Yargıçlar Cumhuriyeti |
Yargıçlar Cumhuriyeti! Türkiye'deki liberaller geçen haftadan beri ülkelerini böyle tanımlıyorlar. Türkiye Cumhuriyeti'nde ülkenin en üst mahkemesi daha sekiz ay önce neredeyse her iki kişiden birinin oyunu alan hükümeti düşürmek istiyor. Yargıtay Başsavcısı, Recep Tayyip Erdoğan'ın, iktidardaki partisi Adalet ve Kalkınma Partisi'ni( AKP) yasaklamak için dava açtı.
AKP 2002 yılının sonundan beri iktidarda ve son seçimlerde alt yapısını tekrar etkili bir şekilde genişletebildi. Partinin laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiğini söyleyen Abdurrahman Yalçınkaya, Anayasa Mahkemesi'nden partiyi yasaklamasını talep ediyor. Yalçınkaya, aralarında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Başbakan'ın da bulunduğu 70'den fazla politikacıya siyaset yasağı koymak istiyor.
Bunların hiç biri yeni olan bir şey değil aksine bu tür süreçler Anadolu'da uzun bir geleneğe sahip. Şaşırtıcı olan ise, hala daha bu şekilde siyasi savaş verilmesi.
Türkiye'de 1963 yılından beri görev yapan Anaysa Mahkemesi, kurulduğu günden beri parti kapatma davalarıyla ilgileniyor. Mahkeme, bugüne kadar 26 partiyi kapattı, hemen hemen her iki senede bir parti. Batı Avrupa'da bu süre içerisinde ikisi Almanya'da olmak üzere sadece dört parti kapatıldı. Avrupa'daki en yeni parti kapatma olayı İspanya'da gerçekleşmişti ve ETA'nın siyasi kolu olan Herri Batasuna'yı hedef almıştı.
Türkiye'de 1963'den önce parti kapatma yetkisi sadece hükümetin elindeydi. Yeni düzenleme yönetimdeki partiyi de kapatmayı mümkün kılıyor. AKP'nin yasaklanmasıyla ile ilgili iddianameyle birlikte, Anayasa Mahkemesi'nde, üç tane partinin kapatma davası bulunuyor: AKP'nin, daha geçen sene parlamentoya giren Kürt yanlısı DTP'nin ve bu partinin selefi olan DEHAP'ın senelerdir devam eden davası. Mahkeme şimdiye kadar sadece tek bir dilekçe hakkında olumsuz karar vermişti. Küçük Kürt Partisi HakPar 2007'de kıl payı yasaktan kurtulmuştu.
Kürt yanlısı partileri sıkıntıya sokan suç genelde bölücülük iken, buna karşın muhafazakâr partiler şimdi AKP'de olduğu gibi laiklikte tökezliyor. Laikliğin tehlikede olması gerekçesi daha önce yapılan üç darbenin meşrulaştırılmasında kullanılmıştı.
Aslında generaller ve bir kısım hâkimler arasında ideolojik açıdan büyük benzerlikler bulunmaktadır. Her iki grup da 1930'lı yıllardan tanıdığımız devlet ve toplum modelinde ısrar ediyor. Bu modele göre toplumun bütün üyeleri milliyetçi olmalı ve hiç şüphesiz ilerlemeye inanmalı. Buna göre milliyetçilikten sapma bölücülük, yaşanan dindarlık dini gericilik olurken devrimin korunması ise hemen hemen bütün kesimlerin kutsalı oluyor.
İşte tam da bu anlayışla dünya kadınlar gününde Danıştay başsavcısı Tansel Çölaşan, katıldığı bir konferansta seçilmiş bir Başbakan'ın ve iki bakanın da idam edilmesiyle sonuçlanan 1960 darbesini överek "1960 hareketi bir darbe değil, devrimdir" dedi. Sadece bir hafta sonra AKP'ye kapatma davası açıldı. Suçlamaların merkezinde partinin üniversitelerde başörtüsüne özgürlük tarafında bulunduğu ve böylece karşı devrimci olduğu belirtiliyor.
Türkler'in büyük çoğunluğu ebedi devrimden şüphesiz uzun süredir yorgun. 1945 yılında çok partili sisteme geçildiğinden beri devrimci Kemalistler ihtilallerle ve ihtilallerin ardından hükümet olabildiler, öteki durumlarda hep muhafazakâr muhalefet galip geldi. Geçtiğimiz seçimde de laikliğin ve milliyetçiliğin tek başına sürekli ateşi, Erdoğan'ın ve Erdoğan'ın AKP'sinin oylarının yüzde 34'ten yüzde 47'e çıkmasına ve Erdoğan'ın Kürtler arasında da en yüksek oyu almasına neden oldu. Başbakan'ın Pazartesi günü, "tarlamızı suluyorlar, gelecek seçimlerde daha da fazla oy ile geleceğiz" demesi sürpriz değil.
Parti eğer hala varsa tabi ki. On bir yargıcın sekizini laiklik konusunda bildiğini okuyarak AKP ile sürekli bir tartışma içerisinde bulunan eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer atamıştı. Bu karar için iyi bir işaret değil. Bu yüzden Erdoğan ve kurmayları hızlı bir anayasa değişikliği hakkında derin derin düşünüyorlar: "Parti kapatabilmek için şimdiye kadar olduğu gibi 11 yargıçtan 7'si değil, bütün yargıçların onayının alınması gereklidir." Bu tekliflerden biri, bir başkası ise başsavcının yetki ve parti kapatma davası açmasını daireden temyiz mahkemesine götürebilme olanağı vermesidir. Tabi parti eğer gerekli desteği bulabilirse? AKP'nin liberal bir anayasa oluşturmak yerine geçtiğimiz haftalarda sadece öğrencilerin başörtüsüyle ilgilenmelerinin acısını çekiyor.
(Die Zeit, 17.03.2008, Die Richterrepublik)
Blog Adresim
http://sivilinisiyatif.blogspot.com/
-------------------------------------------------------------------------
Şimşekleri üstüne en çok "oyunları bozanlar" çeker!
Zulüm, kısmak istediği sesi nârâ yapar!
Ve bazı ölüler, yaşayanlardan çok daha yüksek sesle konuşur...
Malcolm X onlardandı.
(ALLAH RAHMET EYLESİN)
-------------------------------------------------------------------------
MALCOLM X'İN AZİZ HATIRASINA (Son Günleri/Suikast):
http://www.youtube.com/watch?v=Vf8_oZf7nRo#GU5U2spHI_4
--
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR..
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.