T a r a f s ı z D e ğ i l i z

Beni nereye koymalı (2)



selam,,

A.D.ŞİMŞEK BEY, yazınızı bir solukta okudum. size hak vermemek elde değil, biraz katagorize ettiniz ama toptancı davranacağım.
Bütün siyasi partiler böyle değil mi? hangi partimiz ilerici ki

akp, yasakları çoğalmaya çalışıyor,
mhp si ülkücüleri peşine takıp orta asyaya gidecek, türklük köklerini arayacak,
chp atatürkçülük yapmaktan proje üretemeyecek,
dtp özgürlük ülküsünü anlatamayacak.

Torpil, rüşvet ve adam kayırmalar sonucunda bireysel yetenekler ortaya çıkmayacak.

Bakınız türkiye'de en çok siyaset konuşulur, kültür ve bilim konuşulmaz, sanal alemde kendini gösteriyor. Sayın Bilge A.SelamHaklısınız ama bir aması var.Türkiye de devleti dizayn eden askeri düzen sağ başa CHP yi koyup ikide birde saha bak hizaya geeeel diye komut verir. Tüm partilerde ona göre hizaya girmeye mecbur kalır.Hiç bir partinin bu CHP'nin çizdiği çizgiden değişik bir yerde durması mümkün değildir.Kim çizgiden biraz ayrılırsa cezasını çok acı çeker. Bu yüzden Siyaset CHP ye karşı imiş gibi davranan muvazaa partilerine kalır. Mesela Demirel sözde CHP ile kavgalı olarak ülkemizi 1980 öncesi CHP ile birlikte yangın yerine döndürmüştür.Ama sonradan gerek kendisinin gerekse yaptığı tüm atamaların CHP çizgisinde olduğu görülmüştür. Sözde GKB ile atışır ama emekli olan GKB en uzun süre ona veda ziyaretinde bulunur.CHP milletimizin iradesine de fikir, sanat, siyaset, kültür ve her alandaki gelişmesine de engel olan bir prangadır.Doğrudan Türk milletini ve devletini imha amaçlı kurulmuş bir gizli düşmanın dost gibi görünen içimizdeki yüzü gibidir beklide yüzüdür.Diğer partileri suçlamak bu yüzden mümkün değildir. Çünkü Türkiye yi kolayca geri bırakarak, yönetilemez yaparak yönetmek ve gereğinde paylaşmak üzere masada pasta gibi tutmak için emperyalistlerin Türkiye de gizlice destekledikleri içlerinden çoğu bunu anlamasa ve bilmese de zindan bekçisidir CHP.Milletimiz CHP'nin dogmatik ve tutucu çizgisinden kurtulmadan hiç bir alanda yeteri kadar gelişme göstermesi mümkün değildir.Üniversitelerimizin yönetimi adeta ilk okula dönmüş. Başöğretmenleri ile (Rektör ve yönetimleri ile) İlkokulda bize şiirler okutan ilkokul başöğretmenleri arasında bir fark kalmamış ve dünyanın en yetenekli insanlarını çıkarmak açısından asla diğer milletlerden geri kalmayacak olan ülkemiz cahil bağnaz kişilerin egemenliğinde her alanda geri bırakılmıştır.Benim nazarımda Türkiye Güvenlik konseyi üyesi olması gereken süper bir güç olmak için ihtiyacı olan tek şey CHP den kurtulmasıdır.Aksi halde yerimizde sayarız. CHP ortadan silinmeden barajın altına düşmeden Askerinde kışlaya döndürülüp vatan savunmasına ve hukuk sisteminin gerçek bir hukuk sistemine dönüşmesine odaklanmasını sağlayacak kanunları çıkarmak mümkün değildir. Çünkü kurulu düzen CHP diktası için kurulmuştur.Yargı çok pis kokular ile kokmaktadır. Bu değerli yargı mensuplarını aşan CHP'nin tıkaması ile ortaya çıkan bir durumdur. Dişli birini dava etmek ancak yerli ve yabancı güç odaklarının anlaşmasına kaldığından tasfiye edilenlerin bile, dost mu düşman mı olduğunu anlamamız mümkün değildir.İddianamesi açıklanmamış davalara avukatlık yapmaya kalkışan CHP'nin, kendisini de işbirlikçi gibi bir duruma düşürecek bu girişiminden sonra, yolsuzluk iddialarını ciddiye almak da mümkün değildir. Çünkü tüm iddiaları devamlı sadece iktidar olanın yolsuzlukları iddialarından oluşmakla gündeme getirilip iktidardan düşürülünce de unutulmaya terk edilmektedir.Düzeni temizleyici bir önerisi yoktur. Sadece MV. Dokunulmazlığı kalksın diyerek parlamentoyu da temelli susturmak istemektedir. Hâlbuki Şemdinli savcısına takdir ve cesaret madalyası verilmesi yerine orantısız ceza ile ipinin çekilmesi ve tüm yargı camiasının da bu olay üzerinden tehdit edilmiş olması dile getirilmemektedir. Kanatoğlu tarafından dile getirilen Ergenekon savcısına yönelik sonun Şemdinli savcısı gibi olur tehditleri ile ve % 97 ile de gelseler onlara devleti teslim etmeyiz sözleri ile açığa çıkan milleti değil bilmediğimiz bir % 3 ü ve onun destek almak zorunda olduğu bilinmeyen yabancı güçleri temsil ettikleri gerçeği de ortada açıkta durmaktadır.Bu yüzden onun karşısındaki partilere oy verenler vatana ihanet etmiş gibi gösterilmek sureti ile teröristçe bir propaganda bombardımanına tabi tutulmak da sonuç da ülkede hakikatin sesi vatan hainleri tarafından dile getiriliyor gibi havalar yaratılmaktadır.CHP Siyasi hayatımızın hastalıklı bir parçasıdır. Veya siyasi hayatımıza saplanmış uzun vade ölüme yol açacak bir bıçak yarası gibidir. Ya tedavi edilecek ya silinip gidecek yada milletimiz iç savaşlara sürüklenerek yok olacaktır.Türk milleti için ön gördüğü insan profili ile (Bu profil 28 Şubatta da Demirel tarafından açıklanan tek tip insan yetiştirmek arzusunda belirtilen profildir) sömürgecilerin sömürgelerinde öngördüğü insan profili de aynıdır.SelamlarA.D.Şimşek

