7 Kasım 2007

[YAHUDİLER KURANI KERİMİ NASIL TAHRİP ETTİLER VE İSLAMA NASIL ŞEKİL VERDİLER- 4.BÖLÜM

Şu aşamada bir çok soru gelebilir insanın aklına..Örneğin Mekkenin müşrikleri aslında Putlara Tapmıyorlardı, ve hatta ortak koşma gibi bir durumda söz konusu değildi..Eğer TASAVVUF felsefesini baz alırsak karşımıza TASAVVUF böyle bir gerçek çıkarıyor..Ve hatta yıllarca çatıştığımız KOMİNİSTLERDE aslında doğruyu söylüyorlardı..Öyle ya hepside varlık tektir, her şey bu tekin yansımasıdır, her şeyin özü odur, başka bir gerçek yoktur, insan içindeki varlığa ulaşabilir, o varlıkla bütünleşebilir tek olabilir diyen bir FELSEFE yeryüzünde ne kafir nede müşrik ve nede münafık bırakıyordu..Yani Allah Kuranı Kerimde boşuna Putlardan, Kafirlerden,Müşriklerden bahsetmişti..Çünkü kafir kafir değildi, Felsefeye göre inkar etmiyordu, Çünki var olan her şey karşıtların çatışmasından doğar diyordu çünki varlık tekti, Müşrikte müşrik değildi her şey o olduğuna göre Putlarda O olmuyormuydu, Münafık için ise münafıklık yapacak bir şey kalmıyordu, çünki oraya gitse tanrı vardı buraya gitse tanrı vardı.Yani Kuranı Kerimin vasfı tamamiyle tavsiye ediliyor, tüm bildirilenler bu felsefe ışığında anlamını yitiriyordu..Ama durun bi Dakka bir vasfı olmalıydı oda bir sırdı, sır bulunmalıydı çünki bu FELSEFE ile varlığı bulmuştuk, ayetlerde saklı sırları bulmak gerekiyordu..O yüzden KURANI KERİM okunan ama hiçbir zaman uygulanan bir kitap olmadı..Çünki her şey sen ben o olduğumuza göre artık emirleri yerine getirmeninde bir anlamı yoktu..Okuyup uygulamanında..Sadece şiddetli bir aşka tutulup içimizdeki O yu çıkarmamız gerekiyordu..Bu Onun emrettiği ama bazı salakların bilmediği bir gerçekti..O yüzden Allah vasıflarını bildirdiği halde müşriğe müşrik, kafire kafir, münafığa münafık diyemiyorduk halleri ve İlahi tasvirleri ortada iken Allah dümdüz vasıflarını anlatmış iken, biz onlarda O vardır diye onlara kafir, müşrik, münafık ta diyemezdik..Allah tasvirlerini boşuna vermişti çünki kalplerini ancak Allah bilirdi..O YÜZDEN KİM OLURSAN OL GEL diyebilirdik..Evet biz biliyorduk Biz Allahın Büyük Sırrını ortaya çıkarmıştık, BEN YARATTIM DEMESİNE KARŞIN, mahluk yoktur diyebildik, ve hatta BEN YARATTIM, BEN YARATICINIZIM DEMESİNE KARŞIN, halık yoktur diyebildik..Ama durun yine bi Dakka ters şeyler var biz her şeyin aslında O olduğunu bulmuştuk şimdi bu Kuranı Kerime ne oluyor ki bulduğumuz bu sırrı ters yüz ediyordu…Ya bu yanlış yazıldı, ya da her şeyde olan O sırrını bu kelimelerin altına sakladı..Doğal olarak kimse anlayamazdı, anlayabilmek kelimelere vakıf olabilmek için sırra ulaşmak gerekiyordu..Yani Alim..Cahiller için gelmemişti kitap, çok büyük eğitimlerden geçmesi gerekiyordu anlayabilmesi için..Tabiki bilen bir alime ihtiyacı vardı..Herşey O dur diyen, bana bakınca Tanrıyı görürsünüz diyen , Gelin benle bütünleşin benle