21 Nisan 2008

Demirel’in mevlidi okunsa kaç kişi gelirdi?





Demirel'in mevlidi okunsa kaç kişi gelirdi?

Demirel'in mevlidi okunsa kaç kişi gelirdi?
Bu benim Haber7'de ikinci Demirel yazım. Diyeceksiniz ki, "Bu adam da Demirel'e taktı…"
En başından söyleyeyim, hiçbir siyasiye takıntım olmadığı gibi Demirel'e de takıntım yok. Ama yeri ve zamanı gelince de bir gazetecinin, "işte benim zamanım" dememesi olmaz…
Evet, aynen böyle düşünerek yazıyı okuyun..
Bazılarınızın atılan başlığa da takılacağını farzederek en baştan söyleyeyim, Demirel'in ölmesini istiyor, ya da dua ediyor falan değilim. Ama biliyorsunuz ki bir gün herkes gibi O'na da emr-i Hak vaki olacak, musallaya konacak…
İşte benim sorum bundan sonrası üzerine bir sorgulamadan başka bir şey değil…
***
Nerden çıktı? Şimdi bu, Demeyin…
Dün Ankara'da Kocatepe camiinde üçüncüsü yapılan Özal mevlidine gittim. O koca cami, namaz kılınacak yeri bırakın, avlusunda tek kişilik yer dahi kalmayacak şekilde doluydu…
Abartı olmasın ama, azıcık matematik bilgimle bile orada en az 20 bin insanın olduğunu çıkarabiliyorum…
20 bin insan, Anadolu'nun her yanından 8. Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın vefatının üzerinden 15 yıl geçmiş olmasına rağmen kalkıyor Ankara'ya geliyor ve bir mevlid dinleyip, duaya katılıp geri gidiyor…
Örneği olmayan bir vefa örneği herhalde…
İşin sahibi de ilginç. Bir grup Turgut Özal hayranı "Turgut Özal Düşünce ve Hamle Derneği" adıyla bir dernek kuruyor ve Özal Felsefesi'nin yaşatılması için çaba harcıyor…
***
Aklıma hemen sayın Demirel gelivermesin mi?
Evet evet, hem de Kocatepe'de mihrabın yanında Özal mevlidini dinlerken…
"Hay bin kunduz" dedim ama, ne yapayım, engel de olamadım kendime…
Gözlerimi kapattım ve düşündüm…
Acaba Demirel içinde vefatından çok sonraları bir mevlit okutulur mu? Bu mevlide Anadolu'nun her yanından insanlar gelip, böyle bir heyecanla, "Allah rahmet eylesin, ruhu şad olsun babamızın" der mi diye…
***
Biliyorsunuz aslında Özal'ı keşfeden kişilerden birisidir Sayın Demirel…
Siz bakmayın aralarındaki siyasi münakaşaya…Aslında Özal'ı zirvelere taşıyan adımlarda Demirel'in emeği vardır…Ama kader…Turgut Özal, Demirel'in 1970'ten sonra yıllarca hayalini süsleyen "tek başına iktidar" olamamıştır, yine hayalini süsleyen Köşk'ün sakini olma konusunda da Özal'ı geçememiştir…
Şimdi bu mevlide biriken kalabalıklara bakıp bir şey daha görüyoruz ki, rahmetli bu konuda da Demirel'in oldukça ilgisini çekiyor…
***
Şimdi arkanıza yaslanın, ve bir düşünün…
Siyasi hayatımızda 7 defa gelmiş, 6 defa gitmiş, en kritik dönemlerde "emredersiniz" demiş "Büyük siyasi dehamız" Sayın Demirel, acaba emr-i Hak vaki olsa alemi bakiye göçse, vefatının üzerinden de 15 yıl değil, 5 yıl geçse acaba sevenleri onun adına bir "Süleyman Demirel, Barajlar Kralı" derneği kurup, adına da onbinlerin katılımıyla bir mevlit organize ederler miydi?
***
Peki, sevenleri vardır, en azından Mehmet Kutlular işe sahiplenip, "Nurlu Süleyman"ı anmak isteyecektir, ama onbinleri bu mevlide toplayabilecek mi?
Cevabını bulmakta o kadara zorlanmayacağımız bir soru bu aslında.
Peki Özal'daki bu sır ve gizem nedir ki, ölümünün üzerinden onbeş yıl geçmiş olsa da onbinleri hareketlendirebiliyor?
Hizmetse, Demirel'in de hizmet etmediğini kimse söyleyemez… Ardından kitleleri hareket ettirme kabiliyetiyse, babamız bu konuda da çok mahirdir, gittiği köy ziyaretlerinde bile isimleri tek tek hatırlar, çocuklarının durumlarını soracak kadar da ilgilidir… Ardından binleri hareketlendirmiştir…
O halde Sayın Demirel'in mevlidine onbinlerin katılıp katılmayacağını bize sorduran kuşku nedir?
***
Ben kendi adıma Sayın Demirel'in, Özal'ın mevlit haberlerini okurken kendi durumunu gözden geçirdiğini ve benim size sorduğum bu soruyu kendi kendine sorduğunu düşünüyorum. Ama bence bununla da yeterli kalmayacaktır…
Mesela, kendi döneminin en baş edilmez muhalefeti Ecevit'i bile ölüm yıldönümünde binlerce insan andı. Herhalde sayın Erbakan'ında vefatının ardından aynı şekilde anacak bir halk kitlesi olacaktır… Ya Sayın Demirel'in?
Soruyu ben sordum, cevabını siz verin…
Cevabını bulursanız, bana da bir mail atın olur mu?

Fatih BAYHAN
bayhanfatih@mynet.com






--
Söz bitmedi, Umut Yaşıyor!

Türkiye 12 Eylül Askeri Darbesiyle beraber farklı bir değişim süreci içine girdi. 1980 yılından itibaren 12 Eylül Askeri yönetiminin İslami bir değişimi benimsediği ve bu doğrultuda Türkiyede ki bazı kesimleri kolladığı ileri sürüldü..Oysaki yaşanan değişim bunun aksini ispatladı..Tüketim kültürünün hakim belirleyen olduğu bir değişim dayatılmaya çalışıldı..Bugün yaşanan budur….Toplumsal doku bugün artık paramparça olmuştur..Türk halkına belli yaşam formları ideal olarak dayatılmaktadır.Belli formların tercih edilmesi halinde ideal bir toplum seviyesine varacağımız hergün medyatik bombardıman altında bize sunulmaya devam ediyor…
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.