T a r a f s ı z D e ğ i l i z

Maneviyat büyüğü gıybetçiyi nasıl uyardı?

Maneviyat buyugu giybetciyi nasil uyardi?

Baskalarinin eksIk ve zaaflarini arkalarindan anlatmayi aliskanlik haline getiren bir giybetci adam, cevresindeki bir maneviyat buyugunun de giybetini yapmaktan cekinmiyordu.

Bu yuzden de giybetciyi cevrede kimse sevmiyordu. Fakat gonul insani buyuk zat, giybetci huzuruna geldiginde hep iltifat ediyor ; "Gel bakalim benim sevgili ortagim!" diyerek karsiliyordu. Bu iltifat giybetci adami insafa getirdi ; "Ben bu zatin surada burada aleyhinde konustugum halde o bana hep iltifatta bulunuyor, bundan sonra aleyhinde konusmamaliyim." diye karar aldi. Ne var ki, bu karardan sonra o zatin huzuruna vardiginda eskiden gordugu iltifati artik goremez oldu. "Gel bakalim benim ortagim!" gibi iltifatlarla bas koseye cagirmiyordu. Bunun sebebini merak ederek bir gun sordu : "Efendi hazretleri, bize gosterdiginiz iltifati artik gostermiyorsunuz, eski muhabbet kalmadi gibi geliyor bana. Sebebi nedir acaba?"

Maneviyat buyugu tebessum ederek acikladi, iltifat eksIkliginin sebebini : "Eskiden bir ticari ortakligimiz vardi. Simdilerde o ortaklik bitti; iltifat da gitti."

"Ne ortakligi? Ben oyle bir ortakligin farkinda degilim." deyince de su aciklamayi yapti buyuk zat : "Cunku; sen surada burada benim aleyhimde konusuyordun; bu sozlerini bana getirenlere karsi ben de giybetine giybetle karsilik vermemeye gayret ediyor, sabretmeyi tercih ediyordum. Bu sabrimin karsiligi olarak benim gunahlarim senin defterine, senin sevaplarin da benim defterime yaziliyordu. Boyle bir ticari ortakligimiz olusmustu seninle. Simdilerde ise sen benim aleyhimde artik konusmuyor, giybetimi yapmiyorsun, bu sebeple senin sevaplarin bana, benim gunahlarim da sana yazilmiyor. Boylece ortakligimiz bitmis bulunuyor, iltifata gerek kalmiyor..."

Giybetci adam dusunmeye basladi : "Sahiden giybetcinin durumu boyle mi?" diye usteleyince maneviyat buyugu aciklamasina su misali de ilave etti :

"Imam-i Sarani Hazretleri diyor ki : Ben ille de birinin giybetini yapacak olsam once anamin babamin giybetini yapardim. Cunku giybet yapan insan, once kendi sevaplarini giybetini yaptigi adama bagislamis olur, sonra da onun gunahlarini kendi uzerine yuklenmis sayilir. Ben ise once anama babama sevaplarimi bagislamak ister, sonra onlarin gunahlarini yuklenmeyi tercih ederdim!"

Dusunmeye baslayan giybetcinin akli basina geldi de dedi ki : "Madem durum boyle. Bundan sonra ben kimsenin giybetini yapmayacagim; ama herkes benim giybetimi yapabilir, varsa giybetimi yapacak buyursun yapsin. Boyle bir ortakliga ben hazirim..."

Hic dusundunuz mu? Sizin de boyle bir ortakliginiz var mi?.. Size sevabini veren, sizin de gunahinizi alan. Yoksa siz giybete giybetle karsilik veriyor, hemen odesiyor musunuz?..


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.