27 Aralık 2007

Tapınakçılar

TAPINAK ŞÖVALYELERİ VE MASONLUK (yazı dizisi6)P21981'de yaşanan bir olay masonları tekrar kamuoyunun gündemine getirdi...İtalya'da bir araştırmayı yürüten polisler, P2 adındaki mason locasına ait bir isim listesi ele geçirdiler.Bu listede yüzlerce üst düzey bürokrat, İtalya'nın 4 büyük şehrinin polis şefleri, sanayici ve finansörleriyle ünlü bir gazetenin editörleri ve televizyon yıldızları yer alıyordu.Listenin en başındaki isim ise, Licio Gelli'ydi. Gelli, militan bir faşistti. Mussolini'nin ateşli bir destekliyicisiydi ve İspanya iç savaşında faşistlerin safında kan dökmüştü. Şimdi ise P2 locasının büyük üstadıydı. Araştırmalar, locanın devlet yönetiminde önemli rol oynadığını, İtalya'nın yolsuzluk olaylarında büyük payının olduğunu, hatta İtalyan mafyasının en güçlü kolu olduğunu ortaya çıkardı.P2, suikast, bombalama gibi birçok eylemde baş aktördü ve ünlü Gladio örgütüyle de yakın ilişkisi vardı. Meclis araştırma komisyonu tarafından toplanan belgeler, P2'nin silah satışlarından ham petrol fiyatlarına kadar hemen her konuda etki yaratabilen uluslararası bir örgüt olduğunu ortaya çıkardı.İtalyan basınında P2'nin bu yasadışı faaliyetlerine çok geniş yer verilmiştir.P2 locası, siyasi faaliyetlerinin yanı sıra uyguladıkları tuhaf ayinlerle de masonik geleneği sürdürüyordu. İtalya'da masonluğa bulaşmış olan yolsuzluk skandallarının ardından "Temiz Eller" adlı tasviye hareketi gerçekleşti, ancak bir sonuç alınamadı. Masonlar kendilerini gizlemeyi bildiler. P2, masonların devlet içinde örgütlenmelerinin yalnızca bir örneğidir. Dünya üzerinde su yüzüne çıkmamış ancak aynı yasa dışı faaliyetleri gizlice sürdüren yüzlerce mason locası vardır. Bunların hepsinin nihai amacı, tapınakçılardan miras aldıkları masonik dünya hakimiyeti idealidir. SUNUCU: Bu yazıda okuduklarımız bizlere, tarihin ve güncel olayların akışının kimi zaman göründüğünden farklı olduğunu, doğal olarak geliştiği sanılan süreç ve olayların ardında bazen karanlık amaçlar bulunduğunu göstermektedir. Allah'ın Kuran'da Nahl Suresi'nde bizlere haber verdiği gibi, "kötülüğü örgütleyip düzenleyenler" vardır (Nahl Suresi, 45) ve bunlar kimi zaman tahmin edilenin ötesinde bir etkiye sahiptirler.Bunlardan biri olan Tapınak Şövalyeleri hiçbir zaman yok olmadılar, hala yaşıyorlar. Ama birer mason olarak. Amerika'da halen Tapınak Şövalyeleri adıyla toplanan localar, masonluğun bir kolu olarak faaliyetteler... Farklı isimler ve görünümler altında fakat aynı amaçla faaliyet gösteren Tapınakçılar, güçlerini gittikçe artırarak dünyanın çehresini kendi ideallerine göre değiştirmeye ve yönlendirmeye çalışmışlardır. Bunun için de her türlü yöntemi kullanmışlar, halen de kullanmaya devam etmektedirler.Masonluk adı altında yürüttükleri faaliyetlerin asıl amacı, ilahi dinleri ortadan kaldırarak putperest inançlardan miras kalan köhne materyalist felsefelerini yeryüzüne yaymaktır. Bunun için Darwin'in Evrim Teorisi, materyalizm, hümanizm gibi inkarcı düşünceleri