T a r a f s ı z D e ğ i l i z

12Eylüle Giden Yol (4)

12Eylüle Giden Yol (4)


6) Darbe Ortamını Olgunlaştırma Süreci:

Çorum

27 Mayıs 1980'de MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak evinin önünde uğradığı silahlı saldırı sonucu ölecek, ardından Çorum olayları başlayacaktı. Çorum olayları inişe geçerken Kenan Evren sıkıyönetim ve kuvvet komutanlarıyla bir toplantı yapacaktır.

Yayınlanan anılarında Evren bu toplantıyı anlatır: 'Sıkıyönetim komutanları gittikten sonra, kuvvet komutanı arkadaşlarla yönetime elkoyma tarihi konusunda görüş teatisinde bulunduk. Ben şimdilik en uygun tarih olarak 11 Temmuz tarihinin uygun olacağını, ancak bu tarihin kati olarak tespitinde birçok faktörün rol oynayabileceğini dikkate alarak şimdilik hareket emrine son şeklini verelim ondan sonra hareket gününü tespit ederiz dedim.' Evren, bu toplantıyı, 1 Temmuzda (1980) yapılan bir başka toplantının izlediğini, kuvvet komutanları ile jandarma genel komutanı ve ikinci başkanıyla, kendi aralarında toplandıklarını, 'hareketin başlangıç gününün 11 Temmuz ve 12 Temmuz olmasını uygun bulduklarını' yazacaktır.

Çorum Semah ve Kültür Vakfı Başkanı Av. Sadık Eral, bu toplantının ve 'harekat' tarihlerinin, ikinci Çorum olaylarıyla örtüştüğünü anımsatarak, 58 kişinin ölümüyle sonuçlanacak olayların bir askeri darbeye gereken ortamı sağlaması amacıyla başlatıldığını ve sürdürüldüğünü duyumsatır bize.

Çünkü, 12 Eylüle öngelen Çorum olayları, NATO'nun Türkiye'de planladığı askeri darbenin zeminini oluşturan son aşamasıdır.

Bu nedenle çok iyi irdelenmek gerekir.

Çorum olayları iki aşamalıdır. Birinci aşama, Mayıs 1980, ikinci aşama Temmuz 1980'dir. MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak'ın 27 Mayıs (1980) günü Ankara'da öldürülmesi, Çorum olaylarının başlatılmasına neden gösterilir. 28 Mayıs günü 'ülkücüler' Çorum'un merkezinde toplanır, 'Kanımız aksa da zafer islamın!', 'Kana kan intikam!' sloganlarıyla yürüyüşe geçer, cadde üzerinde solculara ait iş yerleri tahrip edilir. 29 Mayıs sabahı çeşitli bölgelerden Çorum'a taşınan MHP militanları, cadde ve sokakları, Çorum'u ilçe ve köylere bağlayan yolları keserler, kent içinde Bahar Kitabevi yakılır, Çorum gazetesi basımevi tahrip edilir, alevi ve solcuların yoğun olduğu mahallelere saldırılır; 30 Mayısta çatışmalar sürer; yolu kesilen alevi köylüler vurulur, kollar, başlar, ayaklar kesik tarlalara gömülür.

Askeri birliklerin müdahalesiyle çatışmalar durdurulduğu zaman, güvenlik güçleri, alevi ve solcuların yoğun olduğu mahallelerde iki polis memurunun ölüsüyle karşılaşılır. Saldırı, tahrip ve cinayetler haziran ayı başında sürecektir.

Polisin, solcu ve alevilere saldırısına engel olan Jandarma Komutanı Yarbay Güldere'yi, Demirel hükümeti görevden alır.

İkinci aşama, Genelkurmay Başkanı Evren'in, kuvvet komutanları, Jandarma Genel Komutanı ve ikinci başkan ile odasında yaptığı toplantının ardından Çorum'da yaşanan olaylardır. Evren, 1 Temmuzda toplantıyı düzenlemiş, ve 11 Temmuz ve 12 Temmuz tarihi, hareketin başlangıcı için uygun tarih olarak belirlenmiştir.

3 Temmuz günü, MHP'li bir belediye meclis üyesi, Belediye Başkanına, MHP'de bir şeyler döndüğünü, parti binasında yabancı insanların dolup taştığını, sık sık 'cuma'dan sözedildiğini aktarır.

4 Temmuz cumadır. Ulucamide hoca vaaz verirken, biri camiye girerek, 'Alaaddin Camisinin yakıldığını' söyler. Öteki camilere girenler, 'Komünistler, aleviler, Alaaddin Camisine bomba koydular!' diye bağırırlar. Camilerden çıkanlar, tekbir getirerek, 'Komünistlere ölüm!' sloganları atarak alevilerin ve solcuların yoğun olduğu mahallelere saldırırlar.

4 Temmuz cuma namazı sırasında, TRT'de, 'Çorum'da Alaaddin Camisine bomba atılması ve dışardan ateş edilmesi üzerine meydana gelen olaylarda ilk saptamalara göre dört kişinin öldüğü' haberi verilir ve saat başı haber yinelenir. TRT Çorum muhabiri böyle bir haber geçmediğini açıklar. Çorum Cumhuriyet Savcısı, Alaaddin Camisinin bombalandığı haberinin, olaylar başlamadan bir saat önce bütün kentte duyulduğunu söyler. Kendisi o anda merkez jandarma karakolundadır. Polis telsizinden Alaaddin Camisinin bombalandığı duyurulmaktadır. Polis telsizinin ardından, askeri telsizden bir yüzbaşı, 'Bombalama olanağı yok, hangi polis bu haberi verdi!' diye sorar. Camiye bomba atıldı diye telsizle haber yayan polis bulunamaz. (devam edecek)



--
We are in the world as words are in a book. Each generation is like a line, a phrase...

Dünyada, bir kitabın içerisindeki sözcükler gibiyiz. Her nesil bir satır, bir cümle misali…
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.