Www.Muhabbetullah.Com Babalar ve Ogullar

BABALAR VE OGULLAR

Dr. Mustafa Ulusoy

BABALARIN SINAVI

Hepimiz babalarimiz icin bir sinanma vesilesiyiz. Onlarin kucaklarina konan bir varligiz. Isil isil parlayan gozlerimizle, cennetten getirdigimiz soylenen gulumsemelerimizle birer soru isaretiyiz aslinda. Yoklukla varlik arasindaki bir cizgide adimiza bir tercih yapiliyor. Yoklugun karanligindan, varligin aydinligina tasiniyoruz. Babalarimiz iste tam bu an, bu buyuk tercih karsisinda buyuk bir sinamaya tabi tutulur. Ve bu sinamada takindiklari tutumlar, inanclar biz ogullarina karsi belki hayat boyu surecek bir iliskinin seklini de belirliyor. Sinamanin ozu su: Cocugun dunyaya gelmesinde babanin bir vesilelik islevi var. Baba kendisine verilen biyolojik kabiliyetleri kullanarak cocugun yaratilmasina vesile oluyor. Baba cocuk adina yapilan yaratilma tercihindeki islevini nasil degerlendirecek? Kendi islevini hangi boyutta dusunecek? Burada iki temel tutum olabilir. Babalar cocuklarini sahiplenirler; kendilerini cocugun dunyaya gelmesinde etken sebep olarak dusunup, bundan narsistik bir zevk alabilirler. Ikinci bir tutum ise, babanin kendisini sadece bir vesile olarak kabul etmesidir. Bu tutumu takinan baba, cocugun yaratilmasinda etken olmadigini bilir. Cocuk onun icin Yaraticinin bir nimeti, ihsani ve hediyesidir. Gururlanmaya degil, sukretmeye hakki oldugunu kabul eder. Cocuk onun icin uzerinde dusunulecek, tefekkur edilecek ve Yaraticiyi daha iyi tanimaya vesile olacak bir aracidir. Bu iki tutum baba ve ogullar arasindaki iliskiyi nasil etkiliyor?

Baba ve ogul iliskisi, iki insan arasindaki iliskidir. Bir etkilesimdir. Iki kisi arasindaki bir iliskide temel mesele kurali kimin koyacagi ve kime tabi olunacagidir. Bu iliskide kim hakim konumda olacaktir? Kisiler arasi iliskilerin pek cogunda catisma iste tam bu noktada basliyor. Iliskinin bir iktidar ve hakimiyet havasi icinde yurumesi halinde catismalar kacinilmaz oluyor. Hakimiyeti elinde bulunduran benligini oksarken, hakimiyet elinden alinan kendini ezilmis hissediyor. Baba ve ogul iliskisinde hakim olan ve iktidari elinde bulunduran kim olacak? Baba mi, cocuk mu? Yukaridaki iki temel bakis acisini irdeleyelim. Cocugunun dunyaya gelmesinde kendisini bir etken olarak goren baba icin, hakimiyet ve iktidar da kendinde olmalidir. Babanin her soyledigi yapilmalidir. Babaya itiraz edilmemelidir. O herseyi bilendir. Baba yanlis yapmaz. O mukemmeldir. Cocugu kendisinin bir parcasidir. Kendi basina bir anlami yoktur. Kendi basina bagimsizligi, tercihleri olamaz. Zira, baba olmaz ise cocuk olamazdi, diye kabul edilir. Kendini cocugun yasama buyur edilmesinde etken sebep olarak goren baba, cocugun hayatinin degisik donemlerinde de etken kabul eder. Cocugunun da kendini etken olarak gormesini ister. Boyle gorulmedigini hissettiginde ofke duyar, incinir, alinir. Kendini degersiz hisseder. Cocuguna ve kendine bakis acisi olumsuzlasir. Cocugun kendi bildigi dogrular cercevesinde yasamasi icin baski kurabilir. Cocugun, babanin kendi dogrulari disinda karar almasina razi olamaz. Cocugun kendi bagimsizligini kazanmasini engellemeye calisir. 'Ayrisma donemi' denilen ve her cocugun yasamasi gereken anne ve babasindan farkli bir varlik oldugunu anlamasi surecini tikamaya calisabilir. Cocugunu her daim kendinden bir uzanti olarak gorur ve cocugunun da boyle gormesini ister ve bekler. Cocugun bireysellesme cabalarini vucudundan bir uzvun ayrilmasi olarak degerlendirir, buna tepki gosterir, incinir. Cocugunun kendi ekseni etrafinda donmesini talep eder. Bu tutumuyla baba cocuguna zarar verir. onun bireyselligini, kendine guvenini zayif kilar, hatta ileri boyutlarda oldurur. Kendini cocugun dunyaya gelmesinde sadece bir vesile olarak goren babanin oglu ile iliskisinde iktidar ve hakimiyet mucadelesi yoktur. Cunku baba kendini ogul ile 'yaratilmislik acisindan esit' hisseder. Yani, baba ve ogul, ayni Yaratici tarafindan bu dunyaya gonderilen iki misafirdir. Her ikisinin gorevleri de aynidir: Yaraticiyi tanimak ve bilmek. Bu gorevin yasanmasinda her ikisi de birbirine yardimcidir. Baba icin ogul kendi ekseninde donmesi gereken bir varlik degildir. Ogul babadan ayri olarak Yaraticiya karsi sorumludur ve muhataptir. Bu anlayisla baba ogulun kendinden ayrisma surecine izin verir. Onun bireyselligini engellemez. Tam tersi, destekler. Cocugunun bireyselligini gelistirmek ister. Kabirde her bir insana sorulacak soru "Rabbin kim?" sorusudur. Yoksa, "Babanin Rabbi kim?" veya "Su ailenin Rabbi kim?" sorusu degildir. Ogul bu soruya babasindan ayri, baba bu soruya oguldan ayri cevap verecektir. Kimse kimsenin yaninda olmayacak ve her biri yalniz olacaktir. Baba bunu bilerek, oglunun kendinden ayri bir ferd oldugunu hissederek, kendi kisiligini kazanmasina izin verir. Oglunu kendisinin bir parcasi olarak gormez; ama ona baglilik hisseder. Ona sevgi duyar; ama kararlarina, tercihlerine saygi gosterir. Kendini yaratilmis olarak goren baba, kendini en iyi bilen, en dogru kararlari alabilen, dedigim dedik olarak kabul etmez. En iyi bilen, tek dogruyu bilen baba degildir. Tek dogruyu bilen Yaraticidir. Baba icin dogru, Yaraticinin yapilmasini istedikleri, uygun gordukleridir. Bu tek dogruya baba da, ogul da tabi olmaktadir. Ikisi birbiri uzerinde hakimiyet kuran degil, her ikisi de ayni Yaraticinin hakimiyetini taniyandir. Ikisi de, Rablerinin hakimiyeti karsisinda boyun egmektedir. Baba icin, cocuk bir nimet, Yaratici tarafindan yollanan bir armagan, bir hediyedir. Cocugun degeri buradan gelir. OGULLARIN SINAVI

