7 Şubat 2008

Zafere koşan insan

F. BURAK KAREN
Zafere koşan insan

Görünen bütün güzelliğine rağmen kötülüğe boğulmuş olan bu dünyada iyilerle kötülerin savaşı, güzellerle çirkinlerin mücadelesi, haklılarla haksızların kavgası hep olacaktı. TBMM Anayasa Komisyonunda, başörtüsünün yükseköğretimde serbest bırakılmasını içeren Anayasa değişikliği teklifi üzerindeki görüşmelerde Anayasa hocalığı ve komisyon başkanlığı yapan Burhan Kuzu'nun gayreti de doğrusu görülmeye değerdi. Özgürlüğe karşı yöneltilmiş saldırıların fütursuzca geliştiği bir ortamda, özgürlüklerin her zaman yumuşatıcı, uygarlaştırıcı bir etki gösterip, kutuplaşmayı önlediğini refleksleriyle ortaya koymaya çalışan bir hoca rolündeydi. Bunca fırtınalar, kasırgalar içinde barış ve huzur yolunun, insanların birbirlerini daha iyi tanımalarından, birbirleriyle diyalog kurmalarından, birbirlerini anlamaya çalışmalarından geçtiğini vurgulayan adalet temsilcisini oynuyordu.Laikliğin, toplum değerleriyle, özellikle de İslam'la barış ekseninde yorumlanabilmesinin tek çare olduğunu haykıran bir halk adamını sergiliyordu. Fakat; laikliği "özgürlüğü boğmak için kırbaç" olarak kullananlar… "Çatırdayan saltanat"larını korumak için uçuk felsefî yorumlara giren "postal yalayıcısı" tipler… Yasaklardan medet umarak barış ve huzur yakalayacağını zannedip, "karanlığı kendilerine hayat tarzı seçen yarasalar"…Bizim istemediğimiz bir şeyin Türkiye'de olması mümkün değil diyebilen "dönme müsveddeleri"… Barış değil savaş, diyalog değil çatışma, adalet değil çifte standart, eşitlik değil üstünlük, işbirliği değil sömürü, insan hak ve özgürlükleri değil baskı ve tahakküm düşleyenler…Kendisini "uzatmalı teğmen" olarak gören akademisyenler, değişen dünya koşullarına ayak uyduramayan sözde bilim adamları… Terör örgütüne sempati ile, özgürlükçü düşünce ile bakıp dinin emrine karşı gelen, din düşmanı "dönme dölleri"…Hukuk yoluyla "baskı rejimi" kurmayı arzulayan, anti demokratik isteklerini gerçekleştirmek için yasaklardan medet umanlar… Devlet resmi ideolojisini dayatmak için, tüm enstrümanlarını, tüm argümanlarını halka baskı aracı olarak kullananlar…Türk toplumu üzerinde Anti-İslâmist bir baskı kurmaya çalışıp, zaman zaman çığırtkanlıklarıyla Silâhlı Kuvvetlerini de tahrik edenler…Laisizmi, ortaçağın karanlığında kalan "pozitivizm" ile "ateizm"in kolaycılığıyla karıştırılarak ayrı bir din hâline getiren "Lâikçilik dini" mensupları…Kemalizm'in, içini boşaltarak şahsi menfaatleri için kullandıkları bir araç haline getirenler… Atatürk'ün isminin arkasına sığınarak, ya da Atatürk'ün söylemediği sözleri adeta ona söyleterek emellerine ulaşmaya çalışanlar… Atatürk'ün demokrasi inancına karşı çıkan, Dilipak'ın tabiriyle "İttihat Terakki artığı" bir grup…Üniversiteleri özgür beyinlerin buluştuğu ve yarıştığı yapılar olmaktan çıkaranlar…Üniversiteleri özgürlüğün olmadığı, farklı düşüncenin yasaklandığı ya da sindirilmek istendiği yerler olarak görenler…Üniversiteleri aykırı fikirlerin ve görüşlerin dile getirildiği, tartışma ve eleştiriden korkulmayan ortamlar olmasına fırsat