ABD ve El Fetih’in Hamas’a karşı kirli savaşı

Filistin’deki iç savaşı Bush, Rice, Elliott planladı. Dahlan ve Abbas uyguladı. İşte Amerikan Vanity Fair dergisinin ortaya çıkardığı gizli belgedeki çarpıcı açıklamalar.

Haber Merkezi / TIMETURK

İsrail’in uyguladığı soykırıma çanak tutan ABD’nin, halkın iradesiyle iktidara gelen Hamas’ı devirmek için işbirlikçi Muhammed Dahlan ile kirli bir ortaklık yaptığı ortaya çıktı.

Amerika’nın önde gelen dergilerinden Vanity Fair, Bush yönetiminin 2005 senesinde Hamas’ın seçim zaferinden sonra, El Fetih’in önde gelen isimlerinden Muhammed Dahlan’ın yardımıyla Hamas’ı bitirme çabalarının olduğunu açıkladı.

Dergiye konuşan Amerikan üst düzey devlet adamlarından biri, “Yönetimden tek ses çıkıyor: Bu adamları ezmeliyiz. Hamas’ın seçim zaferinden sonra bağımsızlık gündemi bitmiştir” dedi.

Eski ve yeni üst düzey Amerikalı bürokratlara dayandırılarak verilen gizli belgelerde Vanity Fair dergisi, ABD Başkanı Bush’un, Condoleezza Rice ve ulusal güvenlik danışmanı Elliott Abrams’ın, Hamas’ın devrilmesi için güç kullanımını desteklediklerini belirtti.

İsrail baskısı ve batılıların yardımları durdurmalarının işe yaramaması sonrasında Rice, Filistin lideri Mahmud Abbas’tan en kısa zamanda Hamas hükümetini dağıtması ve olağanüstü hal ilan edip, erken seçim çağırısında bulunmasıyla alakalı uyarıda bulunmuş.

Abbas’tan Rice: Bize mühlet verin

Toplantıya katılan bir yetkiliye göre, Hamas’ın demokratik seçim zaferinden 8 ay sonra, 2006 yılının Ekim ayında, Rice Abbas’a, “Anlaştık değil mi? Yani iki hafta içinde hükümet dağıtılmış olacak” dedi. Ramallah’ta bir iftar sofrasında Abbas Rice’a, “Belki iki hafta içinde olmaz. Bana bir ay verin. Ramazan bayramının sonuna kadar bekleyelim” dedi. Abbas yeterince hızlı davranmayınca, Kudüs’ün batısındaki Amerikan başkonsolosu Jake Walles, Ramallah’ta bir ultimatom iletmesi için gönderildi.

Dergiye göre Abbas’a “olağanüstü hal ve hükümet ilan etmek için kararlı olmalısın” denildi. 2005 genel seçimlerinde Hamas, parlamentodaki 132 sandalyenin 74’ünü alarak Abbas’ın El Fetih’ini şaşırtıcı bir bozguna uğrattı.

Milli bir koalisyon hükümetine katılmayı El Fetih reddedince, bağımsızların ve Hıristiyanların katılımıyla Hamas kendi kabinesini oluşturdu.

ABD’nin "Adamımız" dediği işbirlikçi

Abbas’ın pasifliğinin vermiş olduğu şaşkınlıkla Bush yönetimi, Filistin eski ulusal güvenlik danışmanı Dahlan’dan elit bir silahlı orduyla Hamas hükümetini devirmesini istedi. Amerikalı yetkililerinin Vanity Fair’e verdiği demece göre Bush, amaçlarına ulaşabilmek için Dahlan’dan daha iyi bir müttefik bulunmazdı.

Bush, üç kez farklı zamanlarda bir araya geldiği Dahlan’ı halkın huzurunda övmüş ve “iyi ve güçlü bir lider olarak” ondan bahsetmişti. Bush, diğer Amerikalı ve İsrailli yetkililer özel konuşmalarında, El Fetih’in güçlü adamı Dahlan’dan bahsederken “ adamımız” ifadesini kullanıyordu.

Amerikan dışişleri bakanlığından üst düzey bir yetkili, “Ne gerekiyorsa yapın. El Fetih’i Hamas’a karşı askeri olarak desteklemeliyiz ve bu işi yapmaya sadece Muhammed Dahlan’ın kurnazlığı ve gücü yeter” dedi.