Babalarimiz hepimiz icin bir sinanma vesilesi. Onlar celali temsil ediyorlar. Dogdugumuz andan itibaren neyin dogru, neyin yanlis oldugunu bilmeden; neyin nerede baslayip bittigini farketmeden, hep sinirlari zorlamak istiyoruz. Kuralsiz yasamak veya kendimizin koydugu kurallarla yasamak; baska birisine tabi olmamak istiyoruz. Sinirsiz ozgurluk pesinde oluyor, her istegimizin hemen ve derhal karsilanmasini talep ediyor, reddedilmeye karsi cikiyoruz. Iste tam bu sirada, baba karsimiza cikiyor. Bize sinirli bir dunyada yasadigimizi anlatiyor. Sinirlarimizi ogretiyor. Asi olundugunda, gerekirse, ceza veriyor. Bazen affediyor. Hayir ve serri ogretiyor. Isteklerimizi reddediyor. Isteklerimizin ertelenebilecegini gostermeye calisiyor. Bize uyulmasi gereken kurallardan bahsediyor. Bu evde ve bu dunyada her istedigini yapamazsin demeye getiriyor. Boyun egmemiz gereken bir otoritenin varligini hissettiriyor. Babalar bu yuzden hepimiz icin bir sinama. Anneler daha baskin olarak cemali temsil ettikleri halde, babalar celali temsil ediyorlar. Cemale (rahmet, guzellik, sefkat, ilgi, deger verilme) ne kadar ihtiyacimiz varsa, celale de (hasmet, kural icinde yasama, sinirlar, duzenlilik, ceza verilme) o kadar ihtiyacimiz var.
Yaratici bizi anne ve babaya emanet etmekle cemal ve celale emanet etmis oluyor. Yaraticiya tabi olan babalara tabi olmakla, aslinda Yaraticiya tabi olmanin ve boyun egmenin ilk talimini yapiyoruz. Kendimiz disinda bir otoritenin, kural koyucunun varligini, bize ilk olarak babalar hissettiriyor.

Allah hepimizi anne ve babalarimizin sefaatine nail,
onlara layik evlat eylesin...

AMIN!

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları "Mucahitsiz Kalan Bir Ümmet Zelil Düşmeye Mahkumdur..!" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : mucahitler@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: mucahitler-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com.tr/group/mucahitler?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.