25 Temmuz 2008

KASAPLIK RUH - BENİM DARBEM DAHA İYİDİR - YÜREK KAPATMASI

KASAPLIK RUH
Ergenekon Avrupa'nın eli kanlı katili, Kasap Karadziç yakalandı, darısı Mladiç gibi diğer katillerin başına. Önce kasaplık, katillik nasıl yapılırı öğretenler, yön verenler kasap ruhlu(pardon haçlı ruhlu) Avrupalılar, şimdi istavroz çıkarma peşindeler. Müslümanların(200 bin Boşnak ) katledilmesini isteyen, haçlı zihniyetli Avrupalılar ve Birleşmiş Milletler yetkilileridir. Asıl katil onlardır. Bunu milletimizin bilmesi gerekir. Onlar Müslüman bir halkı ve Müslüman bir devleti Avrupa içerisinde istemediler. Bu katliama seyirci kaldılar demek insafla bağdaşmaz. Bu katliama hamilik yaptılar demek daha doğru olur. Katillerin çoğu tutulmuştur, maşadır, piyondur, pohpohlanmışlardır. Kendini bir şeyler yapmanın adamlığında sanırlar. Aslında katillerin şahsiyeti olmaz, vatanları da olmaz. Onların vatanı ancak cehennemdir. Katillerin hepsinde psikolojik bozukluk vardır…Karadziç'in mahkeme önünde kendini katil olma yönünde teşvik edenleri, hadi aslanım diyenleri, katliama destek veren Avrupa başkentlerini ve başkanlarını bir bir açıklasın, isteriz. Lakin onu katil olma payesini verenler, kendi katilliklerini gizlemek için onun konuşmamasını sağlarlar.Bosna Halkının savaşta üzüntüsünü yüreğimizin ta derinliklerinde hissettik. Ölen onlar değildi sanki bizdik… Şimdi de onlarla seviniyoruz. Tıpkı onlar gibi buruk ve âcizane bir halde… Sokaklarda bayrak açarak ama geleceğinden endişeli bir tarzda… Üzüntülerinizi bayrama dönüştüren nice sevinçlere…
- - - - - - - -
BENİM DARBEM DAHA İYİDİR
Askeri Darbelerin yapılmak istendiğinde, bir emekli subayın, kendinin de içinde olmasına rağmen, memleket hayrına olmayacağını düşünerek başbakanlığı bir mektupla haberdar etmesini alkışladı yüreğimiz.Sarıkız bir psikolojik harekâttı. Dört kuvvet komutanı aralarında söz birliği etmişlerdi. YÖK'le, rektörlerle görüşüp açılış konuşmalarında hükümete karşı konuşmaları organize etmişler, gazeteler de hükümet aleyhine yönlendirmeler, mitingler tertiplenmesi için YÖK üyelerinden ve rektörlerden taleplerde bulunmuşlardı. Hatta kendilerine katılmayan Genelkurmay başkanını hükümetin adamı gibi görüyorlardı. Hatta bu toplantıları Genelkurmay başkanlığı sahiplenmek zorunda kalmıştı. O yönde açıklamalar geldi. Bunlar üzücüydü. [Bkz: Ergenekon Operasyonu- Şamil Tayyar]Şimdilik bir fırsat doğmuştur, askeriyemiz içinde ki veya emekli olup ilişkili olanları, teröre bulaşmışları, terörü bir yöntem olarak benimseyenleri, yani iltihap ve ceraatlarını boşaltmalı, acil müdahaleyle ve sonuna kadar da izin verip, yargının işini de kolaylaştırmalıdır. Yoksa vücut kangren olacaktır. Millet olarak uzuvlarımızı değil bütün bir benlik ve şuurumuzu kaybedeceğiz. Yılardır terörün yaptığı da bu değil mi?Vakti gelen fikir, ordulardan daha güçlüdür. Ordunun bu temizliğin içinde olması ve izin vermesi halkımızı memnun etmektedir. Kimsenin darbesi diğerinden iyi değil. Askerin yaptığı ve yapamadığı ile yargının yaptığı veya yapamadığı darbelerden hangisi iyidir. Darbe ummakta terördür. Halka karşı terördür. Devlete karşı ihanettir
.- - - - - - - -
YÜREK KAPATMASI
Ak Parti kapatma davası çerçevesinde, demokrasi vurgusu şarttır. Beğenmediğiniz fikirlerin partilerini kapatarak halkın gönlünde kaymalara sebebiyet vermeniz doğru değildir. Halk eskisi gibi değil. Şimdi oyuna sahip çıkmaktadır. Kendi beğendiğini, kendi alaşağı edebilecek kuvvet ve kudreti kendinde görmektedir. İcraatlardan yoksun olanların tek icraatları laf olunca alternatifsiz halkı bırakanlar kendilerinden ve halktan utanmadan, darbelerden medet ummaktalar. Halkımız bunu görüyor. Parti değil kapatılan, yüreklerdir. Yüreğe kilit vurulmaz, kara sevdaya düşürür. Halkı Ak Parti'ye sevdalı hale getirenler, hala onla uğraşmaya devam ediyorlar. Yargının demokrasi ve darbe arasındaki ikilemde itibar kaybını önlemsini diliyoruz. İtibar kaybını devam ettirecek bir karara imza atmaları halinde ülke olarak kaybedeceğiz. Ergenekon'a kızıp Ak Parti kapatılsın diyenlerde hissi davranmaktan vazgeçmelidir. Halktan kopmanın ülkeye sağlayabileceği hiçbir fayda olamaz.A.Osman Paksüt ve İlker Başbuğ arasında ki gizli görüşmelerin hayra alamet olmadığını biliyoruz. Bu Askeri ve Yargıyı yaralayan gizli gündemli görüşmeleri çağrıştırmıştır. Keşke bu halka karşı dürüst davranıp istifa mekanizması çalıştırılsaydı. Yargı son verdiği zorlama, siyasi kararlarla halk nezdinde itibar kaybetmiştir. Yargısal darbe sürecinde bulunmaya devam edilmesinin ne yargıya ne de halkımıza ve ülkemize fayda sağlamayacaktır. Sadece teröre bulaştığı iddiasıyla tutuklananların yüreğine su serpecektir. Zorlama yorumlarla verilen kararların hepsi, milletin gönlünde mahkûmdur.Hâkim verdiği kararla, milletin vicdanında mahkûmsa, o ülkenin aydınlık geleceği olabilir mi? Bütün darbelere karşı bir yürek kalkması var. Demokrasiyi yok eden şey çok. Ekstradan Yargıya gerek yok. Yargı iktidar partisini değil, halka karşı (ana muhalefet) vazifesini tam yapamayan ve demokrasiye işlevsellik katamayanları kapatmayı görüşse, daha hayırlı bir hizmet vermiş olurlar, bu millete…
HASAN AHMET EVLİYAOĞLU YAZDI....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.