Beni nereye koymalı (1)
Ne kadar ilginç benimle tartışanlar, her kes gibi beni de zihinlerindeki bir kategoriye yerleştiremedikleri için yazdıklarımın içeriğinden çok benim nerede durduğumu bulmaya çalışıyorlar ki, bulunca rahatlasınlar.
Biz zaten biliyorduk o da bizler gibi bir şeyci olmaktan kurtulması mümkün olmayan falan şeyci imiş diyerek. Benim küçümsediğim bir şeyci olmak kompleksine karşı beni de bir şeyci yapıp kurtulsunlar.
Ama maalesef onların bu durumdan kurtulma şansları pek yoktur..

Sn Şimşek,bu son yazınızdan sonra gecmıs ve halde bır konu uzerınde derın sıkıntılarınızın oldugunu ve şurunuzun altındakı gercegı gızlemek ıcın mantıgınıza gore futursuzca bır (chp yı) olguyu hedef yaparak bunları bu yolla acıklama yolunu sectıgınız kanaatıne vardım.Bıldıginız uzere bır dusunurun sahsı/genel sıkıntı , acmazını cesaretle ıfadesı yerıne dolaylı bır olgu uzerınden ımalı ,ıftıralar ıcerecek sekılde , gercek dısı karalamalarla ınsanlarımızı yanıltmayı hedef alarak anlatılmaga calısılmasının ve bunlarla ozellıkle bır partının dıkkatını cekme gıbı gayretın etık olmadıgı ve ulkemız bakımındanda vahım sonuclar doguracagı kanaatındeyım.Yanılmıs olmam temennısı ve sızın agzınızdan cesaretle cevaplandırmanız dılegıyle sunları ogrenmek ıstıyorum...Hasta bır ımparatorlugun kalıntıları uzerıne sehıtlerımızın kanları bahasına kurulan ,bızlerı kulluktan mustevlılerın esaretınden kurtaran ,babamızı tanımamızı ,dınımızı ozgurce yasamamızı saglayan,kısaca nımetlerınde ıstıfade ederek bu vatan uzerınde ozgurce onurlu ınsanlar olarak yasamamızı ve bu gunku durumumuza gelmemızı saglayan laik demokratık sosyal hukuk devletı cumhurıyetı ıle onun kurucusu Buyuk Ataturk ve devrımlerıne karsımısınız??? ve nedenlerı.... Yazdıklarınızda devamlı kullandıgınız chp nın(!) sayenızde ne oldugunu ogrendık!!!lutfen cevabınızda tekrar kullanmamanız dılegıyle...

