9 Nisan 2008

Hangi Milli İrade - Hangi Millet Egemenliği

H

angi Milli İrade,
Hangi Millet Egemenliği Hangi Milli İrade- Hangi Millet Egemenliği - Yabancılaşma İle "Milli Egemenlik" Nasıl Yan Yana Olacak?
Ve İktidar Şahsileşmesi... Ne zaman toplum kesimlerinden, anayasal kurumlardan iktidarların siyasi ve iktisadi siyasetlerine karşı sesler yükselse, itirazlar gelse hemen şu karşılık verilmektedir: "...Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir..." Gazi Mustafa Kemal Paşa, Atatürk'ün bu sözleri bir bütünün içindedir. O bütünü tam okumak gerekmektedir.
"Milli irade"de acaba sadece "sandıktan çıkmak mıdır?" Yani "ben sandıktan çıktım dilediğimi yaparım demek" milli irade "kavramı"nın ve esasının "...İktidar şahsileşmesi..." için bir başka şekilde kullanılmasıdır. 1- PADİŞAH İRADESİNE KARŞI... Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali'ni başlatan Mustafa Kemal Paşa, Erzurum ve Sivas Kongreleri ardından "...Milletin kendi kaderini tayin etmek için kendi iradesini eline aldığını..." söylemiştir. Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali başlatılırken Saray ve hükümeti, Sadrazam Damat Ferit zamanın işgalci emperyalist devletlerine teslim olmuşlardı. Milletin "kendi iradesine kavuşması" adımları Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali ile başlamıştır. 1908'deki büyük hareket ise bunun öncü adımlarından olmuştu, o büyük hareketin içinde Mustafa Kemal genç bir kurmay olarak bulunmuştur. 2- İSTİKLÂL VE MİLLİ İRADE... Bakınız, Mustafa Kemal Paşa, Atatürk'ün "milli irade" anlayışının, Cumhuriyet'in milli irade anlayışının ve esaslarının ana fikirlerinden bir bölümünü Mustafa Kemal Paşa'nın 2 Temmuz 1920 tarihli şu beyannamesinde bulmak mümkündür. O beyannamede şöyle de denilmektedir: 1- Yaşamak isteyen milletimizin istediği bir kelimede özetlenebilir ve meşrudur: İstiklâl. 3- İSTİKLÂL VE KAPİTÜLASYON... 2- Mustafa Kemal Paşa'nın milli egemenlik sözünün esası içinde "...Siyasi ve iktisadi tam bağmısızlık..." vardır. "Milli irade" o tam bağımsızlık içinde kendi yerini bulmuştur. Mustafa Kemal Paşa 1 Mart 1922 günü Millet Meclisi'nde yaptığı konuşmada, geçenlerde de belirttiğim gibi şöyle demiştir: "...Tanzimat'ın açtığı devir, Avrupa rekabetine karşı gibi kendisini savunamayan iktisadiyatımızı bir de iktisadi kapitülasyon zincirleri ile bağladı. Gümrüklerimizi bile ellerinde tutuyorlardı. Bütün iktisat kolarımıza hakim bulunuyordu. Bize karşı yapılan rekabet gerçekten çok gayrı meşru idi. Rakiplerimiz bu suretle sanayimizi de yok ettiler, ziraatimize zarar verdiler. Gelişmemizin, iktisadi ve mali gelişmemizin önüne geçtiler. Efendiler artık serbest ve bağımsız bir hayata atılan Türkiye için hayatımızı boğmakta olan kapitülasyonlar yoktur..." 4- MİLLİ İRADE VE BUGÜN... Siyasi ve iktisadi bağımsızlık milli iradenin esalarındandır. Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali felsefesi içinde yer alan essalardan birisi de budur. Peki şimdi tarihsel hatalarla yapılmakta olan siyasi ve iktisadi hatalar bu esası zedelemekte değil midir? Tarım, Türk milli tarımının giderek yok olması, finansal yapının giderek yabancılaşması, endüstrinin giderek yabancılaşması, Mustafa Kemal Paşa'nın 1 Mat 1922 günü Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali esaslarını anlatmak için söylediği "...Yabancılar bütün iktisadi kollarımıza hakim olmuşlardır..." sözleri ile örtüşmekte midir, örtüşmemekte midir? 5- HANGİ MİLLET HAKİMİYETİ.. Peki "bütün iktisadiyatı yabancılaşmakta" olan milletin "milli hakimiyeti ve esasları" nerede kalmaktadır? Peki bütün iktisadiyatınız yabancılaşmış ve tarihsel hatalarla yeni kapitülasyonlar yeniden ortaya çıkmaya başlamış ise acaba milletin egemenliği nerededir? Ne, milli egemenliği, ne milli hakimiyeti öyle tek bir cümleye sığdırmak mümkün değildir. Meselâ sadece sandık meselesi ise, Mustafa Kemal Paşa'nın Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali'ni başlatmasından önce de "sandıklar" vardı. 