desteklemekte, bilim, sanat, medya, edebiyat, müzik gibi her türlü kavramı bu amaca alet etmeye çalışmaktadırlar. Allah, Hak dinin ve güzel ahlakın karşısında mücadele edenleri Kuran'da "bozguncular" olarak tarif etmekte, bozguncuların sonunu ise şöyle haber vermektedir:İnkâr edip de Allah'ın yolundan alıkoyanlar; Biz, işledikleri bozgunculuğa karşılık, onlara azab üstüne azab ilave ettik. (Nahl Suresi, 88) Dünya üzerinde bozgunculuğu örgütleyen, dine ve dindarlara karşı sistemli bir mücadele yürüten bu gibi karanlık güçlere karşı vicdanlı insanlara düşen görev ise, fikri bir mücadele yürütmektedir. Bu karanlık güçlerin insanlara telkin ettikleri yanlış felsefelerin, batıl inanışların ve sapkın ahlak anlayışının çözümü; Kuran ahlakındadır. Bu görevi yerine getiren müminler ise, Allah'ın Kuran'daki vaadinin gerçekleşmesine vesile olma şerefine erişirler:Biz hakkı batılın üstüne fırlatırız, o da onun beynini darmadağın eder. Bir de bakarsın ki o, yok olup gitmiştir... (Enbiya Suresi, 18) Tapınak şovalyeleri yada masonlar yada lionslar yada rotary kulüpleri ergenekon gladyo her ne ise, başlangıçta hristiyan milletlere yeni sömürü alanları bulmak için kurulmuş, daha sonra yahudilerle anlaşarak yada yahudiller daha kurnazlık yaparak örgütü ele geçirmiş kendi çıkarlarına yani yahudilere hizmet edecek şekle dönüştürmüş. Bu örgütün esas amaçlarından biriside ilahi dine inanan seçkin kişileri iş adamı veya devlet adamlarını ahiret inancını yok ederek o kişi lerin zulumde sınır tanımamasını sağlamak çünkü sıradan kişilerin hiç bir etkinliği olmaz. Ahiret inancı olan ilahi dinlerde onun hesabını vermekten korkan insanlar barbarlık yapamazlar ancak bu şekilde zulumde sınır tanınmaz. Anarşi şiddet terörün arkasında hep bu güçler çıkmaktadır. Dünyadaki bütün zulümün arkasında bu güçleri görmekteyiz. Mesela Irak' ta, Filistin' de, Çeçenistan da, Somali'de Karabağ'da, Bosna'da Afganistan'da Afrika'da yapılan soykırım bölgenin kaynaklarını sömürüp ordaki insanları soykırımdan geçirip yoksul bıraktılar. Sonrada bize kirstof kolomp Amerika'yı keşfetti diye yutturmaya çalıştılar. Amerika o devirlerde zaten biliniyordu Piri reis dünya haritası çok daha önceden çizmişti Dünyanın başaka bölgelerinde koloniler kurup bölge halkını katledip kaynaklarını sömürüp kendi refah seviyesini arttırmak için dünya turuna çıkmışlardı. Bu günlerde Avrupa devletlerinin aşırı zenginliği sömürdükleri ülkelere borçludur. Haçı sembol olarak kullanmalrıda bir garip hadisedir şayet hz İsa'nın çarmıha gerilişini simgeliyorsa bu onlar için utanç verici bir şey olması lazım. Yüce kitabımızda bu hadise şöyle açıklanmaktaHz. İSA ÖLMEDİVe: "Biz, Allah'ın Resulü Meryem oğlu Mesih İsa'yı gerçekten öldürdük" demeleri nedeniyle de (onlara ceza verdik.) Oysa onu öldürmediler ve onu asmadılar. Ama onlara (onun) benzeri gösterildi. Gerçekten onun hakkında anlaşmazlığa düşenler, kesin bir şüphe içindedirler. Onların bir zanna uymaktan başka buna ilişkin hiçbir bilgileri yoktur. Onu kesin olarak öldürmediler.
