AKP, AKLANDI MI? (2)

Nevzat Laleli Güncelyazılar serisi nlaleli@mynet.com
Kapatma davasını ve buna alınan kararını bir kere de AKP ve milletimiz açısından değerlendirmekte fayda vardır.
Ülkemiz kritik günlerden geçmektedir. Bir yandan davalar diğer yandan siyasi istikrarsızlıklar ve öte yandan çöken ekonomik yapımız. Anayasa Mahkemesi AKP'nin kapatılması istemine karşın "kapatılmamasına ancak hazine yardımından mahrum bırakılmasına" kararını 30.08.2008 günü açıkladı.
Öncelikle belirtmeliyiz ki bu karar, parlamenter demokrasimiz açısından olumlu bir gelişmedir. „Partiler her zaman millet tarafından açılmalı ve millet tarafından kapatılmalıdır“ tezimize bir adım daha atılmıştır. Partilerin Anayasa mahkemesince kapatılmaları ile tepeden inme müdahalelerin aksi sonuçlar ortaya çıkarmakta olduğu artık açıktır. Neticede bu tür müdahaleler siyaset mühendislerinin kullandığı enstrumanlar olarak tebarüz etmekte ve büyük ölçüde devlet - millet kaynaşmasını zedelemektedir.
İkinci olarak, AkP'nin kapatılma gerekçesi de çok ilginçtir.
Zinayı serbest bırakan, domuz etini kasaplık et sınıfına sokan, başörtüsü yasağının sürmesi gerektiğini AİHM'de (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi) ve her yerde söyleyen, 6 yıllık iktidarında insan hakları, hürriyetler ve özgürlükler için hiçbir adım atmayan, faizi dünya gerçeğidir diye meşrulaştırmaya çalışan, Milli Görüş gömleğini çıkardığını açıkça ifade eden, Afganistan işgaline destek veren, Irak işgal koalisyonunun bir parçası olduğunu söyleyen, Amerikan askerlerine dua eden, ülke topraklarını satan, misyoner faaliyetlerine göz yuman, Papa'nın huzurunda teslimiyet tezkeresine imza atan, Filistinlilere ve Filistin davasına sahip çıkmayan ve bunun gibi daha birçok icraatın mesulü olan AKP "İslamcılığından" dolayı kapatılacak idi. Bu hem gerçekçi olmazdı hem de ciddi bir manüpilasyon aracı haline getirilirdi. Bu açıdan da kapatılmaması isbetli olmuştur.
AKP VE SİVİL ANAYASA
Üçüncü olarak kamuoyu vicdanında var olan, AKP kapatılması davası ile Ergenekon davası arasında kurulan zımni alakanın zedelenip zedelenmeyeceği hususudur. Bu konu çok merak edilen bir konudur. “Burada bir anlaşma var, AKP kapatılmadı Ergenekon’da da daha ileri gidilmeyecek” kanaatinin halkta oluşması en çok AKP ve parlamenter demokrasiyi zedeler.
Daha önce de ifade ettiğimiz gibi, gücünü Anayasa ve yasalardan almayan hiçbir örgütleşme meşru değildir. Bu çerçevede her türlü çeteleşmenin defteri dürülmelidir. Ergenekon’da sonuna kadar gidilmeli ve artık kapalı kapılar ardında oluşan antidemokratik karar mekanizmaları yok edilmelidir.
AKP’nin bu davadan çıkaracağı en önemli ders, bugünden tezi yok, derhal bir “sivil Anayasa” yapması gereğidir. Birleştirici, sivil, özgürlükçü, fertlerin haklarını öncelleyen ve koruyan, sorumlulukları adil bir şekilde tanzim eden bir Anayasa herkesin özlemidir. Buna bir an önce cevap verilmelidir. Artık bundan kaçışın mazereti kalmamıştır.
GERÇEK GÜNDEM
Şu gerçekleri belirterek müzakerelerimizi tamamlayalım.
Şu anda ülkemizde gerçek gündem çok acı ve acıklıdır. 6 yıllık AKP iktidarının sonunda milletimiz işsiz kalmıştır. İşsizlik gün be gün artmaktadır. Öyle bir duruma gelinmiştir ki, artık iş bulmada diplomalar bile işe yaramamaktadır.
Aynı şekilde insanlarımız aç ve yoksuldur. Yoksulluğun ve yolsuzluğun gün be gün arttığına alenen şahit olunmaktadır. Özelleştirme furyasının ardından insanlarımız işlerini kaybetmiş, fabrikalar kapanmış, üretim durmuştur. Bugün pazarlarımız yabancı malların işgali altındadır. Her yabancı mal, en az bir yerli üretimi yok etmektedir. Gelir dağılımındaki adalet çok ama çok bozulmuştur. Zenginler çok daha zenginleşirken, fakir fukara garip guraba altta kalmıştır ve canı çıkmak üzeredir.
Bir başka acı gündem borçlardır. Akşam yatıp sabah kalkınca borç sepetine konulacak kalemleri değiştirmek ile borç miktarı değişmez. Hem artık sadece devlet değil, şirketler ve milletimiz de borç yükü altında inim inim inlemektedir.
Ne ironik bir durumdur ki insanlarımız “İslamcılığından” dolayı kapatılmaya çalışılan AKP iktidarı döneminde inancından uzaklaştırılmaktadır. Sosyal yapımız çökmekte, aile kurumu dağılmaktadır.
MİLLET İCRAAT BEKLİYOR
Neticede, ülkemiz hızla ırkçı emperyalistlerin pençesinde bir meçhule doğru sürüklenmek istenmektedir. Bize ve bölgemize yabancı projelerin edilgen bir parametresi haline getirilmektedir.
İşte kapatılma davası son sıralarda bütün bunları örtüyordu. Şimdi bu örtü kalktı. Her şey açıkça ortadadır. Esas AKP’nin davası budur. Yapacağı savunmayı milletin önünde yapacaktır. “Dava açıldı ekonomide kriz oldu” demek kolay. Ancak şimdi her şey AKP’nin lehine sonuçlandı.
Esas şimdi milletin önünde bir savunma yapması gerekiyor AKP’nin. Milletin kayıtsız şartsız vermiş olduğu destek ile 6 yıldır Türkiye’nin acı ve insanımızın acıklı durumunu değiştirmek için ne yaptınız? Kapatılma olasılığı karşısında A,B,C planlarımız var diyenlerin milletin refah mutluluğu için bir tanecik bile olsa planı var mı acaba?
Evet, esas dava budur ve şimdi söz savunmanındır.
Bizler bekliyoruz ve takip ediyoruz...

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.