25 Kasım 2007

11. Türk Kurultayı’nın Eksileri- Artıları

11. Türk Kurultayı'nın Eksileri- Artıları


Şimdiye kadar hep Türkiye'de yapılan Türk Kurultayları ilk defa bir başka Türk yurdu olan Azerbaycan'da gerçekleşti. Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, geçtiğimiz yıl Başbakan Erdoğan'ın himayesinde Antalya'da gerçekleşen 10.Kurultay'da verdiği sözü tutarak Türk Dünyası'nı Bakü'de buluşturdu. Azerbaycan Diaspora Bakanı Nazım İbrahimov ve TÜDEV Başkanı Prof.Dr. Abdulhaluk Çay'ın gayretleriyle gerçekleşen 11.Türk Devlet ve Toplulukları Dostluk, Kardeşlik ve İşbirliği Kurultayı'na 30 ülkeden 800'e yakın temsilci katıldı. Bizim de davetli olduğumuz Kurultay'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan nefis bir konuşma yaptı. Buhara'ya, Aşkabat'a, Taşkent'e, Astana'ya, Kerkük'e ve bütün Türk illerine selam gönderdi. Başbakan Erdoğan Ortak Tarih, Ortak Dil gibi konuların önemine vurgu yaptıktan sonra çok somut bir öneri getirerek, Türk Dünyası Daimi Sekreteryası'nın kurulmasını önerdi. Erdoğan, konuşmasının pekçok yerinde Türk Dünyası kavramına vurgu yaptı. Keza Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev'in konuşması da büyük alkış aldı. Özellikle asılsız Ermeni iddiaları karşısında riyakar bir tavır sergileyen iki yüzlü Batı'ya ağır eleştiriler yöneltti. Kurultay'da Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ın yer alması çok önemliydi. KKTC Lideri, daha önce yine Bakü'de gerçekleşen Türk Disapora Toplantısı'na katılmıştı. O nedenle cesaretli bir tavır sergileyen Azerbaycan Devleti'ni tebrik etmek gerekir.

KARABAĞ, KERKÜK, KIBRIS, AHISKA, DOĞU TÜRKİSTAN

Kurultay'da daha çok Türk Dünyası'nın kanayan yaraları olan Karabağ, Kerkük, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti konuları ele alındı. Bununla birlikte Doğu Türkistan'da Çin esaretindeki Uygur Türkleri, yıllardır vatanlarından sürgün yaşayan Ahıska Türkleri, asimilasyonla karşı karşıya olan Batı Trakya Türkleri de sorunlarını dile getirme imkanı buldular. Kurultay her bakımdan faydalı geçti. her şeyden önce Türk Dünyası'na gönül vermiş yüzlerce insan birbirleriyle tanışma, kaynaşma imkanı buldular.

Prof.Dr.Turan Yazgan, Prof.Dr.Ümit Özdağ, Turgut Altınok, Musa Serdar Çelebi, Yahya Akengin, Sabir ve Tenzile Rüstemhanlı, Tuğrul Türkeş, Umay Türkeş, Ahmet Şafak, Akkan Suver, Şamil Ayrım, Prof.Dr.Ahmet Buram, Arslan Bulut, İsrafil Kumbasar, Kürşat Zorlu gibi dostlarımızın yanı sıra, bakan, milletvekili, bürokrat ve akademisyenlerden oluşan kalabalık bir heyet Kurultay'a katıldı. Devlet Bakanı Prof.Dr.Said Yazıcıoğlu, Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Tanrıverdi, eski bakanlar Sami Güçlü ve Bülent Akarcalı, RTÜK Başkanı Zahid Akman, Başbakanlık Dış İlişkiler Müsteşar Yardımcısı Hakan Fidan da Kurultay'ı başından sonuna takip edenler arasındaydı.

DİĞER CUMHURİYETLERİN İLGİSİ ZAYIFTI

Üzülerek belirtmek gerekir ki, diğer Türk Cumhuriyetleri'nin kurultaya ilgisi çok zayıf düzeydeydi. Türk Dünyası'yla bağlarını koparmış görünen Özbekistan, 10.Kurultay'a katılmadığı gibi Bakü'deki 11. Kurultay'a da temsilci göndermedi. Kazakistan, Kırgızistan ve Türkmenistan ise Kurultay'a adeta sırf katılmış olmak için alt düzeyde temsilcilerle katıldılar. Üstelik bazı temsilciler konuşmalarını Rusça yaparak toplantı salonunda büyük üzüntü ve hayal kırıklığına yol açtılar.