(Nisa Suresi, 157) hz. İsa'yı ödül almak için dönemin kralına bir yahudi tuzak kuruyor tam öldürmeye geldikleri sırada hz.İsa Allah tarafından ayette belirtildiği gibi göğe yükseltiliyor Hz. İsa'yı çarmıha germek için gelen kişilerde yahudiyi çarmıha geriyor yine Allah tarafından Yahudi hz. İsaya benzetiliyor onlarda Hz. İsa'yı çarmıha gerdiklerini sanıyorlar. Bu hadiseyi sembol olarak kullanmaları çok ahmakça bu onlar için utanılacak bir şey olması gerekir. Bu hareketin sonunda 1. dünya daha sonrada 2. dünya savaşı yahudi devletinin kurulması için olmazsa olmazlardandıOsmanlı imparatorluğu'nun varlığı dünyada yapılacak zulüm ve sömürü sistemine en büyük engeldi ve ortadan kaldırılması gerekiyordu bir şekilde cin ali oyunları ile Osmanlı savaşın içine çekilecekti vede öyle oldu. Bu hadise ile ilgili ulu hakan Abdülhamit han şöyle bahsetmektedir: Yakın zamanda büyük devletler birbiri ile savaşacak ben bir şekilde Osmanlı'yı savaşın dışında tutarak yeni yüzyıla savaşmamış Osmanlı devleti olarak en güçlü şekilde girmesini hedefliyordum. Yine malüm örgüt ulu hakanı da tahttan indirip kızıl sultan yaftası yapıştıracaktı çünkü yahudiye Filistin topraklarını satmamıştı hiç bir şekilde almasın diyede askeri bölge ilan etmişti. Abdülhamit Han ve HerzlTheodor Herzl ilki Birinci Siyonist Kongre'den önce yani 1896 yılında olmak üzere Filistin'den toprak alabilmek için tam 5 kez İstanbul'a gelmişti. Osmanlı İmparatorluğu ciddi bir ekonomik bunalımla karşı karşıyaydı. Herzl bundan faydalanmak istiyordu. Ancak Abdühlamit Han, Theodor Herzl'in bütün çabalarına rağmen onunla görüşmeyi kabul etmiyordu. Bunun üzerine Herzl'in teklifi Tahsin Paşa aracılığıyla iletilmişti.Siyonist Yahudiler, 1902 yılında kendileriyle görüşmeyi kabul etmeyen Sultan II. Abdülhamid'e Başbakanı Tahsin Paşa yoluyla iletilen teklif şunları içeriyordu:1. Osmanlı devletinin otuz üç milyon İngiliz altınına ulaşan borçlarının tamamını ödemek, 2. İmparatorluğu korumak için 120 milyon altın franka mal olacak deniz filosu yaptırmak, 3. Devletin mali durumunu canlandırmak için otuz beş milyon altın lira faizsiz borç vermek.Buna karşılık bütün bunlar yahudilerin, yılın herhangi bir gününde Filistin'e ziyaret maksadıyla girmelerine müsaade edilmesine ve Yahudilerin Kudüs-i Şerif'te kendi dinlerine mensup olanların ziyaretleri esnasında içinde kalabilecekleri bir müstemleke (kanton) kurmalarına izin vermesine karşılıktır". Oysa Yahudilere en büyük iyilik Osmanlıdan gelmişti gemiye binmiş hiç bir ülke kendilirini kabul etmezken osmanlı onlara kucak açmıştı. Aynı zamanda osmanlı da ilk fitne hareketleri böyle başlamış oldu. Sabota İdris adında bir yahudi dönmesi sihir ve büyü hareketleri ile kendisinin peygamber olduğunu söylüyordu. Durum padişha bildirildi padişahın huzuruna çakarıldı halada ahmak peygamber olduğnu iddia ediyordu bunun üzerine padişah kılıcını eline alıyor benim kılıcımın özelliği peygamberi kesmez eğer kılıcım boynunu kesmezse peygamber olduğun anlaşılacak deyince kurnaz yahudi kellesinin gideceğini anlayınca töğbe ettim sultanım müslüman oldum deyip ordan kurtulmuş fakat dışarı çıkınca tövbe padişahın makamında kaldı deyip fitne hareketlerini gizli yapmaya başlamış.O tayfadan gelenlere de sabotaist denilmekte ülkemizde pek çok ünlü kişide bunlardandır. Apdi ipekçi, İsmail