Yasağı Bitirecek Değil,Getirecek formül ....

Avukat Güven Yılmaz...
AKP ve MHP tarafından geliştirilen vegazete manşetlerine İşte yasağı bitirecek formül olarak geçen anayasal ve yasal değişiklikler yasağı bitirmekten uzak, tam tersine yasağı yasallaştıracak düzenlemeler içermektedir.Şimdi tek tek maddelerin eski ve uzlaşılan metinlerine bir gözatalım.
Anayasa 10. madde:Mevcut 4. fıkra:Devlet organları ve idare makamlarıbütün işlemlerinde kanun önündeeşitlik ilkesine uygun olarak hareket etmek zorundadırlar.
Uzlaşılan Metin :
Devlet organları ve idare makamlarıbütün işlemlerinde ve her türlükamu hizmetlerinden yararlanılmasındakanun önünde eşitlik ilkesineuygun olarak hareket etmek zorundadır.Anayasa’nın 10 maddesinin mevcuthali ile uzlaşılan metnini ardı ardınaokuduğumuzda dikkati çeken ilkşey uzlaşı metninin daha dar bir çerçeveiçerdiği ve yasaklama getirdiğidir.Mevcut halde dahi kamu hizmetiveren ve alan arasında bir yasaklamasözkonusu değil iken uzlaşı metnindekamu hizmeti alan için bir serbestigetiriliyor gibi gözükse de kamu hizmetiveren için yasaklama getirilerekhukuki olmayan bu durum kanuni halegetirilmiş oluyor.Olayı müşahhas olarak örneklendirecekolursak, bugüne kadar kamuhizmeti verenler açısından başörtülü olsa dahi Anayasa’nın 10. maddesinin4. fıkrası gereğince bir yasaklamasöz konusu değildir. Problem uygulamanınyanlışlığından kaynaklanmaktadır.İşin esasında memurlar için kısıtlamalargetiren genel kanun ve kılık kıyafet yönetmelikleri bu anlamdaAnayasa’ya da aykırıdır. Bu anlamdaverilen Danıştay kararlarını da ne hukukine de kanuni olarak nitelendirmekmümkün değildir.Ancak 10 maddenin 4. fıkrasındayapılması düşünülen değişiklikler bu çerçevede verilen ve verilecek olankararları yasal hale getirecektir ki, buyasağı bitirecek değil yasağı getirecek bir formüldür.Anayasa’nın 42. maddesine geldiğimizde,Mevcut 42 madde 1.fıkra:“Kimse, eğitim ve öğrenim hakkındanyoksun bırakılamaz.”Uzlaşılan metin:Kimse, kanunda açıkça yazılı olmayanhiçbir sebeple eğitim ve öğrenimhakkından yoksun bırakılamaz.Öğrenim hakkının kapsamı ve kullanılmasınınsınırları kanunla tespitedilir ve düzenlenir.Mevcut 42 maddenin 1. fıkrasıçok açık bir düzenleme getirmiş vehiçbir gerekçe ile ve yasaklama ve kısıtlamaolmaksızın kimsenin eğitimve öğretim hakkından yoksun bırakılmayacağınıbelirtmiştir. Bu konudayasaklayıcı ve kısıtlayıcı tarzda ola kibir yasa ve yönetmelik çalışması yapılsa,bu durum anayasaya aykırılıkteşkil eder. Diğer bir deyişle bu maddeyeaykırı olarak kısıtlayıcı ve yasaklayıcımahiyet içeren bir kanunyapılabilmesi mümkün değildir.Buna karşılık uzlaşılan metne baktığımızda eğitim öğrenim hakkının daha en başında kanunla kısıtlanabileceği ifade edilmektedir. Ve zaten devamında 2. cümlede öğrenim hakkınınkapsamı ve kullanılmasının kanunlasınırlanabileceği hüküm altınaalınabilecektir. Bu düzenleme ilemecliste kanun yapabilme sayısına ulaşan her görüş istediği şekil ve şartlarla eğitim öğretim önüne engeller koyabilecek ve istediği şekilde at oynatabilecektir.Ve bu ne kadar hukuki olmasa da kanuni olacaktır.Dolayısıyla 42 maddedeki düzenlemede tıpkı 10 maddedeki gibi yasağıbitirecek değil yasağı getirecekbir formüldür.
YÖK Kanunu ‘nda düşünülen değişikliğe gelince
Ek madde 17:Mevcut hali:
Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile;yükseköğretim kurumlarında kılık ve kıyafet serbesttir.Uzlaşılan metin: Yürürlükteki kanunlara aykırı olmamak kaydı ile yükseköğretim kurumlarında kılık vekıyafet serbesttir. Hiç kimse başının örtülü olması sebebiyle yükseköğrenim hakkından yoksun bırakılamaz ve bu yönde uygulama ve düzenleme yapılamaz. Ancak başın örtülmesi,kişinin yüzü açık ve kimliğinin tanınmasına imkan verecek ve çene altındanbağlanacak şekilde olması gerekir.Burada da görüldüğü üzere ek 17maddenin şimdiki hali dahi bir yasak içermemektedir. Çünkü kılık kıyafet yasaklamasını içeren bir kanun mevcut değildir. Bu tamamen uygulamaya yönelik bir yasaklamadır.
Uzlaşılan metine baktığımızda daha ilk bakışta Anayasa Mahkemesi’ne“beni iptal et ve olmayan yasağı hemde çene altından bağlananlara da uygulanacakbir yasak halinde anayasamahkemesi kararı olarak tarihe kaydet”demektedir.Belki ancak yönetmelikle ve hattagenelge veya yönergelerle geniş olarakdüzenlenebilecek olan baş bağlamaşekli (!) nin Kanun metni olarakdüzenlenecek olması teknik olarak dadoğru bir düzenleme şekli değildir.Zaten “şu şekilde bağlanacak” şeklindeyapılan her düzenleme bunun dışındaki bağlama şekilleri için yasakiçermekte ve yasağı yasallaştırmaktadır.Kısaca yapılması düşünülen budüzenlemeler pirince giderken bulgurdanolmanın hukuki versiyonudur.Bu tür yanlış düzenlemelerin gerçekleşmesi halinde AKP ve MHP tarihe başörtüsünü yasaklayan partiler olarak geçecektir.
Diğer bir deyişlebaşörtüsünü çözen(!) partiler de diyebiliriz…
Bu günlerde en çok yapılması gerekendua
“Allahım bize aptal dost(!) vereceğine akıllı düşman ver .....
Baran Dergisi 56.sayıdan alıntıdır

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.