2 Ocak 2008

Önce sanatçı(!), şimdi de şeyh ilan edecekler adamı!

Önce sanatçı(!), şimdi de şeyh ilan edecekler adamı!
Ali İhsan KARAHASANOĞLU - VAKİT
Sanatçılığı; kartelin rivayetinden menkul bir zat demiş ki, "Tüm bakan eşleri türban takıyor.. Biz azınlıkta kaldık. Kızımı da alıp bu ülkeden gideceğim." Açıklamaya eleştiriler gelince, kartelin köşelerine yerleşmiş avukatları hemen savunmaya geçtiler: "Sanatçılar duygusal olur. Eleştirilerine katlanacaksınız."
İyi de, adam eleştiri yapmıyor ki, resmen yalan söylüyor. 'Tüm bakan eşleri başörtülü' diyor. Oysa bakanların tamamı erkek değil ki.. Devlet bakanlarından birisi de hanım.. Hanım bakanın eşi, nasıl başörtü takacak ki?
Bakanların bazılarının eşlerinin başının açık olduğu da cabası!
Ama olsun. Adam sanatçı ya.. O yalan söyleyecek, biz de süklüm püklüm dinleyeceğiz onu. Ağzımız açık şekilde!
Sadece bu kadar mı?
Bu kadarla yetinirler mi hiç?
Adam yılın 360 günü zaten yurtdışında dolaşıyor.. 4 gün yaşadığı Türkiye'deki Resim ve Müzik derslerinin kaldırıldığından bahsediyor.
Türkiye'nin gerçeklerini bilenler, "Ama bu haksızlık. Türkiye'de ne müzik dersinde bir azalma var, ne de resim dersinde. Bilakis öğretmen sayıları artırıldı. Boş geçen ders yok" deyince, karteldeki avukatlar yine cevap yetiştiriyorlar: "Olsun, o sanatçı. Sanatçılar duygularını biraz abartarak ifade ederler.Katlanacaksınız."
İyi de bey amcalar, abartmak için; öncelikle abartılacak bir olay olmalı.. Hükümetin gündeminde, resim ve müzik derslerinin azaltılması, bazı sınıflardan kaldırılması, seçmeli hale getirilmesi gibi hiçbir konu yok iken, durup dururken sen "Resim ve müzik dersleri kaldırıldı" dersen, bu abartma değil, resmen saçmalama olmaz mı?!
Buna da cevap yetiştiriyor kartelozlar: "Sanatçılar duyarlı insanlardır. Müzik ve resim derslerinin kaldırıldığını söylerken, onun ifadesini tıpatıp o cümleden almamak gerekir. O, ileride olacakların sinyallerini, bir sanatçı olarak hepimizden önce aldığı için o ifadeleri sarfetmiştir."
Aman Yarabbi.. Sen bizim aklımızı koru!
Ne diyor bunlar ya!!
Sinyal ne demek?.. Önceden haber almak ne demek?.. İleride olacakları, çok önceden bilmek ne demek?
Hani utanmasalar, sanatçı adı altında, adamı başımıza şeyh ilan edecekler!
Ederler mi ederler!
Bunlarda utanma yoktur çünkü.
Mütedeyyin insanların kanaat önderlerine salya sümük küfrederler..
Kendi adamlarını ise şeyh ilan ederler..
Adam gelip tepemize sıçsa, "O sanatçıdır, katlanacaksınız" diye geçiştirmeye kalkışırlar! Kimbilir belki biraz daha cesaretlenirlerse, "Ne güzel işte, öyle büyük bir sanatçı tepenize sıçmış. Her insana gülmez bu şans!" diye tebrik etmeye de kalkışabilirler..
Adam sanatçı ya! Her yediği naneye "eyvallah" edeceğiz..
Bana kalırsa, sanatçılığı da kendilerinden menkul ya.. O da ayrı bir mesele..
Sanatçı olan bir insan, duygusal olur; doğru.. Ama nefret kusma yönünde duygusal değil.. Sevgi saçma yönünde duygusal!
Bahsettiğiniz zat ise, neredeyse çıngıraklı yılan zehiri akıtıyor etrafa!
Oraya bir çamur, buraya bir çamur, her tarafı karartmakla meşgul!
İnsaf be insaf!
İşin garabetine bakın ki, bugün, kendi kafadarları olan bir yalancının sözlerini "abartma", "sanatçı duygusallığı" olarak yumuşatmak isteyen kartelciler, 28 Şubat sürecinde, bir ilçemizde oynanan tiyatro oyunundan devlet düzenine isyan iddiaları ile ne tantanalar kopartmışlardı!
Evet evet.. Hatırlayın; Sincan'daki bir salonda, iki-üç tane Filistin giysili çocuğun, İsrail tanklarına taş atışları, sembolik olarak canlandırılıyordu ya.. İşte o oyundan, "Türkiye Cumhuriyeti'nin anayasal düzenini cebren tağyir tebdil etmeye teşebbüs" suçunun işlendiği sonucunu çıkarıyorlardı..
Yaşı 18'i bile bulmamış çocuklara, idamlık ceza talepli iddianameler düzenlettiriyorlardı..
Ne sanat diyorlardı, ne tiyatro, ne oyun!..
Ne "Abartma, sanatın vazgeçilmez unsurudur" diyorlardı, ne de "Sanatçılar duygusal olur, her ifadesine takılıp kalmamak gerekir" diyorlardı..
Altı üstü 30 dakikalık bir tiyatro oyunundan, devlet yıkıp, devlet kurma komedisi ortaya atıyorlardı..
Oysa bakın, bugün kimsenin size dava açtığı yok. İdam cezası talebiyle tutukladığı yok..
En sonunda, sanatçı; hatta "şeyh" ilan ettiğiniz zatı, KültürBakanı ile kahvaltıda buluşturup, "yalan" ve "iftira"ları legalleştirdiniz işte!
Bir anlık fevri çıkışla "5.000 YTL'lik dava" açılacağı söylenmişti, ondan tornistan edeli çok oldu zaten!..
Daha ne istiyorsunuz da, "Sanatçımız, kendisine söylenilenleri hakketmedi" diye işi bir de acındırmaya döküyorsunuz!
Söyleyin kartelozlar, bu kadar yalanınıza, bu kadar iftiranıza rağmen, kimse size dokunmuyor/dokunamıyor.. Daha ne özgürlüğü istiyorsunuz ki, yurtdışına gitmekten bahsediyorsunuz?

--

Blog Adresim
http://sivilinisiyatif.blogspot.com/
-------------------------------------------------------------------------
İster Mermi Kullansın, İster Oy Pusulası,
İnsan iyi nişan almalı, kuklayı değil kuklacıyı vurmalı...

-------------------------------------------------------------------------

MALCOLM X'İN AZİZ HATIRASINA (Son Günleri/Suikast):
http://www.youtube.com/watch?v=Vf8_oZf7nRo#GU5U2spHI_4
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.