6- İZMİR İKTİSAT KONGRESİ... Cumhuriyet'e gidilirken Mustafa Kemal Paşa'nın toplattırdığı İzmir İktisat Kongresi'ndeki kararların esası nedir? O kararlar "iktisadi kuşatılmayı" reddetmiştir. Cumhuriyet'in milli egemenlik esası içinde bunlar da vardır. Bakınız zamanın önde gelen düşünürlerinden Yusuf Kemal Tengirsek, Tazminat ile ilgili geniş bir yazısının sonunda şöyle demektedir: "...Türkiye kurulduğu zaman bundan sonrası devletin hayat ve hayatının devam şartlarını içinde bulunduran Misak-ı Milli'yi tertip ederken ekonomik istiklâlini de dünyaya ilan ediyordu... Meclis'in ilk düşündüğü şey memleketin ekonomik istiklâlini de tam olarak muhafaza etmektir..." 7- MİLLETİN EGEMENLİĞİ... Peki şimdi diyeceklerdir ki, "canım o zaman başkkaydı. Şimdi artık globalleşme var." Haydi canım siz de. Yani şimdi tarihsel hatalarla 1- Bütün iktisadiyat yabancılaşacak, 2- Milli tarım, milli endüstri egemlenliğinden söz edilebilecektir. 8- BİRGÜN SELANİK'TE... Selanik. Bir zamanlar bizim olan Selanik. O zaman Üçüncü Ordu Merkezi'miz Selanik'ti. Mustafa Kemal genç bir kurmay olarak o Ordu'da bulunduğu günlerde, İttihat ve Terakki'nin önde gelen ismi Kara Kemal Bey, asker kurmay arkadaşı Şair Ömer Naci ile konuşurke, üçünün de şu fikri tartışılmaktadır: "...Milli bank..." Çünkü, kapitülasyonlar zamanında bankalar yabancıların ellerindeydi. Osmalı Bankası'nın adı Osmanlı Bankası idi ama sermayesi yabancı idi. Üç arkadaşın görüşü şöyle olmuştur: "...Birgün milli bankamıza kavuşmak, ve Düyun-u Umumiye (Yabancıların Borçlar İdaresi)den kurtulmak..." (Bak Taylan Sorgun: İttihat ve Terakki. Devlet Kavgası. Kum Saati Yayınları.) Cumhuriyet bu esası da gerçekleştirmiştir. Ama şimdi finansal yapı giderek yabancılaşmaktadır. Peki bu durum iktisadi hakimiyetin herekesindedir. Yabancı banka tamamdır da ama bütün finansal yapının yabancılaşması ne olmaktadır? 9- KOLONİLEŞME SİYASETİ... Kolonilerde milletlerin egemenliği yoktur. Mustafa Kemal Paşa 17.2.1923 günü İzmir İktisat Kongresi'nde yaptığı konuşma da şöyle de demişti: "...Osmanlı Devleti gerçekte ve fiilen istiklalden yoksun hale getirilmişti. Gümrük işlerini ve vergilerini dilediği gibi düzenleyemezdi. Kendi uyruğuna (mensuplarına) koyduğu vergiyi yabancılardan alamazdı. Yabancılar üzerinde yargılama hakkı yoktu. Osmanlı ülkesi yabancıların kolonisi haline gelmişti. Bütün iktisadi hayatımız onların ellerindeydi. Böyle bir devlete bağımsız denilebilir mi...?" 10- YANLIŞ SİYASETLER... Tarihsel hatalarla 1- Türk tarımı yok olmakta, onun yerini tarım ürünleri ithalatı almaktadır. 2- Milli endüstri yok olmakta yerini yabancılaşmaya bırakmaktadır. 3- Finansal yapı yabancılaşmaktadır. 4- Baksanıza milletin ve tüyü bitmedik yetimin hakları ile yapılan karayollarının bile yabancılara satışlarının önü açılmaktadır. Millet kendi yolunda yabancı şirketlere ya da başka şirketlere para ödeyerek dolaşacaktır. 5- Bütün stratejik kuruluşlar giderek yabancılaşmaktadır. Bu yolda dış siyaset baskı ve talepleri vardır. 6- Yeni Vakıflar Kanunu yabancılara yeni imtiyazları tarihsel hata ile tanıtılacaktır. Şimdi benzetmek gibi olmasın ama bunun "iktisaden kolonileşmekten" ne farkı vardır? 11- YA MİLLİ İRADESİ... Peki millet iradesi, milli irade bu yabancılaşmanın neresindedir? Milli Egemenlik sadece sandık meselesi midir? Eğer böyle anlaşılıyor, öteki meseleler görülmüyorsa bunun neresi milli irade kapsamındadır. Ya da böylesine bir durumda milli egemenlik nerede kalmaktadır. Cumhuriyet'in milli irade esası ve kavramı, esaslar içinden çekilmiş sadece tek cümleye indirilmiş sözle nasıl bağdaştırılmaktadır? 12- PADİŞAHLIK BİLE Mİ...? Milli İrade, Milletin Egemenliği sadece sandıktan çıkmak mıdır? "...Efendim ben seçildim dilediğimi yaparım..." Böylesine görülmekte ise bunun siyasi tarifi "İktidar şahsileşmesi..."dir. "Sandıktan çıktım padişahlığı bile getiririm" demek mümkün müdür? Milli İrade, Milletin egemenliği Milli Mücadele ve Anadolu İhtilali Felsefesi'nin esasları dahiliyetindedir. Bu ise "...İktidar şahsileşmesini..." "siyasi ve iktisadi dış kuşatılmaları" reddeder. İktidar şahsileşmesi otoriter rejime kayar ki, Cumhuriyet bunu da reddetmiştir. Taylan Sorgun
--
www.cihanturkolsun.org
http://groups.google.com/group/cihan-turk-olsun?hl=tr
BAZI GURUPLARDAN POSTA ALIMIM KAPALIDIR, LÜTFEN bostanciozkan@gmail.com ADRESiNE BiR KOPYA GöNDERiNiZ
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.