. Kazandı.Amacı "yabancı ortakla birlikte su ve ısı geçirmez kıyafet üretip, yurtdışına satmaktı." Ama "sendika" itirazda bulundu. Ve mahkeme de "özelleştirmeyi iptal etti."Bu sırada Almanya'da "Doğu Almanya döneminden kalma bir paraşüt fabrikası" özelleştiriliyordu. Alman-Çek-Polonya sınırında. Seifhennersdorf kentinde. Şenol Yeğin Almanya'ya gitti. "Bu fabrikayı satın almak istiyorum" dedi.Almanlar "Şenol Yeğin'le ilgili bir araştırma yaptılar." Ve dediler ki: - Olur... Bu fabrikayı size 1 (bir) marka satıyoruz. Yeter ki yatırım yapın. Fabrikayı canlandırın. Şenol Yeğin hemen "yatırıma girişti." Alman bankaları "kredi verdiler." Alman devleti "bu bölgenin gelişmesini istiyoruz" dedi, Şenol beye "ilave teşvikler sağladı." Ve paraşüt fabrikası "dünyaya açıldı."Şenol Yeğin'in fabrikası "öyle parladı, öyle kaliteli iş yaptı ki..." Airbus adlı "dev firmanın" dikkatini çekti. "Airbus'ı giydirme başarısı" işte böyle başladı.3- Ayrılan yollarÜnyeli bir Türk'ün, Almanya'nın doğu ucunda "iş yaptığını" öğrenince...Uçağa atlamış ve gitmiştik. Şenol Yeğin'in fabrikasında "izolasyonla ilgili üretim" yapılıyordu. "Üretilenler" güvenlik içinde "Airbus ana fabrikalarına" gidiyordu.Ve orada "montaja" geçiliyordu. Bütün bu işlerin "tek sorumlusu" vardı: Şenol Yeğin."Anlaşma gereği" bütün Airbus uçakları Şenol Yeğin giydirecekti. İçlerinde "her çeşit Airbus" vardı. "Türkiye'de uçanlar" dahil. Şenol bey "tam 2 bin Airbus'ı" giydirdi.Sıra geldi Airbus A380 meselesine. "Firma" dedi ki: - Yeni bir model için yeni bir ihale gerekiyor. İhale yapıldı. Ve yine Şenol Yeğin'de kaldı.Şartnameye göre Şenol Yeğin "ilk 2 Airbus A380'i bedava giydirecekti." Şenol bey sözünde durdu. "İlk uçağı... 29 Ekim günü Türkiye'ye gelen uçağı" bedava giydirdi. Ama sonra... Yıllardır "can ciğer, kuzu sarması olan, aralarında en ufak anlaşmazlık bulunmayan" Airbus firması ile Şenol Yeğin arasında ihtilaf çıktı.Şenol bey "yaptığı işin parasını geç almaya, eksik almaya" başladı.Ve günlerden bir gün... Airbus "resti" çekti: - Şenol bey yollarımız ayrılıyor... Artık Airbus'ları siz giydirmeyeceksiniz... Elveda.4- Kırılma noktası- Sayın Şenol Yeğin... Ne oldu, neden oldu? - Uzun hikâye, nereden başlasam bilmem ki. Airbus olsun, Alman devleti olsun yıllarca "Şenol Yeğin'i büyütmek için" uğraşmışlar. "Her türlü teşviki" sağlamışlar.Ama "bir kırılma noktası" olmuş.New York'taki "ikiz kuleler" devrilince, Şenol Yeğin'e "mesafe konulmaya başlanmış." Ama "hissettirmeden..."Şenol Yeğin'in "iki fabrikası" vardı.Birincisi "özelleştirme idaresinden 1 mark karşılığında (yani bedava) aldığı eski fabrika." İkincisi de "Alman devletinin teşviki ve Airbus'ın desteği" ile yaptığı 2'nci fabrika."İhtilaf" önce parasal konulardan çıkmış.Airbus'ın "uzmanlar kadrosu" yanlış maliyet hesabı çıkarmışlar. Şenol Yeğin "hızla zarar etmeye" başlamış.Airbus'a itiraz etmiş. Airbus önce "durumu inceleyelim" demiş.Sonra "haklısınız Şenol bey." Ama buna rağmen "ödemeler aksatılmış..." Ve Şenol Yeğin "devre dışına çıkmaya zorlanmış."- Şenol bey 2 fabrika ne oldu? - Eski fabrika bende kaldı... Yenisini Airbus aldı. - Sonuç? - Mahkeme devam ediyor... Airbus'ı giydirme işine devam etmem gerekiyor... Mahkemeyi kazanacağım... Ama bilseniz neler dönüyor, neler yaşanıyor. - Neden bütün bunlar? - Olanlar, günümüzün Haçlı Savaşları.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.