Allahla bütünleşirsiniz diyen, her türlü ilme sahip önce peygamber olan sonrada tanrılık iddiasında bulunan, kendini şeytanın gösterdiği zengin alemde pazarlayan uçup kaçan, köşkler içinde nefsini öldürdüğünü iddia eden, eli çapa tutmamış, yüzü güneş görmemiş, işi gücü hikaye anlatmak olan, ayetleri ise istediği zaman kullanan bir alime ihtiyacınız vardı..O sizi tanrıyla bütünleştirdiği gibi tanrının sözünüde iletebilecek tek merciydi…Bu sır nasıl bir sırdıki kişi tanrıyla bütünleşebiliyordu, 40 yıl sırtta odun taşımak gereksede öğrenmek gerekiyor diyenler, aşık aşık boşuna dolaşmamıştı.. Bütün bu küfre götüren fikirler, tarikatlar ve cemaatlar ile halka aşılanıyor, her bir kişi adeta hipnoz edilircesine iradesizleştiriliyor, otur diyince oturan kalk deyince kalkan et yığınları haline getirilip istediği şekilde şekil alanlar haline geliyorlardı..böylelikle oluşturdukları kitleleri istedikleri yönde kullanabiliyorlardı..Siyasi alanlarda, toplumsal olaylarda, askeri alanda her şey ve herkes İSLAMDAN UZAK, KURANDAN UZAK, Küfür içinde İSLAMI YAŞIYAN, KURANI SAVUNDUĞUNU sanan ALLAH'A ORTAK KOŞANLAR olarak PASİVİZE EDİLMİŞ MÜSLÜMAN YIĞINLARINI OLUŞTURDULAR..! Mekkenin müşrikleri bile bu kadar iddialı küfretmemişlerdi..KABBALA öyle bir felsefeydiki KURANI KERİM kalpleri üzerindeyken, kişiyi inkara götürüyordu..Kalbin üzerindeki KURANI KERİMİN hiçbir vasfını bırakmıyordu…Hristiyanlar Allah 3 deyip küfre düştüler, Yahudiler Bizim Tanrımız Ayrı diye küfre düştüler, Müslümanlarda Fenafillah dediler küfre düştüler, ama hepside namaz kılıyor, oruç tutuyor, zekat veriyor, hacca gidiyorlardı, hepsininde kadınları örtülü, erkekleri sakallıydı..Hatta bir gün cübbeli eşi çarşaflı bir Yahudi gördümde, kadın üstelik ta gözlerine kadar kapalıydı, eğer erkeğin kukiletasını görmeseydim bunlar bizimkiler diyecektim, bu kadar benzerlik olur mu? Dedirtiler bana…Hepsi Allah'ın rızasını arıyordu ama hepsi de yanlış yerlerde ve yanlış düşüncelerde yanlış hallerde arıyordu bu rızayı..Eğer yalan söylediğimi düşünüyorsanız açın Kuranı Kerimi sizin Fenafillahınızı destekler bir ayeti kerime bulun bana..! Bana Halıkın ve Mahlukun olmadığı ve her insanın içinde bir tanrı olduğunu ve insanalrın bu tanrı ile bütünleşip kendisinde yok olduğunu anlatan bir ayeti kerime gösterin..Ama bana sakın bu kitap doğru yazılmamış demeyin ve küfrünüzü örtmeye kalkmayın..! Şimdi mevzuya dönüp kaldığımız yerden devam edelim..Türkiye tarihi bilindiği gibi YAHUDİLERE göre yazılmış bir tarihtir..bu tarihide bu ülkedeki diğer oluşumlarıda YAHUDİLER gerçekleştirmiştir.. Çünkü Çağdaşlaşma ve modernizmi getiren kadroların tümü YAHUDİLERDEN oluşuyordu..