vermeyenler…Üniversiteleri özgürce düşünme, tartışma, sorgulamaların yapılamadığı, farklı olana karşı hoşgörü ve tahammülün gösterilmediği mekanlara çevirenler…Korku siyaseti ile tepeden inmeci metotları, dayatmacı ve tek tip anlayışıyla kara cüppeleri içinde, kara düşüncelerini çağ dışı yöntemlerle telaş içindele vizyona sokmaya çalışan karanlık zihniyetliler… Türkiye laiktir laik kalacak sloganları atarak açık hava eylemi yapan, "yolsuzluk sicili bulunan rektörler"…"Atatürk'ü maske olarak kullanan Marksistler"…"Atatürkçülük" adına ortaya çıkıp din düşmanlığı yapan bazı simalar… Mason localarının, Lions kulüplerinin, Ali'siz Alevilerin, emekli askerlerin, emekli öğretim üyelerinin, emekli yargı mensuplarının; yasaklardan medet umarak barış ve huzur yakalayacağını zannedip "yaşadıkları toplumun milli ve manevi değerleri ile aralarına duvar örenler"…Çağın yüzyıl gerisinde kalmış hem Marksist bir düşüncenin, hem de azınlık ırkçılarının kümelendiği, palazlandığı bir parti… Halkın hür iradesine karşı çıkan, halkı hakir gören, milletten korkmuş ve kopmuş, korkup/koptuğu için de milletten ve milliyetçilikten uzaklaşmış bir siyasi grup…Milletin inancına şaşı bakışı nedeniyle de laikliğin din ve vicdan özgürlüğü olduğunu kavrayamamış bir ideolojik yapı… Dolayısıyla da laikliği dinsizlik olarak yorumlayan bir siyasi lider… Kendini meclisin üstünde bir güç olarak gören, hatta ve hatta milletin üstünde tanrısal bir güç, irade olarak görenler… Yalancı, popülist, halkın temel hak ve hürriyetlerine karşı, fanatik, saldırgan, tabucu ve yasakçı, zorba, darbe çığırtkanlığı yapan, tenakuz /çelişki içinde, toplumsal uzlaşmadan, iç barıştan yana olmayan, ülke çoğunluğunu düşman, tehdit ve tehlike olarak gören, ülke selametinin, iç barışının, geleceğinin önündeki en büyük engel olan, demokrat zihniyetli olmayan, hem suçlu, hem güçlü kökü dışarıda bir grup ateist azınlık… (M.Şevket Eygi) ülkenin genetik yapısını bozmuş durumda.Hocam; bu kafalar tüm iddialarına rağmen özünde sorgulayıcı ve eleştirel olmaktan uzaktırlar. Demokrasi kültüründen yoksun böylesi kafalar, torna tezgâhından çıkmış gibi "tek tip düşünen insan" yetiştirmek gibi ham hayallerin peşinde koşarlar.Böylesi kafalar,din düşmanı olmadıklarını söyleseler de, bal gibi "din düşmanlığı" yaparlar ve artık modası geçmiş ideolojik dikta rejimlerinin "din ve vicdan hürriyeti"ni ayaklar altına alan sadistçe uygulamalarını "lâikliğin savunulması" sanırlar.Cemil Meriç'in ifadesiyle, "Düşüncenin kuduz köpek gibi kovalandığı", akıl hastanesinde "Düşünen Adam" heykelinin bulunduğu şirin ülkemizde konuşmak için ille de düşünmek gerekmiyor. Düşünmenin külfet, dahası netameli olduğu zamanlarda doğruları konuşabilmek cesaret, bilgi ve deneyim gerektirir. Bahanelerin gülünç, gerekçelerin tenkide bile değmeyecek ölçüde sinsice, cehaletin media, mafia, sermaye, siyaset ve bürokrasideki uzantılarının diz boyu olduğu bir ortamda İlahi bir emir olan Başörtüsünü savunduğunuz için tebrikler Hocam…
fburakkaren@hotmail.com

bkaren@vakit.com.tr

--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.