10 Aralık 2007

Millet ordunun efendisidir!

Millet ordunun efendisidir!



- Lütfü Bey; ordunun komutanlarını eleştirenler ya da ordunun komutanlarından bir konuda milleti aydınlatmalarını isteyenler, hemen ordu düşmanlığı yapmakla suçlanıyor. Sizce bu neden böyle oluyor?

- Hizmetinizde olması gerekenler sizi kendi hizmetlerinde görürlerse elbette bu böyle olur. Daha başka bir ifadeyle, hizmetkarınız olması gerekenler efendiniz olurlarsa elbette bu böyle olur. Malumunuz hizmetkarlar efendilerine hesap soramaz, efendiler hizmetkarlarına hesap sorar. Bunun aksine davrananlara efendiler düşman muamelesi yapar. Bakın mesela 12 askerimizin şehit edildiği, 8 askerimizin kaçırıldığı PKK baskınıyla ilgili olarak bazı sorular sorulacak oldu. 200 PKK'lı kilometrelerce uzaklıktaki Kuzey Irak'tan gelip Dağlıca'daki karakolumuzu nasıl sardı; nasıl hiç kimse 200 PKK'lının ağır silahlarla Kuzey Irak'tan gelişinin, karakolu sarışının farkında bile olmadı diye sorulacak oldu. Ne yazık ki Kara Kuvvetleri Komutanımız ve de gelecekteki Genelkurmay Başkanımız bu soruları düşmanca sorular saydı. Ve onun bu sorulara karşılığı, "Bu konuda hiç kimseye hesap vermek zorunda değiliz" şeklinde bir tavır oldu. Bu komutanımız iyi bilmeli ki, bu millet sizi ta çocuk yaştan beri askeri okullarda okutup, yedirip giydirdikçe, maaşınızı, lojmanınızı, makam arabanızı ve de istediğiniz her şeyi verdikçe, siz bu millete hesap vermek zorundasınız. Bu millet bu ülkenin kiracısı değil, siz de ev sahibi değilsiniz! Bugüne kadar ev sahibine kiracı, efendiye hizmetçi muamelesi yaptınız! Bu millete karşı astığı astık, kestiği kestik davrandınız; ama Türk subaylarının başına çuval geçiren ABD'ye karşı en ufak bir ses çıkaramadınız. Şimdi biz "Türk subaylarının başına çuval geçiren ABD'ye karşı niye Türk milletinin, Türk ordusunun onurunu koruyamadınız" diye sizlere hesap sorunca ordu düşmanı olacağız öyle mi? Biz ordu düşmanı değiliz; ama siz de bizim efendimiz değilsiniz. Bize göre, millet ordusunun efendisidir!

SİVİL PAŞA ÇOK, SİVİL KAFA YOK!
- 28 Şubat darbe döneminde generallerin ağzıyla konuşan medya yöneticilerine "sivil paşalar" adını takmıştınız. Şimdilerde başta Ertuğrul Özkök olmak üzere bu sivil paşaların Kuzey Irak'a yönelik bir savaş kışkırtıcılığı yaptıkları görülüyor. Nasıl yorumluyorsunuz bunu?