İttihat Terakki güdümünde başlayıp Cumhuriyet dönemine şekil veren YAHUDİLER, TÜRK MÜSLÜMANLIĞI, TÜRK İSLAMI gibi görüşleride ortaya atan ve şekillendirenlerdi…Onların Türk Müslümanlığından ve Türk İslamın dan kasıtları KABBALA ÖĞRETİSİNE dayalı VAHDET-İ VUCUD çuluktu..Bunun dışındaki KURANİ İSLAMI tüm güçleri ile ortadan türlü bahaneler ile kaldırdılar..BATIDA KENDİ DERGAH VE TARİKATLARINDAKİ KENDİLERİNDEN OLAN ŞEYHLER YAŞAM SÜRERKEN, DİĞER BÖLGLERDEKİ KURANİ İSLAMI SAVUNAN TÜM ALİMLER ORTADAN KALDIRILIYOR, YA İDAM EDİLİYOR, YA SÜRÜLÜYORDU…Çünki onların KURANİ İSLAM altında bir varlıkları olamazdı aynı zamanda yapacakları tüm işlerde engel çıkardı..Zaten Osmanlı İmparatorluğu boyunca BU KABBALA FELSEFESİNDEN DOLAYI İMPARATORLUĞA SÜREKLİ BAŞ KALDIRMIŞLARDI VE İMPARATORLUK KURANİ İSLAMIN SAVUNUCUSU OLDUĞU İÇİN BU KABBALA FELSEFESİNE İNANLAR TARAFINDAN ORTADAN KALDIRILDI..Evet sıra Bu İmparatorluğun kıyafeti, tarihi, dili ve dinini değiştirmeye gelmişti..Sadece bu topraklar içinde değil aynı şeyler, önce Avrupada, sonra Rusyada en son Osmanlı İmparatorluğunda yapıldı..Tüm Tarihler, Yönetim şekilleri ve dinler YAHUDİLERE GÖRE ŞEKİL ALDI..MESİH GELECEKTİ VE DÜNYAYI BUNA HAZIRLAMAK GEREKİYORDU.. Şeyh Fevzi Ömer Mardin bahriye teğmenliği sırasında İTTİHAT V E TERAKKİ CEMİYETİNE KATILDI. Rauf Orbay aracılığı ile ŞEYH KÜÇÜK HÜSEYİN EFENDİ İLE tanıştı..Binbaşı Rütbesindeyken askerliği bıraktı; şeyhinden icazet aldı HALİFE si oldu..1942 de İLAHİYAT KÜLTÜR TELİFLERİ DERNEĞİNİ kurdu..Amacı DİNLERARASI DİYOLOGTU..Kendisine en büyük desteği, gezici Protestan rahip DR.FRANK BUCHMAN verdi..DR. FRANK BUCHMAN EVANGELİSTTİ (Hristo-Yahudi) ..Bu Rahiple Şeyh Fevzi Ömer Mardini Ahmet Emin Yalman tanıştırmıştı..Arusi Şeyhi Ömer Fevzi Mardin 1949 yılında, Evangelistlerin İsviçredeki Ünlü şatosuna konuk oldu..2 ay misafir kaldı. Buradaki toplantıda Şeyh Ömer Fevzi Mardin İSLAMİYET VE EHLİ KİTAP AİLESİ konulu bir konuşma yaptı.. Müslümanlık devrinin bugün faal görevlerini bu varlıklı, imkanlı millet Amerikalılar üzerine almış bulunuyor. Çünkü Allah onları bu işe seçmiş, hazırlamış ve harekete geçirmiş. Babilden yayılmak için dağılan ırklar (YAHUDİLER) sanki Allah'a hizmet için Amerikada buluşuyor ve en özgür demokrat koşullar içinde birleşiyor. Allah artırsın ve Allah onları korusun diye her mü'min Amerikalılara duacı, dünyanın bir bölümünü önemli analar gibi emziren, kucağında ısıtan, teselli ve ümit veren, dünyanın dert ortağı Amerikalılara her insan duacı.. Toplantıdan döner dönmezde Mehmetçiğin Koreye gönderilmesini savunan bir kitap yazdı…Evangelist DR.FRANK BUCHMAN İSE SAVAŞTAN SONRA GİTTİĞİ GÜNEY KOREDE SUN MYUNG MOON ARACILIĞI İLE DİNLERİ BİRLEŞTİRDİĞİNİ İDDİA ETTİĞİ MOON TARİKATINI KURDU...? Şeyh Ömer Fevzi Mardin Müritlerini Amerikan Hayranı yapmak için neler söylemiyordu ki; Güya ABD BAŞKANI FRANKLİN ROOSEVELT Şeyh Küçük Hüseyin Efendinin dervişanından WASHİNGTON BÜYÜKELÇİSİ MÜNİR ERTEGÜN vasıtası ile Müslüman olmuştu..1944 yılında ölen Münir Ertegün İSTANBULDAKİ ÖZBEKLER TEKKESİNE defnedildi..