Dahlan, 2005 Kasımında, Filistinlilerden sorumlu Amerikan güvenlik koordinatörü olarak atanan Korgeneral Keith Dayton’dan, Hamas’ı devirmek için maddi destek ve silah yardımı istedi.

2006 Kasımındaki toplantıdan notlar alan Amerikalı bir yetkiliye göre Dahlan, Daylona’a “Güçlü kaynaklara ihtiyacım var. Durum bu şekildeyken elimizden bir şey gelmez” dedi.

Hamas’a karşı Abbas’a askeri güç sağlayabilmek için Amerikan kongresinin 86.4 milyon dolarlık desteği onaylamadığı için Bush yönetimi, bu işin halledilebilmesi için başka çözüm yolları aramaya çalıştı.

Dışişleri bakanlığından yetkililere göre, Rice dört Arap devletinin- Mısır, Ürdün, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri” liderleriyle görüşüp, Abbas’ın askeri gücüne silah satın alıp askeri eğitim sağlamalarını istedi. Ne var ki Bush hükümeti, aylarca süren kanlı mücadelelerden sonra, Suudi Arabistan Hamas ve El Fetih arasında müzakere ortamı ayarlamaya çalışınca afalladı.

Dahlan’ı ABD Hamas’a karşı silahlandırdı

Amerikan Dışişleri Bakanlığı kayıtlarına göre Rice, “B Planını” uygulamaya koymak için Abbas’tan hükümeti yıkmasını istedi ve Dahlan yönetiminde Mısır ve Ürdün’de eğitim almış elit bir askeri güçle bunu gerçekleştirebileceği ifade etti.

Arap ve İsrail gazetelerinden sızan haberler sonrasında alarma geçen Hamas hızlı davranıp, Gazze Şeridini ele geçirtmek için harekete geçti. O zamandan beri Gazze Şeridi Amerikan öncülüğünde ekonomik ambargo ve İsrail yaptırımlarıyla yoksul bırakılmış durumda.

Amerikan başkan yardımcısı Dick Cheney’in orta doğudaki baş danışmanı David Wurmser, 2007 Temmuzunda, Amerikan yönetimini Hamas’a karşı çirkin bir savaş başlatıp, bozuk bir diktatörlüğü ( Abbas yönetimi) getirmek istediğinden dolayı eleştirip istifa etti.

Wurmser, Hamas’ın El Fetih zorlaması olmasaydı Gazze’yi alma niyetinin hiç olmadığına inanıyor ve “Bana öyle geliyor ki bu olanlar Hamas tarafından yapılmış bir darbe değildi, ancak El Fetih’in yapmaya teşebbüs ettiği bir darbenin önceden etkisizleştirilmesiydi” diyor.

Bush yönetiminin başarısızlığı

Hamas’ın daha da güçlendiğini gören Bush’un Gazze’deki askeri stratejisi yönetimi böldü. Amerikan Savunma bakanlığından bir yetkili, “ Herkes birbirini suçluyor. Orada Pentagon’da oturup hangi kahrolasıca bunu tavsiye etti dedik” dedi.

İsrail Başbakanı Ehud Olmert, Dahlan ve İsrail eski Savunma Bakanı Şaul Mofaz çok gizli bir görüşmede.

Geçen yıla kadar yönetimde olan bazı neoconlar, Bush’un problemleri direkt olarak çözmek yerine, Dahlan gibi bir adama bağlı kalmaktan hiç ders almadığını söylüyorlar.

Amerika’nın Birleşmiş Milletlerdeki eski büyükelçisi John Bolton, Dahlan’a güvenmeyi “kurumsal bir başarısızlık, bir strateji başarısızlığı” olarak tarif ediyor.

“Hamas’la müzakere şart”

Vanity Fair ‘e göre Bush yönetimi Hamasla görüşmeleri reddetmesiyle alakalı tekrardan düşünüyor. Amerikan Ulusal Güvenlik Konseyi ve Pentagon’un Hamas’la irtibata geçmek için çaba başlattığı belirtiliyor.

Güvenlik uzmanı bir yetkili, “Hamas’la görüşmeyeceğiz diyorlar. Ancak eninde sonunda bunu yapmak zorundalar. Bu kaçınılmaz bir şey” dedi.
KAYNAK: TIMETURK.COM