Yusuf Halaçoğlu:İçimizde Ermeni'nin Yerli Uşakları Var

Türkiyenin dış düşmanları her zaman kendilerinden beklenen gayret ve çabaları sergiliyor. Peki ya içeride Ermeniye çalışanlar...

1-Üniversite çevreleri ve aydınlar: Üniversitelerimiz ne arşivleri değerlendirebildi, ne de dünyanın diğer üniversitelerine sözde soykırımı reddeden bilimsel tarih araştırmaları sunabildi. Aydın geçinenler ise batıdan aferin almak adına "1.5 milyon Ermeniyi kestik" demekten bile geri durmadılar. Aydınlarımız ne tezlerimizi anlatan bir sinema filmi ortaya koydular, ne de bir edebiyat eseri. 2- Dışişlerine çöreklenmiş mason kafalı monşerler, hiçbir zaman Ermeni tezlerine karşı enternasyonal sahada ciddi bir varlık ve atak gösteremediler. Lobi çalışmaları ve manevra yapamadılar. Bilakis milletten kopuk bir anlayışla harcıalem nutuk ve demeçlerle yetindiler. 3- Medya:Güç odaklarından rant sağlamayı her zaman ilke edinmiş medya, yaptığı yayınlarla Ermeni diasporasına lojistik destek sağladı. Bir süre önce gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesi ardından medyanın öncülük ettiği "Hepimiz Hrantız" kampanyaları, dünya kamuoyuna adeta Türkiye'nin soykırımcı olduğunun bir delili gibi sunuldu. Sözde Ermeni yasa tasarısının ABD Temsilciler Meclisi'nde yapılan oylamada kabul edilmesinin ardından bu alandaki mücadelenin sembol ismi Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu'ndan Hrant'çılara müthiş tepki geldi. Vakit'e konuşan Prof. Halaçoğlu, şu mesajları verdi: "1 MİLYON 500 BİN ARTI 1" BİLE DEDİLER
- Basınımızın üzerine çok büyük bir sorumluluk düşerken, bu sorumluluk tam olarak yerine getirilmedi. Öyle medya organlarımız var ki, Hrant Dink'in öldürülmesinden sonra Ermeni tezlerini desteklercesine manşetler attılar. "Bir milyon beş yüzbin + bir" bile dediler. Gerçi, bunlar böyle konuşmasalardı da dışarısının olaya bakışı değişmeyecekti. Ama içimizdeki bu tavır dışarıdakileri daha çok cesaretlendirdi. TARTIŞMADAN HEP KAÇTILAR
- Bizim üniversitelerimizde yetişen ve Ermeni tezlerini savunan kimi bilim adamları "Gelin tartışalım, hodri meydan" taleplerimize hep, "Tartışacak bir şey yok, sizin bilgilerinizi biliyoruz" cevabını verdiler. Bilimsel bir ortamda böyle bir cevap verilemez. Soykırım olduğunu söyleyenler bir üniversitemizde toplantı yaptılar, malum. Oraya karşıt görüşten, yani ülkemizden yana olan kimse davet edilmedi. Biz 'soykırım oldu' diyenlerle tartışmaya itiraz etmiyoruz. Ama bu insanlar 'soykırım olmadı' diyen bizlerle tartışmaktan hep kaçtılar. BAŞBAKAN'IN TEKLİFİNE KARŞI ÇIKTILAR
- Başbakan Erdoğan ısrarla "Bir Tarihçiler Komitesi kuralım, tarihçileri bir araya getirelim, araştırsınlar. Çıkacak sonucu kabul ediyoruz" teklifinde bulundu. Sayın Başbakan'ın son derece yerinde ve olumlu olan bu teklifine dışarıyı bırakın içeriden bile "Ne gerek var" diyenler oldu. Nitekim dünya da içimizdeki bu çevreler gibi Sayın Başbakan'ın bu teklifini görmemezlikten geldi, geliyor. TAMAMEN ART NİYETLİLER
- Karşınızdaki insanların Başbakan'ın teklifine olumlu cevap vermemeleri ve hâlâ oldu bittiyle bazı meclislerde soykırım iddialarının kabul ediliyor olması art niyeti ve siyasi baskıyı çok açık ortaya koyuyor. Konu tamamen siyaseten ele alınıyor. Sorsanız onlara, "Boston'daki Taşnak Arşivlerini incelediniz mi?" diye. Hayır incelemediler. Veya "Ermenistan'daki 1923 öncesi arşivi incelediniz mi?" Hayır incelemediler. Peki bunları incelemeden nasıl 'soykırım oldu' kararı alıyorsunuz? ASLINDA NEYİN NE OLDUĞUNU BİZDEN İYİ BİLİYORLAR
- Soykırım iddialarının ne kadar asılsız olduğunu Ermeniler de çok iyi biliyor. Yabancı devletler de bunu çok iyi biliyor. Hatta, Ermenilere ne olup ne olmadığını bizden de iyi biliyorlar. "Buna rağmen neden 'soykırım' var diyorlar?" Çünkü taviz koparmak istiyorlar. ERMENİ OLAYLARINI KİTAPLARIMIZDA NEDEN ANLATMADIK?
- Çok geç kaldık araştırmalarda, bilgi sahibi olmada. Buradan bir eksikliğe işaret ediyor ve çağrıda bulunuyorum; okul kitaplarımızda maalesef Ermeni olayları anlatılmıyor. Ermenilerin yaptıklarını da koymadık hiç. 1915'te meydana gelen olayların ne olduğunu da koymadık. Soykırım diye bir şeyin olmadığına dair belgelerimizle çocuklarımızı niye buluşturmadık, buluşturmuyoruz? Bu çok büyük bir eksiklik, eksiklikti. 1915'te herhangi bir kasıtlı bir olay olmadığı çok açık. Tam tersine o tarihlerdeki emperyalist devletlerin Ermenileri kullandıkları ve Ermenilerin içinden birilerine kurdurdukları komitelerle Müslümanlara büyük saldırılar gerçekleştirildiği de çok açık. Biz bunları yabancı belgelerden de ortaya koyduk.
internet:Vakit
http://www.cukurovalilar.com/haber_oku.asp?haber=211 dan alıntı

--
Korkaklıkta mahçup olmak,ilerlemekte şeref var.İnsan,korkaklık gösterek, kaderin cilvesinden yakasını kurtaramaz.
لا احب الكذب احب الصدق في كل شيء

Web Sitemiz: http://www.gencmusalli.com/
Bloglarımız: http://gencmusalli.blogspot.com/
http://islamiegitim.blogspot.com/
http://dusunceufuklarinda.blogcu.com/
Hasan Ahmet Evliyaoğlu


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.