Özbekler Tekkesi binası günümüzde MÜNİR ERTEGÜN TARİH ARAŞTIRMA VAKFINI barındırıyor..1994 yılında bu vakfı ABD NİN EN TANINMIŞ YAHUDİ POLİTİKACILARINDAN ESKİ DIŞİŞLERİ BAKANI HENRY KİSSİNGER AÇMIŞTI..ÖZBEKLER TEKKESİNİN HEMEN YANINDA YAHUDİLERİN MEZARI OLAN BÜLBÜLDERESİ MEZARLIĞI BULUNUYORDU..ÖZBEKLER TEKKESİ POSTNİŞİNİ ŞEYH SÜLEYMAN EFENDİ (1821-1890) KONUK OLARAK DERGAHA GELEN KİŞİLERDEN TOPLADIĞI İSTİHBARATI, İNGİLİZ BÜYÜKELÇİSİ HENRY LAYARD'A PARA KARŞILIĞI VERİYORDU..ÖZBEKLER TEKKESİNİN (VE MÜNİR ERGÜN ABİSİ) ŞEYHİ ŞEYH ATA EFENDİ AYNI ZAMANDA 33. DERECEDEN MASONDU..VE ÖZBEKLER TEKKESİ KURTULUŞ SAVAŞINDA BİRÇOK ŞEYE İMZA ATMIŞ BİR YERDİ.. Şeyh Ömer Fevzi Mardin Arjantinin unutulmaz kadın lideri Eva Peron öldüğünde Gıyabında Cenaze namazı kıldırmıştı..Evini Dergah haline getirmişti..Müridleri ise bakın kimlerden olşuyordu.. PROF.SÜHEYL ÜNVER (1898-1986) Müslümanlığı şöyle tarif ediyordu: Dünyada ender olan Türk Müslümanım. Sadece Müslüman değil LAİKİM..Yanlız ruhum Müslüman. Dışım modern, sünepe değil. Dinimiz Laik dünya dinidir. Mademki geri gelen yoktur, bilmediğimiz ahretimiz de hayatımızda geçecektir. Cennet ve Cehennemde hepsi buradadır. Günde sık sık girip çıkıp, bu görünen alemi iyi tanımamız dinimiz icabıdır. Atatürk gibi eskiden bile Türklüğe ve İslamiyete bu kadar hizmet etmiş yok. Yüce ruhu şad olsun..Süheyl Ünver yaşamı boyunca pozitif bilimler ile TASAVVUFU uzlaştırmaya çalışan bir MASONDU.. MEHMET ALİ AYNİ (1869-1945) İbni arabinin felsefesini övüyordu ve hatta ŞEYH-İ EKBERİ (İBNİ ARABİ) NİÇİN SEVERİM adlı bir kitap yazdı..TÜRK TARİHİ TEZİ ÇALIŞMALARINA KATILDI, İLAHİYET FAKÜLTESİNDE TASAVVUF, HARBİYEDE AHLAK, HARP AKADEMİSİNDE SİYASİ TARİH DERSLERİ VERMİŞ, TASAVVUF TARİHİ, HACI BAYRAM VELİ, TÜRK AHLAKÇILARI, BURSALI İSMAİL HAKKI, MİLLİYETÇİLİK, DEMOKRASİ NEDİR?, FELSEFE TARİHİ GİBİ 20 AŞKIN KİTAP YAZDI..Kitap ve Makalelerinde halifeliğin kaldırılmasını, laikliği yeni medeni kanunu, Ankaranın başkent olmasını, Osmanlıdaki rütbe-nişan üniformalarının kaldırılmasını, Türk milliyetçiliğini, Latin harflerini savundu, Kitaplarını Atatürke ithaf etti.. Bu eseri büyük bir şevkle yazıyorum. Zira dinimizin şimdiki alemdarı Gazi Mustafa Kemal Paşaya ithaf edeceğim… Bir şey dikkatinizi çekti mi Yahudiler hem TASAVVUFÇU hem ATATÜRKÇÜ hemde TÜRKÇÜDÜR..Şimdi bir şey itiraf edeyim burada benimde kafam karıştı..Gerçekte Türkler aslında YAHUDİLERMİYDİ, bu yeni kimliklerimiydi ve bu kimliği o yüzden mi dayattılar tıpkı TASAVVUF gibi.. DİN DERKEN HANGİ DİNDEN BAHSEDİYORLARDI..? 4.bölümün sonu MÜJDE BAYRAM


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır... Taraf olunması gerekiyor isede "MÜSLÜMAN ANADOLU İNSANININ " tarafında yer alan HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Sayfalarımızda yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.

"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.