- Bizim sivil paşalara kalsa, Türkiye'nin savaş ilan etmediği komşusu kalmaz! Hadi Kuzey Irak'ta PKK'nın ürediği bataklık var; peki İran'da ne var? Bizim sivil paşalar İran'a karşı halkımızı kışkırtmak için ne mümkünse yapıyorlar. Halkımıza İran'a karşı düşmanlık tohumları ekiyorlar. Ellerinden gelse bir zamanlar Irak'ın İran'a saldırtıldığı gibi, bu kez de Türkiye'yi İran'a saldırtacaklar. Zaten Müslüman ülkeleri birbirine kırdırmak başta ABD olmak üzere emperyalistlerin politikası değil mi? Bizim holding medyasının yöneticileri de ABD'nin "Bizim oğlanlar" dediği darbeci generallerin sivil versiyonları değil mi? Bunlar ikide birde ABD yöneticilerine, mesela Bush'a "Bir genel yayın yönetmeni, bir yazıişleri müdürü, bir haber müdürü, yirmi yazar, elli muhabir ile emir ve görüşlerinize hazırım başkanım" diye tekmil vermezler mi? Mübarekler ABD ordusunda komutan olacaklarmış, ama yanlışlıkla Türk medyasına komutan olmuşlar! Bunların komutanı olduğu holding medyasının yazdıklarına bakılırsa, "İran'ın varlığı bölgeye barışın, demokrasinin, özgürlüğün gelmesine engel"miş. Yine "İran'ın varlığı laik Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı tehdit"miş. Daha neler neler; bir ayağı yalan, bir ayağı iftira olan İran düşmanlığına dayalı nice haberler. Hadi işin bu tarafını şimdilik geçelim, bir de işin şu tarafını düşünelim. Medya yöneticilerinin sivil paşalar olduğu bir ülke sivilleşebilir mi? Bu ülkenin sivilleşebilmesi için medyamızı sivil paşaların değil, sivil kafaların yönetmesi gerekmez mi?

PARTİ KAPATMANIN YOLU KAPATILSIN!
- PKK ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle Demokratik Toplum Partisi'nin kapatılması gündemde. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?

- Demokratik ülkelerde olmayan bir mezarlık Türkiye'de var. Kapatılarak yaşamına son verilen partilerin gömüldüğü parti mezarlığı... PKK ile ilişkisi olduğu gerekçesiyle bugüne kadar kaç parti kapatıldı; ama bu hiçbir işe yaramadı. Yahu bırakın PKK ile ilişkisi olan partilerin kapatılmasını, bu ülkede Atatürk ile ilişkisi olan CHP bile kapatılmadı mı? Malumunuz 12 Eylül askeri darbesiyle birlikte, Atatürk'ün partisi CHP de dahil olmak üzere, bütün partiler kapatıldı. Bu partilerin liderleri siyasetten yasaklandı. Ama sonra ne oldu? Kapatılan partilerin liderleri Demirel de, Ecevit de, Erbakan da bu ülkede başbakan oldu. Hatta Demirel Cumhurbaşkanı da oldu. Eğer üniversite mezunu olsaydı Ecevit de cumhurbaşkanı olmayacak mıydı? Demek ki bir siyasi düşüncenin tabanı varsa, sizin o siyasi düşüncenin temsilcisi partiyi kapatmanız hiçbir işe yaramıyor. Hatta aksine, mağdur edildiği psikolojisinin etkisiyle o siyasi düşünceye daha fazla taban, daha fazla taraftar kazandırıyor. Bu mağduriyet psikolojisi öylesine etkili ki, Tayyip Erdoğan bu mağduriyet psikolojisinin de etkisiyle başbakan olmadı mı? Abdullah Gül bu mağduriyet psikolojisinin de etkisiyle cumhurbaşkanlığı koltuğuna oturmadı mı? Şimdi siz Demokratik Toplum Partisi'ni kapatırsanız, ona sempati duymayan, oy vermeyen Kürtler de bu mağduriyet psikolojisinin etkisine girmeyecekler mi? Demokratik Toplum Partisi'nin yerine kurulacak partiye inadına destek vermeyecekler mi? Parti kapatmak hem çözüm değil, hem de demokratik değil. Artık bu ülkede parti kapatma devri kapansın! Bunun için de artık bu ülkede parti kapatmanın yolu kapatılsın!


Lütfü Oflaz


--
Blog Adresim
http://sivilinisiyatif.blogspot.com
-------------------------------------------------------------------------
İster Mermi Kullansın, İster Oy Pusulası,
İnsan iyi nişan almalı, kuklayı değil kuklacıyı vurmalı...
-------------------------------------------------------------------------

MALCOLM X'İN AZİZ HATIRASINA (Son Günleri/Suikast):
http://www.youtube.com/watch?v=Vf8_oZf7nRo#GU5U2spHI_4

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.