13. Büyük Kurultayını 23-24 Nisan 1977'de gerçekleştiren MHP, 5 Haziran 1977 genel seçimlerine "Dinsiz Millet, Kanunsuz Devlet, MHP'siz Hükümet Olmaz" sloganıyla girdi. Sol basın ve CHP'nin başlattığı MHP karşıtı propagandanın odağında ise "kontrgerilla" suçlaması vardı. Karşılıklı sert açıklamalarda geçen propaganda döneminde 3 Mayıs 1977'de "Türk Milletine Beyanname" başlıklı bir bildiri yayınlayan Türkeş, milliyetçi-ülkücü çevreler ve sağ aydınlardan büyük destek gördü. Bildiri öyle büyük kabul gördü ki, muhafazakar kesimin önde gelen isimlerinden Necip Fazıl Kısakürek, "İşte beklediğim an, işte beklediğim bildiri" ifadesini kullandı ve MHP'ye desteğini açıkça ilan etti. Bu arada MSP çizgisini onaylamayan Nur ekolüne mensup Ahmet Tevfik Paksu, Gündüz Sevilgen, Hüseyin Abbas, Reşat Saruhan, Abdülkerim Doğru gibi isimlerin de aralarında bulunduğu birçok milletvekili ve parti yöneticisi seçimlerde aday olmayacaklarını belirten bir bildiriyi 10 Nisan 1977'de Erbakan'a verdiler. Bu milletvekilleri ve bazı parti yöneticileri MSP'den istifa ederek Nizam Partisi'ni kurdular. Hüseyin Akmumcu'nun genel başkanı olduğu parti, 5 Haziran seçimlerinde MHP'yi destekleme kararı aldı. Desteğini sürdüren Necip Fazıl da, MHP'nin Kayseri, Konya ve İstanbul mitinglerinde onbinlerce kişiye hitaben konuşmalar yaptı. Seçim kampanyası, Türkiye genelinde 1250 civarında şubesi bulunan Ülkü Ocakları tarafından da desteklenen MHP, 5 Haziran 1977 seçimlerinde % 6.4'lük oy oranına ulaştı 16 milletvekili çıkardı. Bu seçimlerde % 41.4 oy toplayarak 1950'den beri en yüksek oy oranına ulaşan CHP 213, % 36.9 oy toplayan AP 189, % 8.6 oy toplayan MSP ise 24 milletvekili çıkardılar.
Seçimlerin ardından hükümeti kurmakla görevlendirilen Ecevit, Cumhurbaşkanı Korutürk ve işadamı Vehbi Koç'un açık desteğine rağmen 3 Temmuz'daki oylamada TBMM'den güvenoyu alamadı. Bunun üzerine hükümeti kurmakla görevlendirilen AP Genel Başkanı Süleyman Demirel, İkinci Milliyetçi Cephe Hükümeti'ni 21 Temmuz'da kurdu. Hükümette AP 13, MSP 8, MHP ise 5 bakanla temsil edildi. Ancak 11 Aralık 1977 yerel seçimlerinde ortaya çıkan tablo nedeniyle hükümetin ömrü fazla olmadı. Seçimlerin hemen akabinde AP'de karışıklıklar başladı ve 11 milletvekili AP'den istifa etti. Türk siyasi tarihine "Güneş Motel Olayı" olarak geçen skandal da bu süreçte yaşandı. İstanbul'daki Güneş Motel'de AP'den istifa eden milletvekilleriyle gizli bir görüşme yapan CHP Genel Başkanı Ecevit, Demirel Hükümeti için gensoru verdi ve hükümeti düşürdü. Yeni hükümeti kurmakla görevlendirilen Ecevit, bakanlık sayısını 34'e çıkardı ve AP'den istifa edip gensoru oylamasında kendisine destek veren 11 milletvekilini de bakan yaptı.
Kurduğu hükümet 17 Ocak 1978'de güvenoyu alan Ecevit'in iktidar döneminde ülkücüler büyük baskı ve zulümlere maruz kaldılar. Bürokraside "Ülkücü kıyımı" başlatan Ecevit, onların yerine MİT ve Emniyet tarafından fişlenmiş Dev-Genç'li, TÖB-DER'li, Mao'cu militanları yerleştirdi. Pol-Der'li yöneticiler de Emniyet'in üst düzey kadrolarını işgal etmişlerdi. Ecevit'ten cesaret alan komünist militanlar, Ülkücülere yönelik terör eylemlerini daha da artırmışlardı. Gün geçmiyordu ki, bir Ülkücü genç, komünist militanlarca öldürülmesin.
Bütün baskı ve zulümlere rağmen itidali elden bırakmayarak barış çağrıları yapan MHP'ye yönelik Ecevit zulmü devam etti. MHP yöneticileri işkencelere maruz bırakıldı. Türkeş, Başbakan Ecevit'e, Genel Başkan Yardımcısı Sadi Somuncuoğlu Başbakan Yardımcısı Orhan Eyaboğlu'na, MHP Genel Başkan Yardımcısı Gün Sazak Başbakan Yardımcısı Prof. Dr. Turan Feyzioğlu'na, MHP Genel Başkan Yardımcısı Tahsin Ünal Başbakan Yardımcısı Faruk Sükan'a birer mektup yazarak, MHP'lilerin maruz kaldığı işkenceleri detaylı bir şekilde anlatarak, bunlara bir son verilmesini istediler.
Bir yandan bu tür girişimlerle işkenceleri önlemeye çalışan MHP, bir yandan büyük mitingler organize ediyordu.
15 Nisan 1978'de Ankara'da düzenlenen dev mitinge yurdun dört bir yanından gelen 500 binin üzerinde Ülkücü katıldı. Tam bir disiplin içinde gerçekleştirilen Büyük Yürüyüş'e katılan Ülkücüler, "Ecevit Başvekil, işçi, köylü aç sefil", "Yaşasın devlet, yıkılsın düzen", "Kanımız aksa da zafer İslam'ın", "Şehitler Ölmez, Ülkücü zulme boyun eğmez", "Zulme karşı direneceğiz", "Yolumuz şehitlerin yoludur", "Bir ölür bin diriliriz" sloganları atıyorlardı. Pankartlarda ise "TRT CHP borazanı oldu", "Kurtaracağız kurtarılmış bölgeleri", "Milleti yakan 35 bakan", "Anarşistler kudurdu, faşistler diye tutturdu", "Ya Allah Bismillah Allahuekber" ve "Uydurma suçlular değil, gerçek suçlular bulunsun" gibi ifadeler dikkat çekiyordu.
--
-------------------------------------------------------
Türk Milletinin üzerine çökmüş karabasan giderek çözülmekte ve zayıflamaktadır. Hainlerin planları bozulmakta, figüranları sürekli açığa düşmektedir. Milletin rağmına sürdürülen derin yolculuk sona yaklaşmıştır. Millet artık egemenliğine, iradesine sahip çıkmaktadır.
---------------------------------------------------
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.