Kendini ulusalcı-Türkçü zanneden ama dünya dengelerinden, Orta Asya gerçeklerinden habersiz bir kesim şöyle bir yanılgı içindedir: Bizim Türk Cumhuriyeti dediğimiz ama onların genellikle bu kavrama şiddetle karşı çıktığı Orta Asya ülkeleri sanki kollarını açmış bizi bekliyor ve bizim öncülüğümüzde bir Türk-Turan Birliği istiyorlar, fakat Türkiye yönünü AB'ye çevirdiği için bu kardeşlerimizle birleşemiyoruz! Orta Asya cumhuriyetlerinde biraz yaşayan hemen herkes bunun böyle olmadığını bilir. Bu konuda fazla detaya girmek istemiyorum ama şu kadarını söyleyeyim: Azerbaycan'ın dışında Türkiye'nin 1. derecede etkili olduğu bir Türk Cumhuriyeti yoktur. Bazıları bunu Ak Parti iktidarına bağlama yanlışına düşebilir. Kesinlikle doğru değil. Özal'ın ani ölümüyle birlikte Türkiye'nin Türk Dünyası'yla bağları giderek zayıflamıştır. Özellikle 28 Şubat süreci ve sonrasında kurulan Anasol-M koalisyon hükümeti döneminde ilişkiler kopma noktasına gelmiştir. Cumhurbaşkanlığı makamında 7 yıl süreyle oturan Ahmet Necdet Sezer, Türk Dünyası'yla ilişkilerde hem pasif hem de soğuk bir tavır izlemiştir. Koskoca 7 yıl kaybedilmiştir. Bugün geldiğimiz noktada, gerek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve gerek Başbakan Recep Tayyip Erdoğan döneminde Türk Dünyası'yla ilişkilerin canlandırılması konusunda samimi ve kayda değer bir gayret göze çarpmaktadır.

SAÇMA SAPAN YORUMLAR

Her konuda ön yargılarla hareket etmeyi alışkanlık haline getiren bazı çevreler, 11.Türk Kurultayı sonrasında da hepimizi dehşete düşüren saçma sapan yorumlar yaptılar. Daha önce Başbakan Erdoğan'ı Türk Dünyası'na sırtını dönmekle eleştiren bazı çevreler, bu defa da Türk Kurultayı'nın düzenlenmesini Amerikan işbirliğinin bir parçası olarak nitelendirdiler! Bu arkadaşlar hangi gezegende yaşıyor anlamıyorum! Daha önce Başbakan'ın Türk Dünyası'na vurgu yapmadığı ileri sürenler, şimdi de Başbakan'ın Türk Dünyası vurgusu yapmasının altında başka maksatlar arıyorlar! Bazıları da "Türkçe konuşan ülkeler" ifadesine kafayı takmış! İyi de kardeşim, senin Türk Cumhuriyeti dediğin (ki ben de bu ifadeyi sık sık kullanıyorum) bazı ülkelerin bu kavrama çok soğuk baktığını ve resmi toplantılarda bunu dile getirdiklerini biliyor musun! Hiç şüphesiz, Ulusalcı-Milliyetçi-Türkçü geçinen bazı insanların bu bağnaz, ön yargılı ve bilgisiz söz ve davranışları Ak Parti'ye ve Başbakan Erdoğan'a çok büyük puan kazandırıyor. Aklı selim sahibi insanlar bunun değerlendirmesini hem vicdan hem de akıl terazisinde çok güzel tartarak hükmünü veriyor. Nitekim Azerbaycan'da görüştüğümüz pekçok Azeri Türk'ü, gerek Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, gerek Başbakan Erdoğan'ın Azerbaycan'a ve Türk Dünyası'na ilgisinden oldukça memnun görünüyordu.


Türksoylaipekyolu
--
We are in the world as words are in a book. Each generation is like a line, a phrase...

Dünyada, bir kitabın içerisindeki sözcükler gibiyiz. Her nesil bir satır, bir cümle misali…
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.