Cem-ipekçi (eski dış işleri bakanı) Rahşan Ecevit sabotaistlerde bazzılarıdır (İmail Cem e ise kolay devlet adamı olsun diye o soyad verilmiştir ipekçi değiştirilip cem soyadı verilmiştir) Tıpkı Van 100. yıl üniversitesi rektörü Yücel Aşkın gibi hatırlarsınız pkk lilerirn kimliklerini değiştirerek üniversitede pkk lilere kadro vermiş ve malum örgüt ona sahip çıkmak cumhuriyete sahip çıkmak diyerek kıyameti koparmıştı dönemin tüsiat başkanı yargıyı tehdit ederek ceza almasını engelledi.yine ülkemizdeki ünlü masonlardan Süleyman Demirel İhsan Doğramacı Mesut Yılmaz bazıları. Masonlukta ibadet etmek yasak olmasına rağmen Demirel'e izin verilmiş halktan daha fazla oy alsın diye bu da masonlar arasında büyük tartışmalar neden olmuş ayrıcalık yapılıyor dıye örgütün kurallarına aykırı bir davranış Bu karanlık örgüte hayranlık duyanalrdan biride Adolf Hitler'di kendiside bir tapınakçı idi. Diyeceksinizki nerden çıktı bu iddiada. Yahudi soykırımı yapmadımı bu adam.Herzl, 1897 tarihinde Basel'de yapılan toplantılardan sonra Ren nehrine bakan otelinin balkonunda günlüğüne şunları yazıyordu: "Basel'de ben Yahudi devletini kurdum. Eğer şimdi bunu yüksek sesle söylersem bütün dünya güler. Fakat elli sene sonra herkes bunu böyle bilecektir." Yahudiler bulundukları toplulukta en üst seviyede toplumun elit tabakasından olduklarından İsrail devleti kurup savaşmak pek işlerine gelmiyordu. Şöyle bir düşünün aşırı zengin ve refah içinde yaşıyorsunuz gidip filistinde sürekli nerden kurşun gelecek diye korku içinde yaşayacaksınız. Bunun bir yolu bulunmalıydı o da zengin yahudilre zulmetmek lazımdı ki devlet kurma taraftarı olsunlar. Fakat çok abartıldı 6 milyon Yahudi yakıldı diye Avrupa'da o arihteki Yahudi sayısı toplam 2 milyon. 2. dünya savaşından hemen sonra İsrail kuruldu artık zengin Yahudiler demekki devletsiz olmuyormuş dediler servetlerini soykırımcı ortadoğuda terör estiren İsrail devletini kurmak için harcadılarMazlumları oynadılar dünya bundan bahsetti hala bahsediyor. Her neden se Karabağ, Bosna, Çeçenistan, Filistin, Irak'ta yapılan soy kırımı dünya görmemekte direniyor sanki insanların üzerine bombalar değilde havai fişek atılıyormuşçasına seyrediyor kimse soy kırımdan bahsetmiyor. Çünkü her şey İsrail için.Lenin ve Stalin dönemlerinde S.S.C.B de 50 milyondan fazla Müslüman Türk vahşice yük vagonlarına karga tulumba istif edilerek aylarca sibiryaya yolculuk yaptırılmış tabiî ki sağ kalan çok az kişi olmuş. Kimse bu vahşetten bahsetmiyor hunharca katledilen soy kırıma uğrayan Müslüman ve 50 milyon türk olunca dünyanın gözü kör oluyor ve üstelik birde soykırımcılıkla suçlanmakta.Karanlık örgütün entersan bir beceriside gündem saptırmak basın yayın kuruluşlarını elinde tutarak dikkatleri başka tarafa çekmek. Geçtiğimiz mayıs ayında İtanbu'un ortasında İsrail!in organ mafyası hastanesi ortaya çıkıyor vede bir hadiseden dolayı polisle çatışıyor ve kapatılıyor. Tamda manşet haber akşamsaatlerinde olmuş bütün basının bunu atlayacağını biliyordumda acaba nasıl olcak diye merak ettim. İşte tam o sırada o güne kadar hiç görülmemiş bir şekilde gece saat 23:00 de e mıhtıra imdadına yetişti. Artık İsrail'in organ mafyası hastanesinden değilde e mıhtıradan bahsedildi ve o hadise hiç gündeme gelmedi



--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.