21 Kasım 2007

Susurluk'un başlangıcı: Lockheed olayı neden örtbas edildi

Kışlalı, 'Bilmediğim konularda bir şey söylemem kadar akılsızca bir şey olamaz' diyor ama Lockheed konusunda bilmeden rahatça konuşuyor. İlki, bu rüşvetin belgesi dünyanın her tarafında ortaya çıkarılmıştır, çünkü rüşveti veren şirket kimlere verdiğini bizzat açıklamıştır. İkincisi, Lockheed skandalı, Susurluk rezaletinin başlangıcıdır. Bu, TBMM Susurluk Komisyon Raporu'nun genel değerlendirme bölümünde şöyle vurgulanır:
"Bütün dünyada yankılar uyandıran uluslararası rüşvet ve yolsuzlukların önemli bir örneği olan Lockheed olayı ülkemizi de yakından ilgilendirmiştir. Bu konuda Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde 1976 yılında Meclis Araştırma Komisyonu kurulmuştur. 15 ay çalışma neticesinde 524 sayı ile 278 sayfalık bir rapor hazırlanmıştır. Bu rapor bugün tartıştığımız gerçekleri yıllar önce görmemizi sağlayabilirdi.



CUMHURİYET, 21 KASIM'90, Uğur Mumcu şunları yazıyor:

"..Yıl 1978... Aylardan ocak... Ocağın 25. günü Ankara Devlet Mimarlık ve Mühendislik Okulu öğrencilerinin üzerine bomba atılır. Bomba Amerikan yapısı ve ordu malıdır. "Füze m2hat bil-1131 2-53" sayılı bomba hangi askeri birlikten kimler tarafından nasıl çıkarılmıştı? Bu konu aydınlanmadı. Soruyoruz: -Neden? Mehmet Ali Ağca, İpekçi cinayetinden sonra İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı'na bağlı Kartal-Maltepe Askeri Tutukevi'nden kaçırılmıştı. Bu konu da aydınlanmadı. Ağca, Roma'da ifadesini alan Türk savcılarına "Şahin Tolunoğlu" adındaki bir MİT görevlisinin adını vermişti. Bu konu üzerinde de durulmadı. Soruyoruz: -Neden? Ağca, cezaevinden kaçırıldıktan sonra Ankara'ya 34 RF 601 plaka numaralı Renault marka araç ile götürülür. Araç, İpekçi cinayetinin yakalanmayan sanıklarından Mehmet Şener'in kardeşi Hasan Hüseyin Şener'in üzerine kayıtlıydı. Bu araç, polisçe biliniyordu. Gereken değerlendirme yapılsa, Ağca ve Oral Çelik o gün araba ile ele geçirileceklerdi. Bu aymazlık akıl alacak gibi değildi. Sıkıyönetim ve İstanbul polisi ve MİT olayı gereği gibi izlememişlerdi. Soruyoruz: -Neden? 1976 yılında bütün dünya Lockheed skandalı ile sarsılmıştı. Lockheed şirketinin rüşvet dağıttığı yetkililer bütün dünyada tek tek ortaya çıkarıldı. Bir tek Türkiye'de bu olay aydınlatılamadı. O günlerde, bu olayı aydınlatmak için çok uğraştık; elde ettiğimiz bütün belgeleri tek tek yayımladık. ITT şirketinin dağıttığı rüşvet ile ilgili dosya da kapatıldı. Lockheed olayının giz dolu öyküsü arkadaşımız Betül Uncular'ın 'Ses Duvarındaki Generaller' adlı kitabında anlatılıyor. Elimizdeki belgeleri, kitaptaki öykü ve belgelerle karşılaştırıp Lockheed skandalına karışanların adlarını tek tek anımsıyoruz. Bu dosya da kapanmıştır. O zaman soruyoruz: -Neden? Bu somut olaylara yanıt bulmadan Türkiye'de hiçbir olay aydınlanmaz. Bu sorulara bugüne kadar devlet adına kimse inandırıcı yanıtlar veremedi. Veremediği için de kuşkular gün geçtikçe arttı."

--
We are in the world as words are in a book. Each generation is like a line, a phrase...

Dünyada, bir kitabın içerisindeki sözcükler gibiyiz. Her nesil bir satır, bir cümle misali…
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır... Taraf olunması gerekiyor isede "MÜSLÜMAN ANADOLU İNSANININ " tarafında yer alan HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Sayfalarımızda yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.

"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.