Sayın XXX
Benim duruşum sizin yakıştırmalar ile karar verip benim durduğumu zannettiğiniz yer değildir. Onun tam karşısındaki bir yerde değildir.
Ben toptancı düşüncelerden nefret eden ve toptancı düşünenleri de ciddiye almayan bir düşünceye sahibim. Dünyada hiç bir şey ak ve karadan ibaret değildir. Görüş alanı ise 360derecenin milyonlarca katı küresel (Dünya değil evren küresi varsayımına göre) ve evrensel sonsuzluğa doğru sayısız açıları ve ışık kırılmaları sonucu oluşacak başka açılar ile dolu bir bakış olmalıdır. Köy yolu üzerinde at gözlüğü takarak yürüyen bakış açılarının sahiplerine bunu anlatmak nerede ise imkânsızdır. Bu yüzden devrimciden sadece neyi devirdiğinden bile habersiz cahil ve bağnaz devrimci olabilir.

Her şeyi ak ve kara olarak basite indirgeyenler ise ya gerçekten çok basit insanlardır. Ya da muhatabı ile ilişkisi, gerçeği arama maksatlı fikir teatisi değil de, doğrudan haklı dahi olsa muhatabını alt etmek, imha etmek olan kötü niyetli davranışlar olur.

Bu yüzden bu gibi kişiler ile konuşmak boşa kürek çekmektir.
Genellikle bir nirengi noktaları vardır ve akıl pergelinin bir ayağını o noktaya batırıp sabitlerler. Fikir alanları da, yarıçapı pergelin diğer ayağının mesafesi kadar olan dairenin içinde her şeyi konuşabileceklerini zannedip evrensel olayları konuştukları zannı ile evren bilimcilerini bile kendi dairelerine kapatarak konuşup onu mahkûm ederek ya da pergelin çizdiği alan dışına çıktın diyerek zafer kazandıkları zannı ile egolarını tatmine çalışırlar.

CHP'nin milletimizi geri bırakan pergeline sizde dâhil olduğunuzu bana sorduğunuz evet hayır oyunu ile aklınız sıra tuzağa düşürüp, sonrada bildim canım, adam bilmem ne haltçı bakın pergelimizin çizdiği dar, mutlu ve putlu dairemizin dışına çıktı diyerek kendi sıradan zekanıza övgüler düzmeyi amaçlıyorsunuz dersem haksız sayılmam diye düşünüyorum.

Bakın bu ülke kendi petrolünü, kendi altınını, kendi madenlerini çıkaramıyor. Kendi mucitlerinin icatlarını onaylayacak gerçek anlamda bir uluslar arası geçerli patent kurumu kuramıyor. Mucitlerini koruyamıyor. Onların durduk yerde neden intihar ettiler diye ya da neden kayboldular diye araştırılmalarını sağlayamıyor. Aslında milli sanayimiz için hiç de zor almayan işleri mesela silah geliştiremiyor. Vatanın müstakil olarak müdafaasını, milli yeteneklerin geliştirilmesini, insan zekâ, kabiliyet ve gücünden sonuna kadar yararlanıp büyük ataklara fırsat verecek özgür ve siyasetin çok az tartışıldığı işlerin daha çok konuşulduğu bir ortam geliştiremiyor. Hala bir yerli cep telefonu üretip uluslar arası rekabete giremiyor. Çünkü sadece içimizdeki kuş beyinli ahmaklar yüzünden sadece devrimleri konuşuyor. Asla düzen kuramıyor. Anayasasında yasaklar kanunla konur deniliyor.

