15 Eylül 2008

BARNABAS İNCİLİ..Barnabas İncili'nin büyük sırrı..

1981 yılında Şırnak'ın Uludere İlçesi'ndeki bir mağarada avdan dönen
köylüler bir kitap buldu
Kitabı alan Babat Aşireti Lideri Korucubaşı Hazım Babat'ın babası
Ferhan Babat kime götürse kitapta ne yazıldığını çözemedi.
Kitabın papirüse yazılı iki sayfası Aramice uzmanı Hamza Hocagil'e
götürüldü. Hocagil, kitabın Süryani alfabesiyle Aramice, yani Hz.
İsa'nın dilinde yazıldığını söyledi. Kitap'ın Barnabas İncili olduğunu
anlayan Hocagil, ilk cümleleri tercüme etti: 'Ben Kıbrıslı
Barnabius... Tespihe layık âlemlerin Rabbi'nden bir bütün olarak,
Ruhu'l Kudüs'le Meşaha'ya vahyolunanı tıpkı İsa'dan duyduğum gibi,
sadakatle, 48 gök yılları sonunda, dördüncü nüsha olarak aynen
yazıyorum.'

Ve asıl hikâye bundan sonra başladı...

Varlığı özellikle Hıristiyan ve Müslüman ilahiyatçıları arasında da
tartışma konusu olan 'Barnabas İncili'nin ucu Ergenekon'a ve
Genelkurmay Başkanlığı Özel Harp Dairesi'ne kadar uzandı... Bu
iddialar, çalışmalarını ABD'de sürdüren araştırmacı-yazar Aydoğan
Vatandaş'ın önümüzdeki günlerde Timaş Yayınları'ndan piyasaya çıkacak
olan 'Apokrifal' (Halktan gizlenen) adlı kitabında yer alıyor.
Yıl 1981... Yer Şırnak, Uludere...
Barnabas İncili'nin hikâyesi avdan dönen köylülerin Uludere
yakınlarında bir mağaraya girmeleriyle başlıyor. Köpekleri mağarada
kaybolan köylüler, köpeklerini aramaya başlıyor. Köpeğin sesi çok
derinlerden geliyor; mağaranın içindeki bir kuyudan. Bir urgan alıp,
kuyunun içine giriyorlar. Karşılaştıkları manzara ise tüyleri diken
diken etmeye yetiyor. Köylüler, taştan yontma bir oda içerisinde bir
lahit ve bazı eşyalarla karşılaşıyorlar.
Önce Hz. İsa'ya ait bir madalyonu çıkarıyorlar. Lahitin kapağını
açıyorlar; bir ceset ve üzerinde bir kitap. Buldukları kitap Babat
Aşireti Lideri Korucubaşı Hazım Babat'ın babası Ferhan Babat'ın eline
geçiyor. Ferhan Babat'ın kitabın tarihi değerini anlaması uzun
sürmüyor ancak kime götürdüyse kitapta yazılanları çözemiyor. Papazlar
dahil kimse kitabın hangi dilde yazıldığını anlamıyor.
Bu kez Babat, kitabı satmak için girişimlerde bulunuyor. Dönemin
Malatya Milletvekili İsmail Hakkı Şengüler'e bahsediyor kitaptan.
Şengüler kitabı inceliyor ve kitabın önemini anlamak için iki
sayfasını filolog Hamza Hocagil'e götürüyor...

Kayıp kitapla ilk temas

Hamza Hocagil, Aramice uzmanıydı. Aramice, Hz. İsa'nın ilk öğütlerini
verdiği dildi. Hamza Hocagil, Türkiye'de bu dile vakıf birkaç kişiden
biriydi. Hâlbuki Hıristiyan aleminin kabul ettiği dört İncil'den
hiçbirinin Aramice orijinali yoktu. Tümü Grekçe'den yapılan
tercümelerden oluşuyordu. En eskisi de dördüncü yüzyıla aitti.
Hocagil, papirüs üzerine yazılan sayfaları inceledikten sonra, yazının
Arami dilinde ve Süryani alfabesiyle kaleme alındığını tespit ediyor.
Ve kitabın ilk sayfasını tercüme ediyor: 'Ben Kıbrıslı Barnabius...
Tespihe layık âlemlerin Rabbinden bir bütün olarak, Ruhu'l Kudüs'le
Meşaha'ya vahyolunanı tıpkı İsa'dan duyduğum gibi, sadakatle, 48 gök
yılları sonunda, dördüncü nüsha olarak aynen yazıyorum.'
Hocagil, Malatya Milletvekili Şengüler'e heyecan içinde 'Bu kitap
Barnabas İncili' diyor. Ve Şengüler, Barnabas İncili'ni satın almak
için Ferhan Babat'a 280 bin doları ödemeyi kabul ediyor. Hocagil'e
göre bu eser, iki bin yıllık kayıp otantik İncil'di. İncil, Hz.
İsa'nın vahiy kâtibi Aziz Barnabas tarafından yazılmıştı!
İncil, Özel Harp Dairesi'nin kasasında
Peki bundan sonra ne oluyor? İşte Hollywood filmlerine taş çıkartacak
hikâye asıl buradan sonra başlıyor. Kitabın yazarı Aydoğan Vatandaş,
Hamza Hocagil'le görüşüyor ve sır perdesini aralıyor. Hamza Hocagil
yaşananları şöyle anlatıyor: 'Ferhan Babat'la anlaşmaya varılmıştı.
Diyarbakır Milletvekili İhsan Arslan'ın babası Mehmet Ali Arslan ile
birlikte İncil'i teslim almaya gittik. Ancak o sırada beklenmedik bir
şey oldu. İncil bize teslim edilemeden jandarmanın eline geçti. İki
yıl boyunca jandarma karargâhında saklı tutuldu. Daha sonra Kemal
Başer Paşa'dan alınarak Genelkurmay Özel Harp Dairesi'nin eline
geçti.'
Hamza Hocagil, her şeye rağmen Barnabas İncili'nin peşini
bırakmamıştı. Hocagil, dönemin başbakanı ve hemşehrisi Turgut Özal'a
1996 yılında konuyu açtığını söylüyor: 'Konuyu kendisine anlattıktan
sonra beni Özel Harpçi Orgeneral Sami Karamısır Paşa'ya gönderdi. Önce
beni epey sorguladılar, amacımın ne olduğunu anlamak istiyorlardı. Ben
kitabın sadece tercüme boyutuyla ilgilendiğimi söyledim. Ardından
İstanbul Balmumcu'da bulunan Özel Harp Karargâhı'nda Sami Karamısır
Paşa ve MİT Müsteşarlığı da yapmış olan ve hâlen hayatta olan Hayri
Ündül Paşa'nın görevlendirmesiyle tercüme çalışmasına başladım.'
Bu görevlendirmenin ardından Hamza Hocagil Ankara'da bulunan, o
zamanki adıyla Özel Harp Dairesi Başkanlığı'na gidiyor: 'Kitabı ilk
orada gördüm. Birkaç demir kapıyı aştıktan sonra ulaşılan bir
yerdeydi. Kitap, 1987 yılında Sami Karamısır Paşa ve Hayri Ündül
Paşa'nın bilgisi dahilinde İstanbul Balmumcu'da bulunan Özel Harp
Karargâhı'nda tercüme etmem için bana verildi. Ben burada her gün
tercüme çalışmalarını yapıyordum. Tercüme parası da bana Harp
Akademileri Komutanı Nahit Şenoğul Paşa tarafından veriliyordu. Nahit
Paşa daha sonra bana Harp Akademileri'nde Koruyucu Envanter dersleri
de verdirtti. Bu süre içerisinde İncil'in 19 sayfasını Özel Harp
Dairesi'ne bağlı subayların kontrolünde inceledim'

On Emir'in yerini bildiriyor

Hocagil, Barnabas İncili'nde nelerin yazdığıyla ilgili de şunları
söylüyor: 'Tevhitten başka bir şey yoktu. Zikrullah vardı. İbadet
etmenin önemi, Allah'a eş koşmama, bu arada komşulara yardımcı olma,
Lut Kavmi ile ilgili bazı uyarıcı bilgiler ile ilgili ibret alınmasını
öğütleyen bir kıssa vardı. Dikkatimi çeken bir şey daha vardı. Ayette,
'Bir peygamber gelecek, ona tabi olanlar, dolgun başaklar gibi
olacak(!)' diyordu.'
Hocagil, Barnabas İncili'nin son sayfasında, Aziz Barnabas'ın bu
incili dört nüsha olarak yazdığını ve diğer üç nüshanın da yerlerini
belirttiğini söylüyor: 'İnciller'in biri İsrail'de, diğeri Arabistan
Yarımadası'nda diğeri ise Kuzey Irak'ta Süleymaniye Zaho
taraflarındaydı. Orgeneral Nahit Şenoğul Paşa'nın verdiği Barnabas
İncili'nin son sayfalarında Hz. Davut'un kendi eliyle yazdığı Aramca
Zebur ve Hz. Harun'un bakır levhalara yazdığı On Emir'in nerede
olduğuna ilişkin bilgiler de vardı.'

Veli Küçük adı burada da karşımıza çıktı

Hocagil, Hz. Davut'un Sarayı'nda bulunan İncili de tercüme ettiğini
söylüyor: 'Bu tercümeyi Almanca ve İngilizce olarak Yunanistan'daki
Markos Yayıncılık için yaptım. Genelkurmay'daki İncil'le İsrail'de
bulduğumuzun tek farkı tefsirli oluşuydu. Barnabas, Uludere'de bulunan
İncil'e bazı şerhler düşmüştü. Tercüme parası olarak 15 bin dolara
anlaşmıştım.'
Hocagil, Markos Yayıncılık'la aracı olanın ise ismini söylüyor. Bu
isim, son günlerde adını sıkça duyduğumuz Ergenekon Soruşturması'nın
bir numaralı sanıklarından: 'Aracı, Adem Taşdemir'di. Taşdemir,
Ergenekon'un kilit ismi Tuncay Güney'le birlikte 'cürüm işlemek için
teşekkül oluşturmak' iddiasıyla gözaltına alınmış, daha sonra serbest
bırakılmıştı. Taşdemir'in bir özelliği de Emekli Tuğgeneral Veli
Küçük'ün yaveri olmasıydı!' Hamza Hocagil'in bir başka iddiası ise
Barnabas İncili'nin hâlâ Genelkurmay Özel Harp Dairesi'nde olduğu
yönünde...

Bülent Günal


--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Bu grubun hiç bir siyasi oluşum ,parti, vakıf, örgüt, dernek veya benzeri yapılanmalarla alakası yoktur.Aynı zamanda onlara uzaklığı veya yakınlığıda bulunmamaktadır...Müslüman Anadolu İnsanının Tarafında yer alan Gerçek Vatanseverliği ilke edinmiş ,Anti Emperyalist HABER BİLGİ PAYLAŞIM STANDIDIR.."
Grupta yayınlanan yorum ve yazılardan yazarları sorumludur.
-----------------------------------------------------------------
"ANADOLU HABER GÜNLÜĞÜ" grubu.
Bu gruba posta göndermek için , mail atın : anadoluhaber@googlegroups.com
Bu gruba üyeliğinizi sonlandırmak için şu adrese e-posta gönderin: anadoluhaber-unsubscribe@googlegroups.com
Daha fazla seçenek için, http://groups.google.com/group/anadoluhaber?hl=tr
adresinde bu grubu ziyaret edin
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yorumlarınızda Kişilik haklarına saldırı,küfür ve benzeri ifadeleriniz yayınlanmamaktadır.Yorumları yazarken İsminizi belirtmeniz önemle duyurulur.