22 Eylül 2008

Aydın doğanın ergenekoncuları

RTE ve Aydın Doğan Kukla

Aydın Doğan ile Başbakan Recep Tayip Erdoğan arasındaki kavgayı günlerdir televizyon ve gazetelerden izliyoruz. Kavganın sonucunda kim galip çıkar. Hangi taraf haklı bunların hiç önemi yok. Bu tartışma başbakanı daha da güçlü çıkaracağı kesin. Doğan medyasına kimse güvenmiyor. Aydın Doğan kaybeder mi onu da göreceğiz.

Ancak asıl bu kavganın sebebi ne Aydın Doğanın medya ile ele geçirdiği ihaleler, Ne Hilton davası, Ne Petrol Ofisi vergi kaçağı, ne rafineri hikâyesi. Görünürde kavganın kurgusu bunlar üzerine görülüyor. İşin aslı bu değil.

İsterseniz zaman makinesini biraz geriye götürelim. Bu ülkede demokrasinin başına bela olan darbelerin olduğu yıllara ve onun öncesinde de medyaya bakmakta fayda var. Medya olmadan darbe yapmak bu ülkede zor.

12 Eylülün zorbası darbeciler” bizi darbeye medya teşvik etti” derken o günün manşetleri bunun göstergesi. Hele tarihimize kara leke olarak geçen 28 Şubat post modern darbesi var ki bu tamamen bir medya darbesidir. Ali kalkancılar, Fadime şahinler kanal kanal dolaşıyor. Ellerinde tahta tüfekli Almanya’dan hilafet ordusu diye adamlar gösteriliyor. Her akşam ekranda zikir çeken tarikatçı görüntüleri ısıtılıp ısıtılıp ekrana sunuluyor. Her gün adı gazete yönetimince malum paşaların ağzından “andıçlar”manşetlere taşınıyordu.
Şimdilerde anlıyoruz ki bu işler darbe organizasyoncularının senaryosundan başka bir şey değilmiş.

Şimdi Türkiye bir yol ayrımına girdi. Nokta dergisinde darbe günlüklerinin yayınlanmasından sonra Ergenekon diye bir örgütün bu ülkede kanlı bir darbe peşinde olduğunu gördük. Bu ülkenin geleceğini karatmak için ne tür terör saldırılarının işlendiğini ve de işleneceğini öğrendik. Danıştay saldırısı, Dink suikastı, Malatya’daki kitapevi dehşeti, dağlıca baskını hepsi Ergenekoncuların darbeye zemin oluşturmak için yaptığı terör olaylarından bazıları.

Darbenin oluşması için iyi bir örgütlenmeye giden Ergenekonun bir kısım uzantıları çökertildi. Yargı karşısındalar şimdi. Örgüt her alanda iyi bir şekilde ve profesyonelce örgütlenmiş. Bu kadar profesyonel bir örgütlenmede işin organizatörleri darbenin medya ayağını unutmuş olamazlar.

Darbe için kendi medya organları yeterli değil. Cumhuriyet gibi tarihi bir eser bir taka, Yeniçağ Ve Tercüman gibi şovenist, tirajı düşük gazetelerle darbeye medyasal zemin oluşturmak mümkün değildir.

Darbecilerin en çok güvendiği Kanaltürk ellerinden gitti. Cem uzanın Star gazetesi darbe karşıtlarının eline geçti. Sabah, atv darbe karşıtlarının elinde. Dinci basın olarak adlandırılan muhafazakâr kesimin gazetelerinden darbecilere ekmek yok. Geriye tek seçenek kaldı. Doğan Medya.

Aydın Doğan fikirsel olarak bir dünya görüşü olduğunu darbeyi de desteklediğine inanmıyorum. Onun dini imanı daha fazla ihale, daha fazla para. Bütün ideolojisi, dini, demokrasi, fikri para para.

Aydın Doğan’ın bu zaafını bilen Ergenekoncular Doğan Medyanın içindeki yandaş, yayın yönetmenleri, yazarları ile usulsüz etik dışı işler yapmaya teşvik edildi. Aydın Doğan hırsının kurbanı olarak batağa saplandı. İpleri elinde bulunduran onu batağa saplandıran, yönetici ve yazarlar şimdi Doğanın ipini ellerine almışlar kendisini AKP nin karşısına çıkardılar.
Hatice biraz daha evde kalsın, gelelim neticeye.

Ergenekon Terör örgütü davasında asıl büyük tutuklama dalgası Doğan Medyasında olacak. Şu an Başbakanlar Doğan gurubu arasındaki kavga, gelen bu dalganın tesirini aşağı çekmek, kendileri üzerine gelinmesini siyasi sebepler olarak sunmak için başlatılmış göstergelik bir kavgadır.

Cem Uzan’a dokunulduğunda Uzan’da yolsuzluklardan dolayı değil, başbakanın siyasi husumetten dolayı kendine saldırdığını izah ediyordu.

Yarın doğanın Ergenekoncularına dokunduklarında bizim göz alıntına alınmamızın sebebi başbakanın bize olan şahsi kini diye sunacaklar.

Aydın Doğan RTE arasında görülen kavganın aslı Ergenekon Savcıları ile Doğan Ergenekoncu yazar ve yöneticileri arasındaki son dalgadan önceki son vuruşmadır.

Başbakan Aydın Doğan’a saldırarak Doğan Medyanın Ergenekoncularının ekmeğine yağ sürüyor. Aydın Doğan’da etik olmayan ilişkilerim, ihalelerim gün yüzüne çıkar diye savunma yapıyor.

Başbakan işi savcılara bırakmalı. Aydın Doğanda içindeki Ergenekoncu pislikleri savcılara teslim etmelidir. Yoksa bu ülkeye demokrasi gelmeyecektir.

Bu oyunda başbakan ve de Aydın Doğan, figüran olduklarının farkına varmazlarsa savcıların işi zordur.
ERGENEKONUN Medya ayağında Ertuğrul Özkök, M.Ali Birant, Firkat Bila, Bekir Coşkun gibi Doğan gurubu Ergenekoncuları bir sabah ansızın polisler tarafından kapılarının çalınacağını iyi biliyorlar. Saldırarak şimdiden savunma surlarını güçlendiriyorlar. Ama nereye kadar direnecekler, göreceğiz...

HASAN MAHİR

www.hasanmahir.com



--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."

Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.