Devrim önceliğinden başka hukuka da saygısı olmayan yabancıların our boys'u (ABD başkanının bizim çocuklar dediği) olmayı kabul etmiş ve içine sindirmiş bazı asker bozuntularının kullanılması sonucu kurulmuş bir düzen vardır.
O düzenin anayasasını bile eğip büküp kendisini parlamento yerine haksız olarak ikame eden bazı aklıevvel ya da gayri milli olduklarından atanmış sözde yargıçlar yasak adı altında ülkenin ortasına hukuku çiğneyerek kakasını edebiliyor.
Yetmiş milyon vatandaşta onların ettiğini temizlemeye odaklandırılıp temizlemeye çalışıyor. İşimiz gücümüz devrimci dışkısı temizlemek den ülkeler arasındaki her alanda süren baş döndürücü yarışa bir türlü katılamıyoruz.

Milletimizin başına tüm bu belalar CHP'nin devrim yobazlığından ve bazı maskaralıkta üstlerine adam bulunamayacak sözde generallerin 28 Şubat bin yıl sürecek kehanetlerinden milletin düşünce sistemi dumura uğratılıyor.
Mahkemelerinde rüşvetin açıkça konuşulup dışarıda alınmış kararlar uygulanıyor. Yargıçları cüzdan ile vicdan arasındaki mengenede inletiliyor.

Siz hala kimin devrimci kimin değil olduğunu araştırmak gibi dünyanın en akla aykırı sorgulamasını orta cağ Avrupamsındaymışız gibi yapmaktan sıkılmıyorsunuz. Bir kişi devrimci olsa ne yazar, karşı olsa ne yazar.
Ne yazdığını ben söyleyeyim mi? Mafya tarafından görevlendirilen hıyarın biri o mahalleyi ele geçirmek isteyen mafya adına yanında bir kaç çömezi ile kahveye gelip bana devrimci derler. Devrimci olmayanı oyarım lan diye bağırır. Halkı sindirir. Mafyada gelir milletin evini tarlasını yok bahasına almaya başlar. Alıcı satmak istemeyeni hiç zorlamaz. Sen bilirsin der. Ama devrimci denilen hergeleyi gönderip hiç satıştan söz etmeden sen devrim karşıtıymışsın diye bir güzel kolunu bacağını kırdırır. Artık o devrimci o mahallede iken kimse o mahalle halkı ile alış veriş yapmak madenleri aramak iş görmek istemez. Tek alıcı olan mafyanın dediğini yapmayanda devrim karşıtlığından dayağı yemeye devam eder. Petrolünden madenine kadar her şeysi o mahallenin dağıtıp parçalanıp paylaşılmasından sonraya bırakıldığı için, mahallenin zenginlik üzerinde uyuyan fakir sahipleri bir birleri ile kırdırılıp dağıtılacakları günü beklerken mafyada dünya maden ve petrol dengeleri içinde mahalleyi ne zaman dağıtması gerektiğinin hesabını yapar.

O mahalle Türkiye, o mafya batılı müstevliler, o devrimci çetede CHP olarak düşünülürse. Neden zengin ülkanin fakir milleti olduğumuzu daha kolay anlarsınız.

İşte CHP o dünya mafyasının asla sorumluluk yüklenmeden sadece mahallenin muhtarı ve halkını tehdit etmek ile geçinen haraççı devrimbazıdır.
Tüm işlevi mahalleyi mafyanın eline teslim edene kadar sürecek olan bu görevlerine devam edecekleri anlaşılmaktadır.
Bu oyun Türkiye sahnesinde oynanır durur.

Sizlerde mahallenin serdengeçtileri olan benim gibi sadece vatanının ve milletinin geleceği için savaşanların, kendi daracık devrimbaz dünyanıza sığmayan beyinlerini nasıl budayıp sığdırırız ya da sığmazsa kırıp parçalarız hesapları ile ne yaptığınızdan haberiniz bile olmadan çabalar durursunuz.

Sizlerin durumuna ve bağımlılıklarınıza üzülmemek mümkün değil. Din afyondur sözü bir masaldı, ama CHP devrimbazların afyonudur dersek çok haklı olduğumuzu düşünüyorum.
Sizler Hasan Sabbahın haşhaşinleri gibi CHP'nin haşhaşinlerisiniz.
Allah bizleri CHP den sizleri de bağımlılıklarınızdan kurtarsın demekten başka ne diyebilirim ki.
Sağlıcakla kalınız.
Saygılarımla
A.D.Şimşek
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

0 yorum:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.