Amerika Birleşik Devletleri'nde 11 Eylül saldırılarının baş planlayıcısı olmakla suçlanan Halid Şeyh Muhammed ve diğer dört zanlı Küba'daki Guantanamo Üssü'nde askeri mahkemeye çıkarıldı.
Muhammed duruşma sırasında kendisine suçlu bulunursa idam cezası alacağı söylendiğinde, "Ben de bunu istiyorum. Uzun süredir şehit olmayı bekliyordum" dedi.
İşkence gördüğünü savunan Muhammed askeri mahkemeyi engizisyona benzetti.
Muhammed, yakalandığı 2003 yılından bu yana kamuoyu önünde gözükmüyordu.
Duruşmayı izlemesine izin verilen 60 gazeteciden biri olan BBC muhabiri Jonathan Beale, duruşmada yaşananları şöyle anlattı:
"Öncelikle bir dua okudu. Daha sonra duayı İngilizce okudu. Bunun ardından kendisini kimin savunacağı soruldu. O da kendi kendini savunmak istediğini söyledi."
"Askeri yargıç bu kararının önemini anlayıp anlamadığını sordu. "Suçlu bulunursanız idam cezası alacaksınız" dedi. O da "Çok iyi anlıyorum. Ben de tam bunu istiyorum. Uzun zamandır şehit olmayı bekliyorum" yanıtını verdi."
"Sadece o değil, Remzi Bin Elşib de şehit olmak istediğini söyledi. Sanıklardan dördü de ne askeri avukat, ne de sivil avukat istedi."
Halid Şeyh Muhammed, iki yıl önce Guantanamo üssüne gönderilene dek CIA'nin gizli hapishanelerinden birinde tutulmuş, burada kendisine suda boğulma hissi yaratan ve "waterboarding" denilen yöntem dahil, çeşitli ağır sorgu teknikleri uygulandığı ortaya çıkmıştı.
Bush yönetiminin, kalıcı hasar bırakmadığı gerekçesiyle işkence sınıfına sokmadığı suyla sorgu tekniğinin mahkemede kanıt olarak kullanılması ihtimali nedeniyle askeri mahkemenin meşruiyeti tartışma konusu.
Guantanamo'da tutulan 30 kişinin avukatlığını yürüten Clive Stafford Smith'e göre kalıcı hasar bırakmaması bu yöntemin işkence olmadığı anlamına gelmiyor.
Muhammed duruşma sırasında kendisine suçlu bulunursa idam cezası alacağı söylendiğinde, "Ben de bunu istiyorum. Uzun süredir şehit olmayı bekliyordum" dedi.
İşkence gördüğünü savunan Muhammed askeri mahkemeyi engizisyona benzetti.
Muhammed, yakalandığı 2003 yılından bu yana kamuoyu önünde gözükmüyordu.
Duruşmayı izlemesine izin verilen 60 gazeteciden biri olan BBC muhabiri Jonathan Beale, duruşmada yaşananları şöyle anlattı:
"Öncelikle bir dua okudu. Daha sonra duayı İngilizce okudu. Bunun ardından kendisini kimin savunacağı soruldu. O da kendi kendini savunmak istediğini söyledi."
"Askeri yargıç bu kararının önemini anlayıp anlamadığını sordu. "Suçlu bulunursanız idam cezası alacaksınız" dedi. O da "Çok iyi anlıyorum. Ben de tam bunu istiyorum. Uzun zamandır şehit olmayı bekliyorum" yanıtını verdi."
"Sadece o değil, Remzi Bin Elşib de şehit olmak istediğini söyledi. Sanıklardan dördü de ne askeri avukat, ne de sivil avukat istedi."
Halid Şeyh Muhammed, iki yıl önce Guantanamo üssüne gönderilene dek CIA'nin gizli hapishanelerinden birinde tutulmuş, burada kendisine suda boğulma hissi yaratan ve "waterboarding" denilen yöntem dahil, çeşitli ağır sorgu teknikleri uygulandığı ortaya çıkmıştı.
Bush yönetiminin, kalıcı hasar bırakmadığı gerekçesiyle işkence sınıfına sokmadığı suyla sorgu tekniğinin mahkemede kanıt olarak kullanılması ihtimali nedeniyle askeri mahkemenin meşruiyeti tartışma konusu.
Guantanamo'da tutulan 30 kişinin avukatlığını yürüten Clive Stafford Smith'e göre kalıcı hasar bırakmaması bu yöntemin işkence olmadığı anlamına gelmiyor.
0 yorum:
